Hasta olunca chucky olan oğlum.

Çocukla çok inatlaşmışsınız çocuğu olduğu gibi kabul edin o daha bir çocuk ama siz sizin gibi düşünmesini bekliyorsunuz aynalama yapın ben diliyle konuşun.eşiniz kadar bence sizde sabırsızsınız
 
Kesinlikle katılıyorum. Geçenlerde okudum yabancı çocuk ile Türk çocuğunun tek farkı yetiştiren ebeveyn diyordu. Çocuklara birey gibi davranılıyor. Çoğu küçüklükten yatağını topluyor onun görevi o oluyor. Yürümeye başladığı andan itibaren kimse kucağında taşımıyor kendileri yürüyorlar. Geçen pazarda bebek arabasında çocuk gördüm nerdeyse askere gidecek. Kendi çantalarını eşyalarını kendileri taşıyor. Kendi yemeklerini kendileri yiyor. Bizde anneler öğle arasında okula beslenme götürüp çocuğuna eliyle yediriyor. Uyku saatinde yatağa yatırılıyor istedikleri kadar ağlasınlar önemli değil. Kurallar net ve esnemiyorlar. Bir süre yurtdışında yaşadım hiç öyle ağlayan, tepinen, kendini yere atan çocuk görmedim. Bir kere markette öyle bir çocuk gördüm kesin Türk demiştim gerçekten Türk çıktı.

Bu gerçekten dogru. Kizim yakinda 3 yasina girecek kendi yemegini kendisi yiyor, kabanini kendisi giyor, oyuncaklarini kendisi topluyor,.. Uyku saatinde mizmizlansa dahi biliyor saat 19 uyku saati diye. Türkiyeye gittigimizde 2 yasindaydi, oteldeki adam sasirmisti kendi basina çorba içebildigi için, döke saçada olsa.

Türkiyede çoçuklara hersey için küçük oldugu deniliyor. Kizim 7-8 ayliktan itibaren krese gidiyor. Bu evet erken (mecburiyettendi fakat bana kalsa 1 yasinda, hele 1.5 yasindan sonra her çoçuk gitmeli). Bunu burdaki çogu yadirgar, ama çoçuguma çok sey katti. Kural ögrendi, sosyal olmayi, arkadaslar ile oynamayi ögrendi,..

Ve simdi ana okuluna gidiyor. Ve hersey su an gayet iyi gidiyor. Türkiyede ise çoçuklar 4 yasinda gidiyorlar ana okuluna, ondan öncesi kres yok grupta yasamak yok. Hali ile uyum sorunu yasaniyor. Birçoguda pasam, prenses modunda büyütüldü. Birçok anne baba çoçugunu kimseye birakamiyor, zira birçok insan uzaklara ataniyor, aile yok, alt yapi yok,..

Hali ile bu çoçuklar çogu zaman 24/7 hep anne ile beraberler. Tabiki becerileri azalir, tabiki uyum sorunu yasarlar. Tabiki anneler kafayi yer çünkü bir nefes alamiyorlar. Tabiki bosanmalar olur çünkü hersey çoçuga endeksli, anne baba, kari koca bir yere gidilemiyor, çoçugu kimseye birakilamiyor,..

Ve her yerde kreste yok, olsa bile iyi degil, iyi olsa pahali,..

Yani sorunlar o kadar çesitli ki. Sadece anneye yada yetistirme stilini indirgemekte olmuyor. Birçok faktör var bu sorunun. Ama evet, yetistirme konusunda baya yol kat edilmesi gerekiyor.
 
Bu gerçekten dogru. Kizim yakinda 3 yasina girecek kendi yemegini kendisi yiyor, kabanini kendisi giyor, oyuncaklarini kendisi topluyor,.. Uyku saatinde mizmizlansa dahi biliyor saat 19 uyku saati diye. Türkiyeye gittigimizde 2 yasindaydi, oteldeki adam sasirmisti kendi basina çorba içebildigi için, döke saçada olsa.

Türkiyede çoçuklara hersey için küçük oldugu deniliyor. Kizim 7-8 ayliktan itibaren krese gidiyor. Bu evet erken (mecburiyettendi fakat bana kalsa 1 yasinda, hele 1.5 yasindan sonra her çoçuk gitmeli). Bunu burdaki çogu yadirgar, ama çoçuguma çok sey katti. Kural ögrendi, sosyal olmayi, arkadaslar ile oynamayi ögrendi,..

