Eşimi artık seviyor muyum bilmiyorum

Kirli_beyaz_kedi

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
16 Mayıs 2021
58
39
33
Merhaba arkadaşlar,
Aranıza yeni katıldım. Neredeyse 3 yıldan beri evliyim. İlk zamanlar eşimle çok kavga ettik. Ailesi ile aynı binada oturuyoruz. Onlar üst katta biz alt kattayız. Eşim en başta evli olmaya alışamadı. Her gün ailesi ile yiyip içmek oturup kalkmak istedi. Onlar ablasına gidince biz de gidelim onlar da sürekli bize gelip gitsinler istedi. Balayından geldiğimizin ikinci günü ailesini eve yemeğe çağırdı. Ben de tabi alışık değilim sürekli içli dışlı olmaya. Yetişme tarzım bu şekilde değil. Her gün kavga ettik. Tabi başka şeyler yüzünden de kavga ettik başlarda. Ailesi bize söz verdiği şeyleri yapmadı. Ben her kavga ettiğimizde ağlardım. İçimden ağlamak geliyordu ve bu adam neden beni anlamıyor neden beni zorluyor diye de ağlardım.
3.yıl olacak hala aynı konularda anlaşamıyoruz. Artık ailesine onunla beraber gitmiyorum. Her gün gördüğüm insanlar zaten. Ama eşim günde 3 4 kez yukarı çıkıyor. Canım sıkıldı deyip gidiyor. Annesiyle babası kavga edince sesleri gelince ben çıkıp şunları bir susturayım diyor. Kaç yaşında insanlar kendi meselelerini kendileri halletsin diyorum, ben de onların çocuğuyum diyor. Ailesi çat kapı gelsin istiyormuş. Ben de müsait olmayabiliriz neden çat kapı gelsinler diyorum. Sen ne zaman müsait oluyorsun ki diyor. Ben de çalışan insanım. İşten eve gelince dinlenmek istiyorum. Anlamıyor. Ailesinin 2 dükkan 1 ev kirası var. Babası da emekli hala çalışıyor. Annesi de 3 5 aydan beri çalışıyor. Borçları varmış para yetmiyormuş diye eşim önceden hep ailesine para verdi. Bizim de borcumuz vardı eşim 5 ay maaş alamadı. Ailesinin verdiği para 100 liraydı. Eşimin eline çocuğa harçlık verir gibi 100 lira tutuşturup bizde de bu kadar var diyorlardı. O kadarla koca ev nasıl geçinecekse.
Neyse her şeyi aştık bazı şeyleri görmezden geldik derken eniştesi eşimin aklına araba fikrini soktu. Zaten araba var. Sen onu sat yenisini al diyor. Senin araban yakında çürür diyor. Kendimizi sıkıp yeni araba alacakmışız. 3 yıl boyunca kendimi sıka sıka kurudum zaten. Bir sürü borç evin tadilatı kredi derken bazen cebimde 5 lira ile işe gittim. Şimdi biraz rahat etmek istiyorum. Çocuk istiyoruz ama bende pco var. Diyet yapıyorum yumurta takibi yapıyorum. Diyorum ki bak tedavi gerekebilir. Bizde Bi sorun yok olur neden olmasın diyor. Düğünden kalan 10 tane bileziği var. Birini ailem taktı 4 tanesi bana nişanda takılan mehir niyetine. Geri kalan da akrabaların taktıkları. Araba almak için elde avuçta ne varsa bozduracakmış. Üstüne kredi çekecekmiş. Sonra her ay kenara para koyacakmış bana bilezik yapacakmış. Mehir olarak takılan bileziklerime ortak çıkıyor. Onlar evimize takıldı sana değil diyor bana. Ailemin taktığını bile bozdurmaya çalışıyor. Annem takarken bana biz bunu sana hediye diye takıyoruz sakın bozdurma dedi. Ben de bunu ona söyledim en başta. Tamam demişti. Şimdi de neden bozdurmuyosun ben sana daha güzelini alırım diyor. Ben de vermek istemiyorum. Sonra da bana diyo ki o senin beğenmediğin falanca var ya bütün takılarını çıkardı kocasına verdi. Ben daha nişanlanmadan 1 bileziği 3 4 tane de çeyreğim vardı. Onun ailesinin söz verip de yaptırmadığı evin içini yaptırırken bozdurdum. Bunları unuttu da çıkmış bana neler diyor. Sonra bir de ailesinin yazlığı yaptırma derdi çıktı. Yazlıkta 10 gün gidip kalıyoruz diye yazlığı tadilatına ortak oluyoruz. 15 milyarmış 3 e bölünecekmiş. Hem araba alıp hem 3 ayda bir nasıl 1000 lira verecek bilemiyorum. Çocuk düşünüyoruz kenara para koymamız lazım bir birikimimiz olsun diyorum tedavi gerekebilir diyorum biraz rahat yaşamak istiyorum diyorum adamın umuru bile değil. Sürekli onun ailesine para veriyoruz benim aileme bir kere bile vermedik. Onlar da zor durumda oldu ama söylemediler. Ben geleceğimizi düşünmek istiyorum omuj umurunda bile değil. Sonra da akşam bana kızdı. Çocuk mocuk istemiyorum sen çok yüzsüzsün ben olsam istemediğim yerde 1 dk durmam. Defol git gibi şeyler söyledi. Sabaha kadar uyuyamadım. Her kavgada yavaş yavaş soğuyorum ondan. Her kavga kalbime saplanan bir bıçak gibi. En başta bana sahip çıkan beni seven adam yok. O gitti yerine ailesinin dibinde gezen her şeyde onları koruyan beni 2.sıraya atan adam geldi. Kendimi değersiz hissediyorum artık. Ben fedakarlık yaptıkça sanki benim görevim oluyor bu. Hep daha fazlası bekleniyor. Artık daha fazlasını yapmak istemiyorum. Biraz da o fedakarlık yapsın diyorum. Ama nerde o günler. Lütfen bişrylrr yazın kızlar. Fikirlerinize çok ihtiyacım var.
 
