Eşimin çok duyarsız olduğunu düşünüyorum, ne yapmalıyım?

serenity16

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
23 Ağustos 2013
2.004
3.018
Bir yıllık evliyiz.

Eşime göre hiçbir sorunumuz yok. Benimle çok mutlu olduğunu söylüyor. Benimse evliliğin başından beri beklentilerim karşılanmıyor. Bunu kendisine çeşitli yollarla (dolaylı veya doğrudan) anlatmaya çalıştıysam da başarılı olamadım.

Önceleri tek sorunu cinsellik olarak gördüm. Fiziken bu anlamda bir sağlık sorunumuz yok. En baştan beri eşim hızla tahrik olup işini hızla bitiriyordu. Fakat ilişki sıklığı benim istediğimin çok altında. İlk başlarda düğün yorgunluğuna verdim bir de ilk iki üç deneme ben korktuğum için başarısızdı fakat bir yıl olmasına ve ben tüm korkumu ilk haftada yenmiş olmama rağmen değişen brşey yok. Genelde ilişkiyi ben başlatmaya çalışıyorum, bazen reddediliyorum. Çok istekle yaklaştığın bazı anlarda öyle öpme, bunu yapma gibi sözlerle heyecanımı kaybediyorum. Artık benim de isteğim azalmaya başladı ama bu fizikselden çok duygusal nedenlerden dolayı. Eş tarafından istenmemek çok yıpratıcı. Kendi canı istediğinde birşeyler oluyor, ben istediğimde uykusu oluyor, yorgun oluyor. Önsevişme başlarda hiç yoktu. Ben bunu talep etmeye başlayınca benden daha da uzak durmaya başladı. Haftada iki kezden fazla birşey yaşamıyoruz. Bazen o da olmuyor.

Bu uzaklık sadece cinsel hayatta değil. Üç yıldır bu şehirde olan eşimin tek bir arkadaşı yok. Evdeki tek uğraşı gitar tıngırdatmak, benim çok da ilgimi çekmeyen TV programları izlemek ve internette birşeyler okumak. Bense her zaman daha sosyal olmayı tercih ederim. kendi başımıza ya da arkadaşlarla evde veya dışarda ne yapmayı teklif etsem red cevabı yiyorum: bahanesi yorgunluk. Örneğin eve bir yılda sadece 2 eşli arkadaşım bize gelebildi ve biz sadece bir yere gittik. Bir keresinde bana " çok sıkıldın sen evde, gel bir markete götüreyim de açıl" dedi, aktivite seviyemiz bu boyutta. Eve oyun alayım diyorum, al ama bana oynatma, ısrar etme diyor. Yürüyüşe çıkıp bir dondurma alalım diyorum, alıp iki adım yola arabayla gidiyoruz. Yanımızdaki parkta yürüyüşe çıkalım diyorum, sen çık, anahtarı da al ben uyuyacağım uyandırma diyor (akşam 9da). Balkona gel çay içelim diyorum içerde TV izliyor, ve tabiki kanepede her zamanki gibi uykuya dalıyor. Arasıra (ayda 2-3) yemeği dışarıda yiyoruz, en renkli aktivitemiz o. Sinema, tiyatro için de her zaman bir bahanesi var. Hadi evde izleyelim desek benim istediğim türde tek bir film izlemedik, zaten her filmin ortasıana gelmeden uyudu neredeyse. Tek sohbet konumuz var: Onun o gün işte yaşadıkları, inanılmaz bi şevkle anlatıyor olanları. Bir de bütçe planı. Ortak hayalimiz güzel bir ev almak. Onu konuşuyoruz sık sık.


Siz bu tabloya baktığınızda ne görüyorsunuz? Tavsiyeleriniz neler?
 
Son düzenleme:
Burada biraz daha detay verdim:
Bir yıllık evliyiz. Eğitimli, iş sahibi eli yüzü düzgün iki bireyiz. Dışarıdan mükemmel veya sorunsuz bir çift izlenimi yaratıyor bile olabiliriz. Eşim aslında yumuşak kalpli, söz konusu işi olunca çalışkan biri. Birbirimizi de severek evlendik. Bana gelince, stres durumuna göre atakları gelen ve ayda bir/birkaç haftada bir mide/barsak sorunu yaşayan biriyim. Anne babam ayrı yaşıyor, bir kız kardeşim işsiz ve birkaç ay önce dedemle babannemi kaybettim. Bu sorunların etkisinden sıyrılmaya çalışıyorum. Genelde güçlü ama çabuk sinirlenen bir insanım. Kışın işimin yanısıra aldığım bir kurs ve doktora eğitimim yüzünden yoğun ve stresli oluyorum fakat eşim için her anlamda elimden geleni yapıp hiçbir konuda onu mağdur etmemeye çalışıyorum. Yazın zaten yoğunluğum olmadığından vaktimin çoğunu evime ve eşimi mutlu edecek şeylere (yemek vb.) ayırıyorum. Hayalimdeki hayatta eşimle sık sık ilginç yerlere gidip birşeyler keşfetmek, doğa yürüyüşü, spor yapmak, kültürel faaliyetlerde bulunmak, ve renkli bir özel hayata sahip olmak vardı.