Ve simdi ana okuluna gidiyor. Ve hersey su an gayet iyi gidiyor. Türkiyede ise çoçuklar 4 yasinda gidiyorlar ana okuluna, ondan öncesi kres yok grupta yasamak yok. Hali ile uyum sorunu yasaniyor. Birçoguda pasam, prenses modunda büyütüldü. Birçok anne baba çoçugunu kimseye birakamiyor, zira birçok insan uzaklara ataniyor, aile yok, alt yapi yok,..

Hali ile bu çoçuklar çogu zaman 24/7 hep anne ile beraberler. Tabiki becerileri azalir, tabiki uyum sorunu yasarlar. Tabiki anneler kafayi yer çünkü bir nefes alamiyorlar. Tabiki bosanmalar olur çünkü hersey çoçuga endeksli, anne baba, kari koca bir yere gidilemiyor, çoçugu kimseye birakilamiyor,..

Ve her yerde kreste yok, olsa bile iyi degil, iyi olsa pahali,..

Yani sorunlar o kadar çesitli ki. Sadece anneye yada yetistirme stilini indirgemekte olmuyor. Birçok faktör var bu sorunun. Ama evet, yetistirme konusunda baya yol kat edilmesi gerekiyor.

Söylediğiniz her cümlede çok haklısınız. Elbette sosyoekonomik koşullar da bir değil. Çoğu anne çocuğunu dediğiniz gibi kreşe gönderemiyor, şanslıysa anneanne-babaanne bakıyor. Çoğu kadın oğlunu padişah gibi yetiştirdiği için erkekler zannediyorlar ki çocuk bakmak ev işi sadece kadına ait. Ömrü boyunca mutfaktan kendine su almamış, yumurta kırmayı bilmeyen arkadaşım vardı üniversitede. Annesi öyle alıştırmış şimdi evlendiğinde bir anda 30 yıl sonra komple değişmesini beklemek imkansız değilse bile çok zor.
Mecburen işe girmek zorunda olan çok kadın var gerçi bu da ayrı bir tartışma konusu. Uygun ekonomik koşullar sağlanmadan çocuk sahibi olmak da doğru değil. Benim şahsi fikrim anneanne-Babanneye hem çocuğuma bak hem de benim kurallarımın dışına çıkmadan bak demek olmaz. Neticede paralı bakıcı değiller. Kendi kurallarıyla bakmaya başlayınca bu sefer çatışma oluyor. Onlara da ihtiyaç yok sokaktaki adamdan, komşuya, akrabaya bir ton insan çocukla ilgili fikir sahibi.
 
Söylediğiniz her cümlede çok haklısınız. Elbette sosyoekonomik koşullar da bir değil. Çoğu anne çocuğunu dediğiniz gibi kreşe gönderemiyor, şanslıysa anneanne-babaanne bakıyor. Çoğu kadın oğlunu padişah gibi yetiştirdiği için erkekler zannediyorlar ki çocuk bakmak ev işi sadece kadına ait. Ömrü boyunca mutfaktan kendine su almamış, yumurta kırmayı bilmeyen arkadaşım vardı üniversitede. Annesi öyle alıştırmış şimdi evlendiğinde bir anda 30 yıl sonra komple değişmesini beklemek imkansız değilse bile çok zor.
Mecburen işe girmek zorunda olan çok kadın var gerçi bu da ayrı bir tartışma konusu. Uygun ekonomik koşullar sağlanmadan çocuk sahibi olmak da doğru değil. Benim şahsi fikrim anneanne-Babanneye hem çocuğuma bak hem de benim kurallarımın dışına çıkmadan bak demek olmaz. Neticede paralı bakıcı değiller. Kendi kurallarıyla bakmaya başlayınca bu sefer çatışma oluyor. Onlara da ihtiyaç yok sokaktaki adamdan, komşuya, akrabaya bir ton insan çocukla ilgili fikir sahibi.

Ki her anneanne yada babaanne çoçuga bakamaz. Hatta her anne çoçuguna bakamaz bile diyebilirim. Herkes yaratici degil, herkes iyi bir ögretmen degil. Cocugun yasi ilerledikçe sadece sevgide yeterli degil ki. Beyini gelismesi lazim, becerileri gelismesi lazim,..

