- 28 Mart 2012
- 8.170
- 2.003
Bebeğimin baş çevresi normalden düşük çıktı. Bu durum zekasını olumsuz etkileyecek… Bebeğim prematüre doğdu, asla yaşıtlarının kilosu ve boyuna ulaşamayacak. Oğlumu, yaşıtı olan bir çocukla karşılaştırdığımda boyu ve kilosu düşük kaldı. Oğlum kısa boylu ve zayıf biri olacak…
Bebeklerin büyümesi hakkında toplumda ‘doğru’ bilinen yanlışlar ebeveynlerin gereksiz yere kaygı duymalarına neden olabiliyor. Bazı hurafeler ise tam tersi bir durum oluşturuyor ve bebeğin tedavisinde geç kalınmasına yol açabiliyor. Peki ama ebeveynlerin zihnini kurcalayan bu hurafelerin doğrusu nedir? Bebeklerin büyümeleri sürecinde ne zaman alarma geçmek gerekiyor?
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yunus Emre Mercan, bebeklerin büyümesi hakkında toplumda doğru bilinen yanlışları ve bunların oluşturabileceği sorunları sıraladı.
Yanlış 1:
Ne güzel bebeğimi iyi beslemişim, tam 4 kilo doğdu. Sağlıklı bir çocuk olacak!
Doğru 1:
Bebeğin kilolu doğması tabii ki sağlıklı olduğu anlamına geliyor ama her zaman değil. Üstelik altta yatan neden annenin hamilelik sırasında yaşadığı diyabetin sonucu olarak ortaya çıkan anormal bir tablo da olabiliyor. Bu durumda bebeğin ve annenin yakından takip edilmeleri gerekebiliyor. Çünkü annenin diyabeti bebeği kötü yönde etkileyebiliyor; örneğin metabolik hastalıkların yanı sıra kalp veya böbrek anomalileri gelişebiliyor. Ayrıca bebeğin kan şekeri düşebiliyor, bunun sonucunda da sağlığı bozulabiliyor.
Yanlış 2:
Bebeğimin baş çevresi normalden biraz düşük çıktı. Bu durum ileride mutlaka zekasını etkileyecek!
Doğru 2:
Bebeğin baş çevresinin poliklinik muayenesinde normal sınırların biraz üstünde ya da biraz altında seyretmesi, ebeveynler tarafından genelde endişe verici bir durum olarak değerlendiriliyor. Ancak bu durum olağan ailesel bir özellikten de kaynaklanabiliyor. Anne ve babanın baş büyüklüğü ise bunda çok belirleyici oluyor. Ancak bebeğin baş çevresinin büyüme hızı öncekilere göre aşırı şekilde artmış ya da azalmışsa, altta yatan nedenler hidrosefali ve mikrosefali gibi sorunlar olabileceği için bunun mutlaka araştırılması gerekiyor.
Yanlış 3:
Oğlumu yaşıtı olan başka bir çocukla karşılaştırdığımda boyu kısa ve kilosu düşük kalıyor. Oğlum ileride kısa boylu ya da zayıf olacak.
Doğru 3:
Anne ve babalar genelde çocuklarını diğer ebeveynlerin çocukları ile karşılaştırıp, “Çocuğumun boyu yaşıtlarıyla karşılaştırdığımızda çok kısa” ya da “kilosu çok düşük” gibi değerlendirilmeler yapabiliyor. Her çocuğun büyüme potansiyeli farklı oluyor. Bunu anne ve babadan aldığı genetik özellikler ile beslenme ve yetişme ortamı gibi çevresel faktörler etkiliyor. Eğer aynı yaştaki çocukların tümü aynı boy ve kiloya sahip olsalardı çocuklar için “büyüme eğriliği tablosu” ortaya çıkmazdı. Bu eğriler toplumdaki çocuk popülasyonunun büyümesindeki çeşitliliği gösteriyor.
Bazı çocuklar büyüme eğrisinin üst sınırında büyürken, aynı yaştaki bazı çocukların büyüme seyri ise alt sınır civarında olabiliyor. Yani her çocuğun büyüme seyrinin üst eğrilerde seyretmesi gerekmiyor. Büyüme eğrisinin sağlıklı kabul edilen alt sınırın altında veya üst sınırının üstünde olmadıkça bu durum normal değerler olarak kabul ediliyor.
Yanlış 4:
Bebeğim prematüre doğdu, asla diğer bebeklerin büyümesini yakalayamayacak!
Doğru 4:
Prematüre doğan bebeklerin gelişiminin normal eğrilere ulaşması zaman alsa da, çoğu bebek doğru beslenmeyle yaşının boyu ve kilosunu yakalayabiliyor.
Yanlış 5:
Çocuğumun büyümesi, büyüme eğrisinin altında. Bu sorun beslenme ile düzelir, başka bir şey yapmaya gerek yok.
