Annemden psikolojik ve fiziksel şiddet görüyorum

whygodwhy

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
10 Ekim 2022
11
28
21
Merhaba hepinize. 19 yaşındayım ve inanın ne yapacağımı bilmiyorum. Sorun annem. Kendisi sinir hastası ve şimdi psikiyatriste gitse neler neler daha çıkar ama o gitmek yerine bizi delirtmeyi seçiyor. Üniversite sınavına hazırlanıyorum, mezunum. Hiçbir zaman başarısız bir öğrenci olmadım ama annem beni küçüklüğümden beri dövüyor. Nasıl anlatacağımı bilmiyorum çünkü sinirlerim çok yıprandı ve son çare olarak anonim bir şekilde sizin görüşlerinizi almak istedim.
Daha birinci sınıftan matematik sorusunu anlayamadım diye oyuncak bebeğimi bana fırlattı ve gözüme bir şey olabilirdi. O ise ben korkudan ağlayınca istifini bozmadı. Yine ilkokulda dördüncü sınıf olmam gerekiyor belki de beştir matematik sınavında yetmiş beş almıştım ve yirmi beş anlamıştım notumu söyleyince beni arkadaşlarımın ailesinin yanında bir şey olmaz deyip hepsi gittikten sonra sokağın ortasında kaldırıma fırlatmıştı. Suratım betona çarpmasın diye ellerimi siper etmek zorunda kaldım. Asla başkalarının yanında gerçek yüzünü belli etmiyor. Onu arkadaşı olarak bilen insanlar var ama o içten içe onları sevmiyor bile fakat kendini çok iyi gizliyor. Bursluluk sınavına hazırlanırken yemek yiyordum biraz da uyuşuk yerim o da yemeği yavaş yiyen dersi de böyle çalışır deyip yumruk atmıştı koluma iki hafta geçmedi. On iki yaşındaydım o zaman.
İngilizce dersinden sürpriz quiz olmuştuk ama karneye geçmeyecekti düşük aldığımı öğrenince beni otobüsün önüne atıp geri çekti. Bir daha alırsan böyle olur diye. Bana demir kepçeyle vurdu diğer dayaklarını saymıyorum çünkü gerçekten çok dayak yedim. Babam öldü lise sınavına hazırlanırken o günden sonra daha beter oldu. Oysa babam tam tersi melek gibi bir adamdır bir kez olsun üzmedi beni. Hep sevgiyle yaklaştı. Ablam var bir tane kızın hayatının içinden geçmiş şimdi asosyal pısırık ve pasif agresif aynı annem gibi içten pazarlıklı birine dönüştü. Sorun şu ki bu evde kaldıkça ben de içime kapanmaya başlıyorum. Konuşamıyorum insanlarla. Özgüvenim yerle bir. Bir de böyle yaparak çocuklarını kendine bağımlı hale getirmeye çalışıyor. Ablamın annemi zerre kadar sevmediğini biliyorum ama bir şekilde ona itaat ediyor. Hiçbir şeye karşı koyamıyor. Evde bir kuklaya bakıyor gibi hissediyorum kendimi. Muhakeme yeteneği asla yok. Uyuşmuş gibi. Bense çok mutsuzum. Eskiden çok gülen insanları güldürmeyi seven biriydim son iki üç yıldır kendimi tanıyamıyorum.
Neyse her şey ben on birdeyken başladı. Derslerim gerçekten çok iyiydi ve böyle gidersem gerçekten hiç de fena olmayan bir üniversiteye gidebilirdim. Hayallerim vardı ve öğretmenlerim benden çok umutluydu. Bunu bir sınav olarak görmüyordum çünkü bir şeyler öğrenmek beni mutlu ediyordu. Fakat onuncu sınıfın son tatilinde annemle ciddi kavga ettik. Ders çalıştığım halde saçma sapan şeyler söyledi ve bana sürekli o*****u diyor ama sürekli. Dayanamadım ve ilk sinir krizimi o zaman geçirdim. On birde sürekli üstüme geliyordu ve krizlerin arttı. Git dedikçe daha da üsteliyor ve krizlerim kendime zarar vermeye kadar geldi ama kimse umursamadı sonra bana kaygı bozukluğu teşhisi falan kondu ama ondan sonra asla ders çalışamadım. Şiddetli depresyonla mücadele ediyorum hâlâ aynı. Yani daha neler neler ama anlatırken bile yoruldum. Şimdi her şeyi unuttum çünkü bir önceki yıl tamamiyle bıraktım ders çalışmayı. Dershaneye başladım. Lütfen yardım edin. Ben de ablam gibi olmaktan çok korkuyorum hayallerim ve umutlarım var. Bir akıl verin. Maalesef sınava kadar aynı evde yaşamak zorundayım.
 
