erkek çocuğu annelerine sorum

merhaba sevgili kadınlar kulübü üyeleri,
1. sorum: 16 aylık bir oğlum var onu nasıl merhametli sevecen saygılı topluma yararlı bir birey yetiştirebilirim bunlar için neler yapmam gerekiyor bunlar küçük yaşta başlayan şeyler mesela oturduğumuz sitede köpek ve kediler var onları görünce seviniyor gidip seviyoruz hem kediyi hem köpeği kedi genelde kaçıyor hayvanları sevmesi çok hoşuma gidiyor hergün seviyoruz sitedeki hayvanları mesela cinsiyetine göre yetiştirmek istemiyorum bana ilerde yemek yapmaya da ev temizlemeye de yardım etsin ki ilerde bir ailesi olduğunda bu işler için eşiyle sorun yaşamasın bu tarz şeyleri kadının görevi görmesin kadınların bir çiçek olduğunu üzmemek gerektiğini nasıl bu yaşlardan başlayarak öğretebilirim birinci sorum bu


2. sorum bebeğim şuan daha 16 aylık ve akşama kadar çalıştığım için akşamları yatana kadar dibimden ayrılmıyor tuvalete bile beraber giriyoruz korkum şu mahrem olayı kaç yaşında başlar giyinip soyunurken bile bacağıma yapışan bir bebek şuan 16 aylık ama büyüdüğün de de bu kadar bana bağımlı olacak mı bilmiyorum ama kaç yaşında giyinirken veya soyunurken kendimden ayırmam gerekir mesela geçenlerde bebeğimi duş aldırdım akşam babasına bıraktım kendim duşa girdim çocuk peşimden banyoya gelmiş duşa kabin camına vuruyo eşime kızdım alsana çocuğu alışmasın böyle diye eşimde o daha çok küçük ne bilsin cinsiyetinin bile farkında değil diyor tamam haklı şuan farkında değil ama korkuyorum psikolojisini bozmaktan inşallah kendimi anlatabilmişimdir :KK43:
* cinsiyete göre yetiştirmek istemiyorum diyip erkek çocuğu annelerine soruyorum diye konu açmanız , muhteşem (!)
* henüz erkek çocuğu annesi olmama pardon komple anne olmamam rağmen . çocukların 3 yaşından sonra tek başlarına yıkanmalarının (başka çocukla aynı anna yıkanmaması anlamında hem kendi cinsi hem karşı cins için geçerli ) ve mahremiyetlerini geliştimeyi öğrendiklerini biliyorum .

umarım bidahaki sefere kendinizi daha iyi ifade edecek cümleler seçebilirsiniz
 
* cinsiyete göre yetiştirmek istemiyorum diyip erkek çocuğu annelerine soruyorum diye konu açmanız , muhteşem (!)
* henüz erkek çocuğu annesi olmama pardon komple anne olmamam rağmen . çocukların 3 yaşından sonra tek başlarına yıkanmalarının (başka çocukla aynı anna yıkanmaması anlamında hem kendi cinsi hem karşı cins için geçerli ) ve mahremiyetlerini geliştimeyi öğrendiklerini biliyorum .

umarım bidahaki sefere kendinizi daha iyi ifade edecek cümleler seçebilirsiniz
erkek annelerine sormamın sebebi 2. sorum nasıl davrandıklarını öğrenmek açısındandı
 
Bence beynine yavaştan işleyin :KK36: Benim oğlum kibardır, centilmendir, kızlara karşı hep saygılıdır diyin ara sıra:KK36:
:) geçenler de otobüste önümüzde oturan kızın saçını oynuyor çekti dedim annecim kızların saçı çekilmez kızlar sevilir cici yap ablaya diye kızın saçını sevdi tabi kız ne düşündü bilemicem :KK70:
 
erkek annelerine sormamın sebebi 2. sorum nasıl davrandıklarını öğrenmek açısındandı
hanfendi 1,5 yaşındaki çocuk cinsiyete göre değerlendirilmez x zaten 3 yaşa kadar komple bebek kabul ediliyolar. yani pek fark yok.kız çocuğu olsa komple çıplak beraber duş mu alacaksınız ?
mahremiyet kavramı ve ayırt etme süreçleri hepsi için aynı .
bu soruları gogıllayarakta bakabilirsiniz .
 
