- 27 Mart 2009
- 783
- 2
- 49
Bakla yedikten 1 ya da 2 gün sonra ortaya çıkan ‘favizm hastalığı’ kalp yetmezliğine neden oluyor
Posted on June 25th, 2008 in basından by admin
Zamanında müdahale edilmeyen ‘favizm hastalığı’, kalp yetmezliğine neden oluyor. Genetik olan hastalık özellikle Akdeniz ülkelerinde görülüyor.
Erkek çocuklarda daha sık görüldüğü belirtilen hastalık, Glukoz – 6-fosfat Dehidrogenaz (G6PD) enzim eksikliği olan kişilerde, baklagiller, soya ürünleri, kefir, soda, aspirin ve bazı antibiyotiklerin yenmesi sonucunda ortaya çıkıyor. Hastalıkta erken teşhisin önemine dikkat çeken uzmanlar, geç fark edilen favizm hastalığının kalp yetmezliğine dönüşerek ölümlere yol açabildiğine dikkat çekiyor.
Gazipaşa Devlet Hastanesi Başhekimi ve aynı zamanda çocuk doktoru olan Mehmet Çınar, favizm hastalığında erken tedavinin çok önemli olduğunu söyledi. Hastalığa erkek çocuklarda daha sık rastlanıldığının altını çizen Çınar, hastalığın enzim eksikliği olan kişilerde bakla yedikten 1 ya da 2 gün sonra ortaya çıktığını kaydetti. Ailesinde favizm hastalığına yakalanan kişilerin baklagiller, soya ürünleri, kefir, soda, aspirin ve bazı antibiyotiklerden uzak durması gerektiğini belirten Çınar, “Kanda bulunan alyuvarlar, bu ürünlerde özellikle de baklada bulunan bazı enzimlerle karşılaşması sonucu hücrede yıkımlara neden oluyor. Meydana gelen yıkım neticesinde kansızlık ortaya çıkıyor. Kansızlığa bağlı olarak hastada halsizlik, kalp atışlarında artış ve hemoglobin oranında aşırı bir düşüş meydana geliyor. Bu teşhis ve hastaya müdahale zamanında yapılmazsa hasta kalp yetmezliğinden ölebiliyor.” dedi. Favizmin belirtileri ortaya çıkan hastaya acilen kan desteği verilmesi gerektiğini ifade eden Çınar, erken müdahalenin tedaviyi daha kolaylaştırdığını kaydetti. Özellikle çiğ veya iyi pişmemiş baklaların hastalığa yol açtığının altını çizen Çınar, bakla çiçek tozlarını koklamanın da hastalığa neden olduğunu aktardı. Genetik olan hastalığın emziren kadınların bebekleri için de riskli olduğunu dile getiren Çınar, anne sütüne karışan zehrin çocuğa geçebildiği uyarısında bulundu. Çınar, hastalığının genetik olması sebebiyle yeni doğan çocuklarda kesinlikle topuk testi yaptırılması uyarısında bulundu.
Zaman Gazetesi
Posted on June 25th, 2008 in basından by admin
Zamanında müdahale edilmeyen ‘favizm hastalığı’, kalp yetmezliğine neden oluyor. Genetik olan hastalık özellikle Akdeniz ülkelerinde görülüyor.
Erkek çocuklarda daha sık görüldüğü belirtilen hastalık, Glukoz – 6-fosfat Dehidrogenaz (G6PD) enzim eksikliği olan kişilerde, baklagiller, soya ürünleri, kefir, soda, aspirin ve bazı antibiyotiklerin yenmesi sonucunda ortaya çıkıyor. Hastalıkta erken teşhisin önemine dikkat çeken uzmanlar, geç fark edilen favizm hastalığının kalp yetmezliğine dönüşerek ölümlere yol açabildiğine dikkat çekiyor.
Gazipaşa Devlet Hastanesi Başhekimi ve aynı zamanda çocuk doktoru olan Mehmet Çınar, favizm hastalığında erken tedavinin çok önemli olduğunu söyledi. Hastalığa erkek çocuklarda daha sık rastlanıldığının altını çizen Çınar, hastalığın enzim eksikliği olan kişilerde bakla yedikten 1 ya da 2 gün sonra ortaya çıktığını kaydetti. Ailesinde favizm hastalığına yakalanan kişilerin baklagiller, soya ürünleri, kefir, soda, aspirin ve bazı antibiyotiklerden uzak durması gerektiğini belirten Çınar, “Kanda bulunan alyuvarlar, bu ürünlerde özellikle de baklada bulunan bazı enzimlerle karşılaşması sonucu hücrede yıkımlara neden oluyor. Meydana gelen yıkım neticesinde kansızlık ortaya çıkıyor. Kansızlığa bağlı olarak hastada halsizlik, kalp atışlarında artış ve hemoglobin oranında aşırı bir düşüş meydana geliyor. Bu teşhis ve hastaya müdahale zamanında yapılmazsa hasta kalp yetmezliğinden ölebiliyor.” dedi. Favizmin belirtileri ortaya çıkan hastaya acilen kan desteği verilmesi gerektiğini ifade eden Çınar, erken müdahalenin tedaviyi daha kolaylaştırdığını kaydetti. Özellikle çiğ veya iyi pişmemiş baklaların hastalığa yol açtığının altını çizen Çınar, bakla çiçek tozlarını koklamanın da hastalığa neden olduğunu aktardı. Genetik olan hastalığın emziren kadınların bebekleri için de riskli olduğunu dile getiren Çınar, anne sütüne karışan zehrin çocuğa geçebildiği uyarısında bulundu. Çınar, hastalığının genetik olması sebebiyle yeni doğan çocuklarda kesinlikle topuk testi yaptırılması uyarısında bulundu.
Zaman Gazetesi
