Bitmek bilmeyen yalnızlık, mutsuzluk, umutsuzluk

mavibeneklikiz777

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
1 Nisan 2020
248
172
Öncelikle merhabalar, düşünüyorum da ne zaman bir derdim var konusundan mutluluğumu anlatacağım konulara geçeceğim diye. Sanki hiç olmayacakmış gibi geliyor. 26 yaşındayım ve saygın bir mesleğim var. Tek başıma yaşıyorum, ailemin yanına tatillerde gelebiliyorum. Bu noktalara kadar hayatımdan memnunum çok şükür. Ama şunu fark ediyorum ki hayatımda sadece kendi çabamla, zekamla, çalışmamla elde edilecek şeyleri (okul, iyi bir üni, devlete atanmak, kariyer yapmak... vs.) başarabilmişim. Tabi ki bunların olması da yine Allah'ın takdiridir ama sizler de hak verirsiniz ki bu tarz şeyler aynı zamanda kişinin azmiyle çalışmasıyla olur.
Benim sorunum şu ki bu tarz maddi şeyleri tırnaklarımla kazıya kazıya da olsa elde etmişken manevi şeylerden bu kadar mahrum bırakılışım. 26 yaşındayım ve bu zamana kadar hiç gerçekten sevilmedim. Bu noktada anne, baba, birkaç dost diyebildiğim insanları tenzih ediyorum. Zaten kast ettiğim karşı cins. Güya 1 2 sevgilim oldu. Ama hepsi yalan dolan kahpe tiplermiş ki gerçek yüzleri ortaya çıktı ve yollarımız ayrıldı. Ben bu yaştan sonra takılmalık, ne olduğu belli olmayan ucuz ilişkiler içinde de olmak istemiyorum. Ama görüyorum ki insanların çoğu böyle. Özellikle son yıllarda belki de bu sosyal medya yüzünden her şey o kadar ayaklar altına alınır oldu ki. Herkesin alternatifler listesi var, evlilik düşünmeyip evli gibi takılmak isteyenler, ondan ona atlayanlar....... Bu uzar gider. Öyle bir şey ki yuvasını kurmak isteyen ve karşısındaki erkekten bunu bekleyen kızlar da kezban damgasını yiyor. Ne biçim çağa düşmüşüz ki gönül denen şey çürütülmüş, insanlar duygusuz birer et kemik yığınına dönmüş, ruhlarını kaybetmiş gibiler. Bunları tabi ki herkes için söylemiyorum ama belki önceden toplumun yarısı böyleyken şimdi bu tarz insanlar çoğunluk olmaya başladı. Durum böyle olunca da bizim gibi insanlar dikiş tutturamaz oldu. Bense bu ortamda günden güne umutsuzluğa düşüyorum. Yaşın daha 26 gez toz vs diyenler olacaktır. Bunları zaten elimden geldiğince yapıyorum ki eşimle de yapabilirim.
Ben bir şeylere geç kalmaktan korkuyorum, hiç sevilmeden ölmekten, anne olamamaktan, düzenimi kuramamaktan, sırf aman evleneyim de mantığıma da uydu dediği için benimle evlenmek isteyen birini sevmeye çalışmaktan, biri için özel olamamaktan, benim için özel olan biriyle olamamaktan korkuyorum. Yoksa okulumu bitirdim kaç yıl oldu, işim var, maddi olarak da kendime yetiyorum yani evliliği ya da hayatımda biri olmasını kendimi evlilikle ispatlamak için değil, bakın ben evlendim bu da kocişim demek için değil, böyle sığ şeyler için istemiyorum. Hayat yolunda yoldaşım olması için istiyorum çünkü insan yiyim, içiyim, yatayım, para kazanayım çerçevesinde bir hayatla tatmin olamıyor. Çok uzun yazınca tepki alıyorum o yüzden iç dökme faslını bırakıp sadede gelmeye çalışayım :KK70: Ablalar, kardeşler bana biraz moral verin, benim gibi olan başka arkadaşlarla birlikte neler yapmalıyız, bu genel kısmetsizlik durumunun nedenleri neler olabilir, sizler böyle umutsuz bir dönemden geçtikten sonra her şeyin güzelleştiği hayat tecrübeleri yaşadınız mı, neler yaşadınız? Tavsiyeler, motivasyonlar, fikirler her şeye açığım :)
 
