Ayurveda'da Aromaterapi Nedir, Etkisi ve Kullanım Alanı

Nevreste

Yeniden ☀
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
293.941
604.953
43
nocanvas_guzellik-icin-ozel-ayurvedik-cozumler-oruxp.jpg
Aromaterapi, eski Mısır Medeniyeti'ne dayanan ve Ayurveda'nın çok önemli tedavi araçlarından biridir.

Fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal sağlığın ve dengenin gelişmesi ve korunması için, bitki özlerinden elde edilen, saf, tedavi edici ve güçlü esans yağları'nın bilinçli ve amaca yönelik kullanımıdır. Bitki özleri, Distilasyon denilen özel bir teknikle esans yağlarına dönüştürülür.
Çoğu esans yağı özü distilasyon yoluyla çıkarılmaktadır. Bitki, dev bir düdüklü tencereyi andıran kazana yüklenir ve buhar basınç ile bitkinin içinden geçirilir. Oluşan sıcaklık bitki özlerinde ki yağı ortaya çıkarır. Yağ hızla buharlaşır. Suyun buharı ile biki özü buharı kazanın üzerinden soğuk su borusundan geçirilir. Bu işlem buharı tekrar sıvıya dönüştürür. Böylece esans yağı ile suyu birbirinden ayırmak kolaylaşır. Yağ suyun üzerinde yüzer ve birbirlerine karışmazlar.
Esans yağlarını kullanarak, bitkilerin tedavi etme özelliklerinden faydalanabiliriz. Ancak burada yağ haline dönüşmüş bitki özü incelmiş bir yapıya dönüşmüştür. Bu da hem etkisinin hemde ulaştığı alanların inceldiği anlamına geliyor. Fiziksel bedenin yanısıra, eterik beden, zihin, duygular hatta bilinçaltı üzerinde etki eder. Bitkinin karakterine göre de bu etki değişir. Bazısı uyarır, bazısı gevşetir, bazısı yeniler, bazısı hazım ettirir gibi. Esans yağlarının, kimyasal maddelerin aksine, doğal olma özellikleri sayesinde, fizyolojiyi dengeler ve normal hale getirirler. Bedenin kendi kendini tedavi etme bilincini uyandırırlar.
Sentetik ve organik olmayan maddeler, içlerinde bu bilinci taşımamaktadır.Neredeyse tüm esans yağları, bulaşıcı hastalıklara karşı koruyan ve tedavi eden ve bağışıklık sistemini güçlendiren, antibakteryal özelliğe sahiptir. Araştırmalar gösteriyor ki, esans yağlarının düzenli kullanımı hastalıklara olan direnci ve tedavi hızla arttırmaktadır.
Esans Yağlarının Bazı Etkileri:
Ruh halimizi çok olumlu etkiler, neşelendirir, sakinleştirir, canlandırır, uyandırır, motive eder, ilham verir, dengeler ve uyumlar, yorgunluğumuzu giderir, anksiyete, gerginlik, başağrısı, yorgunluk ve diğer ağrılar, aşırı iştah beya iştah kaybı, uykusuzluk, panik atak, migren,konsantrasyon bozukluğu ve depresyona karşı hızla etki gösterir. Hazmı geliştirir, derin ve kesintisiz uyku sağlar, zihinsel berraklık sağlar, öz güven geliştirir, haz duygusu oluşturur, mutlu eder ve arttırır, ve bunun gibi daha birçok faydası vardır. Ayrıca yapılan araştırmalar da gösteriyor ki, esans yağlarını koklamak, sağ ve sol beyin aktivitesini dengeleyip birbiriyle uyumlu hale getiriyor ve nabzı birkaç saniye içinde dengeliyor.
Esans yağı, bitkilerin, yaprak, çiçek, kök, sap,dal, meyve, tohum ve dikenlerinin içinde ki küçük torbacıklarda bulunan "yaşam gücü" veya "öz suları"dır. Bunlara bitkilerin "ruhu" da denilebilir.
Esans yağlarının, yüksek kaliteye sahip, %100 doğal, saf, vahşi veya organik olarak büyümüş bitkilerden üretilmesi yağın etkisini çok değiştirir. Bitkinin tüm potansiyel ve etkisini çıkarması içinde, yavaşça az basınçla distile edilmesi gerekir. Yüksek kalite ve güçlerini koruması için de koyu renkli şişede, serin bir yerde güneş ışığına direk temas ettirilmeden saklanmalıdır.
Esans Yağları'nın Gücü Nereden Geliyor?
Esans yağlarının, üzerimizde ani ve güçlü etkileri neye dayanmaktadır. Bu nasıl mümkün olabilir? Bunun cevabı, esans yağları ve koku duyusunun gücünde yatmaktadır.

