Düdüklü tencerelere dikkat...

Elif

Onur Üyesi
Pro Üye
12 Temmuz 2006
34.857
29.762
60
Düdüklü tencereler, basınçla yemek pişiren özel tasarlanmış kaplardır. Her kullanışta tencere içinde basınç olacağını hiçbir zaman unutmayınız. Daima dikkatli ve sabırlı kullanınız. Kullanma kılavuzunu okumadan asla kullanmayınız.

Kurallarına göre kullanmadığınız durumlarda yaralanabilirsiniz, elleriniz ve yüzünüz zarar görebilir. Tencereyi yarıdan fazla asla doldurmayınız ve susuz yemek pişirmeyiniz. Tencere kapağının tam olarak kapandığını, kelepçelerin tencere eteğinin altına tamamen geçtiğini her kullanımda kontrol ediniz. Kabuklu ürünler kullandığınız zaman valf çıkışı tıkanabilir. Dikkatli olun.
 
ya patlarsa öldürürmü acaba :1shok: bende elektrikli aldım daha bugün geldi ama bunları okuyunca kullanmaya korktum doğrusu en iyisi eşimle beraber kullanmak
 
benim kayinvalideminki patlamisti butun mutfak tavan yag salca icinde kalmiskafamçokkarıştıtatlicadiarzu
iyiki kendi mutfakta degilmis ben kullanmaya cesaret edemiyom acikcasi
 
gerçekten nasıl patladı kızlar ya

annem sürekli kullanıyor annemin eski modellerden ses çıkmaya başlayınca düdüğünü aşagıya indiriyor sorun olmuyor.

valla şaşırdım .geçmiş olsun hepinize.
 
lisedeyken bi arkadaşımın yüzüne patlamıştı..kızcağızın yüzü ciğer gibi epey bi zaman gezmişti ööle.ben de korkumdan 1 sene boyunja hiç kullanmadım..ama baktım olcak gibi diil..bekleee bekleee pişmio yemekler..başladım kullanmaya..dikkat ediorum...büyük rahatlık..5 dakkada pişiwerio yemeklerim..boşa uğraşmışım önceden normal tencerelerle..
 
Ben tefalin clipsosunu kullanıyorum..sorun yok..güvenli....:icecream::icecream:
 
Ben de 18 yildir duduklu tencere kullaniyorum ve de cok memnunum..onemli olan kapaginin iyi yerlestirilmesi (yeni modelleri tam olarak bilmiyorum tefal vb.markalari kullanmadigim icin emsan duduklu tencere kullaniyorum) buhari ciktiktan sonra dudugunun asagi indirilmesi ve zamani da iyi ayarladiginiz zaman inanilmaz rahatlik saglayan bir pisirme aracı.ben dolmalarimi etli ve bakliyat turu yemeklerimin hepsini ve de pandispanyalarimi duduklude yaparim..yillarin aliskanligi oldugu icin artik elim ve gozum cok alisti...bir cok seyde tasarruf yaptirdigi icinde daha cok seviyorum

sevgimle
 
benim kayinvalideminki patlamisti butun mutfak tavan yag salca icinde kalmiskafamçokkarıştıtatlicadiarzu
iyiki kendi mutfakta degilmis ben kullanmaya cesaret edemiyom acikcasi

bende çok korkuyorum.... henüz başıma bişi gelmedi dilerimde gelmez.......
 
Bende yıllardır düdüklü tencere kullanırım. Hiç patlatmadım. İlk çıkandan tut şimdilerde çıkanlardan aldım yok patlatmadım, önemli olan suyunu iyi ayarlamak ve kapağını güzel kapatmak.
 
Ben 10 yildir evliyim,cok istememe ragmen korkumdan simdiye kadar hic düdüklü almadim.Ama sonunda pes dedim ve 1 ay önce AMC'nin takimini ismarladim.Icinde üc tane düdüklü tenceresi var.Arkadasim,bunlarin kapaklari dünyaca patentlidir,kesinlikle patlamaz dedi.Ona güvenerek aldim.6. ayda gelicek.Hadi hayirlisi.
 
mrb azeri kizi, amc satis temsilcisi olarak size tencerelerinizi iyi günlerde kullanmanizi diliyorum.Gercekten amc nin düdüklü kapaklarinda kesinlikle patlama riski yok iciniz rahat olsun bu konuda:)
 
Son düzenleme:
bayanlar düdüklü bu kadar tehlikeli olmasına rağmen onun bazı yararlarıda var
bu yazı sizi daha iyi aydınlatacaktır.


