Aklı başında olan herkesin fikrine ihtiyacım var.. Lütfen.. Çok zor durumdayım..

Ben erkek arkadaşının konu sahibini sevdiğine dair en ufak birşey söylemedim.. farkındaysanız ilişkilerine, arada geçen muhabbetlere dair de birşey söylemedim.. çünkü ortada görülecek bir sevgi yok.. sadece konu sahibinin sevgisi söz konusu

Doğrudur sen konu sahibinin sevgisini baz alarak yorum yapmışsın ancak kendisi şöyle bir soru sormuş yazısında:..."Mesaj ve msnden görüşürüz dedi fceten eklemedi. Ben şimdi ne olup bittiğini olayın en içinde ki insan olarak bile anlayamadım. Seviyo mu, seviyosa neden böyle yapıyo.. Sevmiyo mu?" bizde aslında sevmediğini anlatmaya çalıştık ama arkadaş yorumlarımızı beğenmedi, ben istermiyim 22 yaşında bi kız saçma sapan bi herifin peşinde savrulsun gitsin, bende bi bayanım sonuçta, bizde naçizane bunu anlatmaya çalıştık, seni eleştirmek için yazmadım o yorumu, bu konuda ne düşünüyosun anlamındaydı
 
Doğrudur sen konu sahibinin sevgisini baz alarak yorum yapmışsın ancak kendisi şöyle bir soru sormuş yazısında:..."Mesaj ve msnden görüşürüz dedi fceten eklemedi. Ben şimdi ne olup bittiğini olayın en içinde ki insan olarak bile anlayamadım. Seviyo mu, seviyosa neden böyle yapıyo.. Sevmiyo mu?" bizde aslında sevmediğini anlatmaya çalıştık ama arkadaş yorumlarımızı beğenmedi, ben istermiyim 22 yaşında bi kız saçma sapan bi herifin peşinde savrulsun gitsin, bende bi bayanım sonuçta, bizde naçizane bunu anlatmaya çalıştık, seni eleştirmek için yazmadım o yorumu, bu konuda ne düşünüyosun anlamındaydı

ben de sevmediğini düşünüyorum canım.. nankörlük yaptıklarından bahsetmiştim yorumumda.. seven insan nankörlük yapmaz.. sonu olmayacak ve büyük yıkımlarla(umarım yanılıyorumdur..) bitecek bir ilişki olduğunu düşünüyorum.. kendisi de söylemiş cevabını vermiş aslında.. olayların içinde olduğum halde anlayamadım tarzında konuşmuş.. zaten olayların içinde olan insanlar genelde objektif olamazlar.. dışardan bakanlar görürler
 
ilk sayfada bir arkadas durumunuza gereksiz yuzgoz olmak yazmis. ben ona kesinlikle katiliyorum. siz asmissiniz kendinizi ne diyim. ayni dunyada yasamiyoruz sizinle. benimde ailem bana guvenir ama kizina guvenmek demek onu sevgilisinin yanina aylarca yollamak demek degildir ki bunun guvenle hic bir alakasi yoktur. TOPLUMUN ahlak kurallarina karsi olan, cok fazla elestirilecek birseye goz yummaktir, umursamaz karsilamaktir. Bu ailenizin en buyuk hatasi, sizinde yaptiklarinizin tumu hatalariniz olmus. simdi tabiki de oturur ailecek halinize aglarsiniz. bu kadar sorunlu bi ailenin cocugunu illaki isterseniz suanda oldugu gibi o zaman onlarda seni istedikleri gibi kullanir sonrada boyle cop posetine koyar gonderirler istedikleri zaman. Senin degil o cocugun seni elinde tutmasi icin cabaliyor olmasi gerekiyordu. Bu iliskide roller degismis. Hem bu kadar sorunlu adamda boncuk mu buldunuz diye sorarlar insana? siz onun tum kacmaniz gereken davranislarina asik olur, kosulsuz onu isterseniz o zaman onun istedigi zamanlarda ilgilendigi bi tip olmaktan kurtulamazsiniz. ki bana oyle geliyorki bu zamana kadar kovulana kadar gittiginiz yerde gitmeseydiniz bu iliski bu kadar yurumezmis. bakin cagiriyorsunuz kendisi gelmiyor..
 
