Ben galiba çok çekilmez ve iğrenç bir insanım

En buyuk kk

Guru
Kayıtlı Üye
18 Mart 2013
3.767
12.151
Merhabalar, bu sabah annem babamla hiç yoktan kavga edip evden gittim. Sebep şu, annemin sevdiğim bir arkadaşı Cuma günü bize geldi, benim depresyonda olduğumu, bütün gün uyuduğumu öğrenince "Pazar akşamı gel bize 1 hafta kal ben sana spor yaptırırım her gün" dedi, ben de hiç düşünmeden tamam dedim çünkü herhangi bir şeye hayır demek gibi alışkanlığım yok. 7 yaşındaki kızı da bunu duyunca çok sevindi çünkü aramızda 20 yaş olmasına rağmen beni yaşıtı gibi görüyor ve bize her geldiğinde prensesçilik gibi oyunlar oynuyoruz. Yanlış anlaşılmasın çok seviyorum onu da, annesini de. Amma velakin bugün kafama dank etti yarın sabaha yetiştirmem gereken bir çeviri var ve orası da hem çok uzak, hem de haftaya evimde yapmam gereken bir sürü işim var, yani aslında gitmek istemememe rağmen hemen olur demişim. Sabah annem kaldırdı, kuzenlerim kahvaltıya gelecekmiş, hadi kalk kahvaltı hazırlayalım diye. Ben de ağlayarak "benim işim var yarına yetişecek, bana sormadan ne milleti çağırdınız" diye ağlamaya başladım ve bilgisayarımı da alarak evden çıktım. Bu satırları da sizlere Starbucks'tan yazıyorum.

Ya benim sorunum galiba "pasif agresif" olmak. İnternetten baktım bütün pasif agresif davranışlar bana uyuyor. Bütün ama bütün işlerimi inadına geciktiririm her iş öncesinde "istemiyorum" diye ağlarım. Avukatlık stajımda en basit işleri istesem de yapamaz ofiste sabahlardım, patronumdan nefret ederdim, beni sömürüyordu (500 TL verip haftada 65 saat çalıştırıyordu) ama ayrılmaya cesaret edemiyordum. Erkek arkadaşımla önce çıkmak istemedim ondan hoşlanmamıştım bile sonra o kadar ısrar etti ki kıramadım ve çıkmaya başladım sonra ben yüksek lisansa gittim, amacım Fransa'da kalmaktı ama o kadar ısrar etti ki döndüm, birileriyle görüşmeyi kes dedi kestim, başka şehre taşın dedi taşındım ama kendisi benim için hiçbir şey yapmadı ve ben bu duruma o kadar kızıyorum ki onu öldürmek filan istiyorum ama ayrılmaya da cesaretim yok. Bir yandan da sonra onu aslında sevdiğim aklıma geliyor, üzülüyorum, pişman oluyorum, vicdan azabı duyuyorum...

Sanki bu hayat benim değil, ölmek istiyorum, yaşamaya gücüm yok ama aslında böyle biri değilim, çok seviyorum aslında insanları ve hayatı, yaşamı doya doya yaşamak isterdim, sevgi dolu olmak isterdim ama içimde bir canavar var ve olmuyor, yapamıyorum.
 
Bunun sebebi sanki aile icinde buyurken yasadiklarin gibi..istersen anlat rahatlarsin..
şimdi ben de açtım okudum da pasif agresifi ,otoriter anne baba mı konu sahibi arkadaşım?
bu arada bizimkiler de feci otoriter ve çok yılgın hissediyorum bazen kendimi benzettim o_O
 
Bunun sebebi sanki aile icinde buyurken yasadiklarin gibi..istersen anlat rahatlarsin..

Haklısınız. Annem de babam da çok iyidir, çok tatlıdır, severim onları hem de çok. Ama babam biz büyürken çoook ilgisiz, sorumsuz bir insandı. Annem de aşırı sinirliydi. Annem erkeklerin yoğunlukta olduğu, çok yoğun tempolu ve zor bir iş yapıyor. Küçükken her şeyime kızardı, 90 alsam kızardı. Her gün çantamı kontrol ederdi, yapılmamış bir ödev görse bas bas bağırırırdı. Okul ödevlerinin yanında bir de test kitaplarından ekstra ödevler verirdi her gün. Ben de çok huysuz bir çocuktum aşırı hem de. Her şeye ağlar huysuzluk edermişim. Hala da çok huysuz bir insanım. Tanımayanlar "aman ne sakin ne tatlı biri" der hem de herkes ama en yakınlarım "çok huysuzsun" der.