27 yaşında tanışıp yaklaşık 13 ayda evlendim. Ama bekarken evlenmek hiç dilimde yoktu, her zaman sonuç olarak baktım bu arada karşıma hiç saçma sapan tipler çıkmadı yani ya tanışma döneminde makul sebepler ile yolları ayırdık yada niyetini sezdiysem hiç oluru yoksa mesafeyi arttırıp yaklaştırmadım.
Cep telefonu olmayan kapıdan çıkamayan arkadaşım bile 3 görüşme ile evlendi gayet mutlu eşi çok iyi bir insan
Amaç evlilikse bir şekilde oluyor, bahsettiğiniz gibi bir oran olduğunu düşünmüyorum. Belki aslında seveceğiniz insanlara şans vermediniz belki zamanı var bilemeyiz odagınızı değiştirin
 
Öncelikle merhabalar, düşünüyorum da ne zaman bir derdim var konusundan mutluluğumu anlatacağım konulara geçeceğim diye. Sanki hiç olmayacakmış gibi geliyor. 26 yaşındayım ve saygın bir mesleğim var. Tek başıma yaşıyorum, ailemin yanına tatillerde gelebiliyorum. Bu noktalara kadar hayatımdan memnunum çok şükür. Ama şunu fark ediyorum ki hayatımda sadece kendi çabamla, zekamla, çalışmamla elde edilecek şeyleri (okul, iyi bir üni, devlete atanmak, kariyer yapmak... vs.) başarabilmişim. Tabi ki bunların olması da yine Allah'ın takdiridir ama sizler de hak verirsiniz ki bu tarz şeyler aynı zamanda kişinin azmiyle çalışmasıyla olur.
Benim sorunum şu ki bu tarz maddi şeyleri tırnaklarımla kazıya kazıya da olsa elde etmişken manevi şeylerden bu kadar mahrum bırakılışım. 26 yaşındayım ve bu zamana kadar hiç gerçekten sevilmedim. Bu noktada anne, baba, birkaç dost diyebildiğim insanları tenzih ediyorum. Zaten kast ettiğim karşı cins. Güya 1 2 sevgilim oldu. Ama hepsi yalan dolan kahpe tiplermiş ki gerçek yüzleri ortaya çıktı ve yollarımız ayrıldı. Ben bu yaştan sonra takılmalık, ne olduğu belli olmayan ucuz ilişkiler içinde de olmak istemiyorum. Ama görüyorum ki insanların çoğu böyle. Özellikle son yıllarda belki de bu sosyal medya yüzünden her şey o kadar ayaklar altına alınır oldu ki. Herkesin alternatifler listesi var, evlilik düşünmeyip evli gibi takılmak isteyenler, ondan ona atlayanlar....... Bu uzar gider. Öyle bir şey ki yuvasını kurmak isteyen ve karşısındaki erkekten bunu bekleyen kızlar da kezban damgasını yiyor. Ne biçim çağa düşmüşüz ki gönül denen şey çürütülmüş, insanlar duygusuz birer et kemik yığınına dönmüş, ruhlarını kaybetmiş gibiler. Bunları tabi ki herkes için söylemiyorum ama belki önceden toplumun yarısı böyleyken şimdi bu tarz insanlar çoğunluk olmaya başladı. Durum böyle olunca da bizim gibi insanlar dikiş tutturamaz oldu. Bense bu ortamda günden güne umutsuzluğa düşüyorum. Yaşın daha 26 gez toz vs diyenler olacaktır. Bunları zaten elimden geldiğince yapıyorum ki eşimle de yapabilirim.
Ben bir şeylere geç kalmaktan korkuyorum, hiç sevilmeden ölmekten, anne olamamaktan, düzenimi kuramamaktan, sırf aman evleneyim de mantığıma da uydu dediği için benimle evlenmek isteyen birini sevmeye çalışmaktan, biri için özel olamamaktan, benim için özel olan biriyle olamamaktan korkuyorum. Yoksa okulumu bitirdim kaç yıl oldu, işim var, maddi olarak da kendime yetiyorum yani evliliği ya da hayatımda biri olmasını kendimi evlilikle ispatlamak için değil, bakın ben evlendim bu da kocişim demek için değil, böyle sığ şeyler için istemiyorum. Hayat yolunda yoldaşım olması için istiyorum çünkü insan yiyim, içiyim, yatayım, para kazanayım çerçevesinde bir hayatla tatmin olamıyor. Çok uzun yazınca tepki alıyorum o yüzden iç dökme faslını bırakıp sadede gelmeye çalışayım :KK70: Ablalar, kardeşler bana biraz moral verin, benim gibi olan başka arkadaşlarla birlikte neler yapmalıyız, bu genel kısmetsizlik durumunun nedenleri neler olabilir, sizler böyle umutsuz bir dönemden geçtikten sonra her şeyin güzelleştiği hayat tecrübeleri yaşadınız mı, neler yaşadınız? Tavsiyeler, motivasyonlar, fikirler her şeye açığım :)
Sizin gibi olan yakın arkadaşlarım var benimde. Allah ım çiçek gibi kızlar neden hala hayatlarında biri yok diyorum. Kendileri de istiyor şansta veriyorlar. Bazen erkekler böyle kızları neden görmüyor diye düşünüyorum. Ama bu bahsettiğimiz arkadaşlarımdan biri hiç kimseye ısınmaz iken kalbi kalktı ilk kez bir adama ısındı onunla da çok mutlu şuan evli ve çocukları var. Bir diğeri de 6 ay içinde atandı evlendi hamile kaldı. Ötekilerde doğru zamanı beklemekte. Bende çeyrek takacağım zamanı bekliyorum 😅

