- 15 Haziran 2022
- 6
- -40
- Konu Sahibi strawberry milk
- #1
Kızlar merhaba nişan atıldı artık iki taraf için de geri dönüşü yok ama sizlerden tarafsız olarak fikir almak istiyorum içimi rahatlatmak için.
Biz bu kişiyle görücü usulü tanıştık. Ama birbirimizi öyle çok sevdik ki görücü usulünden çok ask evliliği yapıyoruz gibiydi. 2 ayı tanışma 3 ayı nişanlılık olan toplamda 5 aylık bir süreçte, dugune bir ay kala onca emeği ve sevgiyi heba etmenin üzüntüsünü yaşıyorum. Biraz uzunca olacak ama içimi döküp doğruları yanlışları tarafsız olarak görmek istedim.
Bir hafta isteme oldu hemen sonraki hafta söz oldu. Birbirmize gerçekten aşığız aileler bi o kadar iyi anlaşıyor ve ailesi beni gerçekten seve seve istedi. Sözden sonra her şey gayet güzel yolunda giderken bi yerde patlak verdik ve işin içinden çıkamaz hale geldik.
İsteme günü konuşulacağı zaman ailesi geldi konuşuldu ne olacak nasıl olacak gibisinden. Annesi dedi ki bizim şuan oturduğumuz evden ben taşınacağım burası daha büyük, oglum da bu evi çok seviyo , (başka bi evleri daha varmış o evin karşısında) ordan da kiracıyı çıkartıp ben geçeceğim o eve dedi. Annesi yalnız yaşıyo babası vefat etmiş. Daha iki evi de bilmiyoruz görmedik, annem de o konuşulduğu gün kayınvalideye dedi ki sen hiç düzenini bozma x abla bunlar gençler nerde olursa orda otururlar dedi . O da yok öyle ayarladık diyince bi şey demedik daha.
Söz oldu bitti biz artık eşyaları almaya başladık düğün salonu vs ayarlandı. Bizi Ramazandan üç gün önce yemeğe çağırdılar. Gittik oturacağımız evi ilk defa o gün gördüm. Ev tamam normal iyi ama mutfağa girer girmez neden bilmiyorum mutfak böyle üstüme üstüme geldi
çok karanlık, kalabalık, basık , plansız bi mutfaktı. Belki çoğu kişinin umursamayacağı bi detaydı ama ben düzene ve temizliğe çok önem verdiğim için hiç içime sinmedi. Eve geldim baya üzüldüm . İki üç gün sonra diğer evden kiracı çıkınca ben öyle bi şey teklif etmeden nişanlım olan kişi o eve de bi bakalım, orayı beğenirsek annem de kabul ederse oraya biz geçeriz annem yine bu oturduğumuz yerde kalır dedi. Eve bakmaya gittik sıcacık bi ev o kadar içim ısındı ki girer girmez. Ayy dizersek falan burası aynı küçük ev gibi olur falan dedim. O bizim oturacağımız ev 10 yıllık bi evdi , bu kiracının çıktığı yer 7 -8 senelik , hemen hemen aynılar. Ama bu eve girer girmez bi aydınlık bi ferah geldi dolaplar falan tertemizdi kiracı çok temiz kullanmıştı. O yüzden o kadar içime sindi belki de bilmiyorum. Bizim bu eve çok içimiz sinince çocuk gidip önce anneannesine sormuş biz bu kiracının çıktığı eve geçsek , annem de suanki evde kalsa olur mu ? hem de bu düğün arifesinde iki tarafa harcama yapmamış oluruz direk boya yapar gireriz , eşyalar da direk bu eve gelir demiş. O da demiş ki yok yavrum anneniz oraya çok hevesli hevesini kırmayın diyince gidip geri annesine demiş böyle böyle biz oraya geçsek olur mu diye, o da kabul etmemiş , 7 yıldır ben gözümün ucuyla o eve baktım ben geçeceğim demis. Babası vefat etmeden önce bu kadın hep orda oturmak istemiş oturmadığı için gözünde kalmış. Böyle olunca üzüldüm ben de ama yine bi şey demedim. Kendimce çareler üretmeye başladım, işte diğer evi kiraya verip biz de kiraya mı çıksak ordan alıp oraya veririz gibisinden. Çocuk da dedi ki olabilir ama kendi eviniz dururken niye kiraya çıkıyorsunuz derler dedi, bi şey demedim. Annesiyle alakalı falan ya da evle ilgili bi şey diyince o dönem hiç sesimi çıkarmadım.Gülüyosam suratımi astım falan işte. Ya da annesiyle konuşurken selam söyle vs hiçbir şey demiyorum tabi bunun gıcık olduğunu anlıyorum. Sonra bir iki defa ben gittim onlar geldiler. Güleyüzümü hiç eksik etmiyorum, saygımda hiç kusur etmiyorum yine anne anne diye dolaşıyorum. Ama o arada biz evle ilgili yine aramızda konuşuyoruz tartışıyoruz bi gün bana dedi ki tabi ki annem nereyi isterse orası olacak dedi. Bi gun de ben dedim ki oh ne güzel ya x anne evini düzdü koştu keyfi yerinde oturuyo , bi de bize bak bir ay kalmış hala nolacak belli değil dedim. Bana dedi ki bi de tam tersini düşün , ya biz şuan mutlu olsaydık da annem mutsuz olsaydı dedi Bu sefer beni bu sözleriyle annesine cephe almaya itti resmen. Ve bu kadın Ramazanlıktan iki üç gün önce kiracı çıktı. Bu biz oraya geçsek olur mu dedikten sonra hafta sonunu zor geçirip gidip abonelikleri üstüne almış annesi ptesi günü. Bu yapılan fırsatsızlıklar da hoşuma gitmedi tabi.