Kendimden bahs edersem, bende sabirsiz bir insanim, çabuk sikilirim. Kizimi laflara dökemeyecegim kadar çok seviyorum fakat her gün yanliz baksaydim hem ben kafayi yerdim, hem kizima birsey katmazdi. Ana okulu hem kizima birsey katiyor, hem bana nefes almami sagliyor. Artan zamanda puzzlede oynariz, topta oynariz, pepe'yede bakariz, disarda dolasiriz da,.. Bunlar için enerjim yetiyor çünkü.

Ben bu yasimda bile zorlaniyorum. Yani ben her gün her gün cidden ilerde torunuma bakamam. Ha tabiki yeri gelir kizima yardim ederim, hasta olunca, torun hasta olunca,.. Hafta sonlari benim yanimda kalmalar felan,.. Ancak sürekli her gün bakmam, bakamam. Bunu dile getiren anneanne yada babaanne buralarda taslaniyor ama.
 
Söylediğiniz her cümlede çok haklısınız. Elbette sosyoekonomik koşullar da bir değil. Çoğu anne çocuğunu dediğiniz gibi kreşe gönderemiyor, şanslıysa anneanne-babaanne bakıyor. Çoğu kadın oğlunu padişah gibi yetiştirdiği için erkekler zannediyorlar ki çocuk bakmak ev işi sadece kadına ait. Ömrü boyunca mutfaktan kendine su almamış, yumurta kırmayı bilmeyen arkadaşım vardı üniversitede. Annesi öyle alıştırmış şimdi evlendiğinde bir anda 30 yıl sonra komple değişmesini beklemek imkansız değilse bile çok zor.
Mecburen işe girmek zorunda olan çok kadın var gerçi bu da ayrı bir tartışma konusu. Uygun ekonomik koşullar sağlanmadan çocuk sahibi olmak da doğru değil. Benim şahsi fikrim anneanne-Babanneye hem çocuğuma bak hem de benim kurallarımın dışına çıkmadan bak demek olmaz. Neticede paralı bakıcı değiller. Kendi kurallarıyla bakmaya başlayınca bu sefer çatışma oluyor. Onlara da ihtiyaç yok sokaktaki adamdan, komşuya, akrabaya bir ton insan çocukla ilgili fikir sahibi.
Kesinlikle öyle. Süper dadı diye bir program vardı. Hiç unutmuyorum bir bölümde dadı babaya bir şey sordu; adamın cevabı; biz böyle alıştık oldu. Yani çocuk bakmak annenin sorumluluğunda. Kadın çalışmasa dahi; çocuğun babaya da ihtiyacı var.
 
Bu gerçekten dogru. Kizim yakinda 3 yasina girecek kendi yemegini kendisi yiyor, kabanini kendisi giyor, oyuncaklarini kendisi topluyor,.. Uyku saatinde mizmizlansa dahi biliyor saat 19 uyku saati diye. Türkiyeye gittigimizde 2 yasindaydi, oteldeki adam sasirmisti kendi basina çorba içebildigi için, döke saçada olsa.

Türkiyede çoçuklara hersey için küçük oldugu deniliyor. Kizim 7-8 ayliktan itibaren krese gidiyor. Bu evet erken (mecburiyettendi fakat bana kalsa 1 yasinda, hele 1.5 yasindan sonra her çoçuk gitmeli). Bunu burdaki çogu yadirgar, ama çoçuguma çok sey katti. Kural ögrendi, sosyal olmayi, arkadaslar ile oynamayi ögrendi,..

Ve simdi ana okuluna gidiyor. Ve hersey su an gayet iyi gidiyor. Türkiyede ise çoçuklar 4 yasinda gidiyorlar ana okuluna, ondan öncesi kres yok grupta yasamak yok. Hali ile uyum sorunu yasaniyor. Birçoguda pasam, prenses modunda büyütüldü. Birçok anne baba çoçugunu kimseye birakamiyor, zira birçok insan uzaklara ataniyor, aile yok, alt yapi yok,..

Hali ile bu çoçuklar çogu zaman 24/7 hep anne ile beraberler. Tabiki becerileri azalir, tabiki uyum sorunu yasarlar. Tabiki anneler kafayi yer çünkü bir nefes alamiyorlar. Tabiki bosanmalar olur çünkü hersey çoçuga endeksli, anne baba, kari koca bir yere gidilemiyor, çoçugu kimseye birakilamiyor,..