Ayrıca geç kalma konusunda 28 yaşında bir yıllık evli olan biri olarak hiç geç kalacağınız bir şey yok. Valla bekar günlerimi şimdiden arar oldum. Öyle aman aman bir esprisi yokmuş yani evlenmenin. Anne olma konusunda da Allah nasip edecekse 26 da da eder. 40 ında da. Gerisi bahanesi olur. Endişenleyin. Odağınızı değiştirin.
 
Öncelikle merhabalar, düşünüyorum da ne zaman bir derdim var konusundan mutluluğumu anlatacağım konulara geçeceğim diye. Sanki hiç olmayacakmış gibi geliyor. 26 yaşındayım ve saygın bir mesleğim var. Tek başıma yaşıyorum, ailemin yanına tatillerde gelebiliyorum. Bu noktalara kadar hayatımdan memnunum çok şükür. Ama şunu fark ediyorum ki hayatımda sadece kendi çabamla, zekamla, çalışmamla elde edilecek şeyleri (okul, iyi bir üni, devlete atanmak, kariyer yapmak... vs.) başarabilmişim. Tabi ki bunların olması da yine Allah'ın takdiridir ama sizler de hak verirsiniz ki bu tarz şeyler aynı zamanda kişinin azmiyle çalışmasıyla olur.
Benim sorunum şu ki bu tarz maddi şeyleri tırnaklarımla kazıya kazıya da olsa elde etmişken manevi şeylerden bu kadar mahrum bırakılışım. 26 yaşındayım ve bu zamana kadar hiç gerçekten sevilmedim. Bu noktada anne, baba, birkaç dost diyebildiğim insanları tenzih ediyorum. Zaten kast ettiğim karşı cins. Güya 1 2 sevgilim oldu. Ama hepsi yalan dolan kahpe tiplermiş ki gerçek yüzleri ortaya çıktı ve yollarımız ayrıldı. Ben bu yaştan sonra takılmalık, ne olduğu belli olmayan ucuz ilişkiler içinde de olmak istemiyorum. Ama görüyorum ki insanların çoğu böyle. Özellikle son yıllarda belki de bu sosyal medya yüzünden her şey o kadar ayaklar altına alınır oldu ki. Herkesin alternatifler listesi var, evlilik düşünmeyip evli gibi takılmak isteyenler, ondan ona atlayanlar....... Bu uzar gider. Öyle bir şey ki yuvasını kurmak isteyen ve karşısındaki erkekten bunu bekleyen kızlar da kezban damgasını yiyor. Ne biçim çağa düşmüşüz ki gönül denen şey çürütülmüş, insanlar duygusuz birer et kemik yığınına dönmüş, ruhlarını kaybetmiş gibiler. Bunları tabi ki herkes için söylemiyorum ama belki önceden toplumun yarısı böyleyken şimdi bu tarz insanlar çoğunluk olmaya başladı. Durum böyle olunca da bizim gibi insanlar dikiş tutturamaz oldu. Bense bu ortamda günden güne umutsuzluğa düşüyorum. Yaşın daha 26 gez toz vs diyenler olacaktır. Bunları zaten elimden geldiğince yapıyorum ki eşimle de yapabilirim.
Ben bir şeylere geç kalmaktan korkuyorum, hiç sevilmeden ölmekten, anne olamamaktan, düzenimi kuramamaktan, sırf aman evleneyim de mantığıma da uydu dediği için benimle evlenmek isteyen birini sevmeye çalışmaktan, biri için özel olamamaktan, benim için özel olan biriyle olamamaktan korkuyorum. Yoksa okulumu bitirdim kaç yıl oldu, işim var, maddi olarak da kendime yetiyorum yani evliliği ya da hayatımda biri olmasını kendimi evlilikle ispatlamak için değil, bakın ben evlendim bu da kocişim demek için değil, böyle sığ şeyler için istemiyorum. Hayat yolunda yoldaşım olması için istiyorum çünkü insan yiyim, içiyim, yatayım, para kazanayım çerçevesinde bir hayatla tatmin olamıyor. Çok uzun yazınca tepki alıyorum o yüzden iç dökme faslını bırakıp sadede gelmeye çalışayım :KK70: Ablalar, kardeşler bana biraz moral verin, benim gibi olan başka arkadaşlarla birlikte neler yapmalıyız, bu genel kısmetsizlik durumunun nedenleri neler olabilir, sizler böyle umutsuz bir dönemden geçtikten sonra her şeyin güzelleştiği hayat tecrübeleri yaşadınız mı, neler yaşadınız? Tavsiyeler, motivasyonlar, fikirler her şeye açığım :)
Bence öncelikle elinizdekilerle yetinmeyi bilmeniz gerekiyor. Hayatınızdaki boşluğu dolduracak şey bir erkek değil, sizsiniz. Erkekler, duygusal ilişkiler hatta evlilik olmazsa olmaz şeyler değil kendinizi bunlara muhtaç hissetmeyin. Kendinizle mutlu olmayı bilmeniz gerekiyor. Kendiyle mutlu olmayan başkasıyla da hiç olamıyor.
 