Merhaba hepinize. 19 yaşındayım ve inanın ne yapacağımı bilmiyorum. Sorun annem. Kendisi sinir hastası ve şimdi psikiyatriste gitse neler neler daha çıkar ama o gitmek yerine bizi delirtmeyi seçiyor. Üniversite sınavına hazırlanıyorum, mezunum. Hiçbir zaman başarısız bir öğrenci olmadım ama annem beni küçüklüğümden beri dövüyor. Nasıl anlatacağımı bilmiyorum çünkü sinirlerim çok yıprandı ve son çare olarak anonim bir şekilde sizin görüşlerinizi almak istedim.
Daha birinci sınıftan matematik sorusunu anlayamadım diye oyuncak bebeğimi bana fırlattı ve gözüme bir şey olabilirdi. O ise ben korkudan ağlayınca istifini bozmadı. Yine ilkokulda dördüncü sınıf olmam gerekiyor belki de beştir matematik sınavında yetmiş beş almıştım ve yirmi beş anlamıştım notumu söyleyince beni arkadaşlarımın ailesinin yanında bir şey olmaz deyip hepsi gittikten sonra sokağın ortasında kaldırıma fırlatmıştı. Suratım betona çarpmasın diye ellerimi siper etmek zorunda kaldım. Asla başkalarının yanında gerçek yüzünü belli etmiyor. Onu arkadaşı olarak bilen insanlar var ama o içten içe onları sevmiyor bile fakat kendini çok iyi gizliyor. Bursluluk sınavına hazırlanırken yemek yiyordum biraz da uyuşuk yerim o da yemeği yavaş yiyen dersi de böyle çalışır deyip yumruk atmıştı koluma iki hafta geçmedi. On iki yaşındaydım o zaman.
İngilizce dersinden sürpriz quiz olmuştuk ama karneye geçmeyecekti düşük aldığımı öğrenince beni otobüsün önüne atıp geri çekti. Bir daha alırsan böyle olur diye. Bana demir kepçeyle vurdu diğer dayaklarını saymıyorum çünkü gerçekten çok dayak yedim. Babam öldü lise sınavına hazırlanırken o günden sonra daha beter oldu. Oysa babam tam tersi melek gibi bir adamdır bir kez olsun üzmedi beni. Hep sevgiyle yaklaştı. Ablam var bir tane kızın hayatının içinden geçmiş şimdi asosyal pısırık ve pasif agresif aynı annem gibi içten pazarlıklı birine dönüştü. Sorun şu ki bu evde kaldıkça ben de içime kapanmaya başlıyorum. Konuşamıyorum insanlarla. Özgüvenim yerle bir. Bir de böyle yaparak çocuklarını kendine bağımlı hale getirmeye çalışıyor. Ablamın annemi zerre kadar sevmediğini biliyorum ama bir şekilde ona itaat ediyor. Hiçbir şeye karşı koyamıyor. Evde bir kuklaya bakıyor gibi hissediyorum kendimi. Muhakeme yeteneği asla yok. Uyuşmuş gibi. Bense çok mutsuzum. Eskiden çok gülen insanları güldürmeyi seven biriydim son iki üç yıldır kendimi tanıyamıyorum.
Neyse her şey ben on birdeyken başladı. Derslerim gerçekten çok iyiydi ve böyle gidersem gerçekten hiç de fena olmayan bir üniversiteye gidebilirdim. Hayallerim vardı ve öğretmenlerim benden çok umutluydu. Bunu bir sınav olarak görmüyordum çünkü bir şeyler öğrenmek beni mutlu ediyordu. Fakat onuncu sınıfın son tatilinde annemle ciddi kavga ettik. Ders çalıştığım halde saçma sapan şeyler söyledi ve bana sürekli o*****u diyor ama sürekli. Dayanamadım ve ilk sinir krizimi o zaman geçirdim. On birde sürekli üstüme geliyordu ve krizlerin arttı. Git dedikçe daha da üsteliyor ve krizlerim kendime zarar vermeye kadar geldi ama kimse umursamadı sonra bana kaygı bozukluğu teşhisi falan kondu ama ondan sonra asla ders çalışamadım. Şiddetli depresyonla mücadele ediyorum hâlâ aynı. Yani daha neler neler ama anlatırken bile yoruldum. Şimdi her şeyi unuttum çünkü bir önceki yıl tamamiyle bıraktım ders çalışmayı. Dershaneye başladım. Lütfen yardım edin. Ben de ablam gibi olmaktan çok korkuyorum hayallerim ve umutlarım var. Bir akıl verin. Maalesef sınava kadar aynı evde yaşamak zorundayım.
Biran önce iş bul çalış o annenden kurtul, hem oku hem çalış ama o ruh hastası kadınla durma..
 