Tencere daha 14. yüzyılda hemen hemen tamamıyla bugünkü şeklini aldı. O zamanlar tencereler sadece yemek pişirmek için değil, su kaynatmak hatta içinde çamaşır yıkamak için bile kullanılıyordu.


En eski tencereler dökme demirdendiler. Sonraları toprak, bakır, alüminyum, emaye ve camdan olanları da yapıldı. Bakır tencerelerin, kullanış ve dayanma bakımından iyi olmalarına karşın sık sık kalaylanmaları gerekir. Alüminyum tencerelerin sakıncalı yanları ise kesif soda ve alkali eriyiklerin alüminyum üzerine olan etkileridir. Sıcak-soğuk farkından etkilenip çatlasalar da en sağlıklı tencereler cam (payreks) olanlarıdır.

Pişirme sırasında içleri görülebildiğinden sık sık kapaklarının açılması gerekmez, yiyeceğin vitamini kaçmaz. Düdüklü tencerelerin yan yüzleri basınca dayalı malzemeden yapılır. Kapakları ise ilginçtir. Çevrilince tencerenin ağzını içten sıkı sıkı kapatırlar ve buharın kaçmasına mani olurlar. Düdüklü tencerenin kapağında herhangi bir patlama tehlikesine karşı, istenen basınca,
dolayısıyla pişme derecesine göre ayarlanabilen bir subap vardır. Basınç ayarlananın üstüne çıkınca subap açılır, buhar buradan dışarı kaçar, hızla çıkan buharın çıkardığı düdük sesi de etrafı olaydan haberdar eder. Düdüklü tencere ismini de bu nedenle almıştır.

Düdüklü tencerenin pişirme prensibinde suyun kaynama özelliği yatar. Su 100 derecede kaynar demek tek başına doğru bir ifade değildir. Kaynama sıcaklığı atmosfer basıncı ile doğrudan ilgilidir. Basınç atmosfer basıncından düşükse, su daha düşük sıcaklıklarda da kaynayabilir veya basınç atmosfer basıncından yüksekse suyun kaynaması için daha yüksek sıcaklıklar gerekir. Normal tencere ısıtıldığında su 100 derecede kaynar ve tüm su kaynayana kadar bu sıcaklık sabit kalır, yemek de bu sıcaklık da pişer. Düdüklü tencerede ise buhar dışarı kaçamadığından tencerenin içindeki basınç gittikçe artar, dolayısıyla su 100 derecede kaynamaz, tenceredeki sıcaklık 130 dereceye kadar çıkar. Böylece pişirilmesi istenen besinlerin ısısı suyun kaynama derecesinden çok daha yükseğe çıkar. Bu yüksek sıcaklık yiyeceğe süratle nüfuz ederek, vitamin ve minerallerini kaybetmeden daha çabuk pişmesini sağlar. Bundan dolayı et haşlaması en çok yarım saatte, kuru sebzeler yirmi dakikada pişebilirler.

Gelelim düdüklü tencerenin öyküsüne. 1682 yılının 12 Nisan akşamı Londra´da bir evde kraliyet sosyetesinden bir grup yemek yiyeceklerdir. Bu yemek o güne kadar yenmiş yemeklerden farklıdır çünkü davetlilerden fransız mucit, 35 yaşlarındaki Deniş papin, yemeği son buluşu olan, her tarafı kapalı, üzerinde emniyet vanası olan bir kap içinde pişirecektir. papin, gazlarla ilgili ana kanunları formüle eden İrlandalı fizikçi Robert Boyle´nin asistanıdır ve kabın içindeki buhar basıncını arttırarak, yemeğin sıvı kısmının kaynama noktasını yükselten bu buluşunu 1679´da gerçekleştirmiştir. Yemekte bulunanlar pişen etten o kadar memnun olmuşlardır ki, bu buharlı tencere süratle yayılmış, hemen hemen bütün yiyeceklerin hatta pasta ve pudinglerin pişirilmelerinde bile kullanılmıştır.