Yanlış yere odaklanıyorsun çünkü. Sen boş ilişkilerle vakit kaybetmek istemiyorum diyorsun haklısın ama bu işler deneme yanılma yöntemi ile oluyor. Ciddiyeti düşündürecek olan ilişkinin gidişatı oluyor genelde. Ben de eşimle kesin evleniriz diye başlamadım ilişkiye ama ilişki öyle devam etti. Ciddi başlayıp ayrılabilirdim de. İlişki evlilik konusu iş, okul gibi garanti bir şey değil. Okulda çalışırsınız ve başarılı olursunuz. İşinizi iyi yaparsanız para kazanırsınız ama ilişki iki kişilik. Karşınızdaki insanın da bir geçmişi ve duyguları var. Şöyle yap kesin evlenirsin doğru bir yaklaşım değil o yüzden. Siz insanlara şans verin, gezin tozun sonrasına bakarsınız.
 
Öncelikle merhabalar, düşünüyorum da ne zaman bir derdim var konusundan mutluluğumu anlatacağım konulara geçeceğim diye. Sanki hiç olmayacakmış gibi geliyor. 26 yaşındayım ve saygın bir mesleğim var. Tek başıma yaşıyorum, ailemin yanına tatillerde gelebiliyorum. Bu noktalara kadar hayatımdan memnunum çok şükür. Ama şunu fark ediyorum ki hayatımda sadece kendi çabamla, zekamla, çalışmamla elde edilecek şeyleri (okul, iyi bir üni, devlete atanmak, kariyer yapmak... vs.) başarabilmişim. Tabi ki bunların olması da yine Allah'ın takdiridir ama sizler de hak verirsiniz ki bu tarz şeyler aynı zamanda kişinin azmiyle çalışmasıyla olur.
Benim sorunum şu ki bu tarz maddi şeyleri tırnaklarımla kazıya kazıya da olsa elde etmişken manevi şeylerden bu kadar mahrum bırakılışım. 26 yaşındayım ve bu zamana kadar hiç gerçekten sevilmedim. Bu noktada anne, baba, birkaç dost diyebildiğim insanları tenzih ediyorum. Zaten kast ettiğim karşı cins. Güya 1 2 sevgilim oldu. Ama hepsi yalan dolan kahpe tiplermiş ki gerçek yüzleri ortaya çıktı ve yollarımız ayrıldı. Ben bu yaştan sonra takılmalık, ne olduğu belli olmayan ucuz ilişkiler içinde de olmak istemiyorum. Ama görüyorum ki insanların çoğu böyle. Özellikle son yıllarda belki de bu sosyal medya yüzünden her şey o kadar ayaklar altına alınır oldu ki. Herkesin alternatifler listesi var, evlilik düşünmeyip evli gibi takılmak isteyenler, ondan ona atlayanlar....... Bu uzar gider. Öyle bir şey ki yuvasını kurmak isteyen ve karşısındaki erkekten bunu bekleyen kızlar da kezban damgasını yiyor. Ne biçim çağa düşmüşüz ki gönül denen şey çürütülmüş, insanlar duygusuz birer et kemik yığınına dönmüş, ruhlarını kaybetmiş gibiler. Bunları tabi ki herkes için söylemiyorum ama belki önceden toplumun yarısı böyleyken şimdi bu tarz insanlar çoğunluk olmaya başladı. Durum böyle olunca da bizim gibi insanlar dikiş tutturamaz oldu. Bense bu ortamda günden güne umutsuzluğa düşüyorum. Yaşın daha 26 gez toz vs diyenler olacaktır. Bunları zaten elimden geldiğince yapıyorum ki eşimle de yapabilirim.