hanfendi 1,5 yaşındaki çocuk cinsiyete göre değerlendirilmez x zaten 3 yaşa kadar komple bebek kabul ediliyolar. yani pek fark yok.kız çocuğu olsa komple çıplak beraber duş mu alacaksınız ?
mahremiyet kavramı ve ayırt etme süreçleri hepsi için aynı .
bu soruları gogıllayarakta bakabilirsiniz .
zaten bilmediğim için konu açıyorum ya hanımefendi google baktım bakmadığımı nereden çıkardın ama anlamadım .
demek ki siz biliyorsunuz 3 yaşa kadar komple bebek kabul ediliyormuş sağolun sayenizde yeni bir bilgi öğrendim.
 
Kendinizde bu yazdığınız özelliklere sahipseniz, evinizde adalet, sevgi, empati varsa armut dibine düşüyor.
Kızım 20 oğlum 15 yaşında. İkisininde okul ve sosyal hayatta ki arkadaşlıkları konusunda arkadaşının canını yaktığı, haksızlık ettiği, zorbalık yaptığı konusunda bir kez dahi şikayet almamışımdır. Ama dayak yedikleri, akran zorbalığına maruz kaldıkları oldu malesef.
Çevresiyle sürekli kavga halinde olan, en ufak bir şey için insanlara tabiri caizse çemkiren, benmerkezci olup maddi manevi kendi hakkını sözde koruyup başkalarının hakkını önemsemeyen insanların çocukları daha çok küçük yaşlarda kurduğu ilişkilerde bile fark ediliyor. Bu tarz olaylarla karşılaştığımda çocuk bunu görmüş öğrenmiş, uyguluyor diye düşünürüm.

Bende çocuklarım küçükken bu konuya kafa yorup neler yapabileceğimi düşünürdüm.
Sokak hayvanlarına mama verirdik, bir kaç kez yaralı hayvanları tedavi edip/ettirip doğaya saldığımız olmuştur.
Misal evde böcek görsek öldürmek yerine peçeteyle alıp dışarı atardık. Karınca yuvası görsek basmaması için uyarırdım.
Çevremle ilişkilerimde adaletli olmaya özen gösteririm, misal tv de bu tanımlara uymayan bir örnek gördüğümde durumu pozitife çevirmek için yaptığının yanlış olduğunu anlatırdım. O yaptığının karşı tarafı nasıl üzdüğünü, neler hissettirebileceğini, canının nasıl yandığıyla ilgili empati kurarak anlatırdım.
Parka gittiğinde sırasını beklemesini, aletlere zarar vermeden oynamasını söylerdim.
Eğer çocuğuma haksızlık ettiğimi fark edersem, gereksiz yere sesimi yükseltirsem gider özür dilerdim.
Kızımın okuluna sosyal esirgemeden çocuklar gelirdi. Bayramlarda bir kaç kez onlara da bayramlık alıp hediye ettik.
Çevremdeki insanlara günaydın/iyi akşamlar derim hal hatır sorarım. Hasta olana çorba, yeni taşınana taşındığı gün en azından çay/kek/börek gibi ikramlıklar götürürdüm.
Aile büyüklerimizi ziyaret ederiz, özel günlerde, doğum günlerinde arar kutlarız.
Eşimle tartıştığımız zamanlar da olurdu, ama sonrasında konuşup barıştığımızı arada büyüklerinde bir konuda anlaşmazlığa düştüğünü anlatırdım.
Seneler önce evimizi yeni aldığımızda bir akrabamızdan altın borcu almıştık. Aynı yaz çocuklar kaydıraklı havuzlu otel tatili istediler. Babamız bu sene daha küçük bir tatil yapacağımızı, borçlarımız olduğunu, önceliğimizin insanların paralarını ödemek olduğunu ama tatile gittiğimiz yerde günübirlik aguaparka gidebileceğimizi oturup anlatmıştı onlara.
Uzun uzun yazdım ama bunlar günlük hayatın içinde ki davranışlarımız. Çocuk bunları görüp gözlemlediğinde ayna misali yansıtıyor sosyal çevresine. Kargaya yavrusu kuzgun görünürmüş diye bir söz var. Ama inanın abartmıyorum bu konuda on numara insanlar oldular.
Oğlum ergen yaşlarda ve bu sene kız arkadaşı var. Yaşaması gereken herşeyin bir yaşı, sıralaması olduğunu kız arkadaşı izin vermediği sürece elini bile tutamayacağını anlatmaya başladım. Ablası yada kuzenlerinin nasıl erkek arkadaşlara sahip olmasını isterse kendisinin de kız arkadaşına o şekilde yaklaşması gerektiğini anlattım.