Yani yaşadıklarınız kolay değil ama ben eminim benim jeneresyonumdaki (35 yaşımdayım) çoğu kadın yaşamıştır az çok sizin yaşadıklarınızı. Çünkü o zaman ailelerde boşanma tüh kakaydı ve mutsuz evlilikler içinde hırslarını, hınçlarını çıkardıkları stres topları biz çocuklarıydık 🤦🏼
Biz o zaman nasıl başa çıktık acaba şimdi geriye bakınca baya güçlü gördüm kendimizi 😂
Şimdi herkesin ağzında depresyon, kaygı bozukluğu, ansiyete, bipolar bozukluk, panik atak 🤦🏼 Neden ailede görülen psikolojik, fiziksel şiddet 😒 Biz tillahını gördük ama çalıştık kazandık bişeyleri başardık. Sizi daha fazla hırslandırması gerekmez mi bu durum? Kurtulmak için çabalamak gerekir unutma 👍
 
Annen bir daha sana sözlü ya da fiziksel şiddet gösterdiğinde bunları bir şekilde kaydet ve yedekle. Gerekirse bilerek kavga et. Ama elinde sana kötü davrandığına dair deliller olsun. Bunları uygun bir zamanda annene ve annenin akrabalarına gönder. Artık dayanamadığını, eğer sana bir şey olursa bunun sorumlusunun annen olduğunu söyle.

Sen sonuçta mal değilsin aynı evde yaşasan bile bu kişi ile. Annen olması onun bu yaptıklarının suç olduğunu değiştirmiyor, eğer onu şikayet edersen ortalığa rezil olacağını bilsin.

Ek olarak yaşlanınca annenin senden ve ablandan başka kimsesi kalmayacak. Evde ikinizin hakkı zaten vardır. Eğer bu şekilde davranmaya devam ederse diye al bir gün götür yaşlılar yurduna. Görsün orada tek yaşayan yaşlı insanları da aklı biraz başına gelsin.

