• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evliliğin ilk ayında evi terk etmek

İki kişi değil de ailecek evlenip ortak eve çıkmışsınız gibi bence de terkedip gidin, eşinizin de sizin de evlilik yürütecek olgunluğa sahip olmadığınızı düşündüm.
Başta kardeşinin özel durumuna anlayış gösterdim ama resmen eve yerleşti. Bir de dünkü mehir tartışmasını başkasının yanında niye yapıyorsun diyorum, benim kardeşim o diyor. Ama benim kardeşim değil dedim.
 
Önceliklere eleştiriye açık değilseniz konu açmayın

Nıkahtan 2 gun önce koşa koşa guvenlıkten anahtar almaya gelmek yerıne sizin gönlünüzü yapmaya gelmedıgı ıcın ayrılsaydınız ve o nikah olmasaydı tüm bunlar yaşanmazdı. Sizin için bir öngörüymüş aslında o gün yaşananlar ama siz anlayamamıssınız o zaman belli etmiş zaten herşey benım sana hıc bişey vermem modunda biri olduğunu ayrılın ne vaktinizi ne de sağlığınızı harcamayın iki gün sonra kendı maaşın var diyip hiç bir sorumluluğu almaz
 
Özel durum derken?
Kardeşi 37 yaşında bir kadınla sevgiliymiş, beni yakın görüp kendi anlattı. Kendi 25 yaşında. Pahalı hediyeler vs alıyormuş. Ben de eşime anlattım çünkü kardeşi zeki geçinip saf olanlardan. Olayı açığa çıkarmadan kardeşini daha fazla inatlaştırmadan bizimle vakit geçirmesini sağladık bir süre.
 
Kardeşi 37 yaşında bir kadınla sevgiliymiş, beni yakın görüp kendi anlattı. Kendi 25 yaşında. Pahalı hediyeler vs alıyormuş. Ben de eşime anlattım çünkü kardeşi zeki geçinip saf olanlardan. Olayı açığa çıkarmadan kardeşini daha fazla inatlaştırmadan bizimle vakit geçirmesini sağladık bir süre.
Yanlış yapmışsınız siz onun ebeveyni değilsiniz ki, yeni evli bir çiftsiniz, birbirinize evinize alışmanız gereken dönemde sınırları belirleyip korumamak büyük bir hata.
Nasıl başlarsa öyle gider bazı şeyler laçkalaşmışsınız daha bir aylık evlilikte, o yüzden artık sınır falan dinlemezler diye düşünüyorum, net bir şekilde sınırlarınızı belirleyip
evinize almayın görüşmeleri sınırlandırın yoksa sizin işin sonu boşanma.
 
Yanlış yapmışsınız siz onun ebeveyni değilsiniz ki, yeni evli bir çiftsiniz, birbirinize evinize alışmanız gereken dönemde sınırları belirleyip korumamak büyük bir hata.
Nasıl başlarsa öyle gider bazı şeyler laçkalaşmışsınız daha bir aylık evlilikte, o yüzden artık sınır falan dinlemezler diye düşünüyorum, net bir şekilde sınırlarınızı belirleyip
evinize almayın görüşmeleri sınırlandırın yoksa sizin işin sonu boşanma.
Eşim kardeşine müsait değiliz diyor, bu akşam müsait değiliz dediyse yarın tekrar arıyor. Bazen peşinden görümcem de geliyor. Kayınvalidem eve ayak basmadı henüz. Muhtemelen ona da ben istiyorum gibi lanse ediyor çünkü kadın gerçekten incitmiyor beni. Arayıp anlatsam mı bilmiyorum bu durumu, genel.
 
Merhaba.

Eşimle 1 sene konuşup evlendik. Benim annem babam yok, o yüzden isteme de olmadı sade bir nikahla evlendik ve baharda düğün yaparız dedik.

Bugün evliliğimin 1.ayı doldu. Çalışan, kariyerli bir kadınım. Eşim kendi işi için benden akıl alır. Ortakları, anne babası beni gerçekten çok sever. Bana çok özenlidir hepsi.

Nikahımıza 1 hafta kala ben stresten mi bilmiyorum yüz felci geçirdim. Sadece gülünce anlaşılan bir asimetri vardı. O durumda bile ben moralimi yüksek tutmaya çalıştım. Eşim o durumda bile tartıştı üzdü beni. Birkaç örnek vereceğim.

