Antalya'ya gidip gelmek için 10 sebep
Haziran'a şurada ne kaldı ki? Nisan'ı devir, Mayıs'ı yan yoldan geç önümüz yaz, önümüz Haziran. Antalya'ya gitmek için tek sebep elbette yaz mevsiminden bir tadımlık almak değil, Antalya her yönüyle bahar aylarında gidilesi görülesi, yaşanılası bir şehrimiz.
Seçim, oy kullanmak, sandık stresi bunlar Haziran ayında ülkemizin gündemini yüksek gerilim hattına çevirecek şeyler. Bu sıkıntıya, bu kasıntıya girmeden önce biraz olsun ne kadar güzel bir ülkede yaşadığımızı yeniden keşfetmek sizin de hakkınız. "Benim partim, senin partin" çekişmesine dalmadan önce, ufak bir tatil, bir küçük kaçamak sizin de hakkınız.
Daha önce Antalya'ya ayak basmış olanlar ve Antalyalılar için zaten böyle bir liste sıralamaya gerek yok. Ancak ömründe 07 plakayı sadece otobanda kendisine makas atıp geçen araçların ardında görenler için özel bir rehber hazırladık. İster uçakla, ister kara yolundan, isterseniz de kıyı kıyı yüze yüze gidin Antalya'ya. Ama kesinlikle gidin. Neden mi? İşte size 10 geçerli sebep!
1. Sanırsın yabancı memleket
Antalya şehir sınırları içerisinde konuşulan yabancı dil bakımından Türkiye'de ayrı bir istatistiğe sahip. Ülkeyi terk etmeden biraz olsun ülkeden soyutlanmak istiyorsanız, gitmeniz gereken yer Antalya. Şehirde hatrı sayılır bir Rus nüfus olmakla birlikte Almanya, İngiltere gibi pek çok ülkeden yaz kış kalmaya gelen insanlara her an her yerde rastlayabilirsiniz. Rastlayamadınız mı? Sorun değil Antalyalılar da sizi başka bir memlekette hissettirecektir. "Voyn endeni ne var acıbıla?" gibi bir cümleyi pekala yerel halktan da duyabilirsiniz. Antalya'nın kendine has kelimelerinin kombine kullanıldığı cümleler sizi dilini bilmediğiniz yabancı bir memlekette hissettirecektir. Söz konusu cümlenin anlamını listenin sonunda açıklayacağız...
2. Manzara fiks menü
Antalya dediğiniz zaman sadece Akdeniz Akşamları çalınan uzun kumsallar gelmesin aklınıza. Kale manzarası, Beydağları manzarası, Düden'de şelale manzarası, Marina manzarası... İstediğiniz köşeyi seçin dalın uzaklara kafanız açılsın, içiniz açılsın.
3. Deniz dediğin...
Kimi insan vardır göl suyu gibi soğuk denize girmeyi sever. Ancak deniz dediğin az biraz sıcak olup da kemikleri ısıtmalı değil mi? Türkiye'de sıcak deniziyle meşhur olan Didim, Bodrum gibi Antalya'nın da kış aylarında bile insanları kendisine çeken ılıman bir denizi var. Hatta Ağustos aylarında o deniz iyice kaplıca kıvamına ulaşır. Gidin şimdiden kaynama noktasına gelmeden o suların keyfini sürün.
4. Berekette dünya lideri
Antalya dediğiniz zaman akla ilk gelen şeylerden biri de yağmurdur. Hayatınızda Antalya'da yağmura yakalanmamışsanız, üstüme yağmur yağdı demeyin. İstanbul Alibeyköy'de yaşayanların, Antalya yağmuru stajını yaptığını söyleyebiliriz. Onun haricinde Antalya standartlarında yağmur yağan bir ilimiz yok desek yeridir. Yağmurdan okulların tatil edildiği ender yerlerden biridir Antalya. Ama işte berekettir yağmur, yağmadığı zaman Ankara'da İstanbul'da barajların önünde dua ettirir insana. Antalya'da böyle bir sorun yok. Hayatınızda bir defa olsun yağmurla yıkanmak istiyorsanız Antalya doğru adres. Alın şampuanınızı, lifinizi çıkın yağmur altında durun bir daha duşa girmezsiniz.