Aşağıya bıraktığım linkteki gibi bir sürü haber var. Al böyle haberleri at annene görsün

Annende olsa karşındaki önce kendini, kendi sağlığını, kendi geleceğini düşünmek zorundasın.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bence hemen o evi terket is araştır part time olabilir , kendine bi ev arkadaşı bulabilirsin hem masraflar yarı yarıya gelir . Hem oku hem çalış. Biliyorum ikisi de aynı anda çok zor ama bunu başarabilirsin o evde kalmaktan daha iyidir . Sınava kadar daha bi çok kez sinir krizi gecirmeyeceginiz ne belli . O yüzden imkanları sağlayıp hemen gitmelisiniz . Lise zamanı dersleriniz iyiyse zaten ders konuları olarak temelin de vardır, ihtiyacın olan tek şey birazcık cesaret...
 
T
Yani yaşadıklarınız kolay değil ama ben eminim benim jeneresyonumdaki (35 yaşımdayım) çoğu kadın yaşamıştır az çok sizin yaşadıklarınızı. Çünkü o zaman ailelerde boşanma tüh kakaydı ve mutsuz evlilikler içinde hırslarını, hınçlarını çıkardıkları stres topları biz çocuklarıydık 🤦🏼
Biz o zaman nasıl başa çıktık acaba şimdi geriye bakınca baya güçlü gördüm kendimizi 😂
Şimdi herkesin ağzında depresyon, kaygı bozukluğu, ansiyete, bipolar bozukluk, panik atak 🤦🏼 Neden ailede görülen psikolojik, fiziksel şiddet 😒 Biz tillahını gördük ama çalıştık kazandık bişeyleri başardık. Sizi daha fazla hırslandırması gerekmez mi bu durum? Kurtulmak için çabalamak gerekir unutma 👍
Elbette doğrudur ne yazık ki annem de annesinden böyle gördü. Anneannem seksen yaşına geldi hâlâ bırakamadı annemi. O da ondan çok psikolojik şiddet görmüştü ama yine de bakıyordu ona. En son bu durum babamla ilişkisini zedeleyince teyzem başka bir yerden ev tuttu da öyle ayrıldılar. Şimdi de aynısını bize yapıyor. Ne yazık ki psikolojik hastalıklar hafife alınmamalı. Bu yaşıma kadar kötü bir evlat olduğumu düşünmüyorum bir evlat olarak verebildiğim her şeyi verdim onlara. Saygılıydım ve derslerimde başarılıydım. Kötü alışkanlıklarım yoktu ama annemden her o****u lafını işittiğimde ki ani sinir patlamaları oluyordu bunu hak edip etmediğimi düşünüyorum ve kendimi biraz haksızlığa uğramış hissediyorum. Kızını gerçekten seven anneleri görmek beni içten içe üzüyor. Onlara gıpta ile bakıyorum. Sadece gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum. Çok daraldım. Tekrar psikiyatriste mı gitsem bilmiyorum.
 
Bu sana azmetmek, çalışıp,okuyup kurtulmak için sebep olsun. Ailemizi secemiyoruz ama geleceğimizi, hayatımızı sekillendirebiliriz, şartları değiştirebiliriz.
Sizin yaptığınız yorum beni kendime getirdi gerçekten çok teşekkür ederim. Çok çok minnettarım. Şimdiden bana motivasyon verdiniz. Dilerim ki mutlu bir hayat sürersiniz.
 
Biran önce iş bul çalış o annenden kurtul, hem oku hem çalış ama o ruh hastası kadınla durma..
Asgari ücret hem dershane masrafıma hem kirama hem de faturalarıma yetmeyebilir. Şimdilik onunla olabildiğince az görüşmeyi deneyeceğim. Saat akşam ona kadar kütüphanede çalışırım. Sonra direk uyur sabah beş gibi kalkıp tekrar çalışırım zaten sekiz gibi dershaneye gidiyorum. Bu şekilde olacak gibi görünüyor. Onunla yüz yüze gelmek istemiyorum.
 
