- 16 Temmuz 2017
- 1.909
- 5.600
- 108
En büyük eksiğimiz bilmemek; okumamak, Neyin ne olduğunu bilmek için sürekli o konularla haşır neşir olmamiz gerekmez mi?Evet üç husus da doğru ama en çok üçüncüsü vardı benim aklımda. Yani daha sorarken sebebin bu olduğunu düşünerek sormuştum. Ama günahları terk etmek ifadesi benim için çok belirsiz bir ifade. Şimdi hangi dini kaynağı açsam günahlara tövbeden bahseder, o kadar aşinayız bu kavrama evet ama günlük hayatta hangi davranışımızın günah olduğunun farkında da değiliz bir yandan. Ben işte bu farkındalık nasıl oluşur ve artar biraz bunun derdindeyim. Bir ara gündemimde dedikodu vardı ve çevremdeki herkesin konuşmasına dikkat ediyordum, aman allahım gördüm ki inanılmaz derecede dedikodu yapıyoruz. Oysa sorsanız çoğu insan dedikodu yapmadığını iddia ediyor. Dedikoduyu nedense apartman penceresinde mahalle bekçiliği yapan teyzelerle sınırlamışız, maşallah kime sorsan dedikodu yapmıyor. Burada mesela günahın tanımını bilmemek var. Böyle bir durumda acaba günahın ne olduğunu mu öğrenmekle başlamalıyız? Yoksa her gün "günahlarıma tövbe ediyorum allahım" demenin pratikte bir faydası olamıyor insana. Veya da ne bileyim diyetteki insanların yedikleri her lokmayı yazdıkları gibi bir defter tutup o günkü görebildiğimiz günahlarımızı mı not etmeliyiz? Böylece "çok yiyormuşum da farkında değilmişim" misali ne kadar günahlar içerisinde kaldığımızı fark edebiliriz. Ne bileyim pratikte neler yapılabilir ben bunları düşünüyorum, yoksa "günahlara tövbe"yi duymayan mı kaldı günümüz teknolojisinde?
Sahihuban senin de fikirlerini merak ediyorum doğrusu...
Tövbe sözde olursa faidesi tabiki olmaz, kalpten yapılan nasuh bir tövbe ve zikirdeki devamlilik kalbi temizledikce ibadete meyil artar gunahlardan rahatsız olmaya başlar beden..
Dini konular ve icerikler hayatimizi İslama gore sekillendirmek cok genis kapsamli ve zamanla öğrenilecek konulardır.
En büyük eksiğimiz isteklilikte kararlilik ve seytana, nefse yeferince diretmemek...
Rabbim salih kullarının hidayetinden nasiplendirsin..