Annelik delilik derlerdi de inanmazdım.
Gerçekten öyleymiş. Bebeğim 3 aylık olmak üzere ve tek bakıyorum, eşim her konuda desteğim. O olmasaydı zaten mutlaka annelerden yardım istemek durumunda kalırdım fakat doğumdan itibaren yardım istemedim. Açıkçası bunun çekirdek aileme zarar verebileceğini düşündüm, bazen ziyaretimize geliyor insanlar ve ne kadar doğru bir karar verdiğimi anlıyorum.
Konu benim yorgunluğum vs değil aslında. Zaten öyle yorgun da değilim. Bebeğim beni yormuyor genel olarak. Uykusuz değilim. Yemekleri eşim yapıyor, evim temiz ve toplu. Hayatımın bu kısmıyla ilgili hiçbir eksiğim yok. Eşimle konuşabiliyorum, bu konudan ona da bahsettiğimde ben de senin gibiyim yalnız değilsin dedi. O da benzer korkulara sahipmiş.
Anne olduktan sonra sürekli kafamın içinde farklı düşünceler dönmeye başladı. Durup dururken ya bebeğimin başına şu gelirse, bu gelirse diye düşünürken kendimi buluyorum. Mesela ya yolda yürürken bir deli kurşun bebeğime isabet ederse, pencerenin yanındayken ya bebeğim aşağıya düşerse, ya bebeğimi biri taciz ederse, bazen daha da kötü oluyor düşünceler. O kadar kötü oluyorum ki, göğüslerim sızlıyor ve süt akmaya başlıyor. Gözlerim doluyor engel olamıyorum ağlamaya başlıyorum.
Düşünceler birden bire aklıma gelmiyor. Ben düşünmeye başlıyorum ve düşünceler birbirine ekleniyor. Bilmiyorum anlatabiliyor muyum ama bu düşünceler yüzünden dışarı çıkamıyorum. Sürekli başımıza bir şey gelecekmiş gibi hissediyorum. Dışarı çıkınca yalnızca hastaneye ya da hastaneye yakın yerlere götürmek istiyorum bebeğimi. Ya ölürse ya onu kaybedersem diye sürekli tetikteyim.
Tek miyim yoksa bunları anne olan herkes yaşıyor ve hissediyor mu? Lohusalık psikolojisi mi, geçiyor mu yoksa destek mi almalıyım? Yoksa yaşadığımız ülke, her gün duyduğumuz olaylar mı bu psikolojinin sebebi? Bir akıl verin canım analar