T

Elbette doğrudur ne yazık ki annem de annesinden böyle gördü. Anneannem seksen yaşına geldi hâlâ bırakamadı annemi. O da ondan çok psikolojik şiddet görmüştü ama yine de bakıyordu ona. En son bu durum babamla ilişkisini zedeleyince teyzem başka bir yerden ev tuttu da öyle ayrıldılar. Şimdi de aynısını bize yapıyor. Ne yazık ki psikolojik hastalıklar hafife alınmamalı. Bu yaşıma kadar kötü bir evlat olduğumu düşünmüyorum bir evlat olarak verebildiğim her şeyi verdim onlara. Saygılıydım ve derslerimde başarılıydım. Kötü alışkanlıklarım yoktu ama annemden her o****u lafını işittiğimde ki ani sinir patlamaları oluyordu bunu hak edip etmediğimi düşünüyorum ve kendimi biraz haksızlığa uğramış hissediyorum. Kızını gerçekten seven anneleri görmek beni içten içe üzüyor. Onlara gıpta ile bakıyorum. Sadece gerçekten ne yapacağımı bilmiyorum. Çok daraldım. Tekrar psikiyatriste mı gitsem bilmiyorum.

Kendin başa çıkamıyorsun demek ki gitmende tabiki fayda var.
Dediğimide unutma bu tarz durumlarda kurtuluş her zaman kitaplardadır 👍 Oku mesleğini eline al. Kulağını tıka. Annen onu dedi diye öyle değilsin, biliyorsun zaten.
 
İl dışına çıkıp yurtta kalsanız üniversitede? Sanırım anne baba vefatı olunca öncelik hakkı oluyordu. Emin değilim bir araştırın. Varsa kullanın hakkınızı.
 
Yaşınız daha 19, kanunen reşit olsanız da bana göre hala korunması gereken bir kuzusunuz.

İş bulun çalışın, o evden ayrılın demek bize kolay. Ayaklarının üzerinde durmak bu yaş için zor. O yüzden böyle bir tavsiye vermeyeceğim.

Yapmanız gereken şeyi kendiniz söylemişsiniz zaten, ablam gibi olmak istemiyorum. Sınavı kazanıp gidene kadar ablanız gibi olun. Gözüne batmayın, sabredin. Bu süreçte de ilk sene için burs alabileceğiniz birilerini araştırın. İkinci senede şehire de çevreye de alışır çalışmaya başlarsınız.
 
Asgari ücret hem dershane masrafıma hem kirama hem de faturalarıma yetmeyebilir. Şimdilik onunla olabildiğince az görüşmeyi deneyeceğim. Saat akşam ona kadar kütüphanede çalışırım. Sonra direk uyur sabah beş gibi kalkıp tekrar çalışırım zaten sekiz gibi dershaneye gidiyorum. Bu şekilde olacak gibi görünüyor. Onunla yüz yüze gelmek istemiyorum.
bence bu yasinizda annenizi ailenizi atamazsiniz. yasiniz kucuk, tecrubesizsiniz. gercek dunya cok daha acimasiz, annenizi mumla ararsniz. o yuzden derslerinize dort elle sarilin, gonul isleri vs hepsini bir kenara atin ve iyi bir bolumu kazanmaya calisin (mezun olunca birikim olmadan hemen is bulabileceginiz bir bolum). annenizle de iliskinizi minimuma indirin, onun sinirlerini bozmadan gorunmez olmaya calisin. cok zor biliyorum ama baska yollar daha zor olur bence. bizim kulturumuzde herkes inkar ediyor ama ingilizce toxic anneler icin cok fazla kaynak var, onlara bakabilirsiniz