Merhabalar, ben ilk kez yzıyorum. 3,5 yıllık bir ilişkim vardı benim. Bu 3,5 yıl içerisinde bi dargın bi barışık bi şekilde devam etti.. Araya uzun ayrılıklar girince başklarıda oldu fakat son 1 yıl 3 aydır (son barışmamız) böyle bi sorun asla yaşamıyoduk. Buarada biz ayrı şehirlerdeyiz. Geçen sene bayramda olduğum şehre geldi ve ailemle tanıştı.. Yaşadığımız tüm sorunları annem ve babam da biliyordu bu sebeple çok öfkeliydiler ona karşı. Fakat gördükten sonra yumuşadılar vs vs derken bende yeni yıl için onlara gittim. Ailesi çok tatlı, çok şeker insanlardı. Herkesi sevdim. Buarada bana sürpriz yapmış ve söz yüzükleri almış. Evlenme teklif etti ve kabul edince de yüzüklerimizi taktık.. Herşey çok güzeldi.. Bir iki gün sonra da tektaş yüzük aldı yine sürpriz.. Evime döndüm, bi süre sonr tekrar gittim bu kez 1 ay kadar bir süre kaldım. İnanın yaşadığım herşeyi yazsam okumaktn sıkılırsınız.. Bunlar belki denecek şeyler değil fakat, annesiyle babasının yataklarına varana kadar hergün toplardım. Siler, süpürürdüm. Tekrar geldim evime, bi süre sonra yeniden gittim ve sorunlar başladı.. Annesi bir ayrı, babası bir ayrı, ablaları vs.. Komşuları dahi bana karşı cephe almış bi durumdydı. Zaten kısa zamanda annesininde, ablalarınında sürekli birbirlerinin arkasından konuşup yüzyüze geldiklerinde ise bişey olmamış gibi davranmalarından dolayı renklerini çözmüştüm. Dediğm gibi sorunlarımın tamamını yazamıyorum. Çünkü o kdar çok ki toparlayamıyorum bile.. Ve bu son gittiğimi söylediğim gidişimde doğum günümdü sevgilim benim için bişeyler hzırlamış ve annesine de rica ederek bişeyler yaptırmıştı ama herkesin yüzünde garip bi ifade.. Bu kadar kısa sürede istenmeyen olmak pek bi zor. Ve sebebide asla benden kaynaklı değil. Herneyse, bahsettiğim komşuları yüzünden annesi benimle kavga etti ve bende evime döndüm. Benim yolcu olduğum vakit annesi evde yoktu, başka bir komşusuyla doktor gitmiş, kendi için değil komşusu için.. Ve zaten o anki durumlar dolayısıyla bunun bilinçli yapılmış bişey olduğu gayet açık ve net bi şekilde ortadaydı her nekadr kabul edilmesede bu böyleydi.. Sonra uzunca bi zaman 3-4 ay kadar ne ben gittim ne o geldi.. En sonunda psikolog dr a gidilmiş ve bi takım gerçekler meydana çıkmıştı.. Babası beni arayıp, özür diledi, şimdiye kadar seni çok yanlış anlamış ve sana haksızlıklar etmişiz, artık kızlarımı asla dikkate almadan muhatabın olarak önce beni sonra da anneni göreceksin gibi şeyler söylemişti. Ve ne zaman istersen çıkıp geleceksin sen bu evin kızısın vs gibi laflar..
Tabi meydana çıkan gerçekler nedir diye soracak olursanız, benim sevdiğim erkek uyuşturucu kullanan biriydi. Ama en başından beri bilmeme rağmen asla bu nedenle bırakmayı düşünmemiştim bile. Hep telkinler vererek, iyi hissetmesini sağlayarak bırakması için çaba göstermiştim. Ailesinden bilen en büyük ablasıydı ve diğerleri bilmiyordu. Bunu ve benim çok yardımcı olduğumu öğrendikleri için aramış babasıda. Sonra aradılar ailemi ve ben yine gittim.. Herşey ilk başlarda çok iyiydi.. Tabi arada çıkan sorunlar haricinde. Kimse ikna edemezken amatem'e gitmek için ben ikna ettim ve gittik.. Babası, kendisi ve ben. İlk görüşmemiz güzel geçti. İlaçlar verildi, hergün 8-9 tane hap içmek durumundaydı artık. Ve tabi asla ama asla uyuşturucu almaması gereken bi süreçti. Buarada bende psikolojik sorunlarım nedeniyle ilaç kullnan biriyim ve sevdiğimin tedavi süreci boyunca 14 gün kadar, geceleri uyumuyo başınd bekliyodum ve uyumamak iiçin bende uyku yapması sebebiyle ilacımıda bırakmıştım. Anne baba odalarına çekilip uykularına bakıyolardı, elbette ki deli gibi bi huzurla yapmıyolrdı fakat en nihayetinde, her gün sabah 7-8 e kadar sevdiğimin başında bekleyip, annesi ben uyandım kızım sen uyuyabilirsin diyene kdar bekleyip, 9 ya da 10 a kadar uyuyup öğlen 12 bile değil, dikkat çekiyorum. Daha sonra yine sabah 7 ya da 8 e kdar hep başında beklerdim bu bir süre bu şekilde devam etti.. Bu sırada büyük ablasının telefonunda gördüğüm bna karşı edilmiş küfür, gereksiz gergin tavırlar, annesinin benimle resmen kavga etmesi, bu kavgaya bana küfür eden ablanında dahil olması, resmen o kadar emeğe ve mücadeleye karşın edilmiş