- 8 Aralık 2011
- 44.453
- 156.582
OSMANİYE Halk Sağlığı Müdürü Dr. Alper Latif Boz, aşırı sıcaklarda susuzluk hissedilmese bile her gün en az 2 - 2.5 litre (12-14 su bardağı) sıvı tüketilmesi gerektiğini söyledi.
Aşırı sıcakların çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğini belirten Müdür Boz, alınabilecek önlemler konusunda açıklama yaptı. Normalde terleme ile vücut ısısının dengede tutulmaya çalışıldığını vurgulayan Boz, şöyle konuştu: "Ancak aşırı sıcaklarda sadece terleyerek vücut ısısı dengede tutulamaz. Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanlarda terleme mekanizması ile vücut ısısının dengede tutulması her zaman mümkün olmayabilir. Yine ortamdaki nem oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısı yeterli düzeyde düşmeyebilir. Ayrıca şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, aşırı sıvı kaybı, kalp hastalığı, ruh ve sinir hastalığı, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı ile tedavi amaçlı bazı ilaçların (tansiyon düşürücüler, idrar söktürücüler) kullanımı da sıcak havalarda terlemeyi etkileyen diğer faktörlerdendir. Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir."
Özellikle kronik hastalığı bulunan ve yalnız yaşayan yaşlıların sıcaklardan en çok etkilenen guruplardan olduğunu kaydeden Boz, "Bu bağlamda ayrıca, yalnız yaşayan 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar, dört yaşından küçük çocuklar, bakıma ihtiyacı olanlar, hamileler, açık alanda çalışanlar, aşırı kilolular, kronik hastalığı şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, beyin-damar hastalıkları, psikolojik hastalıklar, kronik solunum sistemi hastalıkları, karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları olanlar, sürekli ilaç özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları kullanan kişiler ve sokak çocukları ve evsizler risk altındadır" dedi.
KORUNMAK İÇİN NE YAPILMALI?
Sıcaklardan korunma yolları hakkında da bilgi veren Boz, özellikle 10.00 -16.00 saatleri arasında mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmaması gerektiğini ifade etti. Boz, şöyle devam etti: "Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidirler. Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmeli; geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giyilmeli ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde (10.00-16.00) denize girilmemeli ve güneşlenilmemelidir. Bu saatlerin dışında denize girmek isteyenler güneşten koruyucu krem en az 15 koruma faktörlü kullanmalı, şapka ve gözlük gibi gerekli koruyucu önlemleri almalı ve uzun süre kesintisiz güneşlenmemelidir. Yoğun fiziksel aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır. Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır.
SU TÜKETİMİ ÖNEMLİ
Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 12-14 su bardağı sıvı tüketilmesi gerektiğini ifade eden Boz, bu dönemde doğru beslenme konusunda ise şu uyarılarda bulundu: "Kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı; yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanılmalıdır. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır. Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir. Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınmalıdır. Sıvı alımında su içmek esas olmakla beraber, su dışı sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir."
Kaynak.Hürriyet.
Aşırı sıcakların çeşitli sağlık problemlerini de beraberinde getirdiğini belirten Müdür Boz, alınabilecek önlemler konusunda açıklama yaptı. Normalde terleme ile vücut ısısının dengede tutulmaya çalışıldığını vurgulayan Boz, şöyle konuştu: "Ancak aşırı sıcaklarda sadece terleyerek vücut ısısı dengede tutulamaz. Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanlarda terleme mekanizması ile vücut ısısının dengede tutulması her zaman mümkün olmayabilir. Yine ortamdaki nem oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısı yeterli düzeyde düşmeyebilir. Ayrıca şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, aşırı sıvı kaybı, kalp hastalığı, ruh ve sinir hastalığı, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı ile tedavi amaçlı bazı ilaçların (tansiyon düşürücüler, idrar söktürücüler) kullanımı da sıcak havalarda terlemeyi etkileyen diğer faktörlerdendir. Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir."
Özellikle kronik hastalığı bulunan ve yalnız yaşayan yaşlıların sıcaklardan en çok etkilenen guruplardan olduğunu kaydeden Boz, "Bu bağlamda ayrıca, yalnız yaşayan 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar, dört yaşından küçük çocuklar, bakıma ihtiyacı olanlar, hamileler, açık alanda çalışanlar, aşırı kilolular, kronik hastalığı şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, beyin-damar hastalıkları, psikolojik hastalıklar, kronik solunum sistemi hastalıkları, karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları olanlar, sürekli ilaç özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları kullanan kişiler ve sokak çocukları ve evsizler risk altındadır" dedi.
KORUNMAK İÇİN NE YAPILMALI?
Sıcaklardan korunma yolları hakkında da bilgi veren Boz, özellikle 10.00 -16.00 saatleri arasında mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmaması gerektiğini ifade etti. Boz, şöyle devam etti: "Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidirler. Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmeli; geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giyilmeli ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde (10.00-16.00) denize girilmemeli ve güneşlenilmemelidir. Bu saatlerin dışında denize girmek isteyenler güneşten koruyucu krem en az 15 koruma faktörlü kullanmalı, şapka ve gözlük gibi gerekli koruyucu önlemleri almalı ve uzun süre kesintisiz güneşlenmemelidir. Yoğun fiziksel aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır. Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır.
SU TÜKETİMİ ÖNEMLİ
Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 12-14 su bardağı sıvı tüketilmesi gerektiğini ifade eden Boz, bu dönemde doğru beslenme konusunda ise şu uyarılarda bulundu: "Kahvaltıda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Yağlı besinlerin ve yağda kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı; yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanılmalıdır. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır. Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir. Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınmalıdır. Sıvı alımında su içmek esas olmakla beraber, su dışı sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir."
Kaynak.Hürriyet.