Her icadın ilkinde olduğu gibi, bunda da bazı aksamalar olmuş, emniyet valfı sık sık tutukluk yapmış, güzel bir akşam yemeği yemeye hazırlananlar, tencere patlayınca yiyecekleri duvarlarda seyretmek zorunda kalmışlardır. Bu patlamalar düdüklü tencerenin neredeyse 150 yıl unutulmasına yol açmıştır. Tekrar popüler olması ise Napoleon Bonaparte sayesinde olmuştur. ´Bir ordu midesi üzerinde hareket eder´ diye bir vecizenin sahibi olan Napoleon askerlerine yiyecek ikmalini sağlıklı yapamamaktan şikayetçi idi. Bu sorunu çözmek için parasal ödül vaat etmesi üzerine fransız şef Nicholas Appert, papin´in buluşunu geliştirerek günümüzdekine benzer pratik bir düdüklü tencere yapmış ve tekrar yaygın olarak kullanılmasını sağlamıştır.
 
palyaço canım bende korkuyorum arkadaşım mısır haşlarken patladı ve inanılmaz bi ses duyuldu mutfağa bi girdikki aspilatör filan hep dağılmış Allah;tanki biz mutfakta değildik ve 3 yaşında küçük bebeği var mısırlar heryere dağılmış kapak yerlerdeydi o kadar korktukki ve çok dua ettik ya biz veya çocuk mutfakta olsaydı düşünemiyorum kapağını tam olarak yerleştirememiş ve çok eski bir düdüklüydü ama ben lorktuğum halde kullanıyorum çok dikkat ediyorum özellikle kapağını tam olarak kapattıktan sonra düdüğünü dik duruma getiriceksin düdüğü ötmeye başladığı zaman düğmesini aşağı indir ama sakın elinle yapma ben kepçenin sapıyla indiririm sonra kısık ateşe al zaten pişme süresini takip et bu kadar
 
ha canım unutmadan eğer yemeklerin ne kadar zamanda piştiğini bilmiyosan saatlerini netten de öğrenebilirsin ismini girdiğinde sana gözükür eğer yemek piştikten sonra sakın hemen açmayı deneme uçurursun sonra ben yarım saat bekliyorum havası iniyo düğmesini kaldırıyorum az bi hava çıkıyo ondan sonra açıyorum bazı arkadaşlar pişer pişmez suyun altına tutup düdüklüyü öle açıyolar ama ben korktuğum için bekletiyorum ne olur ne olmaz diye inşallah sana destek olmuşumdur ama istersen netten veya başkalarından da yardım alabilirsin sevgiyle kal kolay gelsin
 
suyun altına tutmak değilde ben bir tepsiye su dolduruyorum düdüklüyü içine oturtuyorum soğuyor alttan yani.

pişme süresine de hiç bakmam unuturum zaten saati baksamda kokusundan anlıyorum piştiğini. yanlız korkuyorum bende unuturum ocakta vs patlar diye.


kaynamaya başladıktan sonra altını kısıyorum. en küçük ocakta kısık ateşte yapıyorum. yoksa bi ara buhar veriyor korkuyorum.

benim düdüklüde içinde yüksek buhar varsa açılmıyor kesinlikle kilitli oluyor. ne zaman tehlike geçti kapağı açmama izin veriyor. ama şu buhar vermesi ve unutmaktan korkmam beni başka düdüklü almaya itiyor varsa tavsiyeniz beklerim.
 
Benim düdüklüm 2 kere patladı..
Kayınvalidem bana misafirliğe geldiğinde yemek pişmek bilmemişti..
O da bana kolaylık olsun diye gitmiş dandiğin de dandiği bir düdüklü almış Mahmutpaşa'dan..
Bekar insana ne lazım düdüklü?...
2 kere patladı ödüm koptu,poşetin içine koyduğum gibi çöpü buldurdum..
Suikast yapmak istedi herhal...
 
kızlar benim halamın patladı bütün heryeriinde birinci derecede yanıklar oluştu
kadının psikolojisi bozuldu uzun süre tedavi oldu aynı zamanda bütün mutfak yağ oldu oda cabası bende çok korkarım kullannırken aman dikkat :eek:klava:
asil-
 
X