Bayramdan iki gün önce yine bu mevzulardan çok kötü kavga ettik ve küstük. Bayramda yine küs de olsa gelir annesiyle diye bekledim gelmediler. İlk bayramımız sonuçta. Bayram bitti biz hala küsüz , bayram bitiminde anneannem vefat etti komşumuz aramış haber vermiş Allah var hemen koşup geldiler ama 10 dk dan fazla oturmadılar 3 gün boyunca . Halbuki 3 gün akşama kadar oturmaları haktı. Anneannesi de bizi 3. günü arayıp başsağlığı diledi. Sonra biz barıştık falan bunun anneannesi rahatsızlanmış koahtan hastaneye yatmış ben de hiç ne buna sordum , ne anneannesini ne annesini aradım hiçbir şey yapmadım. Annem de kızım çocuğun hatrı icin arayalım bi dedi, dedim ki onlar da benim hatırım için küs bile olsanız oğlum ilk bayramınız kapılarını açmamız lazım deselerdi dedim izin vermedim.
Derken biz hala çareler üretmeye çalışıyoruz o arada bi kiralık ev baktık 4+1 olması içime sinmedi fiyat içime sinmedi dedim , hatta kendisi bile dedi ki olsun bi odayı kapatırız dedi. Ben de eve gelip düşündüm boşver mantıklı düşünelim kendi evimiz olsun mutfak dolaplarını değiştirelim, hem de evimize değer katmış oluruz dedim. Sonra iki lavabo klozet ve duşa kabini de değişelim tertemiz oturalım dedik anlaştık. Ve ne olsa her şeyin enn uygununu bulmaya çalıştık. Benim tek istediğim gözüme ferah temiz görünsün , dokunduğumda temiz bi yere dokunayım hepsi buydu. Bu her seferinde ben seni anlıyorum dese de anlamıyormuş aslında. Dolabı da hallettik bi gün sonra anneannesini aramamızı, annen annen dememi falan bi seyleri bahane etti, dolabi onu bunu söyledi baya tartıştık kavga ettik ve bitirdi.Ben eve geldim hala acaba şöyle mi olsaydı böyle mi olsaydı diye kendimde de haksız yönlerimi de düşündüm buna da yazdım anneni al gel 4 ümüz konuşalım ikimiz olunca çözüme kavuşturmuyoruz dördümüz konuşalım çözelim dedim kabul etmedi. Saygı çerçevesinde bitsin dedi. Bu arada ne konuştuysak her şeyi gidip ailesine anlatmış, ne konuştuysak annesinin yengesinin ağzından duyuyorum bu bitirmeye geldikleri zaman. Ben bu dönemde annen annen çok dedim ona en büyük hatam bu oldu ama onların buna sebep olduğunu o hiç kabullenmedi, bunca tartışmalarımızın hep onlardan kaynaklandığını kabullenmedi. Annesi düğüne tam bir ay kala evini taşıdı. Halbuki kiracı iki ay kala çıkmıştı abonelikleri aldığı zaman taşınsaydı biz bu kadar sıkışmıycaktık. Ben de o kadar çok annen annen demiycektim. Evden bile çıktığı zaman dolap ölçüsü alınacağı zaman gittik bütün perdeler duruyo , tv duruyo, lavabolarda paspaslar terlikler duruyo. Evde kullanmadığı şeyleri bırakmış gitmiş ve her yer pis. Girer girmez o kadar ağırıma gitti ki. Dedim ki bu eve biz değil, kiracı gelecek olasaydı da mi bu ev böyle çöplük gibi bırakılıp gidilecekti dedim. İnsan bi daha hiç görmeyeceği birinin evinden bile çıkarken pırıl pırıl bırakıp çıkmaz mı bizler öyleyiz öyle gördük çünkü. Ve beni hiç tanımamış hiç merhametimi görmemiş gibi bana dedi ki bana öyle geliyo ki sen evlenince belki annemin adımını bile o eve attırmayacaksın dedi. Nasıl bir dolduruşa geldiyse artık bana bu cümleyi bile kullandı. Sessiz sessiz durarak her şeyi hallettiler sırf beni bezdirip ona söyletmek icin yaptıkları bu şeyleri hiçbir zaman görmedi. Ben de bunlar böyle yaptıkça sizinkiler öyle böyle , sen görmüyosun dedim durdum. Ve sözden sonra hiçbir görüşmemizde bi aile olacakmışız gibi