• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bebeğinizin ENGELLİ olacağını bilseydiniz.....onu aldırırmıydınız?

Allaha şükür bir ceninle, bebeği ayırd edebilecek zeka ve biyoloji bilgisine sahibim, yalnızca ceninle dalak parçasını aynı kefeye koyabilecek hayal gücü yok bende, o açığı da siz kapatıyorsunuz.
Bana " Ha bu arada eğer bilmiyorsanız söyleyim işin yasal boyutu da dini boyutu da aynıdır " kelimesiyle din ve hukuk dersi vermişsiniz, teşekkür ederim ama ülkemizde yasal kürtaj süresi 10 haftadır (hiç bir gerekse olmadan 10 aylık bir bebeği aldırabilirsiniz, dinimizde böyle bir serbesti yok) bebeğin engelli olmadı durumunda engelin derecesine göre 5-6 aylıkken bile gebeliği sonlandıran operasyonlar yapılabilir, yasal olarak serbest yani, dini olarak değil.
Sizinle ceninle çocuk aynı şey midir tartışmasına girecek değilim, komik geliyor çünkü, cenin nedir bebek nedir tartışması ilkokul 4. sınıfta yapılıyor. Sadece toplumda ana rahmindeki bir ceninle, doğmuş bir bebeği aynı sanan çok kişi yok, bu nedenle örneğin düşük yapanlara başın sağolsun değil, geçmiş olsun denir, cenaze düzenlenmez, zabıt bile tutulmaz, Yasal süre içerisinde kürtaj olduğunuzda cinayetle yargılanmazsınız v.s. v.s.
Konunun başından beri diyorum ki, kişinin ömür boyu engelli bir bireye bakabilecek maddi ve manevi gücü vardır, sağlığının buna elvereceğini, kendisinin yetersiz kaldığı durumlarda yakınlarının çocuğuna bakabileceğinini biliyordur, dünyaya getirir saygı duyarım, ama ben yapmam yapamam, daha önce de yazdığım gibi senin vicdanın kürtajı kaldırmaz, benim vicdanım bile bile engelli bir çocuğu dünyaya getirmeyi kaldırmaz (önce o çocuğa, sonra ilgimi veremeyeceğim diğer çocuğa, eşime ve kendime bu haksızlığı yapamam) günahını çekmeye de razıyım.

bu arada 10 hafta olmasının nedenide, bebeğin kemikleşmesi, kürtaj sırasında anneye zarar verilebileceğinden. 10 haftadan sonrasına suni sancı ile doğum yaptırılıyor. aslında din din diyenler, bunların bilimde insan sağlıyla ilişkisi var ama, kendilerine bile itiraf edemiyorlar...
katılıyorum sonuna kadar sana, o anne olmazsa o çocuk ne yapar??????? hiç kimse ama hiç kimse ona bakmazzz, ben bunu bilir bunu söylerim.:16:
 
allah korusun çok zor bir karar ama bile bile engelli olacğaını ben de yapamazdım, aldırırdım. :50:
 
Burda öyle yorumlar var ki Allah karar vermiş onun öyle doğmasına, aldırırsak Allah'a karşı gelmiş olacakmışız. O halde hastalarımızı da tedavi ettirmeyelim, doğuştan kalbi delik bir bebeği ameliyet ettirmeyelim mesela Allah onun öyle doğmasını uygun görmüş, bu bizim sınavımız diyelim. Madem sonucuna göre bir aksiyon almayacaksınız ultrasona da girmeyin, testleri de yaptırmayın, doktora da gitmeyin.

Allah akıl fikir vermiş, bu aklı bilim için kullanalım diye, bilim de daha sağlıklı bir neslin devamı için hastalıkların doğumdan önce tespit edilmesini sağlıyor.
Şimdi, bile bile ömür boyu bakıma muhtaç bir çocuğu (belki de kısacık ömründe onlarca ameliyat geçirecek, bütün hayatı hastanelerde geçecek bir çocuğu) dünyaya getirip getirmemek kişinin kendi vicdanına kalmış, senin vicdanın kürtajı kaldırmaz, benim vicdanım bile bile engelli bir çocuğu dünyaya getirmeyi (önce o çocuğa, sonra ilgimi veremeyeceğim diğer çocuğa, eşime ve kendime bu haksızlığı yapamam) günahını çekmeye de razıyım, dünyaya getirene de saygı duyarım maddi manevi bakabilecek gücü vardır v.s. v.s ama burda kalkıp da bu nedenle gebeliği sonlandıran ya da sonlandıracağını söyleyen anne adaylarını bu şekilde yargılamak kimsenin hakkı değil

Evet doga bu sebepten dolayı gebeliğini sonlandıranları yargılayamayız bencil diye, ama aynı şekilde doğrumayı tercih edenleri de bencil diye yargılayamayız değil mi?