Ve her yerde kreste yok, olsa bile iyi degil, iyi olsa pahali,..

Yani sorunlar o kadar çesitli ki. Sadece anneye yada yetistirme stilini indirgemekte olmuyor. Birçok faktör var bu sorunun. Ama evet, yetistirme konusunda baya yol kat edilmesi gerekiyor.

Yıllar önce oğlumla tatile gittik tekne turuna çıktık 4 yaşında idi galiba

Teknede dondurma yedi kalktı çöp nerede dedi paketini çöpe attı ve gidip elini lavaboda yıkadı

Kaptan geldi yanımıza 70 civarında yaşı 50 yıldır buralardayım dedi

Türk çocuklarında bu davranış varmış çok şaşırdım dedi

Tekneye her hafta onlarca çocuk biniyor yabancı çocuklar oğlunuz gibi yaparken Türkler paketi ya masaya fırlatıyor ya annesine tutuşturuyor ellerini sileceğiz diye anneleri koşturuyor dedi

Biz öğretmedik okulda öğrendi dedik vs

Ama aradan geçen süreçte benim oğlum da artık böyle davranmıyor zira dahil olduğu topluluklarda, okulda sporda vs diğer tarz çocuklar çok olduğu için bizimkinün davranışları garipseniyor o da onlara benzemeyi tercih ediyor

Kitlesel olarak daha iyiye değil daha vasata yöneliyoruz maalesef
 
Gecmiş olsun,seni gayet iyi anlıyorum.
2 tane de bende var bu ara çok hastalandılar.
Antibiyotik kullanirken muhakkak probiyotik takviye kullan demeye geldim, ishal,kabiz vb bağırsak problemleri yasamazsın bu sayede, hemde bağırsaktaki faydali bakteriler de antibiyotikten minimum zarar alır.
Şurup konusunda,kaşıkla değil ama enjektöre benzer ölçekler var elimin altında,daha önce kullandığımız antibiyotik paketinden çıkmıştı,ben ikisine de onları kullanıyorum,azar azar sıkıyorum ağızlarina,yutuyorlar sonra tekrar, sonra tekrar bitene kadar. Bu sayede tükürme kusma minimumda oluyor.
Bu arada oğlum değil ama kızım çok kusardı benimde ,hatta kusmaya başlayınca doktoru artık serum verelim,toparlamaz kolayca diyordu ki inan bana serum almadan atlatamazdı. Ben bunca ateşe iyileşememeye neden doktorunuz tedavi vermedi onu anlamadım. Ateş bu kadar uzun sürerse,iyileşme de uzuyor süreç olarak.
Geçen hafta hastalandılar,ateş yoktu, başta hafif bir soğuk algınliğı tedavisi düzenledi doktor,1 gün sonra ateşlendiklerinde antibiyotiğe başladık, doktor getir ateş olursa demişti. Neyse antibiyotik bitti,kızım kulağım ağrıyor dedi,bir baktım oğlumda ha bire kulağını çekiyor,aldım tekrar doktora,ikisinin de kulaklari kızarmış,şimdi damla kullaniyoruz.
Şu an toparladı ikiside ama kabus gibiydi,birinin ateşi var ağlıyor, öteki köh köh öksürüyor, uyuyamıyor aglıyor. Hangisine bakacağımı şaşırdım. Düne kadar böyle geçti, dün ağladım artık bu ne bicim hastalik gecmiyor diye.
Kendimi kışın bitmesine ne kaldı ki diye avutuyorum artık.
Sende üzülme,ne yapalım günü kurtarmaya bakacağız. Allah dermansız dert vermesin yeter ki. Bunlar gelip geçiyor.
Kolaylıklar dilerim.
 