davranıp da ağızlarını açıp ne düğün hakkında ne aldıklarımız alacaklarımız hakkında bir kelime dahi etmediler, sanki ağızlarını kahrına kapatmışlar gibi. Hiçbir şey demediler el gibi davrandılar. Tanımadığınız mesafeli olduğunuz birileriyle nasıl sadece havadan sudan konuşursun aynen öyle oldu her görüşmemiz. Bunu buna da söyledim yine kabullenmedi. Beni zaten en çok zorlayan sessiz ve hep iyilermiş gibi davranmaları oldu. Hele annesi o kadar sessiz bi kadın ki ağzı var dili yok nerdeyse, ben hala şaşırıyorum bunlar böyle dura dura bu işi nasıl bu raddeye getirdiler diye.. Yine kendilerini belli etselerdi bu kadar üzülmeyecektim.
Şimdi bitikten sonra da arkamdan söylenen şeylerin haddi hesabı yok. Ben lüks düşkünüymüşüm, her seyde ısrarcı davranıyormuşum tek ısrarcı davrandığım şey mutfak dolabi oldu..Ben oralarda ben buralarda oturmam diyomuşum . Ki kiralığı bile ben geri kabul etmedim ve öncesinde bile tek temiz olsun 2+1 kiralık bi yer olsun diyodum. Hatta ben eşyaları alırken bile dedim ki konsolu yemek masası vitrini düğünden sonra olsun bi şey olmaz dedim. Bunu çoğu kimse demez dört dörtlük dizilsin evim der. Bi gun de bana demişti ki perdeleri bile yeniliyoruz daha ne istiyosun demişti. Dedim ki biz perde mi eskittik ki yeniliyorsun. Tv evde iki tane varmış evdeki tv kullanalim dedi, kabul etmedim eski bi şey olmasın evimizde yeter ki tv de almayalım olmasin dedim. Son bir ay var ve elimizde sadece beyaz eşya vardı, iki tane oturma grubu hallolmustu. Düğün salonu ve gelinlik hallolmuştu bu kadar. Bunlarla bile ortaya düşmüşler her şeyin en iyisi olacak , her şeyin en pahalısı olacak diyo, lüks düşkünü deniyo, aşkım onu da alalım aşkım bunu da alalım diyormuşum. Aşkım aşkım diye diye çocuğu kandırıyo diyorlarmış. Ki ben böyle bi insan değilim , kenidisi de buna şahit kendi cebini kendinden çok düşündüm her zaman. Bana şimdiye kadar aldığı tek şey bi sevgililer gününde aldığı gömlek bi de doğum günümde çanta almıştı, ben de dedim ki bunu iade edip beğendiğim bi tane var onu alalım mi dedim ,ağzımla istediğim tek şey o oldu. O da kendi aldığından ucuzdu.
Oturma grupları salona olan diğer yerlere göre bi tık pahalıydı onu inkar etmiyorum ben bu olsun dedim. Oturma odasına aldığımız da ben onun beğendiğinden 6 bin tl daha uyguna beğenmiştim onu almadı bu daha güzel o kanepe gibi duruyo dedi pahalı olanı aldı. Beyaz eşya ortalama her yerde aynı fiyattı zaten. Bi mutfak masasını çok beğenmiştim onu da alalım dedi. Hele bi duralım dedim . Gelip evde hala araştırıyodum açılabilir 4 kişilik mutfak masaları bakıyordum ki salona şimdilik yemek masası falan da almıyoruz hiç olmazsa misafir geldikçe salonda açar kullanırız diyodum. Hala bi seyleri kendi çapımda yoluna koymaya çalışıyodum. Normalde ben sevgililer günü falan sevmiyorum , o gün bile hediyeleştik dedim ki ilk sevgililer günümüz diye böyle özel olsun istedim sevgililer gününde hediyeleşmeyi sevmiyorum demistim laf arasinda bi şeylerden konuşurken. Mutfak dolaplarını ayarlerken uygun olan yerden yaptırmaya karar verdik. Beğendiğimiz seylerde onda fiyat biraz daha oynuyo diyolar ,daha o ağzını açmadan ben diyorum ki yok ne gerek var uygun fiyatlı olan olsun diyorum. Kızlar Allah askına ben miyim lüks düşkünü öyleysem söyleyin lutfen. Allah tan korkmadan yalan yanlış rakamlar verip şu kadar para harcattı bize demisler .