Dediğim gibi çok üstüne düşünülecek, zorlanacak bir konu değil. İnsan gibi yaşamanın ne olduğunu göstermek, kötü örnekleri gördüğümüzde durumu pozitife çevirmek için mağdur tarafla empati kurdurmak yetiyor. Kimisi için çok zor kimisi için bu kadar basit. Tamamen kim olduğumuzla alakalı.
 
Kendinizde bu yazdığınız özelliklere sahipseniz, evinizde adalet, sevgi, empati varsa armut dibine düşüyor.
Kızım 20 oğlum 15 yaşında. İkisininde okul ve sosyal hayatta ki arkadaşlıkları konusunda arkadaşının canını yaktığı, haksızlık ettiği, zorbalık yaptığı konusunda bir kez dahi şikayet almamışımdır. Ama dayak yedikleri, akran zorbalığına maruz kaldıkları oldu malesef.
Çevresiyle sürekli kavga halinde olan, en ufak bir şey için insanlara tabiri caizse çemkiren, benmerkezci olup maddi manevi kendi hakkını sözde koruyup başkalarının hakkını önemsemeyen insanların çocukları daha çok küçük yaşlarda kurduğu ilişkilerde bile fark ediliyor. Bu tarz olaylarla karşılaştığımda çocuk bunu görmüş öğrenmiş, uyguluyor diye düşünürüm.

Bende çocuklarım küçükken bu konuya kafa yorup neler yapabileceğimi düşünürdüm.
Sokak hayvanlarına mama verirdik, bir kaç kez yaralı hayvanları tedavi edip/ettirip doğaya saldığımız olmuştur.
Misal evde böcek görsek öldürmek yerine peçeteyle alıp dışarı atardık. Karınca yuvası görsek basmaması için uyarırdım.
Çevremle ilişkilerimde adaletli olmaya özen gösteririm, misal tv de bu tanımlara uymayan bir örnek gördüğümde durumu pozitife çevirmek için yaptığının yanlış olduğunu anlatırdım. O yaptığının karşı tarafı nasıl üzdüğünü, neler hissettirebileceğini, canının nasıl yandığıyla ilgili empati kurarak anlatırdım.
Parka gittiğinde sırasını beklemesini, aletlere zarar vermeden oynamasını söylerdim.
Eğer çocuğuma haksızlık ettiğimi fark edersem, gereksiz yere sesimi yükseltirsem gider özür dilerdim.
Kızımın okuluna sosyal esirgemeden çocuklar gelirdi. Bayramlarda bir kaç kez onlara da bayramlık alıp hediye ettik.
Çevremdeki insanlara günaydın/iyi akşamlar derim hal hatır sorarım. Hasta olana çorba, yeni taşınana taşındığı gün en azından çay/kek/börek gibi ikramlıklar götürürdüm.
Aile büyüklerimizi ziyaret ederiz, özel günlerde, doğum günlerinde arar kutlarız.
Eşimle tartıştığımız zamanlar da olurdu, ama sonrasında konuşup barıştığımızı arada büyüklerinde bir konuda anlaşmazlığa düştüğünü anlatırdım.
Seneler önce evimizi yeni aldığımızda bir akrabamızdan altın borcu almıştık. Aynı yaz çocuklar kaydıraklı havuzlu otel tatili istediler. Babamız bu sene daha küçük bir tatil yapacağımızı, borçlarımız olduğunu, önceliğimizin insanların paralarını ödemek olduğunu ama tatile gittiğimiz yerde günübirlik aguaparka gidebileceğimizi oturup anlatmıştı onlara.
Uzun uzun yazdım ama bunlar günlük hayatın içinde ki davranışlarımız. Çocuk bunları görüp gözlemlediğinde ayna misali yansıtıyor sosyal çevresine. Kargaya yavrusu kuzgun görünürmüş diye bir söz var. Ama inanın abartmıyorum bu konuda on numara insanlar oldular.
Oğlum ergen yaşlarda ve bu sene kız arkadaşı var. Yaşaması gereken herşeyin bir yaşı, sıralaması olduğunu kız arkadaşı izin vermediği sürece elini bile tutamayacağını anlatmaya başladım. Ablası yada kuzenlerinin nasıl erkek arkadaşlara sahip olmasını isterse kendisinin de kız arkadaşına o şekilde yaklaşması gerektiğini anlattım.