Doğru 5:
Çocuğun büyümesi alt sınırın altındaysa bu durumun neden kaynaklandığı mutlaka araştırılmalı. Çünkü altında beslenme eksikliği, fark edilmemiş hipotiroidi gibi hastalıklar ve genetik faktörler olabiliyor. Eğer altta yatan neden araştırılmaz ve ortadan kaldırılmazsa bebeğin büyümesinin yanı sıra sağlığı da risk altına girebiliyor.
Yanlış 6:
Bebeğim anne sütüyle besleniyor ve çok kilolu. İleride mutlaka obez olacak!
Doğru 6:
Emme dürtüsü fazla olan bebekler normal büyüme ve gelişme için ihtiyaç duydukları miktarların ötesinde, onları obez yapacak kadar fazla miktarlarda besleniyor olabilirler. Sadece anne sütü alan bebeklerde aşırı kilo alımı önemli olmuyor. Bunun nedeni ise bu bebeklerin çoğunun 1 yaşına kadar ideal kiloya gelmeleri. Mamayla birlikte anne sütü alan ya da sadece mamayla beslenen bebeklerde ise aşırı kiloya karşı dikkatli olmalı. Çünkü bu durum çocuğun obez olmasına yol açabiliyor. Dolayısıyla böyle bir sorun olduğunda mama miktarının, mama verme sıklığının ve sulandırma işleminin tekrar değerlendirilmesi gerekiyor.
Yanlış 7:
Çocuklarda cinsiyet gözetmeksizin, dünyanın her yerinde ve her döneminde büyüme aynı seyreder. Yani, dünyada aynı yaştaki tüm çocuklar cinsiyet, ırk ve çağa bakmaksızın aynı boy ve kiloya sahip olur.
Doğru 7:
Bebek, çocuk ve ergenlerde büyüme, büyüme eğrilerinden takip edilerek değerlendiriliyor. Her çocuğun boy, kilo ve 2 yaşına kadar olan çocukların baş çevreleri için büyüme eğrileri bulunuyor. Ayrıca cinsiyet, ırk ve çağa göre de büyüme eğrileri farklılıklar gösteriyor. Örneğin ülkemizdeki çocuklar Avrupa ve Amerika ile karşılaştırıldığında; ilk 6 aydaki bebeklerin ve 11 yaş sonrası ergenlerin kilolarının daha fazla olduğu gözlemlenmiş. Boy açısından Amerika’daki çocuklarla karşılaştırıldığında ise bebeklik döneminde ülkemizdeki çocukların daha uzunken, ergenlik döneminin sonlarında ise daha kısa kaldıkları tespit edilmiş. Bu nedenle her ülke kendine özgü büyüme eğrilerini 20-30 yılda bir güncelleyerek yayınlıyor.
Bebeklerin büyümesi hakkında toplumda ‘doğru’ bilinen yanlışlar ebeveynlerin gereksiz yere kaygı duymalarına neden olabiliyor. Bazı hurafeler ise tam tersi bir durum oluşturuyor ve bebeğin tedavisinde geç kalınmasına yol açabiliyor. Peki ama ebeveynlerin zihnini kurcalayan bu hurafelerin doğrusu nedir? Bebeklerin büyümeleri sürecinde ne zaman alarma geçmek gerekiyor?
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yunus Emre Mercan, bebeklerin büyümesi hakkında toplumda doğru bilinen yanlışları ve bunların oluşturabileceği sorunları sıraladı.
Yanlış 1:
Ne güzel bebeğimi iyi beslemişim, tam 4 kilo doğdu. Sağlıklı bir çocuk olacak!
Doğru 1:
Bebeğin kilolu doğması tabii ki sağlıklı olduğu anlamına geliyor ama her zaman değil. Üstelik altta yatan neden annenin hamilelik sırasında yaşadığı diyabetin sonucu olarak ortaya çıkan anormal bir tablo da olabiliyor. Bu durumda bebeğin ve annenin yakından takip edilmeleri gerekebiliyor. Çünkü annenin diyabeti bebeği kötü yönde etkileyebiliyor; örneğin metabolik hastalıkların yanı sıra kalp veya böbrek anomalileri gelişebiliyor. Ayrıca bebeğin kan şekeri düşebiliyor, bunun sonucunda da sağlığı bozulabiliyor.
Yanlış 2:
Bebeğimin baş çevresi normalden biraz düşük çıktı. Bu durum ileride mutlaka zekasını etkileyecek!
Doğru 2:
Bebeğin baş çevresinin poliklinik muayenesinde normal sınırların biraz üstünde ya da biraz altında seyretmesi, ebeveynler tarafından genelde endişe verici bir durum olarak değerlendiriliyor. Ancak bu durum olağan ailesel bir özellikten de kaynaklanabiliyor. Anne ve babanın baş büyüklüğü ise bunda çok belirleyici oluyor. Ancak bebeğin baş çevresinin büyüme hızı öncekilere göre aşırı şekilde artmış ya da azalmışsa, altta yatan nedenler hidrosefali ve mikrosefali gibi sorunlar olabileceği için bunun mutlaka araştırılması gerekiyor.
