- 12 Şubat 2015
- 3
- 0
- 36
- Konu Sahibi karisikkadin
- #1
Herkese merhaba,
Tarafsız olabilecek birilerinin fikrine çok fazla ihtiyacım var ve bu yüzden bana cevap verebilecek herkesin fikrine ihtiyacım var. Kendimi tanıtmam gerekirse. 27 yaşındayım, 3 ay sonra 5. yılını dolduracak bir evliliğim var, henüz çocuğum yok (emin olmadığım için yapmayı düşünmedim hiç).
Eşim benden 16 yaş büyük. Ailem karşı çıktığı için habersizce evlendik. Ailem benimle konuşmadı tabi. Gitmemizi beklediler ama gitmedik. Ben zaten korkmuşum, ne yapacağımı bilmez haldeyim ve kocamın ailesinden biri çıkıpta bu da böyle olmaz demedi. Hazır kız kaçmış gelmiş bişey de istememiş saf ohhh... ne diye gideceklerki zaten. Velhasıl barışmak için bir adım atılmadı.. Ben eşimin bekar evine bir çatal dahil alınmadan gitmiş oldum yapayalnız.. Ama aşk ya işte..
Hal böyleyken, birlikte çalıştığımız iş yerinden ayrılıp başka yere geçtikten bir iki ay sonra eşimde ayrıldı işten ama iş bulmadan ayrıldı. Sıkıntı değil bişey bulunur diye iş bulmadan çıkmasına bişey demedim. Ama bir iki üç.. yaşına ve statüsüne yakıştıramadığından hiç bir işi beğenmedi ve benim aldığım 3 kuruşla geçinmeye çalıştık 2,5 sene boyunca. bu süreçte bırakın birlikte bişeyler yapabilmeyi kendimizi zor geçindiriyorduk.Babası zaten yok, annesinin de gücü bir yere kadar, yardım edenimiz olmadı yani. Eşimin iş bulmak için hiç bir çabası olmadığı gibi bunun üzerine bir de işsizlik ve erkek olarak evde oturmanın verdiği psikolojiyle kavgalarımız arttı ( ki ben işsiz olduğunu, eve para getirmediğini bir gün bile yüzüne vurmadım zaten o yapıda bir insan değilim) ve hatta bazen şiddete kadar gitti. Birbirimize göre olmadığımızı anladım o zamana kadar ama onu o halde bırakıp gidemedim kaldı ki yapayalnız hissediyordum öte yandan kendimi. Bu böyle ben ailemle barışana kadar devam etti. Aile fertlerimden biri ciddi bir rahatsızlık geçirdi ve aynı ortamda buluşmamız gerekti, her şerde bir hayır var misali bu olay vesile olup ailemle barışmış oldum. Bundan bir iki ay sonra eşim işe girdi, evimizi değiştirdik, daha oturulabilir bir eve geçtik. Kimseye diyemesemde içimdeki buradan bu evlilkten kurtulma isteğim maddi imkansızlık ve öte yandan kendimi yalnız hissediyor olmam diye düşünürken kendimi daha rahat hissetmeye başlayınca da bişeyin değişmediğini kocama bakınca artık hiçbişey hissetmediğimin farkına vardım. Hatta birlikte olmak bana işkence gibi gelmeye başladı, onun varlığını evin içinde hissetmek bile beni her saniye öldürüyor gibiydi.
Birgün kendimi boğuluyor gibi hissettiğim bir anda ağzımdaki baklayı çıkarıverdim. Boşanmak istediğimi söyledim ama tabii o ilk önce kızdı bağırdı fakat ciddiye almayıp blöf yaptığımı sandı. Ama ben ev aramaya başlayıp hata biyerle de anlaşınca durumun ciddiyetine varıp bir yalvarmaya başladı. Bunun üzerine, aldığım borçlarında beni sıkıştırıp daha sonra pişmanlık olarak geri dönebilme ihtimaline karşılık peki dedim bir şans daha ama beni tekrar tabiri caizse tavlamasını istedim ve bu süreçtede hiçbirşey için bana baskıda bulunmamasını istedim. Bu şekilde anlaştık ve ben bir şans daha vermiş oldum bu evliliğe. ama bunun üzerinden tam 1 hafta sonra ani bir şekilde babam vefat etti. Duygusal olarak bitmiş bir durumdaydım.. Çok geçmedi eşim sanki o süreçlerin hiçbiri yaşanmamış gibi benden yine kadınlık yapmamı ve hatta evde yalnızca artık o çalışıyormuşçasına herşeyi benden beklemeye başladı. Üstüne üstük onca yıldır sırf o çalışmadığı için yapamadığımız şeyleri yapıp alamadıklarımızı alabiliriz diye düşünürken daha işe girdiğinin ilk ayı annesinin ihtiyacı olmamasına karşın ona para vermeye başlamıştı. Üstelik aile fertlerimden birinin rahatsızlığı sırasında sadece hastane yol masraflarımıza verdiğimiz iki kuruşun hesabını yapıp bunu yüzüme vuran adam bunu yapıyor. Paradır elinin kiridir önemsemem. Ama bunca yıldır kendimi aptal yerine konmuş gibi hissediyorum.
Boşanmak istememin üzerinden 1 sene geçti geçecek ve ben yine aynı noktadayım. Bu evliliğe inancım yok hiç içimde. Aramızdaki yaş farkından mıdır bilmem, yaşayacaklarını yaşayıp eleğini asmış bir adam ve bir arazi satın alıp ev yapmayı düşünürken o, ben gezip tozmak ve hatta iliklerime kadar aşkı hissetmek istiyorum. Kendimi bu yaşımda o kadar yaşlanmış hissediyorum ki. hayata dair enerjim yok içimde. Tek isteğim bu evden kaçarcasına çıkıp gitmek.. Hayatı kaçırmak istemiyorum çünkü öyle yapıyorum gibi hissediyorum..
umarım başınızı ağrıtmadım... Okmanız bile mucizedir bu kadar uzun yazıyı :) neyse en azından içimi dökmüş olmak bile bişeydir.
Teşekkürler.
Tarafsız olabilecek birilerinin fikrine çok fazla ihtiyacım var ve bu yüzden bana cevap verebilecek herkesin fikrine ihtiyacım var. Kendimi tanıtmam gerekirse. 27 yaşındayım, 3 ay sonra 5. yılını dolduracak bir evliliğim var, henüz çocuğum yok (emin olmadığım için yapmayı düşünmedim hiç).
Eşim benden 16 yaş büyük. Ailem karşı çıktığı için habersizce evlendik. Ailem benimle konuşmadı tabi. Gitmemizi beklediler ama gitmedik. Ben zaten korkmuşum, ne yapacağımı bilmez haldeyim ve kocamın ailesinden biri çıkıpta bu da böyle olmaz demedi. Hazır kız kaçmış gelmiş bişey de istememiş saf ohhh... ne diye gideceklerki zaten. Velhasıl barışmak için bir adım atılmadı.. Ben eşimin bekar evine bir çatal dahil alınmadan gitmiş oldum yapayalnız.. Ama aşk ya işte..
Hal böyleyken, birlikte çalıştığımız iş yerinden ayrılıp başka yere geçtikten bir iki ay sonra eşimde ayrıldı işten ama iş bulmadan ayrıldı. Sıkıntı değil bişey bulunur diye iş bulmadan çıkmasına bişey demedim. Ama bir iki üç.. yaşına ve statüsüne yakıştıramadığından hiç bir işi beğenmedi ve benim aldığım 3 kuruşla geçinmeye çalıştık 2,5 sene boyunca. bu süreçte bırakın birlikte bişeyler yapabilmeyi kendimizi zor geçindiriyorduk.Babası zaten yok, annesinin de gücü bir yere kadar, yardım edenimiz olmadı yani. Eşimin iş bulmak için hiç bir çabası olmadığı gibi bunun üzerine bir de işsizlik ve erkek olarak evde oturmanın verdiği psikolojiyle kavgalarımız arttı ( ki ben işsiz olduğunu, eve para getirmediğini bir gün bile yüzüne vurmadım zaten o yapıda bir insan değilim) ve hatta bazen şiddete kadar gitti. Birbirimize göre olmadığımızı anladım o zamana kadar ama onu o halde bırakıp gidemedim kaldı ki yapayalnız hissediyordum öte yandan kendimi. Bu böyle ben ailemle barışana kadar devam etti. Aile fertlerimden biri ciddi bir rahatsızlık geçirdi ve aynı ortamda buluşmamız gerekti, her şerde bir hayır var misali bu olay vesile olup ailemle barışmış oldum. Bundan bir iki ay sonra eşim işe girdi, evimizi değiştirdik, daha oturulabilir bir eve geçtik. Kimseye diyemesemde içimdeki buradan bu evlilkten kurtulma isteğim maddi imkansızlık ve öte yandan kendimi yalnız hissediyor olmam diye düşünürken kendimi daha rahat hissetmeye başlayınca da bişeyin değişmediğini kocama bakınca artık hiçbişey hissetmediğimin farkına vardım. Hatta birlikte olmak bana işkence gibi gelmeye başladı, onun varlığını evin içinde hissetmek bile beni her saniye öldürüyor gibiydi.
Birgün kendimi boğuluyor gibi hissettiğim bir anda ağzımdaki baklayı çıkarıverdim. Boşanmak istediğimi söyledim ama tabii o ilk önce kızdı bağırdı fakat ciddiye almayıp blöf yaptığımı sandı. Ama ben ev aramaya başlayıp hata biyerle de anlaşınca durumun ciddiyetine varıp bir yalvarmaya başladı. Bunun üzerine, aldığım borçlarında beni sıkıştırıp daha sonra pişmanlık olarak geri dönebilme ihtimaline karşılık peki dedim bir şans daha ama beni tekrar tabiri caizse tavlamasını istedim ve bu süreçtede hiçbirşey için bana baskıda bulunmamasını istedim. Bu şekilde anlaştık ve ben bir şans daha vermiş oldum bu evliliğe. ama bunun üzerinden tam 1 hafta sonra ani bir şekilde babam vefat etti. Duygusal olarak bitmiş bir durumdaydım.. Çok geçmedi eşim sanki o süreçlerin hiçbiri yaşanmamış gibi benden yine kadınlık yapmamı ve hatta evde yalnızca artık o çalışıyormuşçasına herşeyi benden beklemeye başladı. Üstüne üstük onca yıldır sırf o çalışmadığı için yapamadığımız şeyleri yapıp alamadıklarımızı alabiliriz diye düşünürken daha işe girdiğinin ilk ayı annesinin ihtiyacı olmamasına karşın ona para vermeye başlamıştı. Üstelik aile fertlerimden birinin rahatsızlığı sırasında sadece hastane yol masraflarımıza verdiğimiz iki kuruşun hesabını yapıp bunu yüzüme vuran adam bunu yapıyor. Paradır elinin kiridir önemsemem. Ama bunca yıldır kendimi aptal yerine konmuş gibi hissediyorum.
Boşanmak istememin üzerinden 1 sene geçti geçecek ve ben yine aynı noktadayım. Bu evliliğe inancım yok hiç içimde. Aramızdaki yaş farkından mıdır bilmem, yaşayacaklarını yaşayıp eleğini asmış bir adam ve bir arazi satın alıp ev yapmayı düşünürken o, ben gezip tozmak ve hatta iliklerime kadar aşkı hissetmek istiyorum. Kendimi bu yaşımda o kadar yaşlanmış hissediyorum ki. hayata dair enerjim yok içimde. Tek isteğim bu evden kaçarcasına çıkıp gitmek.. Hayatı kaçırmak istemiyorum çünkü öyle yapıyorum gibi hissediyorum..
umarım başınızı ağrıtmadım... Okmanız bile mucizedir bu kadar uzun yazıyı :) neyse en azından içimi dökmüş olmak bile bişeydir.
Teşekkürler.