- 13 Haziran 2019
- 10.081
- 46.901
- 598
- Konu Sahibi Handandandan
-
- #431.541
Yani idare eder isteAfiyet olsun canım güzel menü bence akşam erken yemişsin
Gayet güzel menü akşam açılmasını canım sonrasındaMenü
10.30 gibi
3 yk yulaf ezmesi
3 4 ceviz
3 4 kayısı
1 tk hidstan cevizi
Bol sütlü lapa
15.40 gibi
1 kupa sütlü kahve
1 diyet bar
18.30 gibi
1 kupa rezene
1 portakal
10 12 badem
Akşam yemeği yemek istemedim, acıkmadım yani öle sandım snra acıkınca baya 1 tane baget haşlamadan bir iki parça yedim
Afiyet olsun pirincin miktarı azz o yüzden guzel bence27 Mart Menü Bildirimi
11.00 1 yumurta, 1 dilim peynir, 5 zeytin, 1 domates, 2/3 dilim salatalık, 1 tk reçel
18.00 4 parça haşlama tavuk, 2 yk pirinç pilavı, 4 yk yoğurt
2 litre su
U UcanSupurge
Yaa hikaye çok güzel . Düşüncelerimiz isteklerinize dikkat etmeliyiz degilmiHaklısın ekürim.Etkilendigim bir hikayeyi de ben paylaşayım.
Soğuk Hava Deposunda Mahsur Kalan Denizci
1950’li yıllarda İskoçya’ya yük taşımak için Reefer tipi bir gemi yanaşır. Demir attığı limanda yükünü aldıktan sonra, gemide çalışan denizcilerden biri acaba unuttuğumuz bir yük kaldı mı diye bakmak için soğuk hava deposuna girer. Onun içerde olduğunu fark etmeyen başka bir denizci ise, kapıyı dışardan kapatır.
Soğuk hava deposunda mahsur kalan denizci, var gücüyle bağırır, çelik duvarları yumruklar, ama kimseye duyuramaz sesini. Çakısıyla içerden açmaya çalışır kapıyı, lakin mümkün değildir. Gemi hareket eder ve denizciyi unuturlar.
Mahsur kalan denizci, depoda açlıktan ölmeyecek kadar yiyecek bulur. Ama deponun dondurucu soğuğuna fazla dayanamayacağını anlamıştır. Kapıyı açamayan çakısıyla, çelik duvarlara kendisini bekleyen ölüm sürecini yazmaya, daha doğrusu kazımaya başlar. Günbegün, adeta bilimsel bir titizlikle soğuğun vücudunu nasıl uyuşturduğunu sonra yavaş yavaş öldürücü etkilerini, el ve ayaklarının nasıl duyarsızlaştığını, donan burnunu ve buz gibi havanın verdiği acıyı anlatır.
Ufak Çaplı Bir Reefer Deposu (Soğuk Hava Deposu)
3 gün sonra soğuk hava kapısını açan başka bir denizci, zavallı adamın cesediyle karşılaşır. Duvarlara kazıdığı acılı sonunu okur ve.. kendisi de hayretten dona kalır.
Çünkü soğuk hava deposunun derecesi 19’dur. Çünkü soğutma sistemi zaten çalıştırılmamış olup, kendi haline bırakılan deponun sıcaklığı normal bir dereceye yükselmiştir. Yani biçare denizci donarak ölmemiş, donduğunu sandığı için ölmüştür.
Bir insan donacağına kendini inandırdığı için, normal bir sıcaklıkta soğuktan ölmüştür.
Bu üzüntülü hikaye aynı zaman bize insan zihninin neler yapabileceğini göstermiştir.
Bilinçaltını doğru kullanırsak ne kadar güçlü olduğunu, yanlış kullanırsak da bizi ölüme dahi götürebileceğini göstermiştir.
Henry Beecher tarafından 1955 yılında yayınlanan ‘Kuvvetli Plasebo’ adlı makaledeki çalışmanın sonuçlarına göre tedavi sürecinin ortalama %35.2’ si plasebo etkisine dayanıyor. Yani kişi %35 iyileşeceğine inandığı için iyileşiyor. Tabii bunun tam tersi de geçerli, kişi kendini düşünceleriyle hasta edebiliyor.
İyi geceler canimCanlar çok güzel ve yorucu bir gündü alıntılara yarın dönerim inşallah çok uykum var uyuyorum ben Allah’a emanet olun
Hastalığı mi bende bilmiyorum cnm. İlk tansiyon düşüklüğü , sonra şiddetli baş ağrısı ardından ağız içi aft çıkmasi ve kırgınlık .
Bunlarin her biri birer ay kadar sürdü.
İns önemli birşey değildir canım.ne zaaman gidiyorsun peki bizide haberdar etÖzel hastaneye gidecem cnm.
Direndim şimdiye kadar hastaneye gitmemek için artık olmuyor gitmem gerekiyor