Eşime göre hiçbir sorunumuz yok. Benimle çok mutlu olduğunu söylüyor. Benimse evliliğin başından beri beklentilerim karşılanmıyor. Bunu kendisine çeşitli yollarla (dolaylı veya doğrudan) anlatmaya çalıştıysam da başarılı olamadım.

Önceleri tek sorunu cinsellik olarak gördüm. Fiziken bu anlamda bir sağlık sorunumuz yok. En baştan beri eşim hızla tahrik olup işini hızla bitiriyordu. Fakat ilişki sıklığı benim istediğimin çok altında. İlk başlarda düğün yorgunluğuna verdim bir de ilk iki üç deneme ben korktuğum için başarısızdı fakat bir yıl olmasına ve ben tüm korkumu ilk haftada yenmiş olmama rağmen değişen brşey yok. Genelde ilişkiyi ben başlatmaya çalışıyorum, bazen reddediliyorum. Çok istekle yaklaştığın bazı anlarda öyle öpme, bunu yapma gibi sözlerle heyecanımı kaybediyorum. Artık benim de isteğim azalmaya başladı ama bu fizikselden çok duygusal nedenlerden dolayı. Eş tarafından istenmemek çok yıpratıcı. Kendi canı istediğinde birşeyler oluyor, ben istediğimde uykusu oluyor, yorgun oluyor. Önsevişme başlarda hiç yoktu. Ben bunu talep etmeye başlayınca benden daha da uzak durmaya başladı. Haftada iki kezden fazla birşey yaşamıyoruz. Bazen o da olmuyor.

Bu uzaklık sadece cinsel hayatta değil. Üç yıldır bu şehirde olan eşimin tek bir arkadaşı yok. Evdeki tek uğraşı gitar tıngırdatmak, benim çok da ilgimi çekmeyen TV programları izlemek ve internette birşeyler okumak. Bense her zaman daha sosyal olmayı tercih ederim. kendi başımıza ya da arkadaşlarla evde veya dışarda ne yapmayı teklif etsem red cevabı yiyorum: bahanesi yorgunluk. Örneğin eve bir yılda sadece 2 eşli arkadaşım bize gelebildi ve biz sadece bir yere gittik. Bir keresinde bana " çok sıkıldın sen evde, gel bir markete götüreyim de açıl" dedi, aktivite seviyemiz bu boyutta. Eve oyun alayım diyorum, al ama bana oynatma, ısrar etme diyor. Yürüyüşe çıkıp bir dondurma alalım diyorum, alıp iki adım yola arabayla gidiyoruz. Yanımızdaki parkta yürüyüşe çıkalım diyorum, sen çık, anahtarı da al ben uyuyacağım uyandırma diyor (akşam 9da). Balkona gel çay içelim diyorum içerde TV izliyor, ve tabiki kanepede her zamanki gibi uykuya dalıyor. Arasıra (ayda 2-3) yemeği dışarıda yiyoruz, en renkli aktivitemiz o. Sinema, tiyatro için de her zaman bir bahanesi var. Hadi evde izleyelim desek benim istediğim türde tek bir film izlemedik, zaten her filmin ortasıana gelmeden uyudu neredeyse. Tek sohbet konumuz var: Onun o gün işte yaşadıkları, inanılmaz bi şevkle anlatıyor olanları. Bir de bütçe planı. Ortak hayalimiz güzel bir ev almak. Onu konuşuyoruz sık sık.

Bunlara şunu da eklemem lazım. Eşim evlenmeden bir yıl öncesine kadar body building şeklinde spor yapan, koşulara giden bir insan. Hiçbir zaman sosyal olmamış ama yine de birkaç arkadaşı varmış önceki şehirde. Arkadaşlık kurmasının yıllar aldığını söylüyor.

Ben bir yılın sonunda eşimden soğumaya başladığımı net bir şekilde anladım artık. Beklentilerimiz örtüşmüyor. Fakat umudumu kaybetmek istemiyorum. Onun benim istediğim insan olması çok zor ama ben nasıl ona uyum sağlıyorsam o da istemese de benim isteklerime uyum sağlamalı diye düşünüyorum.

Siz bu tabloya baktığınızda ne görüyorsunuz? Tavsiyeleriniz neler?
 
Burada biraz daha detay verdim:
Bir yıllık evliyiz. Eğitimli, iş sahibi eli yüzü düzgün iki bireyiz. Dışarıdan mükemmel veya sorunsuz bir çift izlenimi yaratıyor bile olabiliriz. Eşim aslında yumuşak kalpli, söz konusu işi olunca çalışkan biri. Birbirimizi de severek evlendik. Bana gelince, stres durumuna göre atakları gelen ve ayda bir/birkaç haftada bir mide/barsak sorunu yaşayan biriyim. Anne babam ayrı yaşıyor, bir kız kardeşim işsiz ve birkaç ay önce dedemle babannemi kaybettim. Bu sorunların etkisinden sıyrılmaya çalışıyorum. Genelde güçlü ama çabuk sinirlenen bir insanım. Kışın işimin yanısıra aldığım bir kurs ve doktora eğitimim yüzünden yoğun ve stresli oluyorum fakat eşim için her anlamda elimden geleni yapıp hiçbir konuda onu mağdur etmemeye çalışıyorum. Yazın zaten yoğunluğum olmadığından vaktimin çoğunu evime ve eşimi mutlu edecek şeylere (yemek vb.) ayırıyorum. Hayalimdeki hayatta eşimle sık sık ilginç yerlere gidip birşeyler keşfetmek, doğa yürüyüşü, spor yapmak, kültürel faaliyetlerde bulunmak, ve renkli bir özel hayata sahip olmak vardı.

Eşime göre hiçbir sorunumuz yok. Benimle çok mutlu olduğunu söylüyor. Benimse evliliğin başından beri beklentilerim karşılanmıyor. Bunu kendisine çeşitli yollarla (dolaylı veya doğrudan) anlatmaya çalıştıysam da başarılı olamadım.

Önceleri tek sorunu cinsellik olarak gördüm. Fiziken bu anlamda bir sağlık sorunumuz yok. En baştan beri eşim hızla tahrik olup işini hızla bitiriyordu. Fakat ilişki sıklığı benim istediğimin çok altında. İlk başlarda düğün yorgunluğuna verdim bir de ilk iki üç deneme ben korktuğum için başarısızdı fakat bir yıl olmasına ve ben tüm korkumu ilk haftada yenmiş olmama rağmen değişen brşey yok. Genelde ilişkiyi ben başlatmaya çalışıyorum, bazen reddediliyorum. Çok istekle yaklaştığın bazı anlarda öyle öpme, bunu yapma gibi sözlerle heyecanımı kaybediyorum. Artık benim de isteğim azalmaya başladı ama bu fizikselden çok duygusal nedenlerden dolayı. Eş tarafından istenmemek çok yıpratıcı. Kendi canı istediğinde birşeyler oluyor, ben istediğimde uykusu oluyor, yorgun oluyor. Önsevişme başlarda hiç yoktu. Ben bunu talep etmeye başlayınca benden daha da uzak durmaya başladı. Haftada iki kezden fazla birşey yaşamıyoruz. Bazen o da olmuyor.

Bu uzaklık sadece cinsel hayatta değil. Üç yıldır bu şehirde olan eşimin tek bir arkadaşı yok. Evdeki tek uğraşı gitar tıngırdatmak, benim çok da ilgimi çekmeyen TV programları izlemek ve internette birşeyler okumak. Bense her zaman daha sosyal olmayı tercih ederim. kendi başımıza ya da arkadaşlarla evde veya dışarda ne yapmayı teklif etsem red cevabı yiyorum: bahanesi yorgunluk. Örneğin eve bir yılda sadece 2 eşli arkadaşım bize gelebildi ve biz sadece bir yere gittik. Bir keresinde bana " çok sıkıldın sen evde, gel bir markete götüreyim de açıl" dedi, aktivite seviyemiz bu boyutta. Eve oyun alayım diyorum, al ama bana oynatma, ısrar etme diyor. Yürüyüşe çıkıp bir dondurma alalım diyorum, alıp iki adım yola arabayla gidiyoruz. Yanımızdaki parkta yürüyüşe çıkalım diyorum, sen çık, anahtarı da al ben uyuyacağım uyandırma diyor (akşam 9da). Balkona gel çay içelim diyorum içerde TV izliyor, ve tabiki kanepede her zamanki gibi uykuya dalıyor. Arasıra (ayda 2-3) yemeği dışarıda yiyoruz, en renkli aktivitemiz o. Sinema, tiyatro için de her zaman bir bahanesi var. Hadi evde izleyelim desek benim istediğim türde tek bir film izlemedik, zaten her filmin ortasıana gelmeden uyudu neredeyse. Tek sohbet konumuz var: Onun o gün işte yaşadıkları, inanılmaz bi şevkle anlatıyor olanları. Bir de bütçe planı. Ortak hayalimiz güzel bir ev almak. Onu konuşuyoruz sık sık.

Bunlara şunu da eklemem lazım. Eşim evlenmeden bir yıl öncesine kadar body building şeklinde spor yapan, koşulara giden bir insan. Hiçbir zaman sosyal olmamış ama yine de birkaç arkadaşı varmış önceki şehirde. Arkadaşlık kurmasının yıllar aldığını söylüyor.

Ben bir yılın sonunda eşimden soğumaya başladığımı net bir şekilde anladım artık. Beklentilerimiz örtüşmüyor. Fakat umudumu kaybetmek istemiyorum. Onun benim istediğim insan olması çok zor ama ben nasıl ona uyum sağlıyorsam o da istemese de benim isteklerime uyum sağlamalı diye düşünüyorum.

Siz bu tabloya baktığınızda ne görüyorsunuz? Tavsiyeleriniz neler?
bdv'ye aç bu konuyu
 
X