 
Merhaba hepinize. 19 yaşındayım ve inanın ne yapacağımı bilmiyorum. Sorun annem. Kendisi sinir hastası ve şimdi psikiyatriste gitse neler neler daha çıkar ama o gitmek yerine bizi delirtmeyi seçiyor. Üniversite sınavına hazırlanıyorum, mezunum. Hiçbir zaman başarısız bir öğrenci olmadım ama annem beni küçüklüğümden beri dövüyor. Nasıl anlatacağımı bilmiyorum çünkü sinirlerim çok yıprandı ve son çare olarak anonim bir şekilde sizin görüşlerinizi almak istedim.
Daha birinci sınıftan matematik sorusunu anlayamadım diye oyuncak bebeğimi bana fırlattı ve gözüme bir şey olabilirdi. O ise ben korkudan ağlayınca istifini bozmadı. Yine ilkokulda dördüncü sınıf olmam gerekiyor belki de beştir matematik sınavında yetmiş beş almıştım ve yirmi beş anlamıştım notumu söyleyince beni arkadaşlarımın ailesinin yanında bir şey olmaz deyip hepsi gittikten sonra sokağın ortasında kaldırıma fırlatmıştı. Suratım betona çarpmasın diye ellerimi siper etmek zorunda kaldım. Asla başkalarının yanında gerçek yüzünü belli etmiyor. Onu arkadaşı olarak bilen insanlar var ama o içten içe onları sevmiyor bile fakat kendini çok iyi gizliyor. Bursluluk sınavına hazırlanırken yemek yiyordum biraz da uyuşuk yerim o da yemeği yavaş yiyen dersi de böyle çalışır deyip yumruk atmıştı koluma iki hafta geçmedi. On iki yaşındaydım o zaman.
İngilizce dersinden sürpriz quiz olmuştuk ama karneye geçmeyecekti düşük aldığımı öğrenince beni otobüsün önüne atıp geri çekti. Bir daha alırsan böyle olur diye. Bana demir kepçeyle vurdu diğer dayaklarını saymıyorum çünkü gerçekten çok dayak yedim. Babam öldü lise sınavına hazırlanırken o günden sonra daha beter oldu. Oysa babam tam tersi melek gibi bir adamdır bir kez olsun üzmedi beni. Hep sevgiyle yaklaştı. Ablam var bir tane kızın hayatının içinden geçmiş şimdi asosyal pısırık ve pasif agresif aynı annem gibi içten pazarlıklı birine dönüştü. Sorun şu ki bu evde kaldıkça ben de içime kapanmaya başlıyorum. Konuşamıyorum insanlarla. Özgüvenim yerle bir. Bir de böyle yaparak çocuklarını kendine bağımlı hale getirmeye çalışıyor. Ablamın annemi zerre kadar sevmediğini biliyorum ama bir şekilde ona itaat ediyor. Hiçbir şeye karşı koyamıyor. Evde bir kuklaya bakıyor gibi hissediyorum kendimi. Muhakeme yeteneği asla yok. Uyuşmuş gibi. Bense çok mutsuzum. Eskiden çok gülen insanları güldürmeyi seven biriydim son iki üç yıldır kendimi tanıyamıyorum.
Neyse her şey ben on birdeyken başladı. Derslerim gerçekten çok iyiydi ve böyle gidersem gerçekten hiç de fena olmayan bir üniversiteye gidebilirdim. Hayallerim vardı ve öğretmenlerim benden çok umutluydu. Bunu bir sınav olarak görmüyordum çünkü bir şeyler öğrenmek beni mutlu ediyordu. Fakat onuncu sınıfın son tatilinde annemle ciddi kavga ettik. Ders çalıştığım halde saçma sapan şeyler söyledi ve bana sürekli o*****u diyor ama sürekli. Dayanamadım ve ilk sinir krizimi o zaman geçirdim. On birde sürekli üstüme geliyordu ve krizlerin arttı. Git dedikçe daha da üsteliyor ve krizlerim kendime zarar vermeye kadar geldi ama kimse umursamadı sonra bana kaygı bozukluğu teşhisi falan kondu ama ondan sonra asla ders çalışamadım. Şiddetli depresyonla mücadele ediyorum hâlâ aynı. Yani daha neler neler ama anlatırken bile yoruldum. Şimdi her şeyi unuttum çünkü bir önceki yıl tamamiyle bıraktım ders çalışmayı. Dershaneye başladım. Lütfen yardım edin. Ben de ablam gibi olmaktan çok korkuyorum hayallerim ve umutlarım var. Bir akıl verin. Maalesef sınava kadar aynı evde yaşamak zorundayım.
Yani bende çocukken çok şiddet gördüm annemden ama oda sizinki gibi hastanede tedavi gördü annesini kötü bi şekilde kaybedince ve buna bizzat şahit olunca haklı olarak psikolojisi alt üst oldu. 1 sene yattı hastanede tabi psikolojik tedaviler fiziksel hastalığa göre çok daha zor ve geç iyileşme döneminden geçiyor maalesef hatta çoğu zaman kalıcı oluyor neredeyse. Ama ben lisenin ortalarında durdurmuştum artık müsade etmiyordum nasıl desem hem onun iyi bir anne olmadığını özgüvenimi mahvettiğini söylediğimde çok pişman oldu hemde hiçbir şekilde temas etmesine izin vermiyordum artık böyle bi durumda gideceğimi de bilir muhtemelen kaybetme korkusuyla durdu o dönemde. Hak verdiğim yanları vardı ama bizlerde stres topu değiliz sonuçta. Siz artık ergenlik dönemini de bitirmiş olgunluk çağına adım atmış bir birey olacaksınız. Üniversite hayatınızı değiştirecektir çok çalışın uzaklaşın derim söz konusu aile olunca insan konuşma diyemiyor yaşınızda küçük. Benim hayatımın en büyük dönüm noktası üniversiteye başladığım dönemdi. Özgüvenim, iletişim gücüm, bakış açım bu dönemde arttı ve gelişti. İyi ki de gitmiştim dedim. Aslında annemle arkadaş gibiydik öyle bi kısıtlaması da yoktu ama ailen dört dörtlükte olsa bence tamda sizin yaşlarınızda artık yeni bi hayata geçilmeli. Üniversiteye çok sıkı çalışın gideceğinize inanarak çalışırsanız daha çok motive olursunuz. Ama yaşadığınız şehri yazmayın derim imkanınız varsa tabi. İnanın bana ilerleyen zamanlarda buna müsade etmeyeceksiniz. Ben hayatınızda görebileceğin en korkak, özgüvensiz bir çocuktum şimdi karşımda ne akrabalarım bana laf edebilir ne de annem. Bir sınırın oluyor ve artık orayı aştıklarında onlar senden kaçmak zorunda kalıyor.
 