haksızlıkları vs geçiyorum.. Esas mesele onlrın bulunduğu şehirden bu geçtiğimiz bayram dolayısıyla köylerine gitmemizle başladı. Israrla sende gel dendi. Sevgilim beni dedesi ve diğer akrabalarıyla tanıştırmayı çok istiyodu. Ve gittik.. Gittiğimiz ilk gün anneannesinde kaldık ve birden elimi cebine atıp bakmak istedim saniyeler içinde gelişen bu hissimi gerçekleştirip cüzdanında yine madde buldum.. Çok öfkelendim, üzüldüm, sigara içmeyen ben, hatta tiksinen nefret eden ben, sigara içmeye başladım. Bu kez kararlıydım, her hatada her sorunda bi bakışına dayanamayıp hemen yumuşadım da çözüm oldu mu diye sorgulamaya başladım ve çözüm olmadığını, bu kezde kararlılığımı görmesini, bundan korkup belki çözümü bu şekilde bulacağımıza inanarak evime dönmeye karar verdim. Sabah köylerine gittik.. O akşamda kuzeninin nişanı vardı. Ben ağlamadan duramıyorum ve annesi ablası sürekli olarak ağlama artık bak millet laf edicek gibi şeyler diyip duruyolardı. Sonra annemi ve babamı aradım, bişeyden haberleri yoktu ve açık açık anlattım gideceğimi söyledim. O akşamda çıktım geldim.. Gelmeden önce uzunca karşılıklı oturup, ağlaya ağlaya konuştuk. Ben gidiyorum ama kendini toparla ve gel dedim defalarca, söz gelicem dedi.. Sonra gözlüğünün kabındaki cam silme bezine seni bekliyorum, n'olur biran önce gel ve al beni, seni çok seviyorum yazdım.. Ablası bana epey sarılıp ağladı, vicdani yükünü azaltmaya çalışıyordu sanırım.. Bende çok ağladım. Annesi ve babası beni otobüs garına bıraktılar. Tabi eşyalarımın çoğuda evlerinde kaldı. Ben yanımda olanlarla eve döndüm.. Sonrasında birlikte kullandığımız f*ce hesabının şifresini, msnin şifresini değiştirdim. Amacım kararlılığımın farkına vararak endişe etmesi ve kendini daha çok toparlamasıydı. Çünkü ben, o dizimde uyurken saatlerce uyanmasın, huzursuzlanmasın diye tuvalete kalkmadığımı, aç kaldığımı ve ailesinden bir allah'ın kulunun da kızım acıktın mı bişey getirelim mi demediğini, kriz anında evden kaçmaya çalışırken peşine bi tek benim düştüğümü, zar zor sakinleştirdiğimi, sevdiğime bela okuyan annesinin peşinde ağlayarak dolaşıp bela okuma anne n'olur dediğimi, daha neler neler yaşadığımı bilirim.. Asla ayrılık aklımdan geçmiyodu, istemiyodum.. Bana msn den yazmış, tahlil sonuçları temiz çıktı, son sürat düzelerek gelicem ve bize tekrar kavuşucaz. seni çok seviyorum demiş.. Daha sonra da benimle daha sık iletişimde olabilmek için f*ca adresi açmıştı. Ben önce annemi ekle sonra beni ekle demiş sonra da nasıl istersen öyle yap diye tamamlamıştım cümlemi. Fakat 1. gün oldu ne ekleyen ne yazan.. 2. gün aynı. 4,5, derken.. Ben tabi şifre kontrol için bi açayım dedim bizim eski şifremizle açmış. Ablasıyla konuşurkende abla mutlaka grecektir haberin olsun, şifre aynı şifre başka bi şifre aklımda tutmakla uğraşamıcam gibi sözler sarfetmiişti ve o anda da ben okuyodum yazdıklarını. Tabi ablasınında bi yalanını yakaladım.. Bana kaybettim dediği fotoğrafları sırf kardeşi etkilenmesin diye ondan onay almadan yüklemek istememiş aslında ve bana da bi güzel kaybettim o malum programla geri getirmeye çalışıyorum vs gibi şeyler demişti. Ondan sonra msnde konuştuk, bende bi sinir ve üzüntüyle şifrenide değiştir başım ağrımasın artık gibi şeyler dedim. hemen değiştirdi.. daha sonra ben ağlamalar, krizler, nöbetler derken bayaağı kötü dönemler yaşadım. Annemde buna dayanamayarak mesaj attı ona, kızım çok kötü hep o geldi şimdide sen gel, aşkınızı reddetmeyin mücadelenizden vazgeççmeyin gibi.. Uzunca bir cevap yazdıktan sonra, sonuna da kahrolsamda herşey için çok geç demiş.. Ben yazdım bana da aynılarını dedi.. Neymiş, ben onu o kötü gününde bırakıp gelmişim.. Tabi buarada eşyalarımı gönderiyorlar, kendime orda yeni valiz almıştım ve 40 liram eksik diye babasından rica edp, siz şimdi verin ben paramı çekince geri veririm size demiştim ve kızmıştı babası.. Ama annesi.. herneyse. Eşyalarım, kirden rengi belli olmayan bi yem çuvalına konmuş ve öyle gönderilmişti.. Tabi önce çöp torbalarına sarılmış, sonra yem çuvalına konmuş..Haklarını yememek lazım.. Babamın sinirden, üzüntüden kalbine ağrılar atıyor, annem aynı şekilde.. Zaten ben ağladığım zaman ikiside benimle birlikte ağlıyorlar, bu