Ben bir şeylere geç kalmaktan korkuyorum, hiç sevilmeden ölmekten, anne olamamaktan, düzenimi kuramamaktan, sırf aman evleneyim de mantığıma da uydu dediği için benimle evlenmek isteyen birini sevmeye çalışmaktan, biri için özel olamamaktan, benim için özel olan biriyle olamamaktan korkuyorum. Yoksa okulumu bitirdim kaç yıl oldu, işim var, maddi olarak da kendime yetiyorum yani evliliği ya da hayatımda biri olmasını kendimi evlilikle ispatlamak için değil, bakın ben evlendim bu da kocişim demek için değil, böyle sığ şeyler için istemiyorum. Hayat yolunda yoldaşım olması için istiyorum çünkü insan yiyim, içiyim, yatayım, para kazanayım çerçevesinde bir hayatla tatmin olamıyor. Çok uzun yazınca tepki alıyorum o yüzden iç dökme faslını bırakıp sadede gelmeye çalışayım :KK70: Ablalar, kardeşler bana biraz moral verin, benim gibi olan başka arkadaşlarla birlikte neler yapmalıyız, bu genel kısmetsizlik durumunun nedenleri neler olabilir, sizler böyle umutsuz bir dönemden geçtikten sonra her şeyin güzelleştiği hayat tecrübeleri yaşadınız mı, neler yaşadınız? Tavsiyeler, motivasyonlar, fikirler her şeye açığım :)
Merhaba,
Bana geçmişimi hatırlattınız. Bende bir zamanlar aynı sizin gibi düşünüyor idim. Kimse beni sevmeyecek mi ? Böyle yalnız ölüp gideceğim vs. Hayatımda 2 kisi olmustu biri 4 diğeri 4.5 yılımı boşuna harcayinca, evlilik fikrinden o kadar ümidimi kesmiştim ki annemin benim için hazırladığı ceyizlerimi bile dağıttım. Kendimi kapadım Hayatımda sadece iş vardı. He bide çok bunalirsam şehir değiştirmek. Bir nevi akıl hastanesinde yatiyor da arada hava değişimine çıkıyor gibiydm. Öyle bir yalnız kalmışlıkti benimkisi...
Sonra tamda herseyden ümidimi kesmişken 31 yaşında iken geçici bir süre başladığım işyerinden biri ile tanıştım. Hicbirseye özellikle insanlara inancım kalmamışken beni aşka inandırdı ve evlendim. Sanki hayatıma reset atılmış gibi hissetmeye başladım.
Şu an 3 yıllık evli ikiz annesiyim. Diyeceğim o ki ümidinizi kaybetmeyin.
 
daha 26 yaşındasın
Geç kalma fikrini at kafandan benim komşum 55 yasında evlendi
O yaştan sonra olmaz deme
Oluyor
Her insan kendi zamanını yaşıyor.
Ama çevremde şunu gördüm
Bu evlilik konusuna çok takılanlar
İlla evleneceğim evleneceğim diyen kişiler daha geç evleniyor.
Ya da kafasına göre birini zor buluyor.
Kafadan atın bu konuyu
Evlenince daha bekar olmayacaksınız
Bekarlığın tadını çıkarın.
Gerçekten gezin tozun
Sosyal aktivitelere ortamlara katılın
 
Çoğunluk takılma peşindeyse bu kadar evlenen insan kim, ne, neci? Bu yaz 15 düğüne falan davet edildim, son davetiyeyi de bikaç saat önce alt komşum verdi, kızı evleniyormuş. Herkes evleniyor bence, en evlenmez dediğim tipler bile evleniyor.

Tavsiyem yok maalesef.
okulu sakız gibi uzatan, senelerce aynı evde abla, anne ve yeğen parası yiyen, anasının evine bir ekmek almamış, 30'lu yaşlarına kadar iş hayatının i'sini görmemiş sorumsuz dayım bile evleniyor. onu bile seven çıktı valla evlat olsa eldivenle seversiniz o derece. ama yanındaki, "ben seninle her şehirde yaşarım yeter ki sen ol" diyor mesela. galiba bu dünyada herkesin bi ruh eşi, bir yerlede hayat yoldaşı var ben artık buna inanmaya başladım :KK70:
 
okulu sakız gibi uzatan, senelerce aynı evde abla, anne ve yeğen parası yiyen, anasının evine bir ekmek almamış, 30'lu yaşlarına kadar iş hayatının i'sini görmemiş sorumsuz dayım bile evleniyor. onu bile seven çıktı valla evlat olsa eldivenle seversiniz o derece. ama yanındaki, "ben seninle her şehirde yaşarım yeter ki sen ol" diyor mesela. galiba bu dünyada herkesin bi ruh eşi, bir yerlede hayat yoldaşı var ben artık buna inanmaya başladım :KK70:
Var vallahi var herkesin ruh eşi.