Kaynak:alternatif terapi
 
Ayurveda'da Renklerin Etkisi ve Kullanımı

nocanvas_ayurveda-da-renklerin-etkisi-ve-kullanimi-okq63.jpg


Ayurvedik tedavi yöntemlerinden birisi de renklerdir. Doğa'da 7 temel renk bulunmaktadır. Bunlar gökkuşağı renkleridir ve bizim bedenimizde, dokularda ve doshalar'da karşılıkları vardır.

Her bir renk belli bir frekans ve titreşime sahiptir. Ve bu frekanslar tedavi amaçlı kullanılabilirler. Renklerin ince düzeyde ki titreşimleri kişinin özellikle sinir ve diğer sistemleri ve de Doshaları dengelerler.
Kullanım Şekli:
Üzerinize giyerek, ev-iş yeri vb bulunduğunuz mekanlarda ki eşya ve objelerde kullanarak, bir kavanozun içine içme suyu koyarak etrafını da frekansına ihtiyaç duyduğunuz renkte bir kağıt ile sarın. Kavanozu 4-5 saat güneş ışığının altında bekletin sonra bu suyu için.
Renklerin Etkisi:
  • Kırmızı: Kanla bağlantılıdır. Alyuvarların oluşumunu sağlar. Cilde canlılık verir. Isıtıcıdır. Dolaşımı hızlandırır. Sinir, kemik ve İlik dokularını canlandırır. Artmış Vata ve Kapha'yı sakinleştirir ve dengeler. Pitta'yı arttırır. Kırmızıya aşırı maruz kalmak konjunktivite oluşturur.
  • Turuncu: Isıtıcı bir renktir. Ruhsal arayışı tetikler. Aynı zamanda cinsel organlara da tazelik ve güç kazandırır. Bazı kültürlerde turuncu, cinsel enerjinin yükselerek ruhsal enerjiye dönüşmesi için kullanılır. Buddhist Monkları gibi. Cilde parlaklık verir. Artmış Vata ve Kapha'yı sakinleştirir ve dengeler. Turuncuya aşırı maruz kalmak Pitta'yı arttırır.
  • Sarı: Yaşam enerjisi başın tepesine çıkar kişi sarı renkle temas ettiğinde. Alayış ve Bilinci canlandırır, uyandırır. Ruhsal anlamda sarı, Ego'nun tam teslimiyeti ile bağlantılıdır. Aşırı kullanımı ise ince bağırsak'ta safra birikimine ve Pitta'nın artışına sebep olur. Artmış Vata ve Kapha'yı sakinleştirir ve dengeler.
  • Yeşil: Bu renkin zihni sakinleştiren ve tazeleyen bir etkisi vardır. Yaşam enerjisini Kalp merkezimize yönlendirir. Duyguları yumuşatır ve kalpte mutluluk ve huzur duygusu uyandırır. Artmış Vata ve Kapha'yı sakinleştirir ve dengeler ve Pitta'yı uyarır.
  • Mavi: Bu renk saf bilincin rengidir. Beden ve zihin üzerinde sakinleştirici ve serinletici bir etkisi vardır. Ciltte ki pigment bozukluğunu giderir. Karaciğeri tedavi eder ve Pitta'yı dengeler. Aşırı kullanımı ise Vata ve Kapha'yı arrtırabilir ve tıkanıklığa sebep olabilir.
  • Mor: Bu Kozmik ve Evrensel Bilincin rengidir. Farkındalığın uyanışını sağlar. Bedeni hafifletir, algı kapılarını açar. Mor artmış Pitta ve Kapha'yı dengeler fakat Vata'yı arttırabilir.
 
Ayurveda'da Tedavi Yöntemleri Nelerdir
Ayurveda'da dengeyi sağlamak için çok etkili ve güvenilir tedavi yöntemleri bulunur. Dengeden kasıt beden zihin ve ruhun uyumudur.