kadar iyi niyete karşılık olanlara şaşırıyorlardı. Mühim olan valizin gelmesi değil. Yapılan hareket.. Tabi ki ben öyle çok seviyorum ki, ne aklımdan çıkarabiliyorum ne yüreğimden.. Göğsümde adı yazılı, doğum günü hediyesi olarak geçen sene adını yazdırmıştım göğsüme.. Ve tabi en sonunda konuştuk, ben dayanamadım.. Ya geleceksen gel ya da ben yapacağımı biliyorum gibi şeyler söyledim ama blöf ya da benzeri bişey olarak söylemedim. Tamamiyle inandığım şeyi söyledim.. Zamana ihtiyacım var, bekle sabırlı ol! gibi şeyler söyledi.. Kabul ettim.. Ama insan buarada bişey yazsın çizsin diye bekliyo. Bunlarda olmayınca ben yine yazdım. Uzuuunca bir mesaj. Buna da karşılık geldi.. "Ben oyun oynamıyorum, vakit geçirmiyorum, senden uzaklaşmaya çalışmıyorum. Tek acı çeken sen değilsin. Ben bi çözüm arıyoken bu yaptığınn bencillik. Benim için değil kendin için sabırsızlanıyorsun. Eğer dediğinin bindebiri kadar seviyorsan beklersin ve zor olsada o gücü sevginden bulabilirsin. Beklemeyeceksen söyle kendimi öldürmek için çözüm arıyım bekleyeceksen de söyle çözüm ararken şu halimin beni yiyip bitirmesine izin vereyim. Kıssa ve öz bi cevap ver dedi. Bende beni sevdiğini söyler ve yeniden biz olmak istediğini söylersen beklerim ama buna inanmam lazım dedim. O da, seni çok seviyorum ve yeniden biz olmak istiyorum. Ama inan şu an böyle olmak zorunda. Biraz fazla sabretmemiz gerekli, çaba harcıyorum falan dedi. Bende daha sık görüşelim artık o zaman dedim, f*cten ekleyelim dedim. Mesaj ve msnden görüşürüz dedi fceten eklemedi. Ben şimdi ne olup bittiğini olayın en içinde ki insan olarak bile anlayamadım. Seviyo mu, seviyosa neden böyle yapıyo.. Sevmiyo mu? sevmiyosa neden 3,5 yılı öyle ya da böyle birlikte geçirdik. 2-3 kez kalktı geldi. Teyzemin düğünü için bile geldi.. Beni köyüne götürüp dedesiyle tanıştırmak istedi. Yani şu an tedavi görüyo hala, ruh hali normal olmayabilir ama bende pek normal değilim inanın. Uyumak istemiyorum, uyuyunca uyanmak istemiyorum. Yemek yemiyorum, hayatımda hiç yemediğim kadar çekirdek yemeye başladım. Çok neşeli, her dakika şarkı söyleyen biriydim, kendime ben bile şaşıyorum.. artık öyle değiilim.. Ben ağladıkça annem ağlıyo, babam içleniyo.. Üçümüzde çok kötüyüz. Ve bide ailem bağımlı olduğunu öğrendikten sonra madem kızımız seviyo, bizde çok seviyoruz, dışlamak yerine kazanmak için elimizden geleni yapalım dediler orda kalmama müsade ettiler.. Babam bizim olduğumuz şehirde ki başhekim arkadaşlarıyla görüştü, olmazsa tedavisine burda devam edelim gerekirse evimizde biz bakalım diye.. Çünkü tedavisi sürerken ben geldikten sonra annesi kuaförlere, babası kahvelere gidiyrmuş evde yalnız bırakıp. Öyle ki doktor bile gerekirse 1-2 yıl fedakarlık edip hiç gözünüzün önünden ayırmıcaksınız dedi. Ama herkes kendi havasında. Ablasından biri evli 3 çocuğu var kimse ondan zaten bişey bekleyemez ama öbürü bekar ve buna rağmen bi çabası yok. Üstelik evli olan ablası bana kardeşi bu durumdayken aldatılmaya çok müsait olduğunu falan söyledi.. Küçük olan bırak git lanet olsun böyle insana dedi. Annesi babası ölüceksen askere gitte ölümünle bizim yüzümüzü eğeceğine şereflendir gibi şeyler dediler.. Keşke gelmeseydim diyorum. Ama bi kere oldu.. Bu olaydan sonra aradım bide annesi ve babası yüzüme telefon kapattılar. Neye uğradığımı şaşırdım. Annem babasıyla konuştu kızımın insanlığına karşın sizin insanlıığınız bu mu diye söylendi adamda evet haklısınız biz insan değiliz dedi ama annemin hiç demediği lafı annem demiş gibi konuştular annem terbiyesiz demiş güya babasına. ki asla demedi. Yahu yazsam yazsam bitmiyo. Ki yaşadıklarım bu kadar da değil üstelik. Ben ordayken evin 15-20 m uzağına gidemeyen adam evi dağıtıp kaçıp gidiyomuş. Anne ve baba olarak tutamıyolarmış bile. Bana her fırsatta beni deli gibi sevdiğini söyleyen, benden haber alamayınca deliye dönen bi adamdı bu. Ben ağladığımda sarılıp benden çok ağlayan, bi yerim kesilse acısa günlerce acısı geçti mi diye sorup iç çeken, ayakkabımı giydiren montumun fermuarını kapatan, uyurken üstümü kapatan, ayaklarımın altına varana kadar öpen bi adamdı bu. Neden şimdi böyle hiç anlamıyorum.. Fikirlerinizi bekliyorum.. Sevgiler.