ben sizinle nasıl konuşamam pardon? Sövdüm mü saydım mı hanımefendi kendinize gelin!
Bu benim mehirim bu devirde altın kolay mı yapılıyor derseniz karnınızı doyurmak, koca evinizi döndürmek için kayınpederinizin vereceği 100 liraya muhtaç olup kılı kırk yararsınız. Utanmanız yoksa bide teşekkür etmek yerine 100 lira diye küçümsersiniz. Mehirinizi de artık kefene cep diktirip öbür dünyaya götürürsünüz çünkü bu devirde altın kolay yapılmıyor.
utanmayın yazlığı da üstünüze isteyin. Bana mı yapmışlar diyor bide. Zamanında yapmışlar tabiki karşılayacaklar diyorsanız eşinizi de zamanında büyütüp bu yaşa getirmişler tabiki ortak kullanılan bi yerin tadilatına yardım edecek. İlla ödemicem diyorsanız da asalak gibi beleş tatil peşine düşmeyin de bi zahmet parasını ödeyerek tatil satın alın. O zaman biz kullanmıyoruz diyip masrafına karışmazsınız. Bakalım tadilata vermediğiniz 5 bin liraya kaç gün tatil yapabileceksiniz.
ayrıca iyiki beklentiniz yokmuş bide olsa ne yapacakmışsınız
Siz millete asalak diye hakaret edemesiniz !. Ne cok bayiliyosunuz icinde olmadiginiz hikayeleri inatla elestirip sadece suclamaya. Kadin icinde bulundugu kaosun icinden kendini kurtaramamaniin yilginliginla derdini paylasiyor boyle durudma birde sucluyosunuz. Ayrilin dersiniz insanca biter.. bahane veren aynisini bulur !!!
 
Merhaba arkadaşlar,
Aranıza yeni katıldım. Neredeyse 3 yıldan beri evliyim. İlk zamanlar eşimle çok kavga ettik. Ailesi ile aynı binada oturuyoruz. Onlar üst katta biz alt kattayız. Eşim en başta evli olmaya alışamadı. Her gün ailesi ile yiyip içmek oturup kalkmak istedi. Onlar ablasına gidince biz de gidelim onlar da sürekli bize gelip gitsinler istedi. Balayından geldiğimizin ikinci günü ailesini eve yemeğe çağırdı. Ben de tabi alışık değilim sürekli içli dışlı olmaya. Yetişme tarzım bu şekilde değil. Her gün kavga ettik. Tabi başka şeyler yüzünden de kavga ettik başlarda. Ailesi bize söz verdiği şeyleri yapmadı. Ben her kavga ettiğimizde ağlardım. İçimden ağlamak geliyordu ve bu adam neden beni anlamıyor neden beni zorluyor diye de ağlardım.
3.yıl olacak hala aynı konularda anlaşamıyoruz. Artık ailesine onunla beraber gitmiyorum. Her gün gördüğüm insanlar zaten. Ama eşim günde 3 4 kez yukarı çıkıyor. Canım sıkıldı deyip gidiyor. Annesiyle babası kavga edince sesleri gelince ben çıkıp şunları bir susturayım diyor. Kaç yaşında insanlar kendi meselelerini kendileri halletsin diyorum, ben de onların çocuğuyum diyor. Ailesi çat kapı gelsin istiyormuş. Ben de müsait olmayabiliriz neden çat kapı gelsinler diyorum. Sen ne zaman müsait oluyorsun ki diyor. Ben de çalışan insanım. İşten eve gelince dinlenmek istiyorum. Anlamıyor. Ailesinin 2 dükkan 1 ev kirası var. Babası da emekli hala çalışıyor. Annesi de 3 5 aydan beri çalışıyor. Borçları varmış para yetmiyormuş diye eşim önceden hep ailesine para verdi. Bizim de borcumuz vardı eşim 5 ay maaş alamadı. Ailesinin verdiği para 100 liraydı. Eşimin eline çocuğa harçlık verir gibi 100 lira tutuşturup bizde de bu kadar var diyorlardı. O kadarla koca ev nasıl geçinecekse.
Neyse her şeyi aştık bazı şeyleri görmezden geldik derken eniştesi eşimin aklına araba fikrini soktu. Zaten araba var. Sen onu sat yenisini al diyor. Senin araban yakında çürür diyor. Kendimizi sıkıp yeni araba alacakmışız. 3 yıl boyunca kendimi sıka sıka kurudum zaten. Bir sürü borç evin tadilatı kredi derken bazen cebimde 5 lira ile işe gittim. Şimdi biraz rahat etmek istiyorum. Çocuk istiyoruz ama bende pco var. Diyet yapıyorum yumurta takibi yapıyorum. Diyorum ki bak tedavi gerekebilir. Bizde Bi sorun yok olur neden olmasın diyor. Düğünden kalan 10 tane bileziği var. Birini ailem taktı 4 tanesi bana nişanda takılan mehir niyetine. Geri kalan da akrabaların taktıkları. Araba almak için elde avuçta ne varsa bozduracakmış. Üstüne kredi çekecekmiş. Sonra her ay kenara para koyacakmış bana bilezik yapacakmış. Mehir olarak takılan bileziklerime ortak çıkıyor. Onlar evimize takıldı sana değil diyor bana. Ailemin taktığını bile bozdurmaya çalışıyor. Annem takarken bana biz bunu sana hediye diye takıyoruz sakın bozdurma dedi. Ben de bunu ona söyledim en başta. Tamam demişti. Şimdi de neden bozdurmuyosun ben sana daha güzelini alırım diyor. Ben de vermek istemiyorum. Sonra da bana diyo ki o senin beğenmediğin falanca var ya bütün takılarını çıkardı kocasına verdi. Ben daha nişanlanmadan 1 bileziği 3 4 tane de çeyreğim vardı. Onun ailesinin söz verip de yaptırmadığı evin içini yaptırırken bozdurdum. Bunları unuttu da çıkmış bana neler diyor. Sonra bir de ailesinin yazlığı yaptırma derdi çıktı. Yazlıkta 10 gün gidip kalıyoruz diye yazlığı tadilatına ortak oluyoruz. 15 milyarmış 3 e bölünecekmiş. Hem araba alıp hem 3 ayda bir nasıl 1000 lira verecek bilemiyorum. Çocuk düşünüyoruz kenara para koymamız lazım bir birikimimiz olsun diyorum tedavi gerekebilir diyorum biraz rahat yaşamak istiyorum diyorum adamın umuru bile değil. Sürekli onun ailesine para veriyoruz benim aileme bir kere bile vermedik. Onlar da zor durumda oldu ama söylemediler. Ben geleceğimizi düşünmek istiyorum omuj umurunda bile değil. Sonra da akşam bana kızdı. Çocuk mocuk istemiyorum sen çok yüzsüzsün ben olsam istemediğim yerde 1 dk durmam. Defol git gibi şeyler söyledi. Sabaha kadar uyuyamadım. Her kavgada yavaş yavaş soğuyorum ondan. Her kavga kalbime saplanan bir bıçak gibi. En başta bana sahip çıkan beni seven adam yok. O gitti yerine ailesinin dibinde gezen her şeyde onları koruyan beni 2.sıraya atan adam geldi. Kendimi değersiz hissediyorum artık. Ben fedakarlık yaptıkça sanki benim görevim oluyor bu. Hep daha fazlası bekleniyor. Artık daha fazlasını yapmak istemiyorum. Biraz da o fedakarlık yapsın diyorum. Ama nerde o günler. Lütfen bişrylrr yazın kızlar. Fikirlerinize çok ihtiyacım var.
Çocuk yokken ayrıl ..kocandan ne köy olur nede kasaba..yazık etme yıllarına
 