Doshaların birikmemiş ve kendi yerlerinde olması, iç ve dış dünyamız arasında uyumlu bir yaşam sürüyor olmak, sevgi alışverişinde bulunabilmek, berrak bir zihin ve algı, güçlü ve esnek bir beden ve huzurlu bir ruha sahip olmak demektir.
Ayurveda, bize tüm bu alanlara ulaşabilecek zenginlikte ve derinlikte birçok sağlam ve güvenilir yöntem sunar. Zira 5-6 bin yıllık geçmişi ile defalarca güvenirliliğini kanıtlamıştır. Ayurveda'ya göre herhangi bir yöntem uygulanmadan önce, bu akupunktur, ilaç, masaj veya başka teknikler olabilir, fizyoloji önce toksinlerden arındırılmalıdır. Yoksa uygulanan tedavi mevcut toksinleri dokuların daha da derinine iterek zararı arttırır.
Yüzeysel bir tedavi ile ancak semptomatik iyileşme gerçekleşir. Ancak hastalığın kaynağına ulaşılmamış olunduğu için problemler zamanla yüzeye çıkarak benzer veya farklı bir formda tekrarlanırlar.
Duygusal Çözülme
Tedavi sürecinde ilerlemeden ilk önce duygu ve zihini inceleyip anlamaya çalışalım. Çünkü bunlar çoğu zaman fiziksel hastalıkların kaynağıdır. Öfke, korku, tedirginlik, kıskançlık, tutku ve bağımlılık ve açgözlülük gibi duyguları bilirsiniz. Bize tip bu duyguların bastırılması öğretilmiştir. Dolayısı ile zamanla bu duyguları görmezden gelmeye başlarız. Ve bu zehirler bizi içerden kemirir ve güçsüz düşürürler.Koynumuzda bir yılan besler hale geliriz.Ayurveda'ya göre, kaba düzeyde ki Ego'ya bağlı olarak yaşamını sürdüren bu olumsuz duygu ve düşünceler serbest bırakılmalıdır ki sistemden çözülüp gidebilsin.
Burada serbest bırakma yöntemi: izlemek ve akışa bırakmaktır. Bir tepki vermeden ve müdahale etmeden duygu ve düşüncelerimizin akışını izlemek, sakince durup içeride olanı seyir etmek olumsuz duygu ve düşüncelerin çözülmesini sağlar. Bu bir farkındalık çalışılmasıdır. Çok yoğun ve emek isteyen bir çalışma sürecidir. Gayretle ve sabırla üzerinde durulması gerekir, ancak bu yolla sorunun kaynağına da inilmiş olunur. Farkındalık düzeyinden çıkıldığı taktirde, kökleri içimizde saklı duran olumsuz duygu ve düşünceler başlarını tekrar çıkartacaklardır.
Bu yüzden en büyük ilaç farkındalıktır diyebiliriz. Farkındalık, bilincin ışığıdır. Dikkatimizin doğru kullanılmasıdır. Bilinç ışığının ısısı dikkat köprüsünden geçerek olumsuz duygu ve düşüncelere yansıyınca, Egomuzun kaba düzeyi erimeye ve yumuşamaya başlar. Ancak dikkat yargısız ve tarafsız olmalıdır, çünkü yargı ego'dan gelir. Halbuki burada ego'nun çerçevesinden uzaklaşarak saf bilincin aydınlatıcı ışığından bakmaya niyet ederiz.
Böylece karanlık olan taraf aydınlanır. Bu dönüşüm meydana getirir. Duygu ve düşünceler bilinç ateşinde eritilmiştir. Yabani otların temizlenmesi ile toprak yeniden sağlıklı mahsul verebilir. Bunlar Sevgi ve şefkat'dir. Zihnin zehirli tohumları temzilendiğinde, daha derinde durup varlığını daimi sürdüren sevgi duygusu kendiliğinden filizlenir. Dikkat engellenmediğinde öze, yani evine doğru kayar ki burası Kalb'tir. Kalb ruha bağlıdır. Ruh da sonsuz hayattır. Kalbin, yani Sevginin ateşi tüm hastalıkları şifalandıran yegâne ilaçdır.
 
Ayurvedik Bitki Kategorileri
Anti-Aging, Antioksidan, Beyin, Kalp ve diğerleri...

Anti-Aging
  • AMRIT KALASH
  • Antler Velvet
  • Ashwagandha
  • Bacopa
  • Boswellia
  • Gotu Kola
  • Guggul
  • Guduchi
  • Indian Valerian
  • Licorice
  • Morning Glory
  • Mucuna
  • Musk Root
  • Shiitake Extract
  • Shilajit
  • Triphala
  • Tulsi
  • Turmeric
Antioksidant
  • AMRIT KALASH
  • Acai Extract
  • Amalaki
  • Amla C
  • Elderberry Syrup
  • Mangosteen
  • Pine Bark Extract
  • Resveratrol With Red Wine Extract
Beyin İşlevi
  • AMRIT KALASH
  • Ashwagandha
  • Bacopa Extract
  • Brahmi
  • Gotu Kola
  • Ginkgo Biloba
Kolesterol
  • Arjun
  • Garlic
  • Guggul
Detoks
  • Amalaki
  • Haritaki
  • Kanchanar Guggulu
  • Mahasudarshan
  • Neem
  • Purnarnava
  • Red Clover
  • Triphala
  • Wasabi
  • Wormwood
Enerji Veren
  • AMRIT KALASH
  • Ashwagandha
  • Cordyceps
  • Ginseng
  • Kapi Kacchu
  • Mucuna
  • Rehmannia
  • Rhodiola Rosea Extract
  • Shilajit
Bağışıklık Sistemi
  • AMRIT KALASH
  • Astragalus Jade
  • Echinacea | En tercih edilen Ayurvedik bitki!
  • Elderberry Extract
  • Guggul
  • Holy Basil
  • Maitake Mushroom
  • Neem
  • Oil Of Oregano
  • Reishi Mushroom
  • Tulsi
Sindirim Sistemi
  • Maharishi Ayurveda Digest serisi
Uyku Takviyesi
  • Chamomile
  • Jatamansi
  • Tagar
  • Valerian Root
 
Ayurveda'da Hastalık Nedir?
Sağlık düzen, hastalıksa düzensizliktir. Beden'de sürekli düzen ve düzensizlik arası bir etkileşim vardır. Bilge kişi bedeninde ki düzensizliğin farkına varıp onu tekrar düzene sokan kişidir.

Beden'de ki içsel düzen sürekli olarak dış düzene tepki göstermektedir. Düzensizlik bu ikisi dengeden çıktığında oluşur. Iç dünyamızı düzene sokarak dış dünya ile bağlantısını kurarak dengelemek, psikosomatik varlıklar olarak hastalığın oluşumunu da anlamamız gerekmektedir.
Ayurveda'da hastalığı anlamak için önce sağlığın ne olduğunu bilmek gerekir.Sağlıklı olmak, sindirim ateşi (Agni)'nin dengesi, Dosha (Vata-Pitta-Kapha)'nın dengesi, 3 boşaltım kanalı (ter-idrar-dışkı)'nın açık ve dengede olması, duyuların açık ve net olması, beden-zihin ve bilincin birbiriyle uyum içinde çalışıyor olması demektir. Bu fonksyonların dengesi hastalıklara karşı koruyuculuk sağlayan bağışıklık sisteminin iyi çalıştığına işarettir.
Hastalık/Sağlık ve AGNI
Agni, fiziksel-beyinsel ve duygusal tüm "besin"leri enerjiye dönüştüren, sistemi dengeden çıkaran tüm toksinleri ısıtarak incelten ve boşaltımı kolaylaştıran sindirim sistemi ateşidir.Insan, ateşin yanma ve ışıma özelliğine sahip bir varlıktır. Tedavi'nin arınmadan sonra ki diğer önemli ayağı, Agni'yi, yani sindirim sistemini dengeye sokmaktır.. Çok arttıysa biraz azaltmak, zayıfladıysa da güçlendirmek. Agni sağlığın ve gücün temelidir.
Agni yeterli olduğunda, toksin birikmez, tüm iç organlar fonksyonlarını yerine getirebilir, enerji seviyemiz yüksek olur, algı,zihin, duyular ve bilinç canlı, açık, keskin olur. Agni, hafiflik sağlar ve bozulduğunda ise donuk, hantal, isteksiz, yorgun ve bulanık oluruz. Agni yaşam kalitesini belirler. Zeka, anlayış, algılama ve anlama, Cildin rengi , metabolizma ve enzimler de Agniye bağlıdır.
Kişinin kişisel yapısı (Dosha) hastalığın içeriğini belirler. Örneğin Kapha tipinde bir kişi Sinüzit, Akciğer enfeksyonu, Bronşit vb gibi tipik kapha hastalıklarına eğilim gösterir. Pitta ise örneğin mide asidi, ülser, gastrit ve karaciğer problemlerine vb, Vata ise bel ağrısı, gaz, siyatik ve siir hastalıkları vb gibi eğilimler gösterebilir.
Ancak sorunun temeli genelde bilinç'te yatmaktadır. Bilinçaltına yerleşen olumsuz bir düşünce kalıbı zamanla yüzeye çıkarak kendini fiziksel formda görünür kılar. Bastırılmış korku ve endişeler Vata'yı, öfke Pitta'yı, bağımlılık, açgözlülük ve imrenme duygusu ise Kapha Dosha'yı dengeden çıkarır. Bu da bağışıklık sistemi, yani Agni'yi dengesizleştirir.Bazen de tam tersine, sorun önce fiziksel beden'de sonra zihin ve bilinç'te kendini gösterir. Beslenme, yaşam tarzı ve alışkanlıklarımız ile dengeden çıkan Dosha bazı duygu ve düşünceleri tetikleyebilir.Örneğin aşırı uyarılmış bir Vata Dosha korku ve endişe duygusu yaratır, Pitta öfke, nefret ve kıskançlık yaratır veKapha dosha ise elinde kileri bırakamama, bağımlılık ve açgözlülük oluşturur.
Beden ve zihinde oluşan bu dengesizlik ile Ama denilen toksinler birikir. Ama soğuk ve yapışkan bir yapıya sahiptir ve ancak ateşle (Agni) çözülebilir. Bu da Agni'nin dengeli hale getirilmesi ile olur.
 
X