Yanlış 3:
Oğlumu yaşıtı olan başka bir çocukla karşılaştırdığımda boyu kısa ve kilosu düşük kalıyor. Oğlum ileride kısa boylu ya da zayıf olacak.
Doğru 3:
Anne ve babalar genelde çocuklarını diğer ebeveynlerin çocukları ile karşılaştırıp, “Çocuğumun boyu yaşıtlarıyla karşılaştırdığımızda çok kısa” ya da “kilosu çok düşük” gibi değerlendirilmeler yapabiliyor. Her çocuğun büyüme potansiyeli farklı oluyor. Bunu anne ve babadan aldığı genetik özellikler ile beslenme ve yetişme ortamı gibi çevresel faktörler etkiliyor. Eğer aynı yaştaki çocukların tümü aynı boy ve kiloya sahip olsalardı çocuklar için “büyüme eğriliği tablosu” ortaya çıkmazdı. Bu eğriler toplumdaki çocuk popülasyonunun büyümesindeki çeşitliliği gösteriyor.
Bazı çocuklar büyüme eğrisinin üst sınırında büyürken, aynı yaştaki bazı çocukların büyüme seyri ise alt sınır civarında olabiliyor. Yani her çocuğun büyüme seyrinin üst eğrilerde seyretmesi gerekmiyor. Büyüme eğrisinin sağlıklı kabul edilen alt sınırın altında veya üst sınırının üstünde olmadıkça bu durum normal değerler olarak kabul ediliyor.
Yanlış 4:
Bebeğim prematüre doğdu, asla diğer bebeklerin büyümesini yakalayamayacak!
Doğru 4:
Prematüre doğan bebeklerin gelişiminin normal eğrilere ulaşması zaman alsa da, çoğu bebek doğru beslenmeyle yaşının boyu ve kilosunu yakalayabiliyor.
Yanlış 5:
Çocuğumun büyümesi, büyüme eğrisinin altında. Bu sorun beslenme ile düzelir, başka bir şey yapmaya gerek yok.
Doğru 5:
Çocuğun büyümesi alt sınırın altındaysa bu durumun neden kaynaklandığı mutlaka araştırılmalı. Çünkü altında beslenme eksikliği, fark edilmemiş hipotiroidi gibi hastalıklar ve genetik faktörler olabiliyor. Eğer altta yatan neden araştırılmaz ve ortadan kaldırılmazsa bebeğin büyümesinin yanı sıra sağlığı da risk altına girebiliyor.
Yanlış 6:
Bebeğim anne sütüyle besleniyor ve çok kilolu. İleride mutlaka obez olacak!
Doğru 6:
Emme dürtüsü fazla olan bebekler normal büyüme ve gelişme için ihtiyaç duydukları miktarların ötesinde, onları obez yapacak kadar fazla miktarlarda besleniyor olabilirler. Sadece anne sütü alan bebeklerde aşırı kilo alımı önemli olmuyor. Bunun nedeni ise bu bebeklerin çoğunun 1 yaşına kadar ideal kiloya gelmeleri. Mamayla birlikte anne sütü alan ya da sadece mamayla beslenen bebeklerde ise aşırı kiloya karşı dikkatli olmalı. Çünkü bu durum çocuğun obez olmasına yol açabiliyor. Dolayısıyla böyle bir sorun olduğunda mama miktarının, mama verme sıklığının ve sulandırma işleminin tekrar değerlendirilmesi gerekiyor.
Yanlış 7:
Çocuklarda cinsiyet gözetmeksizin, dünyanın her yerinde ve her döneminde büyüme aynı seyreder. Yani, dünyada aynı yaştaki tüm çocuklar cinsiyet, ırk ve çağa bakmaksızın aynı boy ve kiloya sahip olur.
Doğru 7:
Bebek, çocuk ve ergenlerde büyüme, büyüme eğrilerinden takip edilerek değerlendiriliyor. Her çocuğun boy, kilo ve 2 yaşına kadar olan çocukların baş çevreleri için büyüme eğrileri bulunuyor. Ayrıca cinsiyet, ırk ve çağa göre de büyüme eğrileri farklılıklar gösteriyor. Örneğin ülkemizdeki çocuklar Avrupa ve Amerika ile karşılaştırıldığında; ilk 6 aydaki bebeklerin ve 11 yaş sonrası ergenlerin kilolarının daha fazla olduğu gözlemlenmiş. Boy açısından Amerika’daki çocuklarla karşılaştırıldığında ise bebeklik döneminde ülkemizdeki çocukların daha uzunken, ergenlik döneminin sonlarında ise daha kısa kaldıkları tespit edilmiş. Bu nedenle her ülke kendine özgü büyüme eğrilerini 20-30 yılda bir güncelleyerek yayınlıyor.