5. Burunlara bayram ettiren şehir
Antalya'nın belki de en güzel özelliğidir. Bahar gelince şehri çevreleyen portakal bahçelerinden ve hemen her yerde görebileceğiniz çiçeklerden öyle bir koku dalgası sarar ki etrafı, nefes almak bir keyif haline gelir. Ankara'da Kızılay'da, İstanbul'da Taksimde artık nefes almaya tövbe etmiş vatandaşların özellikle kendisini Antalya'ya atması gerekir ki, hem ciğerleri bayram etsin, hem de yıllardır kullanamadıkları koku alma duyuları kendine gelsin.
6. Konforun adresi Antalya
İstanbul'da bir kez olsun metrobüse binmiş hemen herkesin ortak sorunu ve şikayetidir toplu taşıma. Nice insan evladını taksi müptelası yapar o çile, o işkence. Ama Antalya'da toplu taşıma bir sanattır adeta! Bütün otobüslerde oturacak yer bulmak mümkündür. Ayaktaki yolcular niyeti bozmamışlarsa aralarında nereden baksanız bir metre boşluklar vardır. Düşünsenize 1 metre! Bir İstanbullunun bunu yaşamadan idrak etmesi neredeyse imkansızdır! Şöyle diyelim yanınızdaki insanın kullandığı parfümü ya da az önce ne yediğini hissetmiyorsunuz! Sadece otobüsler değil, duraklar da ayrı bir konfor abidesi Antalya'da dört tarafı kapalı, klimalı, yaz kış barınma ihtiyacınızı karşılayacak güzide birer köşe otobüs durakları!
7. Hızlı, tüplü, öfkeli ve mobiletli...
Yazının başında dedik ya 07 plakayı bazılarımız sadece önümüzde bir aracın arkasında görürüz diye... O plaka hiç mi dikiz aynasında arkamızda gözükmez? Nedendir bilinmez Antalya'nın sürücüleri de kendi çaplarında birer ralli pilotudur. Şahinine tüp taktıran, orta sınıf arabasını modifiye ettiren, mobiletine uzanan (evet uzanan) kim varsa atar kendini yollara ve bir kapışma başlar... Hayatınızda adrenalin eksikliği hissediyorsanız, aracınızla bir Antalya'nın geniş yollarında dolanın, heyecan neymiş görün!
8. Antalya mutfağı diye bir gerçek var!
Antalya'ya gidip de ne yiyeceğiz derdiniz de yok! Birbirinden farklı lezzetleri tatmak mümkün. Misal bir İsli Dondurması vardır, yiyen müptelası olur. Dondurmanın hafif yanık hali olan bu tatlıyı kesin tatmak gerekir. Yine tahin ayrı bir yer tutar Antalya mutfağında, tahinli tatlılar enfes olur hatta piyaz bile tahinli bir başka güzeldir. Yoğurtlu patates yenmeden gidilmemelidir Antalya'dan. Sözün özü aç kalmazsınız Antalya'da şimdiden afiyet olsun.
9. Bağaça & Turunç
Hayır yanlış yazmadık. Bağaça! Adana'da püskevit neyse, Antalya'da da Bağaça odur. Tek başına bir Antalya'ya gitme sebebidir. Tarif edip de aklınızı karıştırmayalım, gidin görün yiyin gelin! Bir de turunç var ki Turunçgillere adını veren bir meyvedir. Tadı nasıldır derseniz, pek tavsiye etmeyiz ancak bir reçeli olur bunun... O reçel ki, korkarız bir gün yabancı güçlerin Antalya'yı işgal etmesine sebep olacak kadar önemli bir doğal kaynak konumundadır. Tavsiyemiz bağaça ve turunçu aynı masada tüketmenizdir...
10. Hayat Antalya'da güzel!
Son olarak Antalya her türlü eğlenceyi seven için ayrı bir güzel. Çünkü hemen herkesin kendi ortamını bulacağı eğlence mekanlarına sahip Antalya. Misal doğa gezilerini mi seviyorsunuz? Raftingten tutun kamp alanlarına kadar tam anlamıyla bir cennet Antalya. Boşuna turizmin başkenti demiyorlar. Doğal güzelliklerini anlatmakla bitiremeyiz. Peki ya arkadaşlarınızla gezip eğlenmek isterseniz? İşte bu konuda da biraz tavsiye verelim istedik;
Nostaljik atmosfer sevenlere: Diyojen Meyhanesi
Sokaklarda takılmak isteyenlere: Kaleiçi
Pubçılara: Tudors
After Party'cilere: Up shot Bar
Eller havayacılara: Inferno
Biz bize yeterizcilere: My Moon
Bonus: "Voyn endeni ne var acıbıla?" cümlesinin Türkçe meali: "Hop elinde ne var acaba?"
