- 26 Eylül 2010
- 17.576
- 32.908
- 1.123
Anneniz klasik Türk annesi. Benim annem daha fenaydı, sonuçta ne oldu yıllarca eşim olacak adamla görüştüm, türlü yalanlar söyleyerek onda kaldım, otobüsü-uçağı kaçırıp yine yalan söyledim. Geriye dönüp bakınca annemle hiç bir şey paylaşmamışım neredeyse, hatta nişan öncesi eşimle tanışmasını istediğimde "ben p.venk miyim de kızımın görüştüğüyle tanışayım?" gibi bir tepki vermişti. Velhasıl annem-babam hiç görmeden nişanlandım.
Çocuklarınızı ister salın ister salmayın 18'den sonra sadece kontrol ettiğinizi zanneder ve ayakta uyursunuz. Benim annem cin gibiydi, eve geleli 2 saat oldu dediğimde direk ayakkabının içini yoklayıp "bu ayakkabı sıcak yalan söyleme" diyen bir kadının cinliklerini düşünün. Ama ruhu bile duymadan neler yaptım neler. Bence çocuklarınızla rahat konuşabilmeniz onların güvenliği açısından ve sizi ciddiye alıp tavsiyelerinizi dinlemeleri açısından çok önemli. Evlenene kadar annemin hiç bir dediğini yapmadım, hiç bir şey için akıl almadım, tavsiyelerine uymadım ve hayatımın büyük bölümünü sakladım, sorunlarımı anlatmadım, derdimi çözmesini istemedim. Nişanı atacağım zaman şok yaşadı çünkü dünyadan haberi yoktu. Adam kızını tehdit etmiş, darp etmiş, uçurumdan atmaya kalkmış, kızına küfretmiş hiç bir şeyi bilmiyordu. Neden bilsin ki? Aşırı müdahaleci ve kendince olayları çözmeye çalıştığını zanneden, benim hayatıma beni doğurduğu için aşırı müdahale hakkı gören bir anneydi. Ben de üzüntümü, sevincimi, heyecanımı, kırgınlıklarımı ona duyurmadan yaşadım. Çok üzüldüğüm bir an vardır, annem eşime benimle ilgili "Koalina'nın ağladığını görmedim, çok ruhsuzdur o hiç bir şeye ağlamaz; bir evlenirken ağladı işte " demişti. Kendi annem beni tanımıyordu resmen, eşim bile şaşırdı bir şey diyemedi. Oysa dıştan ne kadar odun görünsem de ota b.ka ağlayan biriyim, arkadaşımın gözü dolsun benden hemen yaşlar süzülür. İşte o kadar saklamışım kendimi böyle koruyorum zanneden biri olduğu için.
Çok uzun anlattım farkındayım ama lütfen şu geleneksel aile yapısından biraz ödün verin, kızınız kimseyle çıkmadı diye evlenince kraliçe muamelesi görmeyecek; bunu en iyi sizler biliyorsunuz. Kızlarınızın "ne olursa olsun annem arkamda" dediği anneler olun.
Çocuklarınızı ister salın ister salmayın 18'den sonra sadece kontrol ettiğinizi zanneder ve ayakta uyursunuz. Benim annem cin gibiydi, eve geleli 2 saat oldu dediğimde direk ayakkabının içini yoklayıp "bu ayakkabı sıcak yalan söyleme" diyen bir kadının cinliklerini düşünün. Ama ruhu bile duymadan neler yaptım neler. Bence çocuklarınızla rahat konuşabilmeniz onların güvenliği açısından ve sizi ciddiye alıp tavsiyelerinizi dinlemeleri açısından çok önemli. Evlenene kadar annemin hiç bir dediğini yapmadım, hiç bir şey için akıl almadım, tavsiyelerine uymadım ve hayatımın büyük bölümünü sakladım, sorunlarımı anlatmadım, derdimi çözmesini istemedim. Nişanı atacağım zaman şok yaşadı çünkü dünyadan haberi yoktu. Adam kızını tehdit etmiş, darp etmiş, uçurumdan atmaya kalkmış, kızına küfretmiş hiç bir şeyi bilmiyordu. Neden bilsin ki? Aşırı müdahaleci ve kendince olayları çözmeye çalıştığını zanneden, benim hayatıma beni doğurduğu için aşırı müdahale hakkı gören bir anneydi. Ben de üzüntümü, sevincimi, heyecanımı, kırgınlıklarımı ona duyurmadan yaşadım. Çok üzüldüğüm bir an vardır, annem eşime benimle ilgili "Koalina'nın ağladığını görmedim, çok ruhsuzdur o hiç bir şeye ağlamaz; bir evlenirken ağladı işte " demişti. Kendi annem beni tanımıyordu resmen, eşim bile şaşırdı bir şey diyemedi. Oysa dıştan ne kadar odun görünsem de ota b.ka ağlayan biriyim, arkadaşımın gözü dolsun benden hemen yaşlar süzülür. İşte o kadar saklamışım kendimi böyle koruyorum zanneden biri olduğu için.
Çok uzun anlattım farkındayım ama lütfen şu geleneksel aile yapısından biraz ödün verin, kızınız kimseyle çıkmadı diye evlenince kraliçe muamelesi görmeyecek; bunu en iyi sizler biliyorsunuz. Kızlarınızın "ne olursa olsun annem arkamda" dediği anneler olun.