Ben böyle davrandıkça bunların boyle arkamdan atıp tutmalarına tahammül edemezken bi de iftira atmışlar resmen bana. Bunun da hesabını bile soramadım geç öğrendiğim için. Biz yüzük attığımız akşam teyzem bizdeydi eve gelip dedim ki bitti . Sonra teyzem dedi ki böyle bi şey dediler bana, sen yıllar önce de sözlenmişsin cocuk trafik kazası geçirmiş sen unutamamışsın , ondan sonra da kimseye de tamam diyememişsin, buna nasıl olduysa tamam demişsin. Ben de aklınız bulanmasın diye söylemedim size dedi. Ben zaten şoktaydım ne saçmalıyosun teyze dedim bu nasıl senaryo dedim. Bunlarla bizi ortak tanıyan biri söylemiş bunu teyzeme . Teyzem de nerden çıktı bu diyince o taraftan duydum demiş kadın. Ama ben o anki ağlamamla üzüntümle teyzemin o taraftan dediğini anlamamışım. Ben hala bittiği dönem falan üzülüyorum tabi o söylenen saçmalık aklıma bile gelmiyo. Aradan iki hafta kadar gecti her şey bitti bu dönemde yüzük falan da geldi artık eşyalarını gönderdik, bütün iletişimi kestik . Bunun anneannesi bize aracı olan kadını aramış demiş ki , bu kız daha önce de sözlenmiş . Ben artık sinirlendim bu nasıl laf nerden çıkıyo böyle saçmalıklar , teyzem de ayrıldığımızda böyle demişti nerden çıktı bu laf diye. Aradım teyzemi dedim böyle böyle nerden çıktı niye öyle bi şey demiş o size nerden çıkartmışlar böyle bi saçmalığı dedim . Dedi ki o akşam dedim ya size o taraftan duydum diye dedi. Bizde artik jeton düştü ki bunlar böyle bir laf atmışlar ortaya söz olduktan sonra . En son her şey bitince de ortyaa düşüp daha önce de söz yapmis bunlar diye iftira atıyolar bana yeni duymuş gibi. Teyzeme söyleyen kadının yanına gittik annemle. konustu kadın böyle böyle dedi sizin sözden iki hafta sonra falan böyle dediler bana dedi . Kim dedi dedik , o tarafı soyledi videoya da aldım gizliden .
Yani bizim söz yapılıyo iki hafta sonra böyle bi şey atıyorlar ortaya ne amaçla bilmiyorum. Aradan iki buçuk üç ay geçiyo her şey bitince tekrar attıkları bu iftirayı yeni duymuşlar gibi bana karşı kullanıyorlar. Ama hala bu kadar kötü olacaklarını aklım almıyo. Bunu o pislik de duysun görsün artık gözünden o perde insin onların her şeyini görsün istiyorum ama olmuyo her şey zaten bitti gitti.
En son bunu duymadan önce lüks düşkünü ,onu da alalım bunu da alalim ,ben oralarda oturmam buralarda oturmam ben yemek falan yapamam demişim güya bunları söyledim kızdım bu kadar mı nankörsünüz ben böyle bi insanken bunları nasıl arkamdan söylüyosunuz dedim. Bana hala diyo ki millet dedikodu yapma , laf üretme derdinde ,biz öyle bi şey demiyoruz senin hakkında. Ben hala diyorum ki o kızın derdi dünya malı değil, bizim sıkıntımız başkaydı diyorum diyo. Sana laf getirtmek gibi bi derdimiz yok diyo. Demiyo ki yahu ben demiyorum ama bizimkiler mi acaba arkasından millete bunları diyo diye düşünmüyor ,akıl edemiyo , aklını yitirmiş sanki bunları dusunemiycek kadar yitirmiş.