direkt olarak sana cevap vericem.
bir erkek arkadasima depresyondayim demistim, o da bana demisti ki kisinin once kendi sorunlarini cozmesi lazimdir. bunu deyip ayrilmisti simdi dusunuyorum hakliymis. kisinin once kendi kendisi, ailesi ile sorunlarini cozmesi lazim.
yani sevgilinin once uyusturucu durumlarini duzeltmek isteyip duzeltmesi lazim.
seni yargilayip nie ole yaptin bole yaptin demicem ama bi dusun, bunlari hakediyor musun bir dusun. kendini cezalandirma. bambaska bir insanla duzgun bir insanla mutlu olup olamiycagini bi dusun.
 
Almanyada doğdum büyüdüm ama daha hiç kimsede böyle rahatlık görmedim. Aklım almıyor harbiden. Yanlış anlamayın sakın konu sahibine değil, genel olarak söylüyorum. Hayretler içindeyim:KK53: okuduğum birçok konuda Sevgilisiyle beraber yaşayanlar var. Birde yurtdışında normal böyle şeyler diyorsunuz..! Türkiyenin zerre kadar farkı kalmamış diğer "modern" dediğiniz ülkelerden.
Türkiye de böyle şeyler artık çok normal karşılanıyor sanırım. Şaşkınım gerçekten. Allah utandırmasın kimseyi!!
 