Haziran'a şurada ne kaldı ki? Nisan'ı devir, Mayıs'ı yan yoldan geç önümüz yaz, önümüz Haziran. Antalya'ya gitmek için tek sebep elbette yaz mevsiminden bir tadımlık almak değil, Antalya her yönüyle bahar aylarında gidilesi görülesi, yaşanılası bir şehrimiz.
Seçim, oy kullanmak, sandık stresi bunlar Haziran ayında ülkemizin gündemini yüksek gerilim hattına çevirecek şeyler. Bu sıkıntıya, bu kasıntıya girmeden önce biraz olsun ne kadar güzel bir ülkede yaşadığımızı yeniden keşfetmek sizin de hakkınız. "Benim partim, senin partin" çekişmesine dalmadan önce, ufak bir tatil, bir küçük kaçamak sizin de hakkınız.
Daha önce Antalya'ya ayak basmış olanlar ve Antalyalılar için zaten böyle bir liste sıralamaya gerek yok. Ancak ömründe 07 plakayı sadece otobanda kendisine makas atıp geçen araçların ardında görenler için özel bir rehber hazırladık. İster uçakla, ister kara yolundan, isterseniz de kıyı kıyı yüze yüze gidin Antalya'ya. Ama kesinlikle gidin. Neden mi? İşte size 10 geçerli sebep!
1. Sanırsın yabancı memleket
Antalya şehir sınırları içerisinde konuşulan yabancı dil bakımından Türkiye'de ayrı bir istatistiğe sahip. Ülkeyi terk etmeden biraz olsun ülkeden soyutlanmak istiyorsanız, gitmeniz gereken yer Antalya. Şehirde hatrı sayılır bir Rus nüfus olmakla birlikte Almanya, İngiltere gibi pek çok ülkeden yaz kış kalmaya gelen insanlara her an her yerde rastlayabilirsiniz. Rastlayamadınız mı? Sorun değil Antalyalılar da sizi başka bir memlekette hissettirecektir. "Voyn endeni ne var acıbıla?" gibi bir cümleyi pekala yerel halktan da duyabilirsiniz. Antalya'nın kendine has kelimelerinin kombine kullanıldığı cümleler sizi dilini bilmediğiniz yabancı bir memlekette hissettirecektir. Söz konusu cümlenin anlamını listenin sonunda açıklayacağız...
2. Manzara fiks menü
Antalya dediğiniz zaman sadece Akdeniz Akşamları çalınan uzun kumsallar gelmesin aklınıza. Kale manzarası, Beydağları manzarası, Düden'de şelale manzarası, Marina manzarası... İstediğiniz köşeyi seçin dalın uzaklara kafanız açılsın, içiniz açılsın.
3. Deniz dediğin...
Kimi insan vardır göl suyu gibi soğuk denize girmeyi sever. Ancak deniz dediğin az biraz sıcak olup da kemikleri ısıtmalı değil mi? Türkiye'de sıcak deniziyle meşhur olan Didim, Bodrum gibi Antalya'nın da kış aylarında bile insanları kendisine çeken ılıman bir denizi var. Hatta Ağustos aylarında o deniz iyice kaplıca kıvamına ulaşır. Gidin şimdiden kaynama noktasına gelmeden o suların keyfini sürün.
4. Berekette dünya lideri
Antalya dediğiniz zaman akla ilk gelen şeylerden biri de yağmurdur. Hayatınızda Antalya'da yağmura yakalanmamışsanız, üstüme yağmur yağdı demeyin. İstanbul Alibeyköy'de yaşayanların, Antalya yağmuru stajını yaptığını söyleyebiliriz. Onun haricinde Antalya standartlarında yağmur yağan bir ilimiz yok desek yeridir. Yağmurdan okulların tatil edildiği ender yerlerden biridir Antalya. Ama işte berekettir yağmur, yağmadığı zaman Ankara'da İstanbul'da barajların önünde dua ettirir insana. Antalya'da böyle bir sorun yok. Hayatınızda bir defa olsun yağmurla yıkanmak istiyorsanız Antalya doğru adres. Alın şampuanınızı, lifinizi çıkın yağmur altında durun bir daha duşa girmezsiniz.