Dünyalar çapkını çocukluk arkadaşım, yanında her hafta başka güzel kız gördüğüm, onun burnu çirkin bunun totosu büyük diye kızları terk eden herifçioğlu şimdiye kadar yanında gördüğüm en çirkin ama en tatlış kadınla evlendi, gidip bebelerini sevdim. Beli ince değil diye diğer kadınlara söylenen adam doğumdan sonra seksen kilo olmuş karısının gözünün içine bakıyor. Her erkeği yola getirecek bir kadın var sanırım
 
Bence iki tip yalnız kadın var. Birincisi arızalı olup sadece arızalı tipleri yamacına çeken ve sonra tüm erkekleri şerefsiz ilan edip aşka küsenler. İkincisi asla bir adım atmayan, bir güzel söz söylemeyen, hoşlandıysa bile o sırada burnu yere düşse almayan ingiltere düşesi gibi dolananlar. Bence uzun süre yalnız olan kadınlar yanlış enerji yayıyor.
 
Var vallahi var herkesin ruh eşi.

Dünyalar çapkını çocukluk arkadaşım, yanında her hafta başka güzel kız gördüğüm, onun burnu çirkin bunun totosu büyük diye kızları terk eden herifçioğlu şimdiye kadar yanında gördüğüm en çirkin ama en tatlış kadınla evlendi, gidip bebelerini sevdim. Beli ince değil diye diğer kadınlara söylenen adam doğumdan sonra seksen kilo olmuş karısının gözünün içine bakıyor. Her erkeği yola getirecek bir kadın var sanırım
bizimki de öyleydi. kendini bişey sanardı aslında tipsiz yani boyu 1.70 var mı emin değilim, senelerdir spora gitmesine rağmen eritemediği göbeğine bakmadan kadınların tipine sallardı. üstelik bir kadına maddi anlamda verebileceği hiçbir şeyi yok, iş güç hak getire, işe daha yeni girdi. kendi parasını daha yeni kazanıyor. seneler önceki dünya güzeli sevgilisini aldattı o tipiyle. çok gençti o zamanlar. şimdi evleneceği kişiyle 6 yıldır falan birlikteler. bence evlenmek en doğru karar kendisi için, onu 6 sene çeken kadın buldu bırakmamak için her şeyi yaptı zaten şehir falan değiştirdi :KK70: çok iyi mesleklerden kızlarla gezdi tozdu ama şutlandı hep. tipi vasat ama sempatiktir, ağzı iyi laf yapar, her buluşmaya elinde çiçekle, gülle falan gider, çok ilgilidir sürekli yazar, arar, konuşur. kullanabildiği zaman zekası da iyidir aslında. maço falan değildir. zaten şu an tamamen hanımköylü :KK53: her şey hatunun istediği gibi gelişiyor, bence doğru seçim yani kendin beceremiyorsan adam olmayı bırak başkası adam etsin istiyorsa :) aşırı tembellik ve sorumsuzluk problemi vardı, onu müstakbel yenge şu an halletmiş gibi duruyor. zaten sevgi böyle bişey bence, eşin seksen kilo olsa ne yazar seninle hayatını birleştirmiş, sana bir çocuk vermiş, seni yola getirmiş. sevgiyi en çok böyle bir kadın hakeder diye düşünüyorum. sevginin insanı olumlu yönde değiştiren kıymetli bir tarafı var.
 