Son düzenleme:
1. senin uyuşturucu kullanan biriyle ne işin var?
2. madem hadi sevdin uzun vadeli neden düşünüyorsun ondan soğuyup kurtulmaya bak
3.hadi kurtulmakta istemedin e be canım arkadaşım sen bu adamla evlendin diyelim çocuğun olduğunda napcaksınız sorumluluk yok bişi yok çaba yok adamda.gelecek desen hiç yok
4.arada resmi bişi yokken neden adamn annesine anne dersin ewlerinde kalıp yatak toplayp kendini ezdirirsin?
5 ya köyde ne işin var senin allah aşkına????
sen baştan kaybetmişsin.sen keni kişiliğini ihtiyaçlarını göz ardı etmişsin hemde kim için bi el oğlu....çocuun diil kocan diil anan baban diil ne bu özweri?? benim 5 yıllık bir ilişkim var kendi aramızda yüzük taktık resmiyet yok ben daha sevgilimin ailesyle aynı evde kalmadım muhabbet etmişliğimiz var ama ne anne derim nede ewine gtsem bile ki gtmem ewini toplarm.Sevgilim benden bu kdr uzak dursa k.bakmada bana böyle seninki gibi davransa ayrılırım ya senden önemlimi? senin hayatından mutluluğundan önemlimi kendinize gelin yolunuzu çizin derim
 