Bu kişilik bozukluğu çocukken isteklerini öfkesini ifade edemeyenlerde ortaya çıkıyormuş ben de öyle gibiyim. Hukuk okudum ama hukuk fakültesine hiç isteyerek girmedim. 11 yaşından beri gitar çalıyorum beste yapıyorum ve resim yapıyorum, lisede Belçika'da 1 sene değişim programıyla resim okuluna gitmiştim ve orada kendi çapımda epey başarılı olmuştum ama ÖSS'den önce cesaret edemedim m okumaya, işsiz kalırım diye düşündüm (ki aslında bu doğru ve geçerli bir sebep) sonra istemeden Hukuk kazandım gittim istemeden okudum sonra insan haklarını sevdim, onun masterını yapmaya gittim, orada kalacaktım da, ama erkek arkadaşımı dinleyip döndüm ve şu an avukatlık bürolarıyla görüşüyorum ama her başvuruda yazılı sınavı geçiyorum, telefonda olacak gibi çağırıyorlar, yüzyüze görüşmeden sonra ise beni reddediyorlar.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
şimdi ben de açtım okudum da pasif agresifi ,otoriter anne baba mı konu sahibi arkadaşım?
bu arada bizimkiler de feci otoriter ve çok yılgın hissediyorum bazen kendimi benzettim o_O

Değil mi, insan yılıyor bir yerden sonra...
Artık annem ve babam eskisi gibi otoriter değil ama gidip kendime otoriter bir erkek arkadaş buldum şimdi de :)
Aslında sürekli otoriter insanları çekiyorum kendime. O kadar dağınık ve dalgın görünüyorum ki insanlar bana çeki düzen vermek istiyor gibi sanki. Ama otoriter davranışlardan da nefret ediyorum.
 
Değil mi, insan yılıyor bir yerden sonra...
Artık annem ve babam eskisi gibi otoriter değil ama gidip kendime otoriter bir erkek arkadaş buldum şimdi de :)
Aslında sürekli otoriter insanları çekiyorum kendime. O kadar dağınık ve dalgın görünüyorum ki insanlar bana çeki düzen vermek istiyor gibi sanki. Ama otoriter davranışlardan da nefret ediyorum.
yazını okudukça kendimi gördüm
aynen babam sınavım kötü geçse döverdi ..dışarı çıkıp rahat gezemezdim vakit kaybıydı
ders çalışmam lazımdı sürekli ve sürekli..
 
Merhabalar, bu sabah annem babamla hiç yoktan kavga edip evden gittim. Sebep şu, annemin sevdiğim bir arkadaşı Cuma günü bize geldi, benim depresyonda olduğumu, bütün gün uyuduğumu öğrenince "Pazar akşamı gel bize 1 hafta kal ben sana spor yaptırırım her gün" dedi, ben de hiç düşünmeden tamam dedim çünkü herhangi bir şeye hayır demek gibi alışkanlığım yok. 7 yaşındaki kızı da bunu duyunca çok sevindi çünkü aramızda 20 yaş olmasına rağmen beni yaşıtı gibi görüyor ve bize her geldiğinde prensesçilik gibi oyunlar oynuyoruz. Yanlış anlaşılmasın çok seviyorum onu da, annesini de. Amma velakin bugün kafama dank etti yarın sabaha yetiştirmem gereken bir çeviri var ve orası da hem çok uzak, hem de haftaya evimde yapmam gereken bir sürü işim var, yani aslında gitmek istemememe rağmen hemen olur demişim. Sabah annem kaldırdı, kuzenlerim kahvaltıya gelecekmiş, hadi kalk kahvaltı hazırlayalım diye. Ben de ağlayarak "benim işim var yarına yetişecek, bana sormadan ne milleti çağırdınız" diye ağlamaya başladım ve bilgisayarımı da alarak evden çıktım. Bu satırları da sizlere Starbucks'tan yazıyorum.

Ya benim sorunum galiba "pasif agresif" olmak. İnternetten baktım bütün pasif agresif davranışlar bana uyuyor. Bütün ama bütün işlerimi inadına geciktiririm her iş öncesinde "istemiyorum" diye ağlarım. Avukatlık stajımda en basit işleri istesem de yapamaz ofiste sabahlardım, patronumdan nefret ederdim, beni sömürüyordu (500 TL verip haftada 65 saat çalıştırıyordu) ama ayrılmaya cesaret edemiyordum. Erkek arkadaşımla önce çıkmak istemedim ondan hoşlanmamıştım bile sonra o kadar ısrar etti ki kıramadım ve çıkmaya başladım sonra ben yüksek lisansa gittim, amacım Fransa'da kalmaktı ama o kadar ısrar etti ki döndüm, birileriyle görüşmeyi kes dedi kestim, başka şehre taşın dedi taşındım ama kendisi benim için hiçbir şey yapmadı ve ben bu duruma o kadar kızıyorum ki onu öldürmek filan istiyorum ama ayrılmaya da cesaretim yok. Bir yandan da sonra onu aslında sevdiğim aklıma geliyor, üzülüyorum, pişman oluyorum, vicdan azabı duyuyorum...

Sanki bu hayat benim değil, ölmek istiyorum, yaşamaya gücüm yok ama aslında böyle biri değilim, çok seviyorum aslında insanları ve hayatı, yaşamı doya doya yaşamak isterdim, sevgi dolu olmak isterdim ama içimde bir canavar var ve olmuyor, yapamıyorum.
Internetten bakip kendine psikiyatrik tani koyacagina bi psikiyatra gitsene arkadasim
 
Hayatta daha zor şeyler var
ve hayatı cehenneme dönmüş olsa bile hayata tutunabilen insanlar var emin ol..
Ve ona göre bir daha düşün derim..
 
yazını okudukça kendimi gördüm
aynen babam sınavım kötü geçse döverdi ..dışarı çıkıp rahat gezemezdim vakit kaybıydı
ders çalışmam lazımdı sürekli ve sürekli..
Ben de sürekli ders calismaliydim. Okul birincisiydim ama yetmezdi 2., 3. Olanlar bana yetişebilirdi. Okullar arası bilgi yarismalarinda mutlaka başarılı olmalıydım, hepsini ben bilmeliydim. Not ortalamam asla dusmemeliydi. Takdir almak yetmezdi en iyi puanla olmalıydım o belgeyi. Hep ders calismaliydim. Herkes yaz tatili yaparken ben tatilde deniz kenarında bile gelecek senenin derslerine calisirdim. Sonra alışkanlık oldu ders çalışmak bende. Hastalık boyutuna ulaştı. Tübitak sorularını çözen, yüzyıllardır çözülmeyen matematik sorularına çözüm arayan birine donustum. Millet OSS sınavına hazirlanirken ben Goldbach kestirimini çözmeye adamıştım kendimi.
Kesinlikle sağlıksız bir ortamda buyudum.
 
Biraz bana benzettim seni...icinde bir kavgan var onlarla dimi...

Ya aslında şu an seviyorum onları onların da beni sevdiğini biliyorum annem çok değişti artık çocukluğumdaki gibi sinirli ve dominant biri değil beni çok sever hep destekler ama engel olamıyorum kendime sürekli huzursuzluk çıkarıyorum her an bana kızacakmış birileri gibi geliyor çok özgüvensiz ve huzursuzum.
 
Starbucks virali eheü. bence kafeden çık biraz temiz hava al, oksijen gitsin.

Yarın sabaha yetiştirmem gereken 32 sayfalık bir redaksiyon var, Fransızcadan Türkçe'ye sigorta şirketine ilişkin bir belge. Temiz havaya çıkarak onu tamamlayamam, internet, masa, priz olan bir yerde oturup onu yazmam lazım yoksa sevmem Starbucks filan ama bir kahve parasına oturup 6 saat filan kimse rahatsız etmeden burda kalabilirim. Evde yapamam evde 15-16 kişi olacak getir götür çocuklarla oyna yetişmez.
 
Eğer bu kadar problem hissediyorsanız en güzeli psikologa gitmek olur.