Bilmiyorum ama en baştan beri böyle bir alışkanlığı var. Biz ayrı bir aileyiz diyorum o diyor ki evet biz bir aileyiz ama bizim bir de geniş ailemiz var. Bizi onlardan da sorumlu tutuyor.

Simdi bazi evlilikler var, kadin da adam da boyle düşünüyor. Herkes mutlu oluyor.

Sen haklisin, esin haksiz denmis. Ben bu fikirde degilim. Iki farkli insansiniz bu evlilil size uygun degil diye dusundum sahsen ben.

Aile apartmanina yerlesirken bir sekilde samimiyetin sizin istediginizden fazlasi olacagini dusunmediniz mi? Ya da esinizin yukarida yazdiginiz şekilde dusundugunu nisanlilikta gormediniz mi?

Ben esinizi hakli görmüyorum. Asla oyle biriyle de yapamam. Ama adami tutarli buluyorum. Kendi kisiligine uygun sekilde yasiyor. Altinlarinizi istemesi falan olayi da gayet makul, evleneli 3 yil gecmis, asil cebinizde 5 tl ile ise giderken bozdurabilirmissiniz bile. Siz cok suskun kalmissiniz.
 
Siz millete asalak diye hakaret edemesiniz !. Ne cok bayiliyosunuz icinde olmadiginiz hikayeleri inatla elestirip sadece suclamaya. Kadin icinde bulundugu kaosun icinden kendini kurtaramamaniin yilginliginla derdini paylasiyor boyle durudma birde sucluyosunuz. Ayrilin dersiniz insanca biter.. bahane veren aynisini bulur !!!
asalak : bir canlının üzerinde ya da içinde sürekli ya da geçici olarak yaşayan, ondan beslenen başka canlı.
hakaret : bir kimseye, bir şeye karşı kullanılan küçültücü söz ya da aşağılayıcı, küçük düşürücü davranış, onura dokunma, onur kırma.
başkalarının avukatlığına soyunmadan önce kelimelerin anlamını öğrenin diye yazayım dedim. konu sahibiyle kaç mesaj konuşmuşuz birbirimizi anlamışız size ne yemek düşüyor ben mi söyleyeyim siz onu da anlar mısınız?
 
asalak : bir canlının üzerinde ya da içinde sürekli ya da geçici olarak yaşayan, ondan beslenen başka canlı.
hakaret : bir kimseye, bir şeye karşı kullanılan küçültücü söz ya da aşağılayıcı, küçük düşürücü davranış, onura dokunma, onur kırma.
başkalarının avukatlığına soyunmadan önce kelimelerin anlamını öğrenin diye yazayım dedim. konu sahibiyle kaç mesaj konuşmuşuz birbirimizi anlamışız size ne yemek düşüyor ben mi söyleyeyim siz onu da anlar mısınız?
asalak : bir canlının üzerinde ya da içinde sürekli ya da geçici olarak yaşayan, ondan beslenen başka canlı.
hakaret : bir kimseye, bir şeye karşı kullanılan küçültücü söz ya da aşağılayıcı, küçük düşürücü davranış, onura dokunma, onur kırma.
başkalarının avukatlığına soyunmadan önce kelimelerin anlamını öğrenin diye yazayım dedim. konu sahibiyle kaç mesaj konuşmuşuz birbirimizi anlamışız size ne yemek düşüyor ben mi söyleyeyim siz onu da anlar mısınız?
 
Merhaba arkadaşlar,
Aranıza yeni katıldım. Neredeyse 3 yıldan beri evliyim. İlk zamanlar eşimle çok kavga ettik. Ailesi ile aynı binada oturuyoruz. Onlar üst katta biz alt kattayız. Eşim en başta evli olmaya alışamadı. Her gün ailesi ile yiyip içmek oturup kalkmak istedi. Onlar ablasına gidince biz de gidelim onlar da sürekli bize gelip gitsinler istedi. Balayından geldiğimizin ikinci günü ailesini eve yemeğe çağırdı. Ben de tabi alışık değilim sürekli içli dışlı olmaya. Yetişme tarzım bu şekilde değil. Her gün kavga ettik. Tabi başka şeyler yüzünden de kavga ettik başlarda. Ailesi bize söz verdiği şeyleri yapmadı. Ben her kavga ettiğimizde ağlardım. İçimden ağlamak geliyordu ve bu adam neden beni anlamıyor neden beni zorluyor diye de ağlardım.
3.yıl olacak hala aynı konularda anlaşamıyoruz. Artık ailesine onunla beraber gitmiyorum. Her gün gördüğüm insanlar zaten. Ama eşim günde 3 4 kez yukarı çıkıyor. Canım sıkıldı deyip gidiyor. Annesiyle babası kavga edince sesleri gelince ben çıkıp şunları bir susturayım diyor. Kaç yaşında insanlar kendi meselelerini kendileri halletsin diyorum, ben de onların çocuğuyum diyor. Ailesi çat kapı gelsin istiyormuş. Ben de müsait olmayabiliriz neden çat kapı gelsinler diyorum. Sen ne zaman müsait oluyorsun ki diyor. Ben de çalışan insanım. İşten eve gelince dinlenmek istiyorum. Anlamıyor. Ailesinin 2 dükkan 1 ev kirası var. Babası da emekli hala çalışıyor. Annesi de 3 5 aydan beri çalışıyor. Borçları varmış para yetmiyormuş diye eşim önceden hep ailesine para verdi. Bizim de borcumuz vardı eşim 5 ay maaş alamadı. Ailesinin verdiği para 100 liraydı. Eşimin eline çocuğa harçlık verir gibi 100 lira tutuşturup bizde de bu kadar var diyorlardı. O kadarla koca ev nasıl geçinecekse.
Neyse her şeyi aştık bazı şeyleri görmezden geldik derken eniştesi eşimin aklına araba fikrini soktu. Zaten araba var. Sen onu sat yenisini al diyor. Senin araban yakında çürür diyor. Kendimizi sıkıp yeni araba alacakmışız. 3 yıl boyunca kendimi sıka sıka kurudum zaten. Bir sürü borç evin tadilatı kredi derken bazen cebimde 5 lira ile işe gittim. Şimdi biraz rahat etmek istiyorum. Çocuk istiyoruz ama bende pco var. Diyet yapıyorum yumurta takibi yapıyorum. Diyorum ki bak tedavi gerekebilir. Bizde Bi sorun yok olur neden olmasın diyor. Düğünden kalan 10 tane bileziği var. Birini ailem taktı 4 tanesi bana nişanda takılan mehir niyetine. Geri kalan da akrabaların taktıkları. Araba almak için elde avuçta ne varsa bozduracakmış. Üstüne kredi çekecekmiş. Sonra her ay kenara para koyacakmış bana bilezik yapacakmış. Mehir olarak takılan bileziklerime ortak çıkıyor. Onlar evimize takıldı sana değil diyor bana. Ailemin taktığını bile bozdurmaya çalışıyor. Annem takarken bana biz bunu sana hediye diye takıyoruz sakın bozdurma dedi. Ben de bunu ona söyledim en başta. Tamam demişti. Şimdi de neden bozdurmuyosun ben sana daha güzelini alırım diyor. Ben de vermek istemiyorum. Sonra da bana diyo ki o senin beğenmediğin falanca var ya bütün takılarını çıkardı kocasına verdi. Ben daha nişanlanmadan 1 bileziği 3 4 tane de çeyreğim vardı. Onun ailesinin söz verip de yaptırmadığı evin içini yaptırırken bozdurdum. Bunları unuttu da çıkmış bana neler diyor. Sonra bir de ailesinin yazlığı yaptırma derdi çıktı. Yazlıkta 10 gün gidip kalıyoruz diye yazlığı tadilatına ortak oluyoruz. 15 milyarmış 3 e bölünecekmiş. Hem araba alıp hem 3 ayda bir nasıl 1000 lira verecek bilemiyorum. Çocuk düşünüyoruz kenara para koymamız lazım bir birikimimiz olsun diyorum tedavi gerekebilir diyorum biraz rahat yaşamak istiyorum diyorum adamın umuru bile değil. Sürekli onun ailesine para veriyoruz benim aileme bir kere bile vermedik. Onlar da zor durumda oldu ama söylemediler. Ben geleceğimizi düşünmek istiyorum omuj umurunda bile değil. Sonra da akşam bana kızdı. Çocuk mocuk istemiyorum sen çok yüzsüzsün ben olsam istemediğim yerde 1 dk durmam. Defol git gibi şeyler söyledi. Sabaha kadar uyuyamadım. Her kavgada yavaş yavaş soğuyorum ondan. Her kavga kalbime saplanan bir bıçak gibi. En başta bana sahip çıkan beni seven adam yok. O gitti yerine ailesinin dibinde gezen her şeyde onları koruyan beni 2.sıraya atan adam geldi. Kendimi değersiz hissediyorum artık. Ben fedakarlık yaptıkça sanki benim görevim oluyor bu. Hep daha fazlası bekleniyor. Artık daha fazlasını yapmak istemiyorum. Biraz da o fedakarlık yapsın diyorum. Ama nerde o günler. Lütfen bişrylrr yazın kızlar. Fikirlerinize çok ihtiyacım var.
Sakın çocuk yapma bu adamdan bir cacık olmaz...
 
asalak : bir canlının üzerinde ya da içinde sürekli ya da geçici olarak yaşayan, ondan beslenen başka canlı.
hakaret : bir kimseye, bir şeye karşı kullanılan küçültücü söz ya da aşağılayıcı, küçük düşürücü davranış, onura dokunma, onur kırma.
başkalarının avukatlığına soyunmadan önce kelimelerin anlamını öğrenin diye yazayım dedim. konu sahibiyle kaç mesaj konuşmuşuz birbirimizi anlamışız size ne yemek düşüyor ben mi söyleyeyim siz onu da anlar mısınız?
Bana türk dil kurumu tavırları takınmak yerine uslubunuza takılın siz. Karsinizda 8 yasinda çocuğa ders verir havlarini kendinize saklayin. O bokuda siz bir güzel afiyetle yeyin üslubsuz terbiye fukarasi zayif ego lu şahis. Ben sizi asaglamadim kendi hosuma gitmeyen yaziniza degindim. 2 kisi konusup anlaşmış miş istersen beraber yatin banane sizden. Ya ne cahil cühela karsiliklariniz var ne aptal saptal saldırilariniz..
Kendiniz gibi algılayan sınırlı algisi olan insanlarla karşılaşin afiyetle bok yeyin hanimefendi :KK66:
 
Merhaba arkadaşlar,
Aranıza yeni katıldım. Neredeyse 3 yıldan beri evliyim. İlk zamanlar eşimle çok kavga ettik. Ailesi ile aynı binada oturuyoruz. Onlar üst katta biz alt kattayız. Eşim en başta evli olmaya alışamadı. Her gün ailesi ile yiyip içmek oturup kalkmak istedi. Onlar ablasına gidince biz de gidelim onlar da sürekli bize gelip gitsinler istedi. Balayından geldiğimizin ikinci günü ailesini eve yemeğe çağırdı. Ben de tabi alışık değilim sürekli içli dışlı olmaya. Yetişme tarzım bu şekilde değil. Her gün kavga ettik. Tabi başka şeyler yüzünden de kavga ettik başlarda. Ailesi bize söz verdiği şeyleri yapmadı. Ben her kavga ettiğimizde ağlardım. İçimden ağlamak geliyordu ve bu adam neden beni anlamıyor neden beni zorluyor diye de ağlardım.
3.yıl olacak hala aynı konularda anlaşamıyoruz. Artık ailesine onunla beraber gitmiyorum. Her gün gördüğüm insanlar zaten. Ama eşim günde 3 4 kez yukarı çıkıyor. Canım sıkıldı deyip gidiyor. Annesiyle babası kavga edince sesleri gelince ben çıkıp şunları bir susturayım diyor. Kaç yaşında insanlar kendi meselelerini kendileri halletsin diyorum, ben de onların çocuğuyum diyor. Ailesi çat kapı gelsin istiyormuş. Ben de müsait olmayabiliriz neden çat kapı gelsinler diyorum. Sen ne zaman müsait oluyorsun ki diyor. Ben de çalışan insanım. İşten eve gelince dinlenmek istiyorum. Anlamıyor. Ailesinin 2 dükkan 1 ev kirası var. Babası da emekli hala çalışıyor. Annesi de 3 5 aydan beri çalışıyor. Borçları varmış para yetmiyormuş diye eşim önceden hep ailesine para verdi. Bizim de borcumuz vardı eşim 5 ay maaş alamadı. Ailesinin verdiği para 100 liraydı. Eşimin eline çocuğa harçlık verir gibi 100 lira tutuşturup bizde de bu kadar var diyorlardı. O kadarla koca ev nasıl geçinecekse.
Neyse her şeyi aştık bazı şeyleri görmezden geldik derken eniştesi eşimin aklına araba fikrini soktu. Zaten araba var. Sen onu sat yenisini al diyor. Senin araban yakında çürür diyor. Kendimizi sıkıp yeni araba alacakmışız. 3 yıl boyunca kendimi sıka sıka kurudum zaten. Bir sürü borç evin tadilatı kredi derken bazen cebimde 5 lira ile işe gittim. Şimdi biraz rahat etmek istiyorum. Çocuk istiyoruz ama bende pco var. Diyet yapıyorum yumurta takibi yapıyorum. Diyorum ki bak tedavi gerekebilir. Bizde Bi sorun yok olur neden olmasın diyor. Düğünden kalan 10 tane bileziği var. Birini ailem taktı 4 tanesi bana nişanda takılan mehir niyetine. Geri kalan da akrabaların taktıkları. Araba almak için elde avuçta ne varsa bozduracakmış. Üstüne kredi çekecekmiş. Sonra her ay kenara para koyacakmış bana bilezik yapacakmış. Mehir olarak takılan bileziklerime ortak çıkıyor. Onlar evimize takıldı sana değil diyor bana. Ailemin taktığını bile bozdurmaya çalışıyor. Annem takarken bana biz bunu sana hediye diye takıyoruz sakın bozdurma dedi. Ben de bunu ona söyledim en başta. Tamam demişti. Şimdi de neden bozdurmuyosun ben sana daha güzelini alırım diyor. Ben de vermek istemiyorum. Sonra da bana diyo ki o senin beğenmediğin falanca var ya bütün takılarını çıkardı kocasına verdi. Ben daha nişanlanmadan 1 bileziği 3 4 tane de çeyreğim vardı. Onun ailesinin söz verip de yaptırmadığı evin içini yaptırırken bozdurdum. Bunları unuttu da çıkmış bana neler diyor. Sonra bir de ailesinin yazlığı yaptırma derdi çıktı. Yazlıkta 10 gün gidip kalıyoruz diye yazlığı tadilatına ortak oluyoruz. 15 milyarmış 3 e bölünecekmiş. Hem araba alıp hem 3 ayda bir nasıl 1000 lira verecek bilemiyorum. Çocuk düşünüyoruz kenara para koymamız lazım bir birikimimiz olsun diyorum tedavi gerekebilir diyorum biraz rahat yaşamak istiyorum diyorum adamın umuru bile değil. Sürekli onun ailesine para veriyoruz benim aileme bir kere bile vermedik. Onlar da zor durumda oldu ama söylemediler. Ben geleceğimizi düşünmek istiyorum omuj umurunda bile değil. Sonra da akşam bana kızdı. Çocuk mocuk istemiyorum sen çok yüzsüzsün ben olsam istemediğim yerde 1 dk durmam. Defol git gibi şeyler söyledi. Sabaha kadar uyuyamadım. Her kavgada yavaş yavaş soğuyorum ondan. Her kavga kalbime saplanan bir bıçak gibi. En başta bana sahip çıkan beni seven adam yok. O gitti yerine ailesinin dibinde gezen her şeyde onları koruyan beni 2.sıraya atan adam geldi. Kendimi değersiz hissediyorum artık. Ben fedakarlık yaptıkça sanki benim görevim oluyor bu. Hep daha fazlası bekleniyor. Artık daha fazlasını yapmak istemiyorum. Biraz da o fedakarlık yapsın diyorum. Ama nerde o günler. Lütfen bişrylrr yazın kızlar. Fikirlerinize çok ihtiyacım var.
Sonuna kadar okudum.
Öncelikle kaç boşan diyen arkadaşları kınıyorum. Aile danışmanları dahi danışanlarına boşanın demez bu vebaldir. Yolları gösterirler danışan istediği yolu tercih eder. Kararı kendi verir. Sizi çok iyi anlıyorum ben de aile apartmanıdayım. Aile apartmanında olan erkek evli olduğunu biraz geç fark ediyor evine biraz geç alışıyor. Benim de ilk 2 sene çocuk yoktu. Eşim habire altını ver onu yapalım şunu yapalım. Annesine babasına maddi yardımı kesmedi. Ki onlar da muhtaç durumda değillerdi. Kayınpederin maaş eşiminkinden fazlaydı ve bizim düğün borçları vardı. Düğünde bir çöp takmadılar bana. Çok aşırı cimriler. Berbat bir kültürleri ahlakları var.. Görümcemler had hudud bilmez. Saygı sıfır herşeye müdahale ederler, düğünde taktığı saatin parasını dahi istedi eşimden görümce in biri. Neyse diyeceğim o ki sizden beteri var.. Çözüme gelirsek ; ben de ilk zamanlar boool bol kavga ettim hiçbir işe yaramadı. Sonra Allah a dua ettim Rabbim Sen gerçek niyetlerini eşime göster dedim. Ve Rabbim duama icabet etti hamd olsun. Eşim şimdi benden helallik istiyor.. Ben çokça psikolog dinledim youtube dan Ordaki taktikleri tavsiyeleri uyguladım. Mesela 40 gün hiç eşini eleştirme ve hiç ailesinden bahsetme demişti bir uzman ilk Orda yol katettim. Yakınlaştık o 40 günde. Eşe tesir etmek için önce bağ kurmak gerek. Ben de önce onun dünyasına girdim. Bu arada 2 çocuk oldu. Zaten ilk çocuktan sonra adam hah evliyim dedi. Çocuk olunca aile olduğunu anlıyor erkeklerin çoğu. Bir de lütfen bütçe ayarlayın. Örneğin her ay şu kadar parayı şu hesaba yaptıracam. Şu kadarı faturalar şu kadarı evin gideri diye diye muhakkak liste yapın yazarak somutlaştırın çok işe yarıyor. Net görüyor. Konuşurken senin ailen açgözlü Menfaatçi merhametsiz düşüncesiz demeyin (yazdıklarınızdan tam da öyle oldukları anlaşılıyor ama siz eşinize demeyin) derseniz direkt savunmaya geçer. Çünkü henüz onlarla ruhen ayrışamamış.. Biraz daha zaman verin kendinize ve eşinize.. Hepsini görecek. Hamile kalır kalmaz çocuğunuz için hesap açın. Veya ona mobilya bakın, çocuklar ilgili habire plan yapın ki iyice sindirsin baba olunca durumu. Allah büyük içinizi ferah tutmaya çalışın. Polikistik over için. Bursada de Orhan Ali var. Onun reçeteye uyun geçer hamile kalırsınız Allah ın izniyle.
 
Sonuna kadar okudum.
Öncelikle kaç boşan diyen arkadaşları kınıyorum. Aile danışmanları dahi danışanlarına boşanın demez bu vebaldir. Yolları gösterirler danışan istediği yolu tercih eder. Kararı kendi verir. Sizi çok iyi anlıyorum ben de aile apartmanıdayım. Aile apartmanında olan erkek evli olduğunu biraz geç fark ediyor evine biraz geç alışıyor. Benim de ilk 2 sene çocuk yoktu. Eşim habire altını ver onu yapalım şunu yapalım. Annesine babasına maddi yardımı kesmedi. Ki onlar da muhtaç durumda değillerdi. Kayınpederin maaş eşiminkinden fazlaydı ve bizim düğün borçları vardı. Düğünde bir çöp takmadılar bana. Çok aşırı cimriler. Berbat bir kültürleri ahlakları var.. Görümcemler had hudud bilmez. Saygı sıfır herşeye müdahale ederler, düğünde taktığı saatin parasını dahi istedi eşimden görümce in biri. Neyse diyeceğim o ki sizden beteri var.. Çözüme gelirsek ; ben de ilk zamanlar boool bol kavga ettim hiçbir işe yaramadı. Sonra Allah a dua ettim Rabbim Sen gerçek niyetlerini eşime göster dedim. Ve Rabbim duama icabet etti hamd olsun. Eşim şimdi benden helallik istiyor.. Ben çokça psikolog dinledim youtube dan Ordaki taktikleri tavsiyeleri uyguladım. Mesela 40 gün hiç eşini eleştirme ve hiç ailesinden bahsetme demişti bir uzman ilk Orda yol katettim. Yakınlaştık o 40 günde. Eşe tesir etmek için önce bağ kurmak gerek. Ben de önce onun dünyasına girdim. Bu arada 2 çocuk oldu. Zaten ilk çocuktan sonra adam hah evliyim dedi. Çocuk olunca aile olduğunu anlıyor erkeklerin çoğu. Bir de lütfen bütçe ayarlayın. Örneğin her ay şu kadar parayı şu hesaba yaptıracam. Şu kadarı faturalar şu kadarı evin gideri diye diye muhakkak liste yapın yazarak somutlaştırın çok işe yarıyor. Net görüyor. Konuşurken senin ailen açgözlü Menfaatçi merhametsiz düşüncesiz demeyin (yazdıklarınızdan tam da öyle oldukları anlaşılıyor ama siz eşinize demeyin) derseniz direkt savunmaya geçer. Çünkü henüz onlarla ruhen ayrışamamış.. Biraz daha zaman verin kendinize ve eşinize.. Hepsini görecek. Hamile kalır kalmaz çocuğunuz için hesap açın. Veya ona mobilya bakın, çocuklar ilgili habire plan yapın ki iyice sindirsin baba olunca durumu. Allah büyük içinizi ferah tutmaya çalışın. Polikistik over için. Bursada de Orhan Ali var. Onun reçeteye uyun geçer hamile kalırsınız Allah ın izniyle.
Aile danışmanına gitmedim ama ilk evliliğimde uzatmaları oynarken psikiyatriye gittim. Tedaviye yanıt vermediğimiz takdirde boşanmanında bir seçenek olduğunu hatırlatmıştı. Bu evlilik için demiyorum ama bazı evlilikler tıkanır ve en doğrusu boşanmaktır. İnsanlar bir kere dünyaya geliyor. Anlaşamadıkları eşlerle neden ömürlerini tüketsin?
 
Bilmiyorum göz dikip dikmediklerini. Evi terketsem nereye gidicem ailem başka şehirde yaşıyor. Ben evlenmek için İstanbul a geldim. İşimi bırakıp nereye gideyim bilmiyorum.
Merhaba arkadaşlar,
Aranıza yeni katıldım. Neredeyse 3 yıldan beri evliyim. İlk zamanlar eşimle çok kavga ettik. Ailesi ile aynı binada oturuyoruz. Onlar üst katta biz alt kattayız. Eşim en başta evli olmaya alışamadı. Her gün ailesi ile yiyip içmek oturup kalkmak istedi. Onlar ablasına gidince biz de gidelim onlar da sürekli bize gelip gitsinler istedi. Balayından geldiğimizin ikinci günü ailesini eve yemeğe çağırdı. Ben de tabi alışık değilim sürekli içli dışlı olmaya. Yetişme tarzım bu şekilde değil. Her gün kavga ettik. Tabi başka şeyler yüzünden de kavga ettik başlarda. Ailesi bize söz verdiği şeyleri yapmadı. Ben her kavga ettiğimizde ağlardım. İçimden ağlamak geliyordu ve bu adam neden beni anlamıyor neden beni zorluyor diye de ağlardım.
3.yıl olacak hala aynı konularda anlaşamıyoruz. Artık ailesine onunla beraber gitmiyorum. Her gün gördüğüm insanlar zaten. Ama eşim günde 3 4 kez yukarı çıkıyor. Canım sıkıldı deyip gidiyor. Annesiyle babası kavga edince sesleri gelince ben çıkıp şunları bir susturayım diyor. Kaç yaşında insanlar kendi meselelerini kendileri halletsin diyorum, ben de onların çocuğuyum diyor. Ailesi çat kapı gelsin istiyormuş. Ben de müsait olmayabiliriz neden çat kapı gelsinler diyorum. Sen ne zaman müsait oluyorsun ki diyor. Ben de çalışan insanım. İşten eve gelince dinlenmek istiyorum. Anlamıyor. Ailesinin 2 dükkan 1 ev kirası var. Babası da emekli hala çalışıyor. Annesi de 3 5 aydan beri çalışıyor. Borçları varmış para yetmiyormuş diye eşim önceden hep ailesine para verdi. Bizim de borcumuz vardı eşim 5 ay maaş alamadı. Ailesinin verdiği para 100 liraydı. Eşimin eline çocuğa harçlık verir gibi 100 lira tutuşturup bizde de bu kadar var diyorlardı. O kadarla koca ev nasıl geçinecekse.
Neyse her şeyi aştık bazı şeyleri görmezden geldik derken eniştesi eşimin aklına araba fikrini soktu. Zaten araba var. Sen onu sat yenisini al diyor. Senin araban yakında çürür diyor. Kendimizi sıkıp yeni araba alacakmışız. 3 yıl boyunca kendimi sıka sıka kurudum zaten. Bir sürü borç evin tadilatı kredi derken bazen cebimde 5 lira ile işe gittim. Şimdi biraz rahat etmek istiyorum. Çocuk istiyoruz ama bende pco var. Diyet yapıyorum yumurta takibi yapıyorum. Diyorum ki bak tedavi gerekebilir. Bizde Bi sorun yok olur neden olmasın diyor. Düğünden kalan 10 tane bileziği var. Birini ailem taktı 4 tanesi bana nişanda takılan mehir niyetine. Geri kalan da akrabaların taktıkları. Araba almak için elde avuçta ne varsa bozduracakmış. Üstüne kredi çekecekmiş. Sonra her ay kenara para koyacakmış bana bilezik yapacakmış. Mehir olarak takılan bileziklerime ortak çıkıyor. Onlar evimize takıldı sana değil diyor bana. Ailemin taktığını bile bozdurmaya çalışıyor. Annem takarken bana biz bunu sana hediye diye takıyoruz sakın bozdurma dedi. Ben de bunu ona söyledim en başta. Tamam demişti. Şimdi de neden bozdurmuyosun ben sana daha güzelini alırım diyor. Ben de vermek istemiyorum. Sonra da bana diyo ki o senin beğenmediğin falanca var ya bütün takılarını çıkardı kocasına verdi. Ben daha nişanlanmadan 1 bileziği 3 4 tane de çeyreğim vardı. Onun ailesinin söz verip de yaptırmadığı evin içini yaptırırken bozdurdum. Bunları unuttu da çıkmış bana neler diyor. Sonra bir de ailesinin yazlığı yaptırma derdi çıktı. Yazlıkta 10 gün gidip kalıyoruz diye yazlığı tadilatına ortak oluyoruz. 15 milyarmış 3 e bölünecekmiş. Hem araba alıp hem 3 ayda bir nasıl 1000 lira verecek bilemiyorum. Çocuk düşünüyoruz kenara para koymamız lazım bir birikimimiz olsun diyorum tedavi gerekebilir diyorum biraz rahat yaşamak istiyorum diyorum adamın umuru bile değil. Sürekli onun ailesine para veriyoruz benim aileme bir kere bile vermedik. Onlar da zor durumda oldu ama söylemediler. Ben geleceğimizi düşünmek istiyorum omuj umurunda bile değil. Sonra da akşam bana kızdı. Çocuk mocuk istemiyorum sen çok yüzsüzsün ben olsam istemediğim yerde 1 dk durmam. Defol git gibi şeyler söyledi. Sabaha kadar uyuyamadım. Her kavgada yavaş yavaş soğuyorum ondan. Her kavga kalbime saplanan bir bıçak gibi. En başta bana sahip çıkan beni seven adam yok. O gitti yerine ailesinin dibinde gezen her şeyde onları koruyan beni 2.sıraya atan adam geldi. Kendimi değersiz hissediyorum artık. Ben fedakarlık yaptıkça sanki benim görevim oluyor bu. Hep daha fazlası bekleniyor. Artık daha fazlasını yapmak istemiyorum. Biraz da o fedakarlık yapsın diyorum. Ama nerde o günler. Lütfen bişrylrr yazın kızlar. Fikirlerinize çok ihtiyacım var.
 
Merhaba bende neredeyse 3tıllık evliyim.Eşim ailesine aşırı bağlı,onların evinde yaşıyoruz her istedikleri onların istedikleri gibi olsun istiyorlar evde birşey yapacağımızda müdahale etmeye çalışıyorlar ben buna izin vermediğim için sürekli gergin bir ilişkimiz var.Suan hamileyim ve hamile olduğum için aşırı derecede pişmanım lütfen eşinizle sorunları çözmeden çocuk yapmayın lütfen.Eşiniz için İstanbul’a geldiğinizi söylüyorsunuz anladığım kadarıyla ailenizde arkanızda duracak birilerine benziyor tekrar ailenizin yanına dönüp eski düzeninize geri dönebilirsiniz.Problemlerinizi çözmeden asla ama asla çocuk yapmayın çünkü gerçekten geri dönüşü olmuyor.
 