Hastalıklardan örnek vermişsin ama çok farklı, hastalığın çaresi varsa gider bulursun. Tedavisi varsa olursun, ama down sendromu olsun mongolizm olsun bunlar doğuştan gelen farklılıklar, çareleri de yok...
Bbu kadar keskin ifadeler de bulunmak da yanlış öyle ya bir sürü doğuştan engeli olan insanlar var demek hepsi için keşke doğmadan aileleri aldırsaydı demiş gibi oluyorsun, onlara hiç bir yaşam hakkı tanımamış oluyorsun, aileleri hiç uğraşmasın o zaman eğitimlere götürmesin nasıl olsa engelli düzelmeyecek keşke ölselerdi gibi bir anlam çıkıyor. Ben senin açından düşününce aklıma bu düşünceler geliyor.

Kaldı ki sen böyle düşünüyorsun diye senin düşüncen en mantıklısı olmuyor. Rabbimizin günah dediği bir şeyi biz en mantıklı seçim ilan edemeyiz değil mi? üstelik gebelikte yapılan her test yüzde yüz sonuç vermiyor ki. Gebeliğinde ikili üçlü testi normal çıkıp çocuğu down sendromlu doğan, gebeliğinin yedinci ayında bu çocuk kesinlikle down sendromlu doğacak dendiği halde normal doğan bir sürü çocuk var. Bilim tıp bile kesin olamıyor ne yazık ki...

Aslında bu konu o kadar hassas bir konu ki kimisi dini ve vicdani sebeplerden gebeliğini sonlandırmaz kimisi çocuğun geleceğini düşünür sorumluluğunu düşünür vazgeçer ondan, bu topiği engelli çocuğunu doğuran anne de okuyordur, engelli çocuğundan vazgeçen anne de okuyordur, bunları çok fazla deşip de bu konuda yaralı insanları üzmemek gerekiyor diye düşünüyorum.
 
Son düzenleme:
Her canlinin yasama hakki evrenseldir.Hitlerin ari irk amaciyla sakat kisileri diri diri mezarlara attirmasi gibi bir durum.Saglikli bebekler bir bakmissin sekiz aylikken amansiz bir hastaliga yakalaniverebilir.Canli Allahin emanetidir.Bu bebek yasamalidir.Cinayettir.Imtihandir.Saglikli birisi araba kullanirken birde bakmissin trafik kazasinda zihinsel ve bedensel engelli kalmisss.Hamileyken ickiden,sigaradan,zararli isinlardan.ilaclardan uzak durulmali.Eger hata yappildiysa bunu canli bir hayati karartarak degilde yasama baglayarak,bebegimizi TIP ilminin gelisimine emanet ederek iki cihan saadeti icin su kisaccik,fani hayati ebedi ,daimi hayata cevirmek icin sabretmeli cinayet islememeli.En yakin arkadasimin 3 yasinda dahi, zeki,30 sarkiyi ezbere bilen sabahlari annesini sevgiyle sarilarak kaldiran erkek evladi hic nedensiz bir anda butun kabiliyetlerini kaybetti.Anne dahi diyemez bir hale geldi.Zeka yetenegini kaybetti.
 