Biz birbirimize bu kadar düşkünken, birbirimizin gözlerinin içine bakarken, o bana ben ona kıyamaz karşılıklı onca fedakarlık yaparken her şey nasıl böyle bir anda yerle bir oldu bilmiyorum . üstünde cok düşündüm çok anlam vermeye çalıştım nasıl bu hale geldik diye , bi türlü anlamıyorum nasıl böyle olduk. Zaten bunların böyle bi aile olduğunu gördükten sonra , böyle bi aileyle iliskim kesildiği için şükrediyorum ama bi yandan da onun da yüzlerini artık görmesini istiyorum. Videoyu göstersem bile hala onlara konudurmayacak biliyorum , ne yapmalıyım
Biz bu kişiyle görücü usulü tanıştık. Ama birbirimizi öyle çok sevdik ki görücü usulünden çok ask evliliği yapıyoruz gibiydi. 2 ayı tanışma 3 ayı nişanlılık olan toplamda 5 aylık bir süreçte, dugune bir ay kala onca emeği ve sevgiyi heba etmenin üzüntüsünü yaşıyorum. Biraz uzunca olacak ama içimi döküp doğruları yanlışları tarafsız olarak görmek istedim.
Bir hafta isteme oldu hemen sonraki hafta söz oldu. Birbirmize gerçekten aşığız aileler bi o kadar iyi anlaşıyor ve ailesi beni gerçekten seve seve istedi. Sözden sonra her şey gayet güzel yolunda giderken bi yerde patlak verdik ve işin içinden çıkamaz hale geldik.
İsteme günü konuşulacağı zaman ailesi geldi konuşuldu ne olacak nasıl olacak gibisinden. Annesi dedi ki bizim şuan oturduğumuz evden ben taşınacağım burası daha büyük, oglum da bu evi çok seviyo , (başka bi evleri daha varmış o evin karşısında) ordan da kiracıyı çıkartıp ben geçeceğim o eve dedi. Annesi yalnız yaşıyo babası vefat etmiş. Daha iki evi de bilmiyoruz görmedik, annem de o konuşulduğu gün kayınvalideye dedi ki sen hiç düzenini bozma x abla bunlar gençler nerde olursa orda otururlar dedi . O da yok öyle ayarladık diyince bi şey demedik daha.
Söz oldu bitti biz artık eşyaları almaya başladık düğün salonu vs ayarlandı. Bizi Ramazandan üç gün önce yemeğe çağırdılar. Gittik oturacağımız evi ilk defa o gün gördüm. Ev tamam normal iyi ama mutfağa girer girmez neden bilmiyorum mutfak böyle üstüme üstüme geldi
çok karanlık, kalabalık, basık , plansız bi mutfaktı. Belki çoğu kişinin umursamayacağı bi detaydı ama ben düzene ve temizliğe çok önem verdiğim için hiç içime sinmedi. Eve geldim baya üzüldüm . İki üç gün sonra diğer evden kiracı çıkınca ben öyle bi şey teklif etmeden nişanlım olan kişi o eve de bi bakalım, orayı beğenirsek annem de kabul ederse oraya biz geçeriz annem yine bu oturduğumuz yerde kalır dedi. Eve bakmaya gittik sıcacık bi ev o kadar içim ısındı ki girer girmez. Ayy dizersek falan burası aynı küçük ev gibi olur falan dedim. O bizim oturacağımız ev 10 yıllık bi evdi , bu kiracının çıktığı yer 7 -8 senelik , hemen hemen aynılar. Ama bu eve girer girmez bi aydınlık bi ferah geldi dolaplar falan tertemizdi kiracı çok temiz kullanmıştı. O yüzden o kadar içime sindi belki de bilmiyorum. Bizim bu eve çok içimiz sinince çocuk gidip önce anneannesine sormuş biz bu kiracının çıktığı eve geçsek , annem de suanki evde kalsa olur mu ? hem de bu düğün arifesinde iki tarafa harcama yapmamış oluruz direk boya yapar gireriz , eşyalar da direk bu eve gelir demiş. O da demiş ki yok yavrum anneniz oraya çok hevesli hevesini kırmayın diyince gidip geri annesine demiş böyle böyle biz oraya geçsek olur mu diye, o da kabul etmemiş , 7 yıldır ben gözümün ucuyla o eve baktım ben geçeceğim demis. Babası vefat etmeden önce bu kadın hep orda oturmak istemiş oturmadığı için gözünde kalmış. Böyle olunca üzüldüm ben de ama yine bi şey demedim. Kendimce çareler üretmeye başladım, işte diğer evi kiraya verip biz de kiraya mı çıksak ordan alıp oraya veririz gibisinden. Çocuk da dedi ki olabilir ama kendi eviniz dururken niye kiraya çıkıyorsunuz derler dedi, bi şey demedim. Annesiyle alakalı falan ya da evle ilgili bi şey diyince o dönem hiç sesimi çıkarmadım.Gülüyosam suratımi astım