makastaki kumaş parçaları,bebeğin annesinin elbisesine aitti.emily,kadınsal bir içgüdüyle,kadını incelemişti.
bebeğin annesi,esmer,iri gözlü,çelimsiz bir kadındı.üstündeki elbise,mor çiçekleri olan,kadının teni gibi siyaha yakın bir kahverengiydi.belli ki başkasının,elbisesiydi.çünkü kadının üzerinde, en az birkaç beden büyük duruyordu.aslında kadın bebeğin annesi gibi de durmuyordu.yani yaşı geçkinceydi.kimbilir belki de bebeğin annesi o değildi.
emily bunları düşünürken,birden alex'in sesiyle irkildi.
alex,oğlunu omuzlarından hızlıca sarsarak,bebeği getiren kadına ne oldu,o nerede diye leo'ya hesap soruyordu.ama leo hiç korkmuşa benzemiyordu.aksine ,yüzünde belli belirsiz bir gülümseme ve rahatlamış bir ifade vardı.emily,bir kez daha iliklerine kadar titredi.leo'ya ilk defa bu kadar dikkatli bakıyordu ve loe'nun bakışalarında onu ürküten birşeyler vardı.
yoksa,alex,eve doğru koşarken,endişeleri oğlu için değil de,kadın için miydi?