bizimki de öyleydi. kendini bişey sanardı aslında tipsiz yani boyu 1.70 var mı emin değilim, senelerdir spora gitmesine rağmen eritemediği göbeğine bakmadan kadınların tipine sallardı. üstelik bir kadına maddi anlamda verebileceği hiçbir şeyi yok, iş güç hak getire, işe daha yeni girdi. kendi parasını daha yeni kazanıyor. seneler önceki dünya güzeli sevgilisini aldattı o tipiyle. çok gençti o zamanlar. şimdi evleneceği kişiyle 6 yıldır falan birlikteler. bence evlenmek en doğru karar kendisi için, onu 6 sene çeken kadın buldu bırakmamak için her şeyi yaptı zaten şehir falan değiştirdi :KK70: çok iyi mesleklerden kızlarla gezdi tozdu ama şutlandı hep. tipi vasat ama sempatiktir, ağzı iyi laf yapar, her buluşmaya elinde çiçekle, gülle falan gider, çok ilgilidir sürekli yazar, arar, konuşur. kullanabildiği zaman zekası da iyidir aslında. maço falan değildir. zaten şu an tamamen hanımköylü :KK53: her şey hatunun istediği gibi gelişiyor, bence doğru seçim yani kendin beceremiyorsan adam olmayı bırak başkası adam etsin istiyorsa :) aşırı tembellik ve sorumsuzluk problemi vardı, onu müstakbel yenge şu an halletmiş gibi duruyor. zaten sevgi böyle bişey bence, eşin seksen kilo olsa ne yazar seninle hayatını birleştirmiş, sana bir çocuk vermiş, seni yola getirmiş. sevgiyi en çok böyle bir kadın hakeder diye düşünüyorum. sevginin insanı olumlu yönde değiştiren kıymetli bir tarafı var.
Yok bizimki hem yakışıklı hem iyi mesleği olan güzel para kazanan bi tip. Zeki bi adam. Güvendiği şeyler de bunlardı zaten. Ama çıktı bir kadın karşısına dünyası değişti tamamen 😂 barlarda shot atarken bıraktığım herif işten sonra koşarak eve giden, kayınpederiyle tavla oynayan bir adama dönüştü 😂
 
Öncelikle merhabalar, düşünüyorum da ne zaman bir derdim var konusundan mutluluğumu anlatacağım konulara geçeceğim diye. Sanki hiç olmayacakmış gibi geliyor. 26 yaşındayım ve saygın bir mesleğim var. Tek başıma yaşıyorum, ailemin yanına tatillerde gelebiliyorum. Bu noktalara kadar hayatımdan memnunum çok şükür. Ama şunu fark ediyorum ki hayatımda sadece kendi çabamla, zekamla, çalışmamla elde edilecek şeyleri (okul, iyi bir üni, devlete atanmak, kariyer yapmak... vs.) başarabilmişim. Tabi ki bunların olması da yine Allah'ın takdiridir ama sizler de hak verirsiniz ki bu tarz şeyler aynı zamanda kişinin azmiyle çalışmasıyla olur.
Benim sorunum şu ki bu tarz maddi şeyleri tırnaklarımla kazıya kazıya da olsa elde etmişken manevi şeylerden bu kadar mahrum bırakılışım. 26 yaşındayım ve bu zamana kadar hiç gerçekten sevilmedim. Bu noktada anne, baba, birkaç dost diyebildiğim insanları tenzih ediyorum. Zaten kast ettiğim karşı cins. Güya 1 2 sevgilim oldu. Ama hepsi yalan dolan kahpe tiplermiş ki gerçek yüzleri ortaya çıktı ve yollarımız ayrıldı. Ben bu yaştan sonra takılmalık, ne olduğu belli olmayan ucuz ilişkiler içinde de olmak istemiyorum. Ama görüyorum ki insanların çoğu böyle. Özellikle son yıllarda belki de bu sosyal medya yüzünden her şey o kadar ayaklar altına alınır oldu ki. Herkesin alternatifler listesi var, evlilik düşünmeyip evli gibi takılmak isteyenler, ondan ona atlayanlar....... Bu uzar gider. Öyle bir şey ki yuvasını kurmak isteyen ve karşısındaki erkekten bunu bekleyen kızlar da kezban damgasını yiyor. Ne biçim çağa düşmüşüz ki gönül denen şey çürütülmüş, insanlar duygusuz birer et kemik yığınına dönmüş, ruhlarını kaybetmiş gibiler. Bunları tabi ki herkes için söylemiyorum ama belki önceden toplumun yarısı böyleyken şimdi bu tarz insanlar çoğunluk olmaya başladı. Durum böyle olunca da bizim gibi insanlar dikiş tutturamaz oldu. Bense bu ortamda günden güne umutsuzluğa düşüyorum. Yaşın daha 26 gez toz vs diyenler olacaktır. Bunları zaten elimden geldiğince yapıyorum ki eşimle de yapabilirim.
Ben bir şeylere geç kalmaktan korkuyorum, hiç sevilmeden ölmekten, anne olamamaktan, düzenimi kuramamaktan, sırf aman evleneyim de mantığıma da uydu dediği için benimle evlenmek isteyen birini sevmeye çalışmaktan, biri için özel olamamaktan, benim için özel olan biriyle olamamaktan korkuyorum. Yoksa okulumu bitirdim kaç yıl oldu, işim var, maddi olarak da kendime yetiyorum yani evliliği ya da hayatımda biri olmasını kendimi evlilikle ispatlamak için değil, bakın ben evlendim bu da kocişim demek için değil, böyle sığ şeyler için istemiyorum. Hayat yolunda yoldaşım olması için istiyorum çünkü insan yiyim, içiyim, yatayım, para kazanayım çerçevesinde bir hayatla tatmin olamıyor. Çok uzun yazınca tepki alıyorum o yüzden iç dökme faslını bırakıp sadede gelmeye çalışayım :KK70: Ablalar, kardeşler bana biraz moral verin, benim gibi olan başka arkadaşlarla birlikte neler yapmalıyız, bu genel kısmetsizlik durumunun nedenleri neler olabilir, sizler böyle umutsuz bir dönemden geçtikten sonra her şeyin güzelleştiği hayat tecrübeleri yaşadınız mı, neler yaşadınız? Tavsiyeler, motivasyonlar, fikirler her şeye açığım :)
Kendim konu acsaydim aynen bu cumleler ile sorardim. Konunuza gelen yanitlarin belki bana da 1 faydasi olur. Cunku ben de hemen hemen ayni durumdayim.
 
Of bu gezin tozun 55 yaşında da evlenirsin tavsiyeleri bana aşırı saçma geliyor. Sanki evlenince hiç gezilmiyor, evde oturup dışarı bile çıkmıyosun. Evliler bekarlardan daha çok geziyor çünkü anlık plan yapabiliyorlar, plan yaparken yanlarına arkadaş aramak zorunda değiller. Hayatının en güzel yılları yalnız geçtikten sonra 55 inde evlensen ne, evlenmesen ne? Size tavsiyem karşınıza çıkan her kişiyi değerlendirin, hemen burun kıvırmayın. En azından bi kahve içmeye gidin. Her gün kendinize artık bir evliliğin sorumluluğunu alabilirim, sevmek ve sevilmek istiyorum gibi telkinde bulunun. Hayatınızda evlenmeye engel problemler, çözülmemiş konular varsa onları çözün. Enerji konusuna inanır mısınız bilmem ama ben yaşayıp gördüm. Ayrıca bir tanıdığım hiç beğenmediği adamla kahve içmeye gitmişti bizim zorumuzla, bikaç görüşme sonrası aşık oldu resmen. Her zaman ilk görüşte aşk olmuyor denemek gerekiyor.
 
Çoğunluk takılma peşindeyse bu kadar evlenen insan kim, ne, neci? Bu yaz 15 düğüne falan davet edildim, son davetiyeyi de bikaç saat önce alt komşum verdi, kızı evleniyormuş. Herkes evleniyor bence, en evlenmez dediğim tipler bile evleniyor.

Tavsiyem yok maalesef.
Ben zaten genelledim kendi gözlemlerimden yola çıkarak. Belki de düzgün insanlar benim karşıma çıkmıyor :110:
 
Ben zaten genelledim kendi gözlemlerimden yola çıkarak. Belki de düzgün insanlar benim karşıma çıkmıyor :110:
İnsanları düzgün ve düzgün değil diye kategorize ettiğiniz için olabilir mi acaba?

Sizin bakış açınızla ben düzgün bir insan değilim mesela. Bütün amacım sevgililerimle takılmak, gezmek, eğlenmek, sevişmekti. Aklımda evliliğin e’si yoktu. 27 yaşımda paldır küldür nikah masasına oturdum.
 
27 yaşında tanışıp yaklaşık 13 ayda evlendim. Ama bekarken evlenmek hiç dilimde yoktu, her zaman sonuç olarak baktım bu arada karşıma hiç saçma sapan tipler çıkmadı yani ya tanışma döneminde makul sebepler ile yolları ayırdık yada niyetini sezdiysem hiç oluru yoksa mesafeyi arttırıp yaklaştırmadım.
Cep telefonu olmayan kapıdan çıkamayan arkadaşım bile 3 görüşme ile evlendi gayet mutlu eşi çok iyi bir insan
Amaç evlilikse bir şekilde oluyor, bahsettiğiniz gibi bir oran olduğunu düşünmüyorum. Belki aslında seveceğiniz insanlara şans vermediniz belki zamanı var bilemeyiz odagınızı değiştirin
Zamanı var sözüne ben de katılıyorum. Ama seveceğim insanlar oldu ben sevdim, sevildiğimi sandım ama olmadı. Benle ilgilenen ama içim ısınmayan bir kaç kişiye de ben karşılık vermedim. Böyle böyle derken bu zamana geldik. 26 çok geç değil diye düşünüyorum ama artık da biri olsa ve ileriye dönük bakabilsek iyi olacak :)
 
X