Üzgünüm dün cevap veremedim sizlere. Ne yazık ki bana sahip çıkacak tek bir akrabam yok. Annem ise anlamaz öyle şeylerden. Hatta daha da kötüleştirir durumu. Tek çarem o yokmuş gibi davranmak sanırım. Azmedip bu evden kurtulacağım. Destekleriniz için teşekkür ederim.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
İl dışına çıkıp yurtta kalsanız üniversitede? Sanırım anne baba vefatı olunca öncelik hakkı oluyordu. Emin değilim bir araştırın. Varsa kullanın hakkınızı.
Zaten öyle yapmayı düşünüyorum. Şimdilik psikolojimi güçlü tutup sadece derslerime odaklanacağım. Sonra da ilk işim başka bir şehirde yurtta kalmak olacak.
 
Yaşınız daha 19, kanunen reşit olsanız da bana göre hala korunması gereken bir kuzusunuz.

İş bulun çalışın, o evden ayrılın demek bize kolay. Ayaklarının üzerinde durmak bu yaş için zor. O yüzden böyle bir tavsiye vermeyeceğim.

Yapmanız gereken şeyi kendiniz söylemişsiniz zaten, ablam gibi olmak istemiyorum. Sınavı kazanıp gidene kadar ablanız gibi olun. Gözüne batmayın, sabredin. Bu süreçte de ilk sene için burs alabileceğiniz birilerini araştırın. İkinci senede şehire de çevreye de alışır çalışmaya başlarsınız.
Tavsiye için teşekkür ederim. Yapacağım. Bu süre zarfında sadece ders çalışıp, kitap okuyacağım. İyi ki varsınız.
 
X