Doğa arkadaşım;
Benim inancıma göre evt herşeyin başıda sonuda yüce Rabbimin elindedir. dini yöndende yasal yöndende tercih hakkı bireye aiittir.her ikisindede etik değildir...yasal olarak süre geçince aldıramazsın gerekmedikçe...dini yönden hayati tehlikesi yoksa aldıramazsın...1o haftaya kadar yasaldır, engelli olma ihtimalinde 26 haftaya kadar uzanır bu süreç o zamanda devlet hastanesinde ya da üniversitede yani belge olması gerekiyor bildiğim kadarıyla ve 18 yaşından küçük değilse tercih bireye kalmıştır.anne ya da bebek hayatı tehlikesi olduğunda ikisinden biri tercih edilmek zorunda ise genelde anne kurtarılır...kürtaj için gebelik kesesinin görülmesi lazım.kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte ortalama 6 haftalıkken kalp atışları duyulur tabii ki sonrada şekillenmeye başlar...şimdi bu sizin gözünüzde canlı olmayabilir kalp atışı görülen duyulan hissedilen ama canlı olmadığına inanılan...bunu ilkokuldaki çocuğa bile sorsanız onun canlı olduğunu bilir…yasal olarak bakıldığında nasıl ki süre dışında kürtajın cezası var ise dinde de bunun günahı vardır.tek fark yasal olarak süre belirlenmesidir.her ikisinde de günah,vicdan vs.vs.hesaba katılarak doğurma ya da doğurmama hakkı bireydedir.yani bazıları o yavruların artılarıyla eksileriyle doğurmak isterler bazılarıda aynı şekle artıları eksileri düşünerek doğurmamak isterler…anne karnındakinin canlı olmadığına inanabilirsin ya da günahını bilerek bunu göze almışsındır ya da pişman olup Allah’ın merhametine sığınmışsındır…vs..vs…yasal bir süre konulmasındaki en önemli gerekçe ise yasadışı ve sağlıksız koşullarda kürtaja davetiye çıkarılmaması içindir… yani kürtaja davetiye çıkarmak için değildir…burada kürtajla alınmış bebeklerin nasıl alındığını ve nasıl yok edildiği konusunu size anlatmak bile istemiyorum…
Hastalarımızı tedavi ettirmeyelim konusunu çarptırıyorsunuz…biliminde tıpında yetersiz olduğu konularda ellerinden hiç birşey gelmediği zaman onların deyimi ile mucize gerçekleşir o mucize ise Rabbimin bir ihsanıdır... Allah kimseye dermansız dert vermesin...Doğal afetlerden korusun...eğerki insanın elinden bir şey geliyorsa kişi kendi vücudunada bir başkasınada bile bile işkence tabii ki etmemelidir...yapılacak bir şey bilimde var ise sonuna kadar düzelmek için kullanılmalıdır…işte bizde bu yüzden aldırmamayı tercih ettik ya zaten...Rabbim herşeyi bilendir O'nun kadar kimse merhametli olamaz...Eğer ki engelli bir yavrucağın dünyaya gelmesini istemeseydi onu anasının rahmine koymazdı herhalde...ona görede O'nun bir bildiği mutlaka vardır...her konuda bize göre iyi gibi görünenin altında kötü,kötü gibi görünenin altında iyi olabilir bize bunu zaman gösterir...Ayrıca arkadaşım seninde söylediğin gibi insana aklı Allah vermiştir...bilimde çok ilerlendi zaten dahada iyi olacaktır......aklını kullanarak bilimi geliştirmek için yüce Kur'an-ı Kerim'den yardım alanlarda olmuştur... bilim adamları, Allah'ın doğada yarattığı tasarımları görüp incelemekte ve bunlardan ilham alarak yeni teknolojiler geliştirmektedirler..insanlar bunu yıllaar sonra keşfetmiş olsada Kur'an'da yeri olduğunu sonradan da farketmişlerdir...
Benim vicdanım hayati tehlikesi yoksa kürtajı kaldırmaz...senin vicdanın bile bile engelli bir çocuğu dünyaya getirmeyi kaldırmaz...günahını da çekmeye razı olduktan sonra sana zaten hiçkimsenin bir şey demeye hakkı yok sonuçta senin tercihin saygı duyarım...Ayrıca seninde kimseyi yargılamaya hakkın yok değil mi yaa...
Bende herkes gibi bir şeyler biliyorum ve bende sizin gibi paylaşıyorum…Bebeğini aldırmamış anneler dini yönden daha ağır basarak bilimide teknolojiyide tıpıda vs.vs. bilerek bu kararı verirken herkesin vicdan anlayışı farklıdır…bu demek değildir ki aldırmış olanların inançları yok…onlarda bunun farkındalar sadece günah kavramı farklılık gösteriyor…aldıranlara göre dünyaya getirmek daha günah yada günahını çekmeye razı…aldırmayanlara göre ona ne olursa yaşama şansı vermemek günah vs..vs…burada kimse bilerek veya bilmeyerek her ne kadar kimseyi kırmamak istesede ithamlar vs..vs…olunca herkes inandığı şeyleri savunmaya kalkınca sonuç tartışmaya dönüyor…bu konuda sayfalarca konuşup tartışılabilir ama ortak bir noktada buluşmak imkansız…bende sizin gibi daha fazla yazmayayım diyorum ama bir itham diğerini doğurunca açıklama yapma gereksinimi oluyor herkeste…ben sadece aldırmamış ya da aldırmış annelerin pişmanlıklarından ötürü yazılanların üzüntüye yol açması için üzgünüm…henüz aldırmayan annelerinde az çok kendi düşünceleriyle birlikte buradakileri okuyunca o da kendine göre bir karar verecektir umudum kimsenin pişman olamamasıdır…pişmanlık duyanlara aldıranlara Rabbim’den merhamet aldırmayanlara ise daha kocaman bir yürekle sabır dilerim…
Daha çok dini yaklaştığımı düşünebiirsiniz ama zaten insanın yaradılış sebebi nedir ki……
 