Dediğim gibi çok üstüne düşünülecek, zorlanacak bir konu değil. İnsan gibi yaşamanın ne olduğunu göstermek, kötü örnekleri gördüğümüzde durumu pozitife çevirmek için mağdur tarafla empati kurdurmak yetiyor. Kimisi için çok zor kimisi için bu kadar basit. Tamamen kim olduğumuzla alakalı.
o kadar güzel anlatmışsınız ki kalbimi bıraktım resmen bu yoruma :) bende temkinde bulunacağım kız arkadaşı olacak yaa geldiğinde kız arkadaşının istemediği hiç bir davranışa onu zorlamaması gerektiğine :)
 
Kendinizde bu yazdığınız özelliklere sahipseniz, evinizde adalet, sevgi, empati varsa armut dibine düşüyor.
Kızım 20 oğlum 15 yaşında. İkisininde okul ve sosyal hayatta ki arkadaşlıkları konusunda arkadaşının canını yaktığı, haksızlık ettiği, zorbalık yaptığı konusunda bir kez dahi şikayet almamışımdır. Ama dayak yedikleri, akran zorbalığına maruz kaldıkları oldu malesef.
Çevresiyle sürekli kavga halinde olan, en ufak bir şey için insanlara tabiri caizse çemkiren, benmerkezci olup maddi manevi kendi hakkını sözde koruyup başkalarının hakkını önemsemeyen insanların çocukları daha çok küçük yaşlarda kurduğu ilişkilerde bile fark ediliyor. Bu tarz olaylarla karşılaştığımda çocuk bunu görmüş öğrenmiş, uyguluyor diye düşünürüm.

Bende çocuklarım küçükken bu konuya kafa yorup neler yapabileceğimi düşünürdüm.
Sokak hayvanlarına mama verirdik, bir kaç kez yaralı hayvanları tedavi edip/ettirip doğaya saldığımız olmuştur.
Misal evde böcek görsek öldürmek yerine peçeteyle alıp dışarı atardık. Karınca yuvası görsek basmaması için uyarırdım.
Çevremle ilişkilerimde adaletli olmaya özen gösteririm, misal tv de bu tanımlara uymayan bir örnek gördüğümde durumu pozitife çevirmek için yaptığının yanlış olduğunu anlatırdım. O yaptığının karşı tarafı nasıl üzdüğünü, neler hissettirebileceğini, canının nasıl yandığıyla ilgili empati kurarak anlatırdım.
Parka gittiğinde sırasını beklemesini, aletlere zarar vermeden oynamasını söylerdim.
Eğer çocuğuma haksızlık ettiğimi fark edersem, gereksiz yere sesimi yükseltirsem gider özür dilerdim.
Kızımın okuluna sosyal esirgemeden çocuklar gelirdi. Bayramlarda bir kaç kez onlara da bayramlık alıp hediye ettik.
Çevremdeki insanlara günaydın/iyi akşamlar derim hal hatır sorarım. Hasta olana çorba, yeni taşınana taşındığı gün en azından çay/kek/börek gibi ikramlıklar götürürdüm.
Aile büyüklerimizi ziyaret ederiz, özel günlerde, doğum günlerinde arar kutlarız.
Eşimle tartıştığımız zamanlar da olurdu, ama sonrasında konuşup barıştığımızı arada büyüklerinde bir konuda anlaşmazlığa düştüğünü anlatırdım.
Seneler önce evimizi yeni aldığımızda bir akrabamızdan altın borcu almıştık. Aynı yaz çocuklar kaydıraklı havuzlu otel tatili istediler. Babamız bu sene daha küçük bir tatil yapacağımızı, borçlarımız olduğunu, önceliğimizin insanların paralarını ödemek olduğunu ama tatile gittiğimiz yerde günübirlik aguaparka gidebileceğimizi oturup anlatmıştı onlara.
Uzun uzun yazdım ama bunlar günlük hayatın içinde ki davranışlarımız. Çocuk bunları görüp gözlemlediğinde ayna misali yansıtıyor sosyal çevresine. Kargaya yavrusu kuzgun görünürmüş diye bir söz var. Ama inanın abartmıyorum bu konuda on numara insanlar oldular.
Oğlum ergen yaşlarda ve bu sene kız arkadaşı var. Yaşaması gereken herşeyin bir yaşı, sıralaması olduğunu kız arkadaşı izin vermediği sürece elini bile tutamayacağını anlatmaya başladım. Ablası yada kuzenlerinin nasıl erkek arkadaşlara sahip olmasını isterse kendisinin de kız arkadaşına o şekilde yaklaşması gerektiğini anlattım.