Yıllar önce oğlumla tatile gittik tekne turuna çıktık 4 yaşında idi galiba

Teknede dondurma yedi kalktı çöp nerede dedi paketini çöpe attı ve gidip elini lavaboda yıkadı

Kaptan geldi yanımıza 70 civarında yaşı 50 yıldır buralardayım dedi

Türk çocuklarında bu davranış varmış çok şaşırdım dedi

Tekneye her hafta onlarca çocuk biniyor yabancı çocuklar oğlunuz gibi yaparken Türkler paketi ya masaya fırlatıyor ya annesine tutuşturuyor ellerini sileceğiz diye anneleri koşturuyor dedi

Biz öğretmedik okulda öğrendi dedik vs

Ama aradan geçen süreçte benim oğlum da artık böyle davranmıyor zira dahil olduğu topluluklarda, okulda sporda vs diğer tarz çocuklar çok olduğu için bizimkinün davranışları garipseniyor o da onlara benzemeyi tercih ediyor

Kitlesel olarak daha iyiye değil daha vasata yöneliyoruz maalesef

Evet bu benim kizimdada var. Hatta çöpe atmaya bayilir. Dedigin gibi okul sisteminden dolayi. Ondan dolayi toplu sekilde kural ögrenince daha kolay oluyor. Anne babanin kurallari o kadar etkili olmuyor. O bizdede var, bir arkadas dediginin, çogu zaman anne baba dediginden daha önemli oluyor. Söyledikleri ayni bile olsa.

Ama diger parantez ise su, Türkiyede zaten dogaya önem verilmiyor. Yani yetiskinler bile çöpe atmiyor, tabiki çoçukta atmaz.
 
Çok ilgi çocugu şımartır bence doyumsuz yapar. Biz bu yaşımızı başımızı almış halimizle sevgilimiz bizle 7 24 ilgilense sürekli bizim için birşeyler yapsa hayatı biz odaklı olsa bu adamda bir sorun mu var deriz. Yakışıklı olsa çirkin gelmeye başlar. En ufak hatasında da kapının önüne koyarız heralde boyle bir adamı. İnsanoğlu bazı durumlarda 7 sinde ne ise 70 indr de oyle oluyor. O yuzden çocuk merkezli yaşayan anneler vu sorunları az ya da çok yaşıyor. Benim de hayatım çocugum merkezliydi taki kpss çalışmaya karar verip hayatımı çocuk merkezli konumdan darklı yone evirene kadar. Bu duruma alısması zor oldu kızımın ama yapcak birşey yok. Hala tabi tam alışmış değil sorunlar hep oluyor ama çocuk kendi kendine vakit geçirmeyi öğrenmeli. Bu bence yaratıcılığı n çok geliştiren şey. Anne keyfi olarak da eğer canı oyun oynamak istemiyorsa oynamıcam demeli. Çocuk duygularını yaşasın hayır demwyi öğrensin cart curt sürekli arastırıyoruz ne yapabiliriz vakıyoruz ama anne ne oluyor? Anne de hayır demeyi evladına öğrenmeli. Canım istemiyor diyebilmeli. Dinlenmeliyim diyebilmeli.
Benim uyguladığım yöntem ağladığı zaman dikkatini farklıbyöne çekmek. Uzun uzun ağlamasına engel olmak. Çocuğa ağla istediğin kadar sakinleşince konuşalım demek bana hiç mantıklı gelmiyor. Empati yapıyorum biri bana öyle dese hiç güzel şeyler hissetmem. Kıstasım da her zaman böyle oldu. Kendime yapılmasını istemediğim bir şeyi kızıma yapmıyorum. Büyüdükçe dikkatini dağıtmak daha zor olsa da illaki bir yol bulunuyor. Birazcıkağlayıp susuyor. İlgisini çeken şeye yöneliyor. Tavsiye ederim herkese. Ne için ağlarsa ağlasın saçmamış değilmiş farketmez. Bu yöntemi uyguşuyorum. Normal zamanda da o ağladdıgı şeye niçin izin vermediğimi izah ediyorum.
 
Ki her anneanne yada babaanne çoçuga bakamaz. Hatta her anne çoçuguna bakamaz bile diyebilirim. Herkes yaratici degil, herkes iyi bir ögretmen degil. Cocugun yasi ilerledikçe sadece sevgide yeterli degil ki. Beyini gelismesi lazim, becerileri gelismesi lazim,..

Kendimden bahs edersem, bende sabirsiz bir insanim, çabuk sikilirim. Kizimi laflara dökemeyecegim kadar çok seviyorum fakat her gün yanliz baksaydim hem ben kafayi yerdim, hem kizima birsey katmazdi. Ana okulu hem kizima birsey katiyor, hem bana nefes almami sagliyor. Artan zamanda puzