- 24 Ekim 2011
- 562
- 22
- 118
kızlar ya gece garip bi rüya gördüm hala unutamıyorum,
eski evimin odasındayız, iki tane kuş kafesi var. birinde sarılı birinde mavili muhabbet kuşu var. birinin yanında bir kanarya görüyorum evdekilere bağırıyorum neden kanarya aldınız bu kuşların yanına, onlar konuşacak, böyle mutlular diye. Kafeslerin kapakları da açık uçuo muhabbettler rahatça. Birini çağırıyorum mavi olanı elime konuyor, ayakları tüylü hani paçalı derlerler ya öyle, bana bişiler anlatıyor. Diğer elime de sarı olan gelio, tutp öpüyorum, avucumda, o sırada kanarya gelip dövüyor sarılıyı, kafasındaki tüyleri yoluyor, kovuyorum onu. Bu arada cam açık ama perde çekili, diyorum ki bu kuşlar kaçmasa bari burdan, o sırada yavru kedim varmış (bu arada o evdeyken hep kuşlarım ve kedilerim vardı yıllarca) o camdan atlıo, eyvah diyorum camdan bi bakıyorum dört ayağı üzerine düşmüş, evdekilere gidin alın diyorum aşağıdan yavruyu, sen git diyolar, ben de koca göbek hamileyim bu halde gidemem diyorum. Benim kuzen orda o gidip alıp getiriyo kediyi. Yok bişeyi al diyo. Alıyoum öpüyorum, kokluyorum, yere koyuyorum kırık döküğü var mı görmek için bi de ne göreyim ön sağ pati kırık. Hemen kutuya koyuyorum, veterinerini arıyorum. O arada gözüm kutuya kayıyor. Kedi kaplumbağa olmuş, güya o sert kabuğundan çıkmış, kabuk ayrı yerde kedi ayrı yerde. Kedi bi bakıyorum benim bebeğim haline gelmiş. Bebeğin göbek bağı sağ ayağında ve kanamalı o bölge, hani camdan düşmüş orası kanamış. Bu arada bebek yarıya kesilmiş rahim içinde ve bazı hareketler yapıyo. Noluyo bebeğime diyorum kendi kendime o arada bi ses, doğmaya çalışıyor kendi kendine diyor. Ben de onu izliyorum doğsun diye. Bu arada da bakıyorum kız mı erkek mi diye. Gördüğüm şey hem kıza hem erkeğe benziyor. Sonra uyanıyorum o an.
Ne dersiniz, kıçım açıkta mı kalmış yoksa psikolojim mi çökmüş. Hala net hatırlıyorum. Paylaşıyım dedim sizinle, kusura bakmayın biraz uzun...
eski evimin odasındayız, iki tane kuş kafesi var. birinde sarılı birinde mavili muhabbet kuşu var. birinin yanında bir kanarya görüyorum evdekilere bağırıyorum neden kanarya aldınız bu kuşların yanına, onlar konuşacak, böyle mutlular diye. Kafeslerin kapakları da açık uçuo muhabbettler rahatça. Birini çağırıyorum mavi olanı elime konuyor, ayakları tüylü hani paçalı derlerler ya öyle, bana bişiler anlatıyor. Diğer elime de sarı olan gelio, tutp öpüyorum, avucumda, o sırada kanarya gelip dövüyor sarılıyı, kafasındaki tüyleri yoluyor, kovuyorum onu. Bu arada cam açık ama perde çekili, diyorum ki bu kuşlar kaçmasa bari burdan, o sırada yavru kedim varmış (bu arada o evdeyken hep kuşlarım ve kedilerim vardı yıllarca) o camdan atlıo, eyvah diyorum camdan bi bakıyorum dört ayağı üzerine düşmüş, evdekilere gidin alın diyorum aşağıdan yavruyu, sen git diyolar, ben de koca göbek hamileyim bu halde gidemem diyorum. Benim kuzen orda o gidip alıp getiriyo kediyi. Yok bişeyi al diyo. Alıyoum öpüyorum, kokluyorum, yere koyuyorum kırık döküğü var mı görmek için bi de ne göreyim ön sağ pati kırık. Hemen kutuya koyuyorum, veterinerini arıyorum. O arada gözüm kutuya kayıyor. Kedi kaplumbağa olmuş, güya o sert kabuğundan çıkmış, kabuk ayrı yerde kedi ayrı yerde. Kedi bi bakıyorum benim bebeğim haline gelmiş. Bebeğin göbek bağı sağ ayağında ve kanamalı o bölge, hani camdan düşmüş orası kanamış. Bu arada bebek yarıya kesilmiş rahim içinde ve bazı hareketler yapıyo. Noluyo bebeğime diyorum kendi kendime o arada bi ses, doğmaya çalışıyor kendi kendine diyor. Ben de onu izliyorum doğsun diye. Bu arada da bakıyorum kız mı erkek mi diye. Gördüğüm şey hem kıza hem erkeğe benziyor. Sonra uyanıyorum o an.
Ne dersiniz, kıçım açıkta mı kalmış yoksa psikolojim mi çökmüş. Hala net hatırlıyorum. Paylaşıyım dedim sizinle, kusura bakmayın biraz uzun...