Doğa arkadaşım;
Benim inancıma göre evt herşeyin başıda sonuda yüce Rabbimin elindedir. dini yöndende yasal yöndende tercih hakkı bireye aiittir.her ikisindede etik değildir...yasal olarak süre geçince aldıramazsın gerekmedikçe...dini yönden hayati tehlikesi yoksa aldıramazsın...1o haftaya kadar yasaldır, engelli olma ihtimalinde 26 haftaya kadar uzanır bu süreç o zamanda devlet hastanesinde ya da üniversitede yani belge olması gerekiyor bildiğim kadarıyla ve 18 yaşından küçük değilse tercih bireye kalmıştır.anne ya da bebek hayatı tehlikesi olduğunda ikisinden biri tercih edilmek zorunda ise genelde anne kurtarılır...kürtaj için gebelik kesesinin görülmesi lazım.kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte ortalama 6 haftalıkken kalp atışları duyulur tabii ki sonrada şekillenmeye başlar...şimdi bu sizin gözünüzde canlı olmayabilir kalp atışı görülen duyulan hissedilen ama canlı olmadığına inanılan...bunu ilkokuldaki çocuğa bile sorsanız onun canlı olduğunu bilir…yasal olarak bakıldığında nasıl ki süre dışında kürtajın cezası var ise dinde de bunun günahı vardır.tek fark yasal olarak süre belirlenmesidir.her ikisinde de günah,vicdan vs.vs.hesaba katılarak doğurma ya da doğurmama hakkı bireydedir.yani bazıları o yavruların artılarıyla eksileriyle doğurmak isterler bazılarıda aynı şekle artıları eksileri düşünerek doğurmamak isterler…anne karnındakinin canlı olmadığına inanabilirsin ya da günahını bilerek bunu göze almışsındır ya da pişman olup Allah’ın merhametine sığınmışsındır…vs..vs…yasal bir süre konulmasındaki en önemli gerekçe ise yasadışı ve sağlıksız koşullarda kürtaja davetiye çıkarılmaması içindir… yani kürtaja davetiye çıkarmak için değildir…burada kürtajla alınmış bebeklerin nasıl alındığını ve nasıl yok edildiği konusunu size anlatmak bile istemiyorum…
Hastalarımızı tedavi ettirmeyelim konusunu çarptırıyorsunuz…biliminde tıpında yetersiz olduğu konularda ellerinden hiç birşey gelmediği zaman onların deyimi ile mucize gerçekleşir o mucize ise Rabbimin bir ihsanıdır... Allah kimseye dermansız dert vermesin...Doğal afetlerden korusun...eğerki insanın elinden bir şey geliyorsa kişi kendi vücudunada bir başkasınada bile bile işkence tabii ki etmemelidir...yapılacak bir şey bilimde var ise sonuna kadar düzelmek için kullanılmalıdır…işte bizde bu yüzden aldırmamayı tercih ettik ya zaten...Rabbim herşeyi bilendir O'nun kadar kimse merhametli olamaz...Eğer ki engelli bir yavrucağın dünyaya gelmesini istemeseydi onu anasının rahmine koymazdı herhalde...ona görede O'nun bir bildiği mutlaka vardır...her konuda bize göre iyi gibi görünenin altında kötü,kötü gibi görünenin altında iyi olabilir bize bunu zaman gösterir...Ayrıca arkadaşım seninde söylediğin gibi insana aklı Allah vermiştir...bilimde çok ilerlendi zaten dahada iyi olacaktır......aklını kullanarak bilimi geliştirmek için yüce Kur'an-ı Kerim'den yardım alanlarda olmuştur... bilim adamları, Allah'ın doğada yarattığı tasarımları görüp incelemekte ve bunlardan ilham alarak yeni teknolojiler geliştirmektedirler..insanlar bunu yıllaar sonra keşfetmiş olsada Kur'an'da yeri olduğunu sonradan da farketmişlerdir...
Benim vicdanım hayati tehlikesi yoksa kürtajı kaldırmaz...senin vicdanın bile bile engelli bir çocuğu dünyaya getirmeyi kaldırmaz...günahını da çekmeye razı olduktan sonra sana zaten hiçkimsenin bir şey demeye hakkı yok sonuçta senin tercihin saygı duyarım...Ayrıca seninde kimseyi yargılamaya hakkın yok değil mi yaa...
Bende herkes gibi bir şeyler biliyorum ve bende sizin gibi paylaşıyorum…Bebeğini aldırmamış anneler dini yönden daha ağır basarak bilimide teknolojiyide tıpıda vs.vs. bilerek bu kararı verirken herkesin vicdan anlayışı farklıdır…bu demek değildir ki aldırmış olanların inançları yok…onlarda bunun farkındalar sadece günah kavramı farklılık gösteriyor…aldıranlara göre dünyaya getirmek daha günah yada günahını çekmeye razı…aldırmayanlara göre ona ne olursa yaşama şansı vermemek günah vs..vs…burada kimse bilerek veya bilmeyerek her ne kadar kimseyi kırmamak istesede ithamlar vs..vs…olunca herkes inandığı şeyleri savunmaya kalkınca sonuç tartışmaya dönüyor…bu konuda sayfalarca konuşup tartışılabilir ama ortak bir noktada buluşmak imkansız…bende sizin gibi daha fazla yazmayayım diyorum ama bir itham diğerini doğurunca açıklama yapma gereksinimi oluyor herkeste…ben sadece aldırmamış ya da aldırmış annelerin pişmanlıklarından ötürü yazılanların üzüntüye yol açması için üzgünüm…henüz aldırmayan annelerinde az çok kendi düşünceleriyle birlikte buradakileri okuyunca o da kendine göre bir karar verecektir umudum kimsenin pişman olamamasıdır…pişmanlık duyanlara aldıranlara Rabbim’den merhamet aldırmayanlara ise daha kocaman bir yürekle sabır dilerim…
Daha çok dini yaklaştığımı düşünebiirsiniz ama zaten insanın yaradılış sebebi nedir ki……