Dini nikahımızdan birkaç gün sonra çiçek bakmaya gittik, gittiğimiz yeri beğenmedi bana söylendi. Ben de çıkıp eve geldim, anahtarım da güvenlikteydi eve gelen kadın kendiyle götürmüştü yanlışlıkla. Oraya bırakmıştı. Benden önce gidip anahtarımı almış. Bu çaba karşısında şok oldum, hüngür hüngür ağladım saatlerce. Geldi özür diledi, 2 gün sonra nikahımız vardı.

1 ay içerisinde sürekli ailevi sorunları çıktı. Kardeşi kendinden 12 yaş bi kadınla sevgiliymiş, babasıyla tartıştılar, işiyle alakalı çok yoğun bir talep oldu sürekli çalıştı. Ben hepsine anlayış gösterdim.

Patladığım, artık yeter dediğim 2 olay oldu. Geçen gün çiftliğe gidip geldik, döndüğümüzde erkek kardeşi bizim evdeydi. PS’imi alacağım diye almıştı anahtarı, akşam beni aradı abla yemek söyleyeceğim diye. Şok oldum. Çiftlikten döndüğümüzde kızkardeşiyle ev bakmaya gideceklerdi, dönüşte görümcem birlikte maç izleyelim demiş, ev müsait değil kabul etmiş. Ev müsait değil çünkü eşyalarımızın tamamı gelmedi, ev dağınık, halı falan sermedim gelen giden eşya oluyor diye. Görümcem zaten ayrı bir konu. Eve geldi selam vermedi, kurduğu ilk cümle “bana pijama verir misin” oldu. Bana selam vermiyor, pijama istiyor. Eşime ben hizmetçi değilim yeter artık dedim. Duşa girdim. Çıktığımda görümcem tezgahtaki 2-3 bulaşığı yıkar gibi yapıyor, çöpünü alıyor ama yıkamıyor. Bulaşık makinesi doluydu ve çalışıyordu, bulaşıklar o yüzden ordaydı. Normalde elde yıkayacaktım ama onlar geliyor diye tatlı yaptım. Görümceme bırak dedim yorulma, sonra kahve köşesini kurarken kararsız kalıp kenara koyduğum ahşap çubuğu aldı, “bu evde niye her yerde bir şeyin parçaları var” dedi. Ben artık delirdim. Yüz felci geçirdiğimi bilmesine rağmen koca evdesin yardım edeyim demedi bir kere. 4 defa yemeğe geldi, hepsinde güleryüzle mükemmel bir sofra hazırladım. Eşime patladım. Bir işi doğru yaptığını görmedim, benim evimde bana laf edemez kimse dedim. Haklısın, konuşma sen de bir daha diyor.

Dün akşam da, benim dini nikah kağıdım kaynımdaydı. Getirmesini söyledim. Mutfağa girdim, eşimin elinde benim nikah akdim, “iddiadan kazandığım tam altını ver, yoksa mehrinden olursun” dedi. Kolumdaki bileziği çıkardım. Evirip çeviriyor “bu tam altın eder mi” diyor. Sonra konu nişanlıyken yatırım olsun diye aldığı altınlara getirdi. Ben aylarca maaşımdan arttırıp altın aldım. Onun aldığı bilezikleri de bozdurup gram arttırdım. Bana diyor ki onları ben aldım, mehirden düş. Artık kafayı yedim, kolumdaki diğer bilezikleri de çıkardım tezgaha koydum. Çıktım mutfaktan.

Odadan çıktım kardeşi çıkıp gitmiş, (haftada en az 1 gün bizde kalıyor, bazısı keyfi bazısı eşya falan kuruyoruz). Ben eşyalarımı topladım gidiyorum yeter dedim. Kimliğim ofisteydi, taksiyle gittim ofise kadar gelmiş peşimden. Eve getirdi beni. Bir şey demeden uyudum çok yorulmuştum ağlamaktan. Sabah öpmek istedi odama gelip izin vermedim. Hep böyle öpüyor sarılıyor, akşamında ağlatacak bir sebep buluyor.

Ortağı bizi yemeğe çağırmıştı, aradı. Yanında insanlar var biliyorum, hiçbir yere gelmek istemiyorum dedim. Şimdiye kadar ne sorun yaşasak belli etmezdim. Ama elime ne geçti? Hiç.