Merhaba arkadaşlar,
Aranıza yeni katıldım. Neredeyse 3 yıldan beri evliyim. İlk zamanlar eşimle çok kavga ettik. Ailesi ile aynı binada oturuyoruz. Onlar üst katta biz alt kattayız. Eşim en başta evli olmaya alışamadı. Her gün ailesi ile yiyip içmek oturup kalkmak istedi. Onlar ablasına gidince biz de gidelim onlar da sürekli bize gelip gitsinler istedi. Balayından geldiğimizin ikinci günü ailesini eve yemeğe çağırdı. Ben de tabi alışık değilim sürekli içli dışlı olmaya. Yetişme tarzım bu şekilde değil. Her gün kavga ettik. Tabi başka şeyler yüzünden de kavga ettik başlarda. Ailesi bize söz verdiği şeyleri yapmadı. Ben her kavga ettiğimizde ağlardım. İçimden ağlamak geliyordu ve bu adam neden beni anlamıyor neden beni zorluyor diye de ağlardım.
3.yıl olacak hala aynı konularda anlaşamıyoruz. Artık ailesine onunla beraber gitmiyorum. Her gün gördüğüm insanlar zaten. Ama eşim günde 3 4 kez yukarı çıkıyor. Canım sıkıldı deyip gidiyor. Annesiyle babası kavga edince sesleri gelince ben çıkıp şunları bir susturayım diyor. Kaç yaşında insanlar kendi meselelerini kendileri halletsin diyorum, ben de onların çocuğuyum diyor. Ailesi çat kapı gelsin istiyormuş. Ben de müsait olmayabiliriz neden çat kapı gelsinler diyorum. Sen ne zaman müsait oluyorsun ki diyor. Ben de çalışan insanım. İşten eve gelince dinlenmek istiyorum. Anlamıyor. Ailesinin 2 dükkan 1 ev kirası var. Babası da emekli hala çalışıyor. Annesi de 3 5 aydan beri çalışıyor. Borçları varmış para yetmiyormuş diye eşim önceden hep ailesine para verdi. Bizim de borcumuz vardı eşim 5 ay maaş alamadı. Ailesinin verdiği para 100 liraydı. Eşimin eline çocuğa harçlık verir gibi 100 lira tutuşturup bizde de bu kadar var diyorlardı. O kadarla koca ev nasıl geçinecekse.
Neyse her şeyi aştık bazı şeyleri görmezden geldik derken eniştesi eşimin aklına araba fikrini soktu. Zaten araba var. Sen onu sat yenisini al diyor. Senin araban yakında çürür diyor. Kendimizi sıkıp yeni araba alacakmışız. 3 yıl boyunca kendimi sıka sıka kurudum zaten. Bir sürü borç evin tadilatı kredi derken bazen cebimde 5 lira ile işe gittim. Şimdi biraz rahat etmek istiyorum. Çocuk istiyoruz ama bende pco var. Diyet yapıyorum yumurta takibi yapıyorum. Diyorum ki bak tedavi gerekebilir. Bizde Bi sorun yok olur neden olmasın diyor. Düğünden kalan 10 tane bileziği var. Birini ailem taktı 4 tanesi bana nişanda takılan mehir niyetine. Geri kalan da akrabaların taktıkları. Araba almak için elde avuçta ne varsa bozduracakmış. Üstüne kredi çekecekmiş. Sonra her ay kenara para koyacakmış bana bilezik yapacakmış. Mehir olarak takılan bileziklerime ortak çıkıyor. Onlar evimize takıldı sana değil diyor bana. Ailemin taktığını bile bozdurmaya çalışıyor. Annem takarken bana biz bunu sana hediye diye takıyoruz sakın bozdurma dedi. Ben de bunu ona söyledim en başta. Tamam demişti. Şimdi de neden bozdurmuyosun ben sana daha güzelini alırım diyor. Ben de vermek istemiyorum. Sonra da bana diyo ki o senin beğenmediğin falanca var ya bütün takılarını çıkardı kocasına verdi. Ben daha nişanlanmadan 1 bileziği 3 4 tane de çeyreğim vardı. Onun ailesinin söz verip de yaptırmadığı evin içini yaptırırken bozdurdum. Bunları unuttu da çıkmış bana neler diyor. Sonra bir de ailesinin yazlığı yaptırma derdi çıktı. Yazlıkta 10 gün gidip kalıyoruz diye yazlığı tadilatına ortak oluyoruz. 15 milyarmış 3 e bölünecekmiş. Hem araba alıp hem 3 ayda bir nasıl 1000 lira verecek bilemiyorum. Çocuk düşünüyoruz kenara para koymamız lazım bir birikimimiz olsun diyorum tedavi gerekebilir diyorum biraz rahat yaşamak istiyorum diyorum adamın umuru bile değil. Sürekli onun ailesine para veriyoruz benim aileme bir kere bile vermedik. Onlar da zor durumda oldu ama söylemediler. Ben geleceğimizi düşünmek istiyorum omuj umurunda bile değil. Sonra da akşam bana kızdı. Çocuk mocuk istemiyorum sen çok yüzsüzsün ben olsam istemediğim yerde 1 dk durmam. Defol git gibi şeyler söyledi. Sabaha kadar uyuyamadım. Her kavgada yavaş yavaş soğuyorum ondan. Her kavga kalbime saplanan bir bıçak gibi. En başta bana sahip çıkan beni seven adam yok. O gitti yerine ailesinin dibinde gezen her şeyde onları koruyan beni 2.sıraya atan adam geldi. Kendimi değersiz hissediyorum artık. Ben fedakarlık yaptıkça sanki benim görevim oluyor bu. Hep daha fazlası bekleniyor. Artık daha fazlasını yapmak istemiyorum. Biraz da o fedakarlık yapsın diyorum. Ama nerde o günler. Lütfen bişrylrr yazın kızlar. Fikirlerinize çok ihtiyacım var.
sakin cocuk dusunmeyin simdi.
 
X