- 12 Temmuz 2006
- 35.043
- 30.456
- 61
Bilişim teknolojisi, özellikle son yıllarda ortaya koyduğu ürünler ve gösterdiği inanılmaz gelişim sayesinde insan hayatını önemli ölçüde etkilemiştir. Bu etkiyi ülkeler üzerinde de görmek mümkündür. Bilişim teknolojisini yakından takip eden ülkeler kalkınma hızlarını artırırken diğerleri bu sürece ayak uyduramamanın getirdiği olumsuzlukları yaşamaktadır.
Günümüzde teknolojik gelişmelere ayak uyduramayan milletlerin dünya üzerinde söz sahibi olma şansı gitgide azalmaktadır.
Çağımız, zenginliğin para ya da doğal kaynaklarla değil; bilgiyle ölçüldüğü bir çağdır. Bu çağda var olabilmek isteyenler, eğitim ve öğretimin gücünün farkında olmalıdır.
Eğitimin ikinci planda kaldığı bir ülkede gençlere yeterli eğitim imkânları sağlanmıyor demektir. Bu da değerli beyinlerin yurt dışına gitmelerine neden olur ki hiçbir ülke böyle bir yıkımın altından kalkamaz.
Bilişim teknolojilerini kullanmak kadar bu teknolojileri toplumun ihtiyaçları ve alışkanlıkları doğrultusunda yönlendirip uyarlamak da önemlidir. Teknoloji ve toplum; birbirini tamamlamalı, desteklemelidir. Bilişim teknolojilerini etkili bir şekilde kullanan toplumlar bu sayede daha üretken, daha esnek ve daha yaratıcı olma yolunda büyük adımlar atabilirler.
Bilişim teknolojileri, bireylerin yaşam boyu süren eğitimlerinde önemli bir yere sahiptir. Bu teknoloji bireylerin çevreleriyle olan bağlarını kuvvetlendirmekle kalmaz, onlara sınırlarını sadece kendilerinin koyabileceği kadar geniş ve özgür bir çevre sağlar.
Ayrıca yeni ve verimli eğitim yöntemlerini öğrenmek, bunların değişik uygulama alanlarını görmek yine bilişim teknolojilerini etkili bir şekilde kullanmayla mümkündür. Milli eğitim sistemimizin çağın gerekliliklerine uyum sağlaması, bu teknolojiyi ne kadar verimli kullandığımızla doğrudan ilişkilidir. Bilgi toplumuna dönüşmenin yolu bilişimden geçer.
Bahsettiğimiz hedeflere ulaşmak, bugün toplum olarak en öncelikli konumuzdur. Avrupa Birliği'ne tam üye olma sürecindeki Türkiye'nin, elindeki genç nüfusu eğiterek ondan büyük ve güçlü bir bilgi toplumu oluşturması mümkündür. Bu, Türkiye'nin önündeki en önemli fırsatlardandır. İşte bu fırsatın gerçeğe dönüşmesi için tüm okullarımızın bilgi çağının gereği olan bilgisayarlarla donanması şarttır. Bu eğitim ve teknoloji seferberliğine katkıda bulunmak için yapılan çalışmalara maddi ve manevi destek olmak ülkemizin geleceğini aydınlatır
Günümüzde teknolojik gelişmelere ayak uyduramayan milletlerin dünya üzerinde söz sahibi olma şansı gitgide azalmaktadır.
Çağımız, zenginliğin para ya da doğal kaynaklarla değil; bilgiyle ölçüldüğü bir çağdır. Bu çağda var olabilmek isteyenler, eğitim ve öğretimin gücünün farkında olmalıdır.
Eğitimin ikinci planda kaldığı bir ülkede gençlere yeterli eğitim imkânları sağlanmıyor demektir. Bu da değerli beyinlerin yurt dışına gitmelerine neden olur ki hiçbir ülke böyle bir yıkımın altından kalkamaz.
Bilişim teknolojilerini kullanmak kadar bu teknolojileri toplumun ihtiyaçları ve alışkanlıkları doğrultusunda yönlendirip uyarlamak da önemlidir. Teknoloji ve toplum; birbirini tamamlamalı, desteklemelidir. Bilişim teknolojilerini etkili bir şekilde kullanan toplumlar bu sayede daha üretken, daha esnek ve daha yaratıcı olma yolunda büyük adımlar atabilirler.
Bilişim teknolojileri, bireylerin yaşam boyu süren eğitimlerinde önemli bir yere sahiptir. Bu teknoloji bireylerin çevreleriyle olan bağlarını kuvvetlendirmekle kalmaz, onlara sınırlarını sadece kendilerinin koyabileceği kadar geniş ve özgür bir çevre sağlar.
Ayrıca yeni ve verimli eğitim yöntemlerini öğrenmek, bunların değişik uygulama alanlarını görmek yine bilişim teknolojilerini etkili bir şekilde kullanmayla mümkündür. Milli eğitim sistemimizin çağın gerekliliklerine uyum sağlaması, bu teknolojiyi ne kadar verimli kullandığımızla doğrudan ilişkilidir. Bilgi toplumuna dönüşmenin yolu bilişimden geçer.
Bahsettiğimiz hedeflere ulaşmak, bugün toplum olarak en öncelikli konumuzdur. Avrupa Birliği'ne tam üye olma sürecindeki Türkiye'nin, elindeki genç nüfusu eğiterek ondan büyük ve güçlü bir bilgi toplumu oluşturması mümkündür. Bu, Türkiye'nin önündeki en önemli fırsatlardandır. İşte bu fırsatın gerçeğe dönüşmesi için tüm okullarımızın bilgi çağının gereği olan bilgisayarlarla donanması şarttır. Bu eğitim ve teknoloji seferberliğine katkıda bulunmak için yapılan çalışmalara maddi ve manevi destek olmak ülkemizin geleceğini aydınlatır