falan işte. Ya da annesiyle konuşurken selam söyle vs hiçbir şey demiyorum tabi bunun gıcık olduğunu anlıyorum. Sonra bir iki defa ben gittim onlar geldiler. Güleyüzümü hiç eksik etmiyorum, saygımda hiç kusur etmiyorum yine anne anne diye dolaşıyorum. Ama o arada biz evle ilgili yine aramızda konuşuyoruz tartışıyoruz bi gün bana dedi ki tabi ki annem nereyi isterse orası olacak dedi. Bi gun de ben dedim ki oh ne güzel ya x anne evini düzdü koştu keyfi yerinde oturuyo , bi de bize bak bir ay kalmış hala nolacak belli değil dedim. Bana dedi ki bi de tam tersini düşün , ya biz şuan mutlu olsaydık da annem mutsuz olsaydı dedi Bu sefer beni bu sözleriyle annesine cephe almaya itti resmen. Ve bu kadın Ramazanlıktan iki üç gün önce kiracı çıktı. Bu biz oraya geçsek olur mu dedikten sonra hafta sonunu zor geçirip gidip abonelikleri üstüne almış annesi ptesi günü. Bu yapılan fırsatsızlıklar da hoşuma gitmedi tabi. Bayramdan iki gün önce yine bu mevzulardan çok kötü kavga ettik ve küstük. Bayramda yine küs de olsa gelir annesiyle diye bekledim gelmediler. İlk bayramımız sonuçta. Bayram bitti biz hala küsüz , bayram bitiminde anneannem vefat etti komşumuz aramış haber vermiş Allah var hemen koşup geldiler ama 10 dk dan fazla oturmadılar 3 gün boyunca . Halbuki 3 gün akşama kadar oturmaları haktı. Anneannesi de bizi 3. günü arayıp başsağlığı diledi. Sonra biz barıştık falan bunun anneannesi rahatsızlanmış koahtan hastaneye yatmış ben de hiç ne buna sordum , ne anneannesini ne annesini aradım hiçbir şey yapmadım. Annem de kızım çocuğun hatrı icin arayalım bi dedi, dedim ki onlar da benim hatırım için küs bile olsanız oğlum ilk bayramınız kapılarını açmamız lazım deselerdi dedim izin vermedim.
Derken biz hala çareler üretmeye çalışıyoruz o arada bi kiralık ev baktık 4+1 olması içime sinmedi fiyat içime sinmedi dedim , hatta kendisi bile dedi ki olsun bi odayı kapatırız dedi. Ben de eve gelip düşündüm boşver mantıklı düşünelim kendi evimiz olsun mutfak dolaplarını değiştirelim, hem de evimize değer katmış oluruz dedim. Sonra iki lavabo klozet ve duşa kabini de değişelim tertemiz oturalım dedik anlaştık. Ve ne olsa her şeyin enn uygununu bulmaya çalıştık. Benim tek istediğim gözüme ferah temiz görünsün , dokunduğumda temiz bi yere dokunayım hepsi buydu. Bu her seferinde ben seni anlıyorum dese de anlamıyormuş aslında. Dolabı da hallettik bi gün sonra anneannesini aramamızı, annen annen dememi falan bi seyleri bahane etti, dolabi onu bunu söyledi baya tartıştık kavga ettik ve bitirdi.Ben eve geldim hala acaba şöyle mi olsaydı böyle mi olsaydı diye kendimde de haksız yönlerimi de düşündüm buna da yazdım anneni al gel 4 ümüz konuşalım ikimiz olunca çözüme kavuşturmuyoruz dördümüz konuşalım çözelim dedim kabul etmedi. Saygı çerçevesinde bitsin dedi. Bu arada ne konuştuysak her şeyi gidip ailesine anlatmış, ne konuştuysak annesinin yengesinin ağzından duyuyorum bu bitirmeye geldikleri zaman. Ben bu dönemde annen annen çok dedim ona en büyük hatam bu oldu ama onların buna sebep olduğunu o hiç kabullenmedi, bunca tartışmalarımızın hep onlardan kaynaklandığını kabullenmedi. Annesi düğüne tam bir ay kala evini taşıdı. Halbuki kiracı iki ay kala çıkmıştı abonelikleri aldığı zaman taşınsaydı biz bu kadar sıkışmıycaktık. Ben de o kadar çok annen annen demiycektim. Evden bile çıktığı zaman dolap ölçüsü alınacağı zaman gittik bütün perdeler duruyo , tv duruyo, lavabolarda paspaslar terlikler duruyo. Evde kullanmadığı şeyleri bırakmış gitmiş ve her yer pis. Girer girmez o kadar ağırıma gitti ki. Dedim ki bu eve biz değil, kiracı gelecek olasaydı da mi bu ev böyle çöplük gibi bırakılıp gidilecekti dedim. İnsan bi daha hiç görmeyeceği birinin evinden bile çıkarken pırıl pırıl bırakıp çıkmaz mı bizler öyleyiz öyle gördük çünkü. Ve beni hiç tanımamış hiç