Evi terk edip gitmek istiyorum. Çok yoruldum.
Senden önce gidip güvenlikten anahtar alması olayını anlamadım?

Onu bunu mehirden düş yok iddiadan kazandığım altını ver falan bunlar insanın eşine söyleyeceği laflar değil. Böyle eş böyle evlilik olmaz.

Daha ev kurulmamışken gelip kalan kardeşlerini hiç saymıyorum bile, düğün olmadan boz bu işi gitsin. Neresinden dönsen kardır. Yoksa çok çekeceksin belli.
 
Merhaba.

Eşimle 1 sene konuşup evlendik. Benim annem babam yok, o yüzden isteme de olmadı sade bir nikahla evlendik ve baharda düğün yaparız dedik.

Bugün evliliğimin 1.ayı doldu. Çalışan, kariyerli bir kadınım. Eşim kendi işi için benden akıl alır. Ortakları, anne babası beni gerçekten çok sever. Bana çok özenlidir hepsi.

Nikahımıza 1 hafta kala ben stresten mi bilmiyorum yüz felci geçirdim. Sadece gülünce anlaşılan bir asimetri vardı. O durumda bile ben moralimi yüksek tutmaya çalıştım. Eşim o durumda bile tartıştı üzdü beni. Birkaç örnek vereceğim.

Dini nikahımızdan birkaç gün sonra çiçek bakmaya gittik, gittiğimiz yeri beğenmedi bana söylendi. Ben de çıkıp eve geldim, anahtarım da güvenlikteydi eve gelen kadın kendiyle götürmüştü yanlışlıkla. Oraya bırakmıştı. Benden önce gidip anahtarımı almış. Bu çaba karşısında şok oldum, hüngür hüngür ağladım saatlerce. Geldi özür diledi, 2 gün sonra nikahımız vardı.

1 ay içerisinde sürekli ailevi sorunları çıktı. Kardeşi kendinden 12 yaş bi kadınla sevgiliymiş, babasıyla tartıştılar, işiyle alakalı çok yoğun bir talep oldu sürekli çalıştı. Ben hepsine anlayış gösterdim.

Patladığım, artık yeter dediğim 2 olay oldu. Geçen gün çiftliğe gidip geldik, döndüğümüzde erkek kardeşi bizim evdeydi. PS’imi alacağım diye almıştı anahtarı, akşam beni aradı abla yemek söyleyeceğim diye. Şok oldum. Çiftlikten döndüğümüzde kızkardeşiyle ev bakmaya gideceklerdi, dönüşte görümcem birlikte maç izleyelim demiş, ev müsait değil kabul etmiş. Ev müsait değil çünkü eşyalarımızın tamamı gelmedi, ev dağınık, halı falan sermedim gelen giden eşya oluyor diye. Görümcem zaten ayrı bir konu. Eve geldi selam vermedi, kurduğu ilk cümle “bana pijama verir misin” oldu. Bana selam vermiyor, pijama istiyor. Eşime ben hizmetçi değilim yeter artık dedim. Duşa girdim. Çıktığımda görümcem tezgahtaki 2-3 bulaşığı yıkar gibi yapıyor, çöpünü alıyor ama yıkamıyor. Bulaşık makinesi doluydu ve çalışıyordu, bulaşıklar o yüzden ordaydı. Normalde elde yıkayacaktım ama onlar geliyor diye tatlı yaptım. Görümceme bırak dedim yorulma, sonra kahve köşesini kurarken kararsız kalıp kenara koyduğum ahşap çubuğu aldı, “bu evde niye her yerde bir şeyin parçaları var” dedi. Ben artık delirdim. Yüz felci geçirdiğimi bilmesine rağmen koca evdesin yardım edeyim demedi bir kere. 4 defa yemeğe geldi, hepsinde güleryüzle mükemmel bir sofra hazırladım. Eşime patladım. Bir işi doğru yaptığını görmedim, benim evimde bana laf edemez kimse dedim. Haklısın, konuşma sen de bir daha diyor.