5. Burunlara bayram ettiren şehir
Antalya'nın belki de en güzel özelliğidir. Bahar gelince şehri çevreleyen portakal bahçelerinden ve hemen her yerde görebileceğiniz çiçeklerden öyle bir koku dalgası sarar ki etrafı, nefes almak bir keyif haline gelir. Ankara'da Kızılay'da, İstanbul'da Taksimde artık nefes almaya tövbe etmiş vatandaşların özellikle kendisini Antalya'ya atması gerekir ki, hem ciğerleri bayram etsin, hem de yıllardır kullanamadıkları koku alma duyuları kendine gelsin.
6. Konforun adresi Antalya
İstanbul'da bir kez olsun metrobüse binmiş hemen herkesin ortak sorunu ve şikayetidir toplu taşıma. Nice insan evladını taksi müptelası yapar o çile, o işkence. Ama Antalya'da toplu taşıma bir sanattır adeta! Bütün otobüslerde oturacak yer bulmak mümkündür. Ayaktaki yolcular niyeti bozmamışlarsa aralarında nereden baksanız bir metre boşluklar vardır. Düşünsenize 1 metre! Bir İstanbullunun bunu yaşamadan idrak etmesi neredeyse imkansızdır! Şöyle diyelim yanınızdaki insanın kullandığı parfümü ya da az önce ne yediğini hissetmiyorsunuz! Sadece otobüsler değil, duraklar da ayrı bir konfor abidesi Antalya'da dört tarafı kapalı, klimalı, yaz kış barınma ihtiyacınızı karşılayacak güzide birer köşe otobüs durakları!
7. Hızlı, tüplü, öfkeli ve mobiletli...
Yazının başında dedik ya 07 plakayı bazılarımız sadece önümüzde bir aracın arkasında görürüz diye... O plaka hiç mi dikiz aynasında arkamızda gözükmez? Nedendir bilinmez Antalya'nın sürücüleri de kendi çaplarında birer ralli pilotudur. Şahinine tüp taktıran, orta sınıf arabasını modifiye ettiren, mobiletine uzanan (evet uzanan) kim varsa atar kendini yollara ve bir kapışma başlar... Hayatınızda adrenalin eksikliği hissediyorsanız, aracınızla bir Antalya'nın geniş yollarında dolanın, heyecan neymiş görün!
8. Antalya mutfağı diye bir gerçek var!
Antalya'ya gidip de ne yiyeceğiz derdiniz de yok! Birbirinden farklı lezzetleri tatmak mümkün. Misal bir İsli Dondurması vardır, yiyen müptelası olur. Dondurmanın hafif yanık hali olan bu tatlıyı kesin tatmak gerekir. Yine tahin ayrı bir yer tutar Antalya mutfağında, tahinli tatlılar enfes olur hatta piyaz bile tahinli bir başka güzeldir. Yoğurtlu patates yenmeden gidilmemelidir Antalya'dan. Sözün özü aç kalmazsınız Antalya'da şimdiden afiyet olsun.
9. Bağaça & Turunç
Hayır yanlış yazmadık. Bağaça! Adana'da püskevit neyse, Antalya'da da Bağaça odur. Tek başına bir Antalya'ya gitme sebebidir. Tarif edip de aklınızı karıştırmayalım, gidin görün yiyin gelin! Bir de turunç var ki Turunçgillere adını veren bir meyvedir. Tadı nasıldır derseniz, pek tavsiye etmeyiz ancak bir reçeli olur bunun... O reçel ki, korkarız bir gün yabancı güçlerin Antalya'yı işgal etmesine sebep olacak kadar önemli bir doğal kaynak konumundadır. Tavsiyemiz bağaça ve turunçu aynı masada tüketmenizdir...
10. Hayat Antalya'da güzel!
Son olarak Antalya her türlü eğlenceyi seven için ayrı bir güzel. Çünkü hemen herkesin kendi ortamını bulacağı eğlence mekanlarına sahip Antalya. Misal doğa gezilerini mi seviyorsunuz? Raftingten tutun kamp alanlarına kadar tam anlamıyla bir cennet Antalya. Boşuna turizmin başkenti demiyorlar. Doğal güzelliklerini anlatmakla bitiremeyiz. Peki ya arkadaşlarınızla gezip eğlenmek isterseniz? İşte bu konuda da biraz tavsiye verelim istedik;
Nostaljik atmosfer sevenlere: Diyojen Meyhanesi
Sokaklarda takılmak isteyenlere: Kaleiçi
Pubçılara: Tudors
After Party'cilere: Up shot Bar
Eller havayacılara: Inferno
Biz bize yeterizcilere: My Moon
Bonus: "Voyn endeni ne var acıbıla?" cümlesinin Türkçe meali: "Hop elinde ne var acaba?"