merhametimi görmemiş gibi bana dedi ki bana öyle geliyo ki sen evlenince belki annemin adımını bile o eve attırmayacaksın dedi. Nasıl bir dolduruşa geldiyse artık bana bu cümleyi bile kullandı. Sessiz sessiz durarak her şeyi hallettiler sırf beni bezdirip ona söyletmek icin yaptıkları bu şeyleri hiçbir zaman görmedi. Ben de bunlar böyle yaptıkça sizinkiler öyle böyle , sen görmüyosun dedim durdum. Ve sözden sonra hiçbir görüşmemizde bi aile olacakmışız gibi davranıp da ağızlarını açıp ne düğün hakkında ne aldıklarımız alacaklarımız hakkında bir kelime dahi etmediler, sanki ağızlarını kahrına kapatmışlar gibi. Hiçbir şey demediler el gibi davrandılar. Tanımadığınız mesafeli olduğunuz birileriyle nasıl sadece havadan sudan konuşursun aynen öyle oldu her görüşmemiz. Bunu buna da söyledim yine kabullenmedi. Beni zaten en çok zorlayan sessiz ve hep iyilermiş gibi davranmaları oldu. Hele annesi o kadar sessiz bi kadın ki ağzı var dili yok nerdeyse, ben hala şaşırıyorum bunlar böyle dura dura bu işi nasıl bu raddeye getirdiler diye.. Yine kendilerini belli etselerdi bu kadar üzülmeyecektim.
Şimdi bitikten sonra da arkamdan söylenen şeylerin haddi hesabı yok. Ben lüks düşkünüymüşüm, her seyde ısrarcı davranıyormuşum tek ısrarcı davrandığım şey mutfak dolabi oldu..Ben oralarda ben buralarda oturmam diyomuşum . Ki kiralığı bile ben geri kabul etmedim ve öncesinde bile tek temiz olsun 2+1 kiralık bi yer olsun diyodum. Hatta ben eşyaları alırken bile dedim ki konsolu yemek masası vitrini düğünden sonra olsun bi şey olmaz dedim. Bunu çoğu kimse demez dört dörtlük dizilsin evim der. Bi gun de bana demişti ki perdeleri bile yeniliyoruz daha ne istiyosun demişti. Dedim ki biz perde mi eskittik ki yeniliyorsun. Tv evde iki tane varmış evdeki tv kullanalim dedi, kabul etmedim eski bi şey olmasın evimizde yeter ki tv de almayalım olmasin dedim. Son bir ay var ve elimizde sadece beyaz eşya vardı, iki tane oturma grubu hallolmustu. Düğün salonu ve gelinlik hallolmuştu bu kadar. Bunlarla bile ortaya düşmüşler her şeyin en iyisi olacak , her şeyin en pahalısı olacak diyo, lüks düşkünü deniyo, aşkım onu da alalım aşkım bunu da alalım diyormuşum. Aşkım aşkım diye diye çocuğu kandırıyo diyorlarmış. Ki ben böyle bi insan değilim , kenidisi de buna şahit kendi cebini kendinden çok düşündüm her zaman. Bana şimdiye kadar aldığı tek şey bi sevgililer gününde aldığı gömlek bi de doğum günümde çanta almıştı, ben de dedim ki bunu iade edip beğendiğim bi tane var onu alalım mi dedim ,ağzımla istediğim tek şey o oldu. O da kendi aldığından ucuzdu.
Oturma grupları salona olan diğer yerlere göre bi tık pahalıydı onu inkar etmiyorum ben bu olsun dedim. Oturma odasına aldığımız da ben onun beğendiğinden 6 bin tl daha uyguna beğenmiştim onu almadı bu daha güzel o kanepe gibi duruyo dedi pahalı olanı aldı. Beyaz eşya ortalama her yerde aynı fiyattı zaten. Bi mutfak masasını çok beğenmiştim onu da alalım dedi. Hele bi duralım dedim . Gelip evde hala araştırıyodum açılabilir 4 kişilik mutfak masaları bakıyordum ki salona şimdilik yemek masası falan da almıyoruz hiç olmazsa misafir geldikçe salonda açar kullanırız diyodum. Hala bi seyleri kendi çapımda yoluna koymaya çalışıyodum. Normalde ben sevgililer günü falan sevmiyorum , o gün bile hediyeleştik dedim ki ilk sevgililer günümüz diye böyle özel olsun istedim sevgililer gününde hediyeleşmeyi sevmiyorum demistim laf arasinda bi şeylerden konuşurken. Mutfak dolaplarını ayarlerken uygun olan yerden yaptırmaya karar verdik. Beğendiğimiz seylerde onda fiyat biraz daha oynuyo diyolar ,daha o ağzını açmadan ben diyorum ki yok ne gerek var uygun fiyatlı olan olsun diyorum. Kızlar Allah askına ben miyim lüks düşkünü öyleysem söyleyin lutfen. Allah tan korkmadan yalan yanlış rakamlar verip şu kadar para harcattı bize demisler .