:13:

Daha güzel ifade edilemezdi, uzun olmasına rağmen hiç sıkılmadan okudum
 
Son düzenleme:
atıyorum dr dediki şöyle bir engeli var sonra 2.3 dr daha gider emin olurdum daha sonrada aldırırdım sanırım :58:
 
asla aldırmazdım.bu günahı işlemeye korkardım.belki bunu yaptığım için sağlıklı doğan çocuğum allah korusun sağlığını kaybedebilir.veya bir kaza sonucu o da engelli olabilir.bunu kimse bilemez.böyle yanlış birşey yaptığımda başıma kötü birşey gelebileceğini düşünürüm ben.bir çocuğu engelli diye aldırmak çok çok yanlış geliyor bana.
 
kendimi bildim bileli aldırabilme fikrini kabul etmiyorum-edemiyorum, annenin hayatı tehlikesi olmadığı sürece. sorun ne olursa olsun bebeği biz yaratmadığımız gibi aldırmakta bizim vereceğimiz bir karar olmamalı. ben mucizelere de inanıyorum. allah bazen bizi sınıyor olabilir de.
kız kardeşim 4 yıl evvel gebeliğinde bebeğinin özürlü doğacağını öğrendi, başka dr a gittiler aynı, başkası da aynı, başkası da, başkasıda 10_ 12 ye yakın dr alınması gerektiği ve doğarsa %/100 engelli doğacağını söyledi.
kardeşim perişan oldu tabi çooook ağladı, yüreği yandı ama eşi, kardeşime bebeğin durumunun allahın takdiri olduğunu, aldırmanın annenin hayati tehlikesi olmadıkça gereksiz olduğunu ve bebeği allahın kendilerine o şekliyle layık gördüğünü ve ona ömür boyu bakmakla mükellef olduklarını ve ne olursa nasıl olursa olsun doğması gerektiğini düşünerek alınmaması gerektiğini söylemiş.
o moral bozukluğu ve üzüntüsüyle kardeşim bebeğini dünyaya getirdi. şuan 4 yaşına girecek allahın izniyle ve hem fiziksel hem zihinsel inanılmaz sağlıklı hiç de denilenlerle örtüşmüyor.
bazen soruyoruz kendimize bu çocuk bize o anlatılan bebek mi diye. hani özürlü olacaktı diye ya aldırılsaydı diye sonra nasıl hesap verirdi ane babası hem allaha hemde o minicik bebeğe??????
allah bazen bizi sınıyor inanın kızlar gerçekten.
hem özürlü doğsa ne olur ki,
sadece bize bebek gibi muhtaç olur o kadar, biz onu sevmez miyiz yüreğimiz yanmaz mı canı yandığında ve ona sorsak o ölmek ister mi? -hayır!!! ve yine unutmayın engelli birine bakmak cennet kapısının anahtarını hak etmek demek. çooooook sevabı var biliyorsunuz
ben de anne olacağım rabbimin izniyle 4 ay sonra kucağıma aldığımda bebeğimi o zaman anlayacağım belki hayatı ama asla aldırmayı düşünmem. o zeka tastleri midir nedir onları da yaptırmayı düşünmedim ve sadece rabbime emanet ettim meleğimi, o bana neyi layık görürse.. ama şükürler olsun ki genel durumu iyi. sağlıkla ve hayırla kucağıma alabilmeyi nasip etsin yavrumu allahım.
böyle şeyler konuşmayın allaha havale edin o en iyisini bilir...
allah isteyen herkese sağlıklı ve hayırlı evlatlar nasip etsin:48:
 
hamileliğimin ilk gününden itibaren bu olasılıgı hep düşündüm ve rabbim neyı layık görürse onu verir dedim...hamılelıgımın 8 ayında doktor detaylı usg de bebegın burun yapısından dolayı down sendromlu olabılır dedi....şükürler olsun peri kadar güzel bir kızım oldu...zamanı geldıgınde 2.yi de istiyorum bir engeli olacagını ögrensem asla aldırmayı düşünmem....rabbim dagına göre kar verirmiş çekemeyecegi yükü yüklemez kuluna....
 
