Hayatım afedersiniz çok boktan. Sanki tüm dünya bana karşıymış da ben de tek başıma çırılçıplak ortada kalmış gibiyim. Hani o kadar çok yoruluyorum ki bazen. Geçen yıl babamın kanser olduğunu annemden gizli bir şekilde öğrendim. Hani düşünmüştüm ne beyinde tümörü var ne de akciğerinde atlatır diye düşünmüştüm. Geçen günlerde babam annemin yanında ağlamış. Meğersem kanser başka organlarına da sıçramaya başlamış. Tabi onun haricinde diyeceksiniz. Konu başlığı ne sen ne anlatıyorsun. Yani insanın derdi bitmiyor değil mi? Ben lise öğrencisiyim ve sizin de düşüncelerine ihtiyacım var. Ben ortaokuldayken kızlarla ilgileniyordum fakat bilmiyordum. Hep kızlar daha çok ilgimi çekerdi. Hani laf olsun diye de erkeklerden bahsederdim. Fakat liseye geçtim ve bir kızla tanıştım. Zaten görüş o görüş... Bi ilgim uyandı kıza. Hep yanında olmak istedim sarılmak istedim. Hatta neler yapmadım onun için bir bilseniz. Ben kızım tabi onu çok mutlu edemedim. Bunu anonimden yaptım. Ona kaybettiği bir kolyeyi verdim anonim olarak. (Tabi düşüneceksiniz anonim olarak nasıl verdi diye Connected diye bir site var oranın arayıcılığla koydum bir yere oraya da yazdım kolyen oradan alabilirsin diye) Açıklama istedi benden. (O kolyenin bir anlamı vardı onun için. Kolyesini kaybetmeden önce kolyesini görüp ben de almıştım. Aldığım kolyeyi ona verdim.) Ben de ona (anonimden tabiki) "Ben bunu taşıdım aylarca. yanımda olduğunu düşünerek taşıdım. sana veriyorum şimdi. sen de her zaman seni seven biri ve hep yanında olacak biri olduğunu düşünerek taşı dedim. Çok sevindi. Sonra onun yaptığı spora gittim ben de kaydımı yaptım. Tabi akademik başarıyı bırakmadım. Bana soru sordu cevapladım. Konu anlatmamı istedi anlattım. Sınavda çıkacak soruları tek tek attım. Ben herkesten gizli şarkı söylerdim. Annem eşcinsel olduğumu öğrendi bu sırada. Psikologlara gittik fakat ben bir süre sonra bıraktım. Annem beni 20 yaşıma kadar kabul etmeyeceğini ve fikirlerin değişeceğini söyledi. Çok zor bir yolu seçtiğimi ve Türkiye de yaşayamayacağımı söyledi. Ne diyeyim daha. Türkiye gibi bir yerde benim ne hakkım ne de birini sevebilme şansım vardı. Ben bir gün bununla spor çıkışı öğlen şarkı mırıldanıyordum. Bana neden sesli söylemiyorsun dedi. Sesli söyledim ve sesimin güzel olduğunu söyledi. Ondan sönra özgüvenim arttı ve insan içinde şarkı söylemeye başladım ve herkesten aynı şeyi duyuyordum. Sesin güzel. Ama hiç biri bana yetmiyordu. Hiç biri sesin güzel demesin sadece o duysun. Söylediğim şarkılardaki anlamı bir tek o anlasın istedim. Sonra yaz geldi. Bunların sınıfı sürekli dışarı çıkmaya başladı. Ben de buna bizim sınıfın camından bakmaya başladım. Yani sürekli bakışıyorduk. Anlamsızca. Onu bana bakarken yakalıyordum bazen. O da beni ona bakarken. Her neyse camdan bakıyordum. Beni görmüş herhalde. O sınıftan bir arkadaşım yanıma geldi ve onun, en yakın arkadaşına Şu camdaki (ismim) mu? dediğini duymuş. Ondan sonra da bana ters davranmaya başladı. Benimle ne konuştu ne de yanımda durmak istedi. Ama ben ona doğum günüde bir kolye almıştım. Kar tanesi ve ona kar tanesi kadar özel bir arkadaş olduğun için diye verdim. Bana sen iyi ki varsın dedi. Ben ne yaptım ki ona. Dokunmadım bile 3.5 yıldır sadece uzaktan sevdim onu. Çok güzel sevdim hem de. İncitmedim onu. Kırmadım. Sevgilileri oldu. Karşımda öpüştüler. İçim kan ağladı ama dokunmadım bile. Ben onu sevmeyi sevdim. İlla benim olacak diye bir şartım yoktu ki. Şimdi de farklı bir şehre gidecek. Tabi sadece o değil en yakın arkadaşım şu dünyada beni tek anlayan kişi de farklı bir şehre gidecek. Sadece onunla kalmadım. Artık o kadar bunaldım ki çareyi Allah'ta aradım. Yalvardım. Namaza başladım. Ben o kadar kötülük yaptım da mı bunlar başıma geliyor. Bana yardım edin. Lüfen çünkü insanlarla bunu konuşamamaktan o kadar yoruldum ki...