Tatlım, yazın ve olaylar çok karışıktı ama sonuna kadar okumayı başardım.
Senin okuduğumda bir tek hatan var oda birkaç arkadaşında söylediği gibi
*ortada nişan bile olsa ki o da yokmuş, aylarca onların yanında kalman. Ailesinin gözünde tüm saygınlığın gitmiş olabilir, çünkü bizim toplulumuzda bu yüzsüzlük olarak algılanır.
Zannediyorum ki ailesinin sana cephe almasının sebebi de budur. gözlerinden bu yüzden düşmüşsündür.

diğer konuya gelince, seni en iyi ben anlarım
Çünkü benim şuan ki sözlüm de bir zamanlar uyuşturucu bağımlısıydı, uyuşturucuyu bıraktıktan sonra krizini esrarla gideren yani daha sonra düzenli esrar kullanan biriydi.
şuanda hepsini aştık Allaha çok şükür.

Sana bir kaç önerim var;
1) sevgilin yazdıklarında haklı, o durumda ki bir insan farklı düşünüyor. içinde bulunduğu karanlıktan çıkmaya çalışırken bazen yanında kimseyi istemiyor. sen "aşkımız,sevgimiz" filan gibi konuları açma bile. Açıklaması çok karışık ve uzun olan ruh halleri ve beyindeki uyarı iletileri farklı olduğu için sakın ama sakın beni seviyor musun, neden böyle,şöyle gibi konular açma.
2) ağlamayı bırak ve onun içinde kendin içinde dua et. ben bu dönemlerde bana çok faydası olduğunu düşündüğüm bir dua ismi söyleyeceğim, internetten bakarsın. "Şahmeran duası" diye geçiyor. Muhteşem mucizevi bir dua. Bir anda birşeyler olmasını yada düzelmesini bekleme...
Sözlümün birşeyleri bırakıp bambaşka bir insan olması 2,5 yıl sonra oldu. Sen dua et. Seninle olmasa bile Allah onu kurtarsın,selamet versin diye dua et. Kendin için değil onun mutluluğu huzuru için dua et...
3) kendini ve aileni üzmeyi bırak. Ben çok endişeleniyordum üzülüyordum. en sonunda bir gece bu üzüntü ve içimdeki sıkıntı beni okadar yorgun düşürmüştü ve dedim ki kendi kendime; ne kaygılanıp duruyorsun be, adamın senden önceki 20 küsur yaşına kadar sen mi vardın hayatında onu koruyup kollayacak, sahibi (Allah) düşünsün dedim. ve onu sahibine havale ettim, o benden daha iyi düşünür ve ona bakar dedim. o bilir kulunu yola getirmeyi dedim. ben sadece dua ettim. böyle düşününce üstümden yük kalktı.
Kaygı denen şeyi hayatından çıkar. bizim kul olarak elimizden gelen sınırlıdır. ve sen elinden geleni yapmışsın
4) İnanmazdım bir şeyin değiştiğini de görmezdim ama, zamana bırak, herşeyi Allaha havale edip zamana bırak. olayın içindeyken ve süre geçerken bunu anlayamıyor insan ama gün olup, zaman gelecek zaman olduğunda geçmişe baktığında anlıyorsun ki taşlar yavaş yavaş oturuyormuş. İlerde geçmişe baktığın zaman taşların oturduğunu göreceksin. Bazen Neden?? diye cevabnı aradığın soruların bile cevabını ileride görüp "öyle olması gerekiyormuş, aaaa evet ozaman için en mantıklısı oymuş" diyeceksin.
şuanda zaman geçmek bilmiyor olabilir. ama akışına bırak...zaman geçecek

Ben böyle atlattım o zor zamanları...
aileni olayların içine çok sürükleme. çok içine dahil etme. neden? gün olur belki siz düzelirsiniz, iki aşık el ele tutuşunca birbirine dediklerini bile unutur ama aileler unutmazlar. Ailelerden her olayı uzak tutmaya çalışın. Ailenden bu olayın acısını da uzak tut.
Şuan depresyondasın, bende öyleydim. ilaçlarını bırakma,düzenli kullan. aileni üzme ve ailene herşeyi anlatma.
neden?
çünkü karşındaki insanlar senin aynandır, bazen içimizdeki karanlığı karşımızdakilere anlatmak, içimizdeki karanlıktan bir avuç alıp karşımızdaki aynaya sürmek gibi olur, bir zaman sonra o aynalar bize geçmişiizi hatırlatır ve artık o aynaya bakmak istemeyiz, bazen çok zor dönemlerimizde derdimizi paylaştığımız arkadaşlarımızı çok neşeli anlarımızda görmek istemememizin sebebi budur, aynaya baktığımızda, yani onun yüzüne baktığımızda eski kötü günlerimizi hatırlamamız sebebi...Bu yüzden çok neşeli zamanlarımızda bazen o dert ortaklarımızı görmek istemeyiz.
Bu sebeple en yakın aynalarını, ailenin yüzünü, içindeki karanlıkla sıvama ki onların yüzüne her baktığında huzur, mutluluk ve kendinden farklı olan bir şeyler bul.

nacizane önerilerim
 
X