Bir psikologa gidiyordum doktora yaptığım şehirde ama yaz tatili için ailemin yanına gelince bıraktım. Bir de kadın benden hoşlanmıyor ve faydalı olmuyor gibi hissediyorum, bir kere benimle olan randevusunu iptal etti "beni arayıp anlatabilirsin" dedi. kardeşimle ilgili çok önemli ve sıkıntılı bir durum için fikir danışacaktım. ama telefonlarıma geri dönmedi. Benimle çalışmak istemiyor gibi hissediyorum. yeni birine gitmeye de üşeniyorum tekrar kendimi anlatmaya filan.
 
Haklısınız. Annem de babam da çok iyidir, çok tatlıdır, severim onları hem de çok. Ama babam biz büyürken çoook ilgisiz, sorumsuz bir insandı. Annem de aşırı sinirliydi. Annem erkeklerin yoğunlukta olduğu, çok yoğun tempolu ve zor bir iş yapıyor. Küçükken her şeyime kızardı, 90 alsam kızardı. Her gün çantamı kontrol ederdi, yapılmamış bir ödev görse bas bas bağırırırdı. Okul ödevlerinin yanında bir de test kitaplarından ekstra ödevler verirdi her gün. Ben de çok huysuz bir çocuktum aşırı hem de. Her şeye ağlar huysuzluk edermişim. Hala da çok huysuz bir insanım. Tanımayanlar "aman ne sakin ne tatlı biri" der hem de herkes ama en yakınlarım "çok huysuzsun" der.

Bu kişilik bozukluğu çocukken isteklerini öfkesini ifade edemeyenlerde ortaya çıkıyormuş ben de öyle gibiyim. Hukuk okudum ama hukuk fakültesine hiç isteyerek girmedim. 11 yaşından beri gitar çalıyorum beste yapıyorum ve resim yapıyorum, lisede Belçika'da 1 sene değişim programıyla resim okuluna gitmiştim ve orada kendi çapımda epey başarılı olmuştum ama ÖSS'den önce cesaret edemedim m okumaya, işsiz kalırım diye düşündüm (ki aslında bu doğru ve geçerli bir sebep) sonra istemeden Hukuk kazandım gittim istemeden okudum sonra insan haklarını sevdim, onun masterını yapmaya gittim, orada kalacaktım da, ama erkek arkadaşımı dinleyip döndüm ve şu an avukatlık bürolarıyla görüşüyorum ama her başvuruda yazılı sınavı geçiyorum, telefonda olacak gibi çağırıyorlar, yüzyüze görüşmeden sonra ise beni reddediyorlar.[/QUOTE

bekar olsaydim ve esim bebegim olmadan once olsaydi sizinle ruhlarimizi bir haftaligina degistirmek isterdim.
cevrenizdekileri mum ederdim mum!!!
bende baskici bir ailede buyudum kotu kosullarda bende yarattigi etki sizinkinin tam ziddi...
ofke kontrolsuzlugu olarak dondu bana bu baski aileme şarlarim disaridaki insanlar benden korkuyor ama evimde yapmiyorum bende bundan kurtulmaya calisiyorum..
Hayir nasil denir ogrenmeniz lazim tabi dozunda
 
Bir psikologa gidiyordum doktora yaptığım şehirde ama yaz tatili için ailemin yanına gelince bıraktım. Bir de kadın benden hoşlanmıyor ve faydalı olmuyor gibi hissediyorum, bir kere benimle olan randevusunu iptal etti "beni arayıp anlatabilirsin" dedi. kardeşimle ilgili çok önemli ve sıkıntılı bir durum için fikir danışacaktım. ama telefonlarıma geri dönmedi. Benimle çalışmak istemiyor gibi hissediyorum. yeni birine gitmeye de üşeniyorum tekrar kendimi anlatmaya filan.

sizden hoslanmadigini dusunuyorsaniz hakli olabilirsiniz...
benim onceki kadin psikologumda boyleydi :)
onada fena kizmistim hatta bi eli telefonun yakininda duruyordu guvenligi cagiriyormus saldirgan hastalari icin ben cemkirip gittim gerci
 
Hayattan zevk alabilmek senin elinde. Hickimsenin hayati dort dortluk değil buna inan. Su an oturdugun yerden kalk ve evine git, anne babandan ozur dile ve normal bir insan gibi yasamaya calis hayati. Yok eğer beceremiyorum diyosan o zaman doktor desteği al derim
 
X