'HALİL İBRAHİM MEREKETİ' alıntı yazıdır

esoess

kocasına ve kızına aşık..
Kayıtlı Üye
16 Ocak 2009
3.571
16
39
Vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış....

Büyüğü Halil....

Küçüğü ise İbrâhim...

Halil, evli çocuklu.

İbrahim ise bekârmış...

Ortak bir tarlaları varmış iki kardeşin...

Ne mahsul çıkarsa, iki pay ederlermiş..

Bununla geçinip giderlermiş...

Bir yıl, yine harman yapmışlar buğdayı.

İkiye ayırmışlar....

İş kalmış taşımaya....<

Halil, bir teklif yapmış :

İbrahim kardeş
im ; Ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle.

Peki abi demiş İbrahim...

Ve Halil gitmiş çuval getirmeye... .

O gidince, düşünmüş İbrahim:

Abim evli, çocuklu. Daha çok buğday lazım onun evine

Böyle demiş ve,

Kendi payından bir miktar atmış onunkine...

Az sonra Halil çıkagelmiş.

Haydi İbrahim...! Demiş, önce sen doldur da taşı ambara.

Peki abi...!

İbrahim, kendi yığınından bir çuval doldurup düşer yola..
O gidince, Halil düşünür bu defa:

Der ki:

Çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim de var.
Ama kardeşim bekâr.

O daha çalışıp, para biriktirecek. Ev kurup evlenecek.

Böyle düşünerek,

Kendi payından atar onunkine birkaç kürek.....

Velhasıl , biri gittiğinde, öbürü, kendi payından atar onunkine.

Bu, böyle sürüp gider.....

Ama birbirlerinden habersizdirler.

Nihayet akşam olur.

Karanlık basar.

Görürler ki, bitmiyor buğdaylar.

Hatta azalmıyor bile....

Günlerce taşır iki kardeş , bitiremezler.

şaşarlar bu işe...

Aksine çoğalır buğdayları.

Dolar taşar ambarları.

Bugün 'Bereket' denilince, bu kardeşler akla gelir.
bu bereketin ad: HALİL İBRAHİM BEREKETİ dir....
 
X