Dediğim gibi çok üstüne düşünülecek, zorlanacak bir konu değil. İnsan gibi yaşamanın ne olduğunu göstermek, kötü örnekleri gördüğümüzde durumu pozitife çevirmek için mağdur tarafla empati kurdurmak yetiyor. Kimisi için çok zor kimisi için bu kadar basit. Tamamen kim olduğumuzla alakalı.

Muhteşemsiniz💕
 
o kadar güzel anlatmışsınız ki kalbimi bıraktım resmen bu yoruma :) bende temkinde bulunacağım kız arkadaşı olacak yaa geldiğinde kız arkadaşının istemediği hiç bir davranışa onu zorlamaması gerektiğine :)


Teşekkür ederim ama olması gereken bunlar zaten.
Kendi yaşamak istemediğimiz hiç bir şeyi başkasının da yaşamasını istememek, empati kurabilmek.
Geçende oğlum kız arkadaşının annesinin ikisinin birlikte sinemaya, cafeye gitmesine bile izin vermediğinden yakındı.
Kadın çocuğunu yalnız büyüten hem anne hem baba olan biri. Doğal olarak endişeleri daha fazla olabilir, ne haberler okuyoruz.
"Oğlum yaşı daha çok küçük, annesinin kurallar koyması çok normal. Senin iyi bir genç olabilme ihtimalin kadar kötü niyetli biri olma ihtimalinde %50. Kadın seni tanımıyor, evladının olaylar karşısında tutumlarını ölçüp, kendisini koruyacak yaşta, olgunlukta olduğunu gördüğünde esnetecektir mutlaka. Değer veriyorsan bekleyeceksin, yaşam şartlarına da saygı göstermek zorundasın" minvalinde konuştum.
İnsan saygı gösterirse saygı, sevgi verirse sevgi alır. Ne konular okuyoruz burada. Farkındalığı olmayan, empati kuramayan insan mutsuz eder. Mutsuz ederse kendisi de uzun vadede mutsuz, huzursuz bir evde yaşar.
Sırf çocuğunun mutluluğunu isteyen bencil biri bile olsan hayatın bir yansıma olduğunu, ilk adımın kendi evladını düzgün yetiştirmek olduğunu bilmeli bir insan. Çevresinde ki arkadaş seçimleri bile senin yetiştirme tarzınla olur, kendisine yakışmayandan, paylaşamadığında uzaklaşır çünkü insan, yanında barındırmaz.
 
Teşekkür ederim ama olması gereken bunlar zaten.
Kendi yaşamak istemediğimiz hiç bir şeyi başkasının da yaşamasını istememek, empati kurabilmek.
Geçende oğlum kız arkadaşının annesinin ikisinin birlikte sinemaya, cafeye gitmesine bile izin vermediğinden yakındı.
Kadın çocuğunu yalnız büyüten hem anne hem baba olan biri. Doğal olarak endişeleri daha fazla olabilir, ne haberler okuyoruz.
"Oğlum yaşı daha çok küçük, annesinin kurallar koyması çok normal. Senin iyi bir genç olabilme ihtimalin kadar kötü niyetli biri olma ihtimalinde %50. Kadın seni tanımıyor, evladının olaylar karşısında tutumlarını ölçüp, kendisini koruyacak yaşta, olgunlukta olduğunu gördüğünde esnetecektir mutlaka. Değer veriyorsan bekleyeceksin, yaşam şartlarına da saygı göstermek zorundasın" minvalinde konuştum.
İnsan saygı gösterirse saygı, sevgi verirse sevgi alır. Ne konular okuyoruz burada. Farkındalığı olmayan, empati kuramayan insan mutsuz eder. Mutsuz ederse kendisi de uzun vadede mutsuz, huzursuz bir evde yaşar.
Sırf çocuğunun mutluluğunu isteyen bencil biri bile olsan hayatın bir yansıma olduğunu, ilk adımın kendi evladını düzgün yetiştirmek olduğunu bilmeli bir insan. Çevresinde ki arkadaş seçimleri bile senin yetiştirme tarzınla olur, kendisine yakışmayandan, paylaşamadığında uzaklaşır çünkü insan, yanında barındırmaz.
sen sabaha kadar konuşsan seni gülen kalpli emoji ile dinlesem :) o kadar güzel anlatıyorsun ki idolüm oldun
 