Dün akşam da, benim dini nikah kağıdım kaynımdaydı. Getirmesini söyledim. Mutfağa girdim, eşimin elinde benim nikah akdim, “iddiadan kazandığım tam altını ver, yoksa mehrinden olursun” dedi. Kolumdaki bileziği çıkardım. Evirip çeviriyor “bu tam altın eder mi” diyor. Sonra konu nişanlıyken yatırım olsun diye aldığı altınlara getirdi. Ben aylarca maaşımdan arttırıp altın aldım. Onun aldığı bilezikleri de bozdurup gram arttırdım. Bana diyor ki onları ben aldım, mehirden düş. Artık kafayı yedim, kolumdaki diğer bilezikleri de çıkardım tezgaha koydum. Çıktım mutfaktan.

Odadan çıktım kardeşi çıkıp gitmiş, (haftada en az 1 gün bizde kalıyor, bazısı keyfi bazısı eşya falan kuruyoruz). Ben eşyalarımı topladım gidiyorum yeter dedim. Kimliğim ofisteydi, taksiyle gittim ofise kadar gelmiş peşimden. Eve getirdi beni. Bir şey demeden uyudum çok yorulmuştum ağlamaktan. Sabah öpmek istedi odama gelip izin vermedim. Hep böyle öpüyor sarılıyor, akşamında ağlatacak bir sebep buluyor.

Ortağı bizi yemeğe çağırmıştı, aradı. Yanında insanlar var biliyorum, hiçbir yere gelmek istemiyorum dedim. Şimdiye kadar ne sorun yaşasak belli etmezdim. Ama elime ne geçti? Hiç.

Evi terk edip gitmek istiyorum. Çok yoruldum.
Bile bile lades gibi bişey sizin durumunuz. Göz göre göre kendinize bu kötülüğü yapmayın diyebilirim sadece.
 
Eşim kardeşine müsait değiliz diyor, bu akşam müsait değiliz dediyse yarın tekrar arıyor. Bazen peşinden görümcem de geliyor. Kayınvalidem eve ayak basmadı henüz. Muhtemelen ona da ben istiyorum gibi lanse ediyor çünkü kadın gerçekten incitmiyor beni. Arayıp anlatsam mı bilmiyorum bu durumu, genel.
Kayınvalide ile işiniz yok, siz evlendiğiniz adamla çözeceksiniz. Yarın aradığında da müsait değiliz diyecek, sonraki günlerde de müsait değiliz diyecek, başka bir çözümü yok açıkçası.
 
Senden önce gidip güvenlikten anahtar alması olayını anlamadım?

Onu bunu mehirden düş yok iddiadan kazandığım altını ver falan bunlar insanın eşine söyleyeceği laflar değil. Bunları nasıl kabullendin

Daha ev kurulmamışken gelip kalan kardeşlerini hiç saymıyorum bile, düğün olmadan boz bu işi gitsin. Neresinden dönsen kardır. Yoksa çok çekeceksin belli.
Benim bekarken yaşadığım ev başka şehirde. Dün gidecektim 1 tane uçak bileti bulamadım, otelde kalamıyorum, bu şehirde bir tane tanıdığım yok. Eve geldim ama konuşmuyorum.
 
Kardeşim burası bir derdim var başlığı, önünü sonunu bilmeden neden direkt şahsıma yorum yapıyorsun açtığım konuda? Rica ediyorum başka yerde çıkar enerjini. Hadi.
Evliliğin başları. Alışma süreci. Zamanla rayına oturacaktır gözlemleyin.
Ancak para muhabbeti çok çirkin.
Ayrıca kardeşinin her haftada 1 gün sizde kalmasına müsaade etmeyin.
 
Evliliğin başları. Alışma süreci. Zamanla rayına oturacaktır gözlemleyin.
Ancak para muhabbeti çok çirkin.
Ayrıca kardeşinin her haftada 1 gün sizde kalmasına müsaade etmeyin.
Para muhabbeti beni en çok kıran şey oldu şimdiye dek. Şimdiye kadar ne istediysem alındı eyvallah. Kimine göre ben çok şey istemedim eşya vs ama gönlüme göre seçtim yeter diyorum. Ama mehrimi kardeşinin yanında pazarlık konusu etmesi benim gururumu kırdı.
 
Kağıda yazılıyor ya, mehir miktarı, kişi isimleri vs. İsteme sebebim de anı kutusu yapacaktım birkaç gün sonra 1.yıl dönümümüz.

ilk defa duydum.
yine totolarından birşey uydurmuşlar maşallah.
belli bir tarihten önce evlenenlerin mehirleri çöp mü demek istemişler bu uygulamayla acaba..
 
Back
X