herkese merhaba. yıllardır bu başlığı okurum. yorumları okuyup da fala gittiğim çok olmuştur. ben de buradaki herkes gibi ankaradaki neredeyse bütün falcıları denedim ve kendi deneyimlerimi aktarmak için buraya üye oldum.
Fikriye: ankarada gittiğim ilk falcıdır. 10 yıl önce neredeyse ankara kafede baktırmıştım. gerçekten inanılmazdı. iki yıl önce yeniden baktırdım. hatta mihriyeye de baktırdım. baktıkları anı çok iyi bildiler fakat gelecekle iligili aynı şeyleri söylemelerine rağmen tek bir kelime dahi tutmadı. yani çöp.
Eylül: ankarada en sevdiğim falcı oydu. olmaz dediği olmazdı. çok yaşadım söylediklerini. cuma fala bakıp pazartesiye kadar olacak dediği cumartesi oldu mesela. insan olarak da çok severdim arkadaş, dost gibiydi. ortadan kayboldu vs. sonra söyledikleri çıkmamaya başladı ona da bir haller oldu. ararsın açmaz, azarlar, trip yapar insanı pişman eder. hem para verip hem azarlanmak istemiyorum. allah korusun ondan.
Gülcan abla: sanırım eskiden evim kafede çalışıyormuş buradan okuyup gitmiştim. bir anne gibi abla gibi çok severim. ilk falı inanılmazdı. bak görürsün sana arkadaşın şunları şunları söyleyecek dedi ve o arkadaşım aynen onun anlattığı şeyleri anlattı bana. sonrası pek tutmadı ama hala ihtimal var bilemiyorum. tavsiye ederim bakış açısı çok iyidir.
Evim kafe: evim kafeyi buradan duydum. geçen hafta meryeme baktırdım. dünya tatlısı. nokta atışları, bakış açısı güzel. yorumlarını beğendim ve kendisini de çok sevdim. söyledikleri için zaman var eğer gerçekleşirse buraya yazarım yeniden. bugün de sineme gittim yine burayı okuyup. ne tatlı, ne şeker bir kız. direkt isim verdi, sorduğum kişinin yaşadığı şehre, annesinin adına kadar çat diye söyledi. meryemle aynı şeyleri söyledi. ben beğendim. kadının gözleri parlıyor, enerjisi çok güzel. pazartesi, perşembe, cumartesi bakıyormuş. randevu alınmıyor gidip bekliyorsunuz. söyledikleri çıkarsa eğer yine buraya yazarım.
Turuncu kafe: herkesin malumu artık. onur ve ekibin burada ve diğer sitelerde yürüttüğü PR çalışması aşikar. hem pahalı hem gereksiz. orada gittiğim hiç kimseyi tavsiye etmem. o kadar kötüydü ki bence o kafenin yanından bile geçmeyin.
Mustafa: taksim kafeydi sanırım yıllar önce baktırdım. nokta atışlarını beğendim. olmaz zorlama dediği şey gerçekten olmadı. bana da o konuyla ilgili biraz akıl vermişti sağolsun. ama olacak dedikleri olmadı. paralar boşa gitti.
Esen ve Nisan: en pahalı ve en gereksiz fallar bunların baktıklarıydı sanırım. çok eskiden sakaryada bir kafede çalışıyorlardı sonra kendi yerlerini açtılar. son derece gereksiz. hiç tavsiye etmem.
aklıma gelmeyen pek çok isim var şimdi. geçerken girip baktırdığım, adını duyup gittiğim... çöpe giden para hepsi. son olarak zafer işhanında bir kadın vardı adını hatırlayamadım. söylediği tek bir şey bile tutmadı. tek bir kelime bile. onlara vereceğim parayla keşke arkadaşlarımla dışarı çıkıp gezip eğlenseydim. yazık valla düşündükçe çok üzülüyorum. hepinize sevgiler.