23 aylik oglum var. Hayvanlara, agaclara, topraga dokunmasina asla karismadim. Yolda gecerken cicek gorse kosarak gider koklar, “Cici” diyerek sever ve “ohh, misse” der. Kokusunu begenmediginde “eeeh piss” diyor. :KK70: Supurge, yer silme vb ev islerini babasiyla birlikte yapiyorlar. Kabuguyla kaseye koysa da yumurta kiriyor. Basamakli sandalyelerden aldim. Mutfak tezgahinda yanimda takiliyor. Genelde gorduklerini tekrarliyor kendince. Her hareketimiz onemli onun icin.

Mahremiyet egitimini 3 yasa dogru vermeyi dusunuyorum. Halihazirda algisinin acik oldugunu farkettigim anlarda soyluyorum sadece kulak asinaligi olsun diye. Ama henuz erken.
 
23 aylik oglum var. Hayvanlara, agaclara, topraga dokunmasina asla karismadim. Yolda gecerken cicek gorse kosarak gider koklar, “Cici” diyerek sever ve “ohh, misse” der. Kokusunu begenmediginde “eeeh piss” diyor. :KK70: Supurge, yer silme vb ev islerini babasiyla birlikte yapiyorlar. Kabuguyla kaseye koysa da yumurta kiriyor. Basamakli sandalyelerden aldim. Mutfak tezgahinda yanimda takiliyor. Genelde gorduklerini tekrarliyor kendince. Her hareketimiz onemli onun icin.

Mahremiyet egitimini 3 yasa dogru vermeyi dusunuyorum. Halihazirda algisinin acik oldugunu farkettigim anlarda soyluyorum sadece kulak asinaligi olsun diye. Ama henuz erken.
:) allah bağışlasın bizimki ağaçlara elini uzatıyor özellikle çam ağaçları tek tel yaprakları ilgisini çekiyo :) öle çok konuşamıyor anne baba mama dede baba anca :) 2 aydır yürüyor
 
:) allah bağışlasın bizimki ağaçlara elini uzatıyor özellikle çam ağaçları tek tel yaprakları ilgisini çekiyo :) öle çok konuşamıyor anne baba mama dede baba anca :) 2 aydır yürüyor
Masallah, simdi gordum yorumunuzu. Olsun, bir iki kelime ile basliyor sonra susmuyorlar. :KK70:

En tatli zamanlari, benim icin de koklayin kuzunuzu. 🌸
 
İstikrarlı bir şekilde yapılan her şey büyüdükçe huy haline geliyor. Kızım 23 aylık oldu, elektrik süpürgesini birlikte çalıştırıyoruz, oyuncaklarını topluyor, bezini çöpe atıyor vs. Bunları birkaç ay öncesinde yapamıyordu, sürekli tekrar edilince çözdü hepsini şimdi bez çıkınca kendisi götürüp atıyor. Kıyafetlerini makineye koyuyor. Yaptığı şeyleri sürekli düzeltmiyorum, yanlış yapıyorum hissine kapılmasın diye. Bazen yardım teklif ediyorum isterse yardımcı oluyorum. Babası tuvalete-banyoya girince girmemesi gerektiğini yeni çözdü mesela artık ağlamıyor ama kapıda bekliyor 😂 Hayvanlarla iç içe büyüdü, başlarda elinin ayarını bilmiyordu zamanla öğrendi şimdi oldukça nazik, çiçeklere ve bebeklere de öyle. Ben de sizin gibi endişelere kapıldım ama baktım esas davranışlarına dikkat etmesi gereken biz ebeveynleriz. Bizden gördüğü her şeyi kopyalıyor çocuklarımız. Siz bunları dert ettiğinize göre iyi bir ebeveynsiniz. Ben sorun yaşayacağınızı sanmıyorum. Sağlıkla büyüsün kuzu ❤️
 
X