Ben böyle davrandıkça bunların boyle arkamdan atıp tutmalarına tahammül edemezken bi de iftira atmışlar resmen bana. Bunun da hesabını bile soramadım geç öğrendiğim için. Biz yüzük attığımız akşam teyzem bizdeydi eve gelip dedim ki bitti . Sonra teyzem dedi ki böyle bi şey dediler bana, sen yıllar önce de sözlenmişsin cocuk trafik kazası geçirmiş sen unutamamışsın , ondan sonra da kimseye de tamam diyememişsin, buna nasıl olduysa tamam demişsin. Ben de aklınız bulanmasın diye söylemedim size dedi. Ben zaten şoktaydım ne saçmalıyosun teyze dedim bu nasıl senaryo dedim. Bunlarla bizi ortak tanıyan biri söylemiş bunu teyzeme . Teyzem de nerden çıktı bu diyince o taraftan duydum demiş kadın. Ama ben o anki ağlamamla üzüntümle teyzemin o taraftan dediğini anlamamışım. Ben hala bittiği dönem falan üzülüyorum tabi o söylenen saçmalık aklıma bile gelmiyo. Aradan iki hafta kadar gecti her şey bitti bu dönemde yüzük falan da geldi artık eşyalarını gönderdik, bütün iletişimi kestik . Bunun anneannesi bize aracı olan kadını aramış demiş ki , bu kız daha önce de sözlenmiş . Ben artık sinirlendim bu nasıl laf nerden çıkıyo böyle saçmalıklar , teyzem de ayrıldığımızda böyle demişti nerden çıktı bu laf diye. Aradım teyzemi dedim böyle böyle nerden çıktı niye öyle bi şey demiş o size nerden çıkartmışlar böyle bi saçmalığı dedim . Dedi ki o akşam dedim ya size o taraftan duydum diye dedi. Bizde artik jeton düştü ki bunlar böyle bir laf atmışlar ortaya söz olduktan sonra . En son her şey bitince de ortyaa düşüp daha önce de söz yapmis bunlar diye iftira atıyolar bana yeni duymuş gibi. Teyzeme söyleyen kadının yanına gittik annemle. konustu kadın böyle böyle dedi sizin sözden iki hafta sonra falan böyle dediler bana dedi . Kim dedi dedik , o tarafı soyledi videoya da aldım gizliden .
Yani bizim söz yapılıyo iki hafta sonra böyle bi şey atıyorlar ortaya ne amaçla bilmiyorum. Aradan iki buçuk üç ay geçiyo her şey bitince tekrar attıkları bu iftirayı yeni duymuşlar gibi bana karşı kullanıyorlar. Ama hala bu kadar kötü olacaklarını aklım almıyo. Bunu o pislik de duysun görsün artık gözünden o perde insin onların her şeyini görsün istiyorum ama olmuyo her şey zaten bitti gitti.
En son bunu duymadan önce lüks düşkünü ,onu da alalım bunu da alalim ,ben oralarda oturmam buralarda oturmam ben yemek falan yapamam demişim güya bunları söyledim kızdım bu kadar mı nankörsünüz ben böyle bi insanken bunları nasıl arkamdan söylüyosunuz dedim. Bana hala diyo ki millet dedikodu yapma , laf üretme derdinde ,biz öyle bi şey demiyoruz senin hakkında. Ben hala diyorum ki o kızın derdi dünya malı değil, bizim sıkıntımız başkaydı diyorum diyo. Sana laf getirtmek gibi bi derdimiz yok diyo. Demiyo ki yahu ben demiyorum ama bizimkiler mi acaba arkasından millete bunları diyo diye düşünmüyor ,akıl edemiyo , aklını yitirmiş sanki bunları dusunemiycek kadar yitirmiş.
Biz birbirimize bu kadar düşkünken, birbirimizin gözlerinin içine bakarken, o bana ben ona kıyamaz karşılıklı onca fedakarlık yaparken her şey nasıl böyle bir anda yerle bir oldu bilmiyorum . üstünde cok düşündüm çok anlam vermeye çalıştım nasıl bu hale geldik diye , bi türlü anlamıyorum nasıl böyle olduk. Zaten bunların böyle bi aile olduğunu gördükten sonra , böyle bi aileyle iliskim kesildiği için şükrediyorum ama bi yandan da onun da yüzlerini artık görmesini istiyorum. Videoyu göstersem bile hala onlara konudurmayacak biliyorum , ne yapmalıyım