o doğmamış bebeğinde yaşama hakkı var yaşam acısıyla tatlısıyla o kadar güzelki yaşama sevinci aşılayabilirsek böyle çocuklarımıza onlarda mutlu yaşayabilirler... biz öldükten sonra ne olacağa gelince diğer insanların sınavı olacak dünyaya getirdiğimiz yavru...Amaaa Türkiye şartlarında böyle çocukları mutlu bir ebeveyn olarak yetiştirmek çok zor aleler çok yara alıyor kesinlikle mükafatı vardır o ayrı konu ama anne baba kendi arasnda çatışıyor bu durum aileye günümüzün zor ve stresli yaşamında ekstra bir yük çünkü...diğer çocuklar varsa onlar için bir travma, o anneyi düşünün çocuk ergenlik çağına geldiğinde zaptetmek ne kadar zor... birey olarak kendi adına yapabileceği şeyler o kadar kısıtlı olacak ki... çözüm bu tür bireylere eğitilebilir olmasa bile bakım hizmeti verilmesi annenin ailenin yükünün hafifletilmesi bu durum sadece ailenin değil toplumun sorunu çünkü böyle bir sosyal yapılanma olsa kürtajlar çok azalır bence... gelişmiş ülkelerde çocuklar devlet tarafından eğitime fizyterapiye alınıyor özel araç evden geliyor çocuğu alıyor yüzmesi sineması organize ediliyor eğer eğitilebilir değilse kurum bakımına alınıyor tüm günü istediğinizde çocuğunuzla geçiriyorsunuz istemiyorsanız eve hemşire veriliyor. bizde saçlarını kestirmeye gitsen bırakacak insan yok. çooooooooooooooook zor. Bizde devlet bu şartlarda anneyi aileyi kürtaja zorluyor. Bir özel eğitim ücretini karşılamakla olmuyor ciddi destek olunmalı böyle ailelere.
 
Allaha şükür bir ceninle, bebeği ayırd edebilecek zeka ve biyoloji bilgisine sahibim, yalnızca ceninle dalak parçasını aynı kefeye koyabilecek hayal gücü yok bende, o açığı da siz kapatıyorsunuz.
Bana " Ha bu arada eğer bilmiyorsanız söyleyim işin yasal boyutu da dini boyutu da aynıdır " kelimesiyle din ve hukuk dersi vermişsiniz, teşekkür ederim ama ülkemizde yasal kürtaj süresi 10 haftadır (hiç bir gerekse olmadan 10 aylık bir bebeği aldırabilirsiniz, dinimizde böyle bir serbesti yok) bebeğin engelli olmadı durumunda engelin derecesine göre 5-6 aylıkken bile gebeliği sonlandıran operasyonlar yapılabilir, yasal olarak serbest yani, dini olarak değil.
Sizinle ceninle çocuk aynı şey midir tartışmasına girecek değilim, komik geliyor çünkü, cenin nedir bebek nedir tartışması ilkokul 4. sınıfta yapılıyor. Sadece toplumda ana rahmindeki bir ceninle, doğmuş bir bebeği aynı sanan çok kişi yok, bu nedenle örneğin düşük yapanlara başın sağolsun değil, geçmiş olsun denir, cenaze düzenlenmez, zabıt bile tutulmaz, Yasal süre içerisinde kürtaj olduğunuzda cinayetle yargılanmazsınız v.s. v.s.
Konunun başından beri diyorum ki, kişinin ömür boyu engelli bir bireye bakabilecek maddi ve manevi gücü vardır, sağlığının buna elvereceğini, kendisinin yetersiz kaldığı durumlarda yakınlarının çocuğuna bakabileceğinini biliyordur, dünyaya getirir saygı duyarım, ama ben yapmam yapamam, daha önce de yazdığım gibi senin vicdanın kürtajı kaldırmaz, benim vicdanım bile bile engelli bir çocuğu dünyaya getirmeyi kaldırmaz (önce o çocuğa, sonra ilgimi veremeyeceğim diğer çocuğa, eşime ve kendime bu haksızlığı yapamam) günahını çekmeye de razıyım.

Bir cana yasal boyutu da el veriyor zaten ölsün gitsin ,dini boyutuyla da ilgilenmiyorum,günahsa da boynuma deme bana yanlış geliyor.Tabi bu sizin hayatınız ve sizin fikriniz.
Ama benim inancıma ve görüşüme göre engelli diye bir çocuğu aldırmak yanlıştır,büyük günahtır.
Ben ilk yorumumum da evet iki konuyu bir arada yazdım siz de oraya takıldınız zaten,ama sonuç yine aynı yere çıkıyor.Embriyo,cenin,fetus,bebek..Tıpta evrelerinin adının böle olması onun CAN taşımadığı anlamına gelmiyor ki..Sizin aldırırdım dediğiniz süre de ise tam şekillenmiş olduğunu düşünüyorum da ne yazık ki içim almıyor,eminim hiç bir anne baba için kolay bir şey değildir,Allah kimseyi böyle bir seçim yapmak zorunda bırakmasın.Ama Allah korusun olduğunda da bir cana nasıl kıyılabilir diye düşünülse keşke diyorum..
 
bu arada 10 hafta olmasının nedenide, bebeğin kemikleşmesi, kürtaj sırasında anneye zarar verilebileceğinden. 10 haftadan sonrasına suni sancı ile doğum yaptırılıyor. aslında din din diyenler, bunların bilimde insan sağlıyla ilişkisi var ama, kendilerine bile itiraf edemiyorlar...
katılıyorum sonuna kadar sana, o anne olmazsa o çocuk ne yapar??????? hiç kimse ama hiç kimse ona bakmazzz, ben bunu bilir bunu söylerim.:16:

Bu arada 10 haftaya kadar olan kürtaj çoğunlukla engelli olup olmayacağını bilmeden istenmeyen gebeliktir.sürenin 26. haftaya kadar uzatılmasındaki sebeb bebeğin engelli olup olmadığının araştırılma süresidir.
Hiçbir ülkede kürtaj etik değildir…yasaların insanlara vermiş olduğu tercih sebebi de her zaman öncelikli olarak anneyi korumaktır…eğerki yasalar belli bir süre içerisinde kişiye bu hakkı vermemiş olursa istenmeyen gebelikler yasadışı ve sağlıksız koşullarda son verilmeye çalışacağı için anne hayati tehlikeye girebilir.yasanın vermiş olduğu bu tercih sebebi demek değildir ki o bir can değil…eğerki öyle olsaydı son ana kadar kürtaj izni olurdu ya da engelli dünyaya gelmesini istemediği için kürtajı zorunlu kılardı, anne hayati tehlikede değilse süre bitiminde kürtaj yasaktır…ayrıca yasa izin vermemiş olsaydı biliminde bir anlamı kalmayacaktı…kimse testleri falan yaptırmaya gerek görmeyecekti…unutmamalı ki anne karnında da tedavi yapılabiliyor kimi zaman…bunun gibi sebeblerden ötürü yasa vardır..inanç günah vicdan vs. gibi kısmı kişinin kendisine bırakılmıştır…yani dinde de yasada da tıpta da o bir candır ve gene dediğim gibi tercih kişiye aittir.sonuçlarına razı gelmekte kişinin sorumluluğundadır…
Din din diyenler kürtajın bilimde de yasada da dinde de insan sağlığı ile ilişkilerinide iyi biliyor…yoksa sizin mi kendinize bile itiraf etmekten kaçtığınız şeyler var….
 
aldırmadım...

bizzat yaşadım,hamileleğimde gözyaşlarım sel oldu,gittiğim 3 dr. özürlü yat alalım dedi.
4. gittiğim dr. rahatlattı ama garanti veremedi:(
bana kaldı beklemek :(
ne olursa olsun kabulümdu ,elbette çok üzülüyordum ,psikolojim diplerdeydi ,
artı eşimde doğu da görevde idi :( herşey çok zordu..
nasıl dayandım hala düşünce aklım almıyor..
şükür ki geçti,şimdi dipçik gibi sapasağlam pamuk gibi ,
güzelliği dillere destan 5.5 yaşında bir kızım var:)
hiç bir sağlık problemi olmadı ve yaşamadık ,rabbim yaşatmasın ne bana, ne düşmanıma ,
hiç kimseye..
ama benim içime öyle bir işlemiş ki bu durum ,
kızımı hep gözlemledim aylarca ,yılları buldu konuşabiliyor mu ,duyuyor mu, görüyor mu ,
gözü kayıyor mu ,düştü mü ,kalktı mı ,bayıldı mı vs derken büyüttüm ellerimde..
ama rabbim kimseye yaşatmasın ,öldüm -öldüm dirildim ..şükürler olsun ..
alah isteyen herkese versin sağlıkla dilerim ...
 
Burda öyle yorumlar var ki Allah karar vermiş onun öyle doğmasına, aldırırsak Allah'a karşı gelmiş olacakmışız. O halde hastalarımızı da tedavi ettirmeyelim, doğuştan kalbi delik bir bebeği ameliyet ettirmeyelim mesela Allah onun öyle doğmasını uygun görmüş, bu bizim sınavımız diyelim. Madem sonucuna göre bir aksiyon almayacaksınız ultrasona da girmeyin, testleri de yaptırmayın, doktora da gitmeyin.

Allah akıl fikir vermiş, bu aklı bilim için kullanalım diye, bilim de daha sağlıklı bir neslin devamı için hastalıkların doğumdan önce tespit edilmesini sağlıyor.
Şimdi, bile bile ömür boyu bakıma muhtaç bir çocuğu (belki de kısacık ömründe onlarca ameliyat geçirecek, bütün hayatı hastanelerde geçecek bir çocuğu) dünyaya getirip getirmemek kişinin kendi vicdanına kalmış, senin vicdanın kürtajı kaldırmaz, benim vicdanım bile bile engelli bir çocuğu dünyaya getirmeyi (önce o çocuğa, sonra ilgimi veremeyeceğim diğer çocuğa, eşime ve kendime bu haksızlığı yapamam) günahını çekmeye de razıyım, dünyaya getirene de saygı duyarım maddi manevi bakabilecek gücü vardır v.s. v.s ama burda kalkıp da bu nedenle gebeliği sonlandıran ya da sonlandıracağını söyleyen anne adaylarını bu şekilde yargılamak kimsenin hakkı değil


Yorumlarım hakkında yazılanların hepsini okudum, yazdıklarımı da tekrar tekrar okudum ama hiç birince sert, keskin bir ifade, birilerini rencide edecek bir söze rastlamadım. (en çok tepki alan/aynı zamanda beğenilene de alıntı yapma ihtiyacı duydum)
Ama nedense sürekli, cinayettir, günahtır şudur budur diye çok ağır ithamlarda bulunan arkadaşlar beni keskin ifadeler, rencide edici cümleler kurmakla itham etmişler! arkadaşım her yorumumda yazıyorum yine mi yazayım ENGELLİ ÇOCUĞU BİLE BİLE DÜNYAYA GETİRENE eğer ömür boyu ona hakkıyla bakacaksa SAYGI DUYUYORUM, her ne kadar o bana duymasa, beni günahkarlık, ahlaksızlık, vicdansızlıkla ve hatta kendi çocuğumun cinayetiyle suçlasa bile.
Ceninin canlı olduğu konusunda bana uzun uzun biyoloji dersi veren arkadaşlara da ayrıca teşekkür ederim, ama sağolun neyin canlı neyin cansız olduğunu bilecek yaştayım gerçekten, yine de çok naziksiniz, yani siz söylemeseniz, ana rahmindeki ceninin 9 ay sonra bebeğe dönüşen yapay bir süs bitkisi olduğunu sanıyordum, sayenizde canlı olduğunu öğrendim, beni aydınlattınız teşekkür ederim.
Bi de yapmayın Allah aşkına, doğduktan sonra sakatlanırsa da öldürün o zaman falan filan, nerden nereye getiriyorsunuz lafı, ha tabi biz bile bile (bakın üstüne basa basa söylüyorum "bile bile") engelli bir çocuk dünyaya getirmek istemiyoruz diye katiliz, piskopatız, yarın sakat kalsa anne-babamızı da öldürürüz, şaka mı bu ya?
Benim vicdanımı yargılamak kimsenin haddi değil, eğer bir gün gebe kalırsam ve engelli olabileceği söylenirse daha önce açıkladığım nedenlerle bu gebeliği sonlandırırım ve en ufak bir vicdan azabı duymam, ama bırakın çocuğumu herhangi bir yakınım bugün sakat kalsa ömür boyu sırtımda taşırım, bunları birbirine karıştırmayalım.
 
aldirmazdim amaaaa bide sunu düsünmek lazim birgün ben annesi ölürse ona kim bakicak?

şUAN bana muhtaç bir bebegim var saglıklıda olsa......bu soru her halukarda soruluyor ya bana bir gün bişey olursa.....ben evlıyım annem hala der ya bana bişey olursa .....ben de şimdi ölsem saglıklı bebegıme bakmak da problem olur emın ol....
 
Allah vermesin yaslilar ise yaramaz diri diri atese atalim mi,engelliler is yapamaz def mi edelim,cirkinler göz zevkimizi rahatsiz etmekte yalnizliga terk mi edelim,kanserli vebalilar zaten vefat edecekler deyipp bakimlarini yapmamalimiyiz,hayvanlar fayda vermedi caddeleri kirlettiler katledelim mi,trafik kazalarinda binlerce insan engelliler listesine yzilmakta atalim mi,Beli bukulmus ihtiyarlariniza sefkatli davranin eger bu ihtiyarlar evinizde bulunmasaydi belalar sel gibi basiniza yagardi hadisi serifini es mi gecelim.Agilda kuzu dunyaya gelse Dagdaki Vadide otu biter.Rizki veren biz degiliz sadece calisarak rizik kapisini tiklatiyoruz.Annelerin memelerine süt veren bebisinde bakimi icin bize kapilar acacaktir.Yeterki emanetine bakalim ki samimiyetimizi isbatlayalim.Iyiye guzele saglikliya herkes bakar.Cinayettir.
 
Ha bu arada annemize gelecekteki durumlar bir film seridi gibi seyrettirilseydi belkide biz sakat kalacaktik annemiz bizi simdiden aldirmalimiydi bizim fikrimizi dahi almadan belki biz yerin altina girmek hastanenin cöp kutusuna atilmaktansa herseye ragmen yasamak isterdik????Aldirirdim deyip eksik dileklerde bulunmak saglikli degil,anneler bilirler bir anne bebeginin KILINA zarar vermek istemez.Annelik kutsaldir.Birseyleri evvelinden bilmek ancak tedbir almak icindir cinayet islemek icin degildir.Tedbir nedir?Saglikli bebeklerimiz biz vefat edersek ne duruma gelecekse engelli bebekte bu durumda yasayabilir.Sahibi sen degilsin ki emanet verilmis bir canli, asil sahibi bunlari dusunecektir.Sen minicik bir kanserli hucreye hakim degilken karincanin bile ihtiyacini gideren birisi var ve bebisini senden daha fazla muhimsemekte...
 
Back
X