- 12 Temmuz 2006
- 35.043
- 30.457
- 61
ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz artırım sürecini öne çekeceği beklentisi dolarda baş döndüren hareketlerin yaşanmasına neden olurken, yurt içi ve yurt dışı kaynaklı açıklama ve veriler volatiliteyi (oynaklık) artırıyor.
FIRSAT MI RİSK Mİ?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başkanı Erdem Başçı arasındaki görüşmenin ardından 2.58'e kadar gerileyen dolar, bugün Çin para birimi yuanda günlük işlem bandının yüzde 2'den yüzde 3'e çıkartılabileceğine ilişkin söylentilerle rekor seviyeye tekrar yaklaşırken, dolar maratonunda Türkiye'yi önümüzdeki 3 aylık süreçte oldukça yoğun bir dönem bekliyor.
Bu ayki Fed toplantısının önemine dikkat çeken uzmanlar, kredi derecelendirme kuruluşlarından gelecek açıklamaların ve yurt içinde açıklanacak veri ve PPK toplantılarının da önemle takip edilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Uzmanlar bu sürecin fırsatlar kadar riskler de barındırdığına dikkat çekiyor.
YÖN VERECEK ANA UNSURLAR NELER?
Konuya ilişkin UZMANPARA'ya değerlendirmede bulunan ALB Menkul Değerler Analisti ve UZMANPARA yazarı Rıdvan Baştürk, "Gerek Fed toplantıları ve kredi derecelendirme kuruluşlarının not değerlendirmeleri gibi yurtdışı etkenler gerekse PPK toplantısı ve genel seçimler gibi iç etkenler Türkiye ekonomisine kısa vadede yön verecekler. Bu süreçte karşımıza çıkacak en önemli olay 18 Mart'taki Fed toplantısı olacak" dedi.
Bu toplantıda dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın 'sabırlı' ifadesinin kaldırılıp kaldırılmayacağı olacağını vurgulayan Baştürk, sözlerine şöyle devam etti.
FED O İFADEYİ KADIRMAZSA…
"Fed Başkanı Yellen yaptığı son açıklamada sabırlı ifadesinin kaldırılmasından en az iki toplantı sonrasında faiz artırımına dair bir sinyal vermişti. Bu durumda da gözler Haziran ve Temmuz ayındaki Fed toplantılarına çevrilecek. Diğer yandan Fed'in sabırlı ifadesini kaldırmaması ve bu kapsamda Haziran ve Temmuz aylarında faiz artırımı yapmaması durumunda gözler Eylül ayındaki Fed toplantısına çevrilecek. Bu süreçte ise piyasalar rahat bir nefes alabilir."
SIFIRCI HOCALARIN ETKİSİ…
Kredi derecelendirme kuruluşlarından Fitch ve Moody's'in yapacağı görünüm ve not değerlendirmesi ise yurtiçi piyasalarında dalgalanmaya yol açabilir. Özellikle görünüm veya kredi notunda yapılabilecek bir aşağı yönlü indirim Borsa İstanbul ve Türk Lirası'nda kayıplara sebebiyet verebilir. Bu kuruluşların görünüm ve kredi notunda beklenmedik bir şekilde yapacağı pozitif yönde bir revize tam aksine yurtiçinde olumlu bir hava yaratabilir.
GÖZLER ENFLASYONDA OLACAK
Yurtiçinde açıklanacak olan enflasyon rakamlarının ise yine her zamanki gibi önemli olacağının altını çizen Baştürk, şöyle konuştu:
"Önceki dönemlerde Merkez Bankası'nın enflasyonda aşağı yönlü trend görülmesi durumunda faiz indirimi yapmaya devam edeceklerini belirtmesi bu verinin önümüzdeki dönemde önemini bir kat daha artırıyor. Nisan, Mayıs ve Haziran ayında baz etkisiyle enflasyonda gerilemeler görülmesi beklenebilir. Bu yüzden bu aylarda açıklanacak olan enflasyon verileri önemli olacaktır.
SEÇİM NASIL ETKİLER?
Önemli ekonomik veriler ise yine önümüzdeki dönemlerde dikkatle takip edilecektir. Yurtiçinde ve ABD'de açıklanacak olan büyüme verileri, yine ABD'den açıklanacak olan tarım dışı istihdam verileri piyasalarda sert hareketlere yol açabilir. Aynı zamanda bu süreç içerisinde yapılacak olan Avrupa Merkez Bankası toplantıları ve Draghi konuşmaları da piyasalar üzerinde dalgalanmalara yol açabilir. Son dönemde Euro'nun dolar karşısındaki yaşadığı kayıplar dolar endeksini 2003 yılından sonraki en yüksek seviyelere çıkarırken, bu da gelişmekte olan ülke para birimleri üzerinde baskı yaratmaktadır. Önümüzdeki süreçte dolar endeksinde görülebilecek daha yukarı seviyeler bu baskının devam etmesini ve Türk Lirası'nın değer kaybetme eğilimini devam ettirmesini sağlayabilir.
Yurtiçinde 7 Haziran'da yapılacak seçimlerin öncesinde ve sonrasında o anki konjonktüre bağlı olarak negatif veya pozitif bir seyir görülebilir. Siyasi anlamda istikrarın devam etmesinin pozitif anlamda bir etki yaratmasını bekleyebiliriz.
İŞTE DOLARIN KRİTİK VİRAJLARI:
17 Mart 2015 – PPK toplantısı ve Faiz Oranı Kararı
18 Mart 2015 – Fed Toplantısı
20 Mart 2015 – Fitch Türkiye Değerlendirmesi
27 Mart 2015 – ABD 4Q GSYH Verisi
31 Mart 2015 – Türkiye 4Q GSYH Verisi
3 Nisan 2015 – Türkiye TÜFE Verisi
3 Nisan 2015 ABD tarım Dışı İstihdam
10 Nisan 2015 – Moody's Türkiye Değerlendirmesi
15 Nisan 2015 – AMB Toplantısı
22 Nisan 2015 – PPK Toplantısı ve Faiz Oranı Kararı
29 Nisan 2015 – Fed Toplantısı
29 Nisan 2015 – ABD 1Q GSYH Verisi
4 Mayıs 2015 – Türkiye TÜFE
8 Mayıs 2015 ABD Tarım Dışı İstihdam
20 Mayıs 2015 – PPK toplantısı ve Faiz Oranı Kararı
29 Mayıs 2015 – ABD 1Q GSYH Verisi
3 Haziran 2015 - Türkiye TÜFE
3 Haziran 2015 – AMB Toplantısı
7 Haziran 2015 – Genel Seçimler
17 Haziran 2015 – Fed toplantısı
23 Haziran 2015 – PPK Toplantısı (Kaynak:Uzmanpara)
FIRSAT MI RİSK Mİ?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başkanı Erdem Başçı arasındaki görüşmenin ardından 2.58'e kadar gerileyen dolar, bugün Çin para birimi yuanda günlük işlem bandının yüzde 2'den yüzde 3'e çıkartılabileceğine ilişkin söylentilerle rekor seviyeye tekrar yaklaşırken, dolar maratonunda Türkiye'yi önümüzdeki 3 aylık süreçte oldukça yoğun bir dönem bekliyor.
Bu ayki Fed toplantısının önemine dikkat çeken uzmanlar, kredi derecelendirme kuruluşlarından gelecek açıklamaların ve yurt içinde açıklanacak veri ve PPK toplantılarının da önemle takip edilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Uzmanlar bu sürecin fırsatlar kadar riskler de barındırdığına dikkat çekiyor.
YÖN VERECEK ANA UNSURLAR NELER?
Konuya ilişkin UZMANPARA'ya değerlendirmede bulunan ALB Menkul Değerler Analisti ve UZMANPARA yazarı Rıdvan Baştürk, "Gerek Fed toplantıları ve kredi derecelendirme kuruluşlarının not değerlendirmeleri gibi yurtdışı etkenler gerekse PPK toplantısı ve genel seçimler gibi iç etkenler Türkiye ekonomisine kısa vadede yön verecekler. Bu süreçte karşımıza çıkacak en önemli olay 18 Mart'taki Fed toplantısı olacak" dedi.
Bu toplantıda dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın 'sabırlı' ifadesinin kaldırılıp kaldırılmayacağı olacağını vurgulayan Baştürk, sözlerine şöyle devam etti.
FED O İFADEYİ KADIRMAZSA…
"Fed Başkanı Yellen yaptığı son açıklamada sabırlı ifadesinin kaldırılmasından en az iki toplantı sonrasında faiz artırımına dair bir sinyal vermişti. Bu durumda da gözler Haziran ve Temmuz ayındaki Fed toplantılarına çevrilecek. Diğer yandan Fed'in sabırlı ifadesini kaldırmaması ve bu kapsamda Haziran ve Temmuz aylarında faiz artırımı yapmaması durumunda gözler Eylül ayındaki Fed toplantısına çevrilecek. Bu süreçte ise piyasalar rahat bir nefes alabilir."
SIFIRCI HOCALARIN ETKİSİ…
Kredi derecelendirme kuruluşlarından Fitch ve Moody's'in yapacağı görünüm ve not değerlendirmesi ise yurtiçi piyasalarında dalgalanmaya yol açabilir. Özellikle görünüm veya kredi notunda yapılabilecek bir aşağı yönlü indirim Borsa İstanbul ve Türk Lirası'nda kayıplara sebebiyet verebilir. Bu kuruluşların görünüm ve kredi notunda beklenmedik bir şekilde yapacağı pozitif yönde bir revize tam aksine yurtiçinde olumlu bir hava yaratabilir.
GÖZLER ENFLASYONDA OLACAK
Yurtiçinde açıklanacak olan enflasyon rakamlarının ise yine her zamanki gibi önemli olacağının altını çizen Baştürk, şöyle konuştu:
"Önceki dönemlerde Merkez Bankası'nın enflasyonda aşağı yönlü trend görülmesi durumunda faiz indirimi yapmaya devam edeceklerini belirtmesi bu verinin önümüzdeki dönemde önemini bir kat daha artırıyor. Nisan, Mayıs ve Haziran ayında baz etkisiyle enflasyonda gerilemeler görülmesi beklenebilir. Bu yüzden bu aylarda açıklanacak olan enflasyon verileri önemli olacaktır.
SEÇİM NASIL ETKİLER?
Önemli ekonomik veriler ise yine önümüzdeki dönemlerde dikkatle takip edilecektir. Yurtiçinde ve ABD'de açıklanacak olan büyüme verileri, yine ABD'den açıklanacak olan tarım dışı istihdam verileri piyasalarda sert hareketlere yol açabilir. Aynı zamanda bu süreç içerisinde yapılacak olan Avrupa Merkez Bankası toplantıları ve Draghi konuşmaları da piyasalar üzerinde dalgalanmalara yol açabilir. Son dönemde Euro'nun dolar karşısındaki yaşadığı kayıplar dolar endeksini 2003 yılından sonraki en yüksek seviyelere çıkarırken, bu da gelişmekte olan ülke para birimleri üzerinde baskı yaratmaktadır. Önümüzdeki süreçte dolar endeksinde görülebilecek daha yukarı seviyeler bu baskının devam etmesini ve Türk Lirası'nın değer kaybetme eğilimini devam ettirmesini sağlayabilir.
Yurtiçinde 7 Haziran'da yapılacak seçimlerin öncesinde ve sonrasında o anki konjonktüre bağlı olarak negatif veya pozitif bir seyir görülebilir. Siyasi anlamda istikrarın devam etmesinin pozitif anlamda bir etki yaratmasını bekleyebiliriz.
İŞTE DOLARIN KRİTİK VİRAJLARI:
17 Mart 2015 – PPK toplantısı ve Faiz Oranı Kararı
18 Mart 2015 – Fed Toplantısı
20 Mart 2015 – Fitch Türkiye Değerlendirmesi
27 Mart 2015 – ABD 4Q GSYH Verisi
31 Mart 2015 – Türkiye 4Q GSYH Verisi
3 Nisan 2015 – Türkiye TÜFE Verisi
3 Nisan 2015 ABD tarım Dışı İstihdam
10 Nisan 2015 – Moody's Türkiye Değerlendirmesi
15 Nisan 2015 – AMB Toplantısı
22 Nisan 2015 – PPK Toplantısı ve Faiz Oranı Kararı
29 Nisan 2015 – Fed Toplantısı
29 Nisan 2015 – ABD 1Q GSYH Verisi
4 Mayıs 2015 – Türkiye TÜFE
8 Mayıs 2015 ABD Tarım Dışı İstihdam
20 Mayıs 2015 – PPK toplantısı ve Faiz Oranı Kararı
29 Mayıs 2015 – ABD 1Q GSYH Verisi
3 Haziran 2015 - Türkiye TÜFE
3 Haziran 2015 – AMB Toplantısı
7 Haziran 2015 – Genel Seçimler
17 Haziran 2015 – Fed toplantısı
23 Haziran 2015 – PPK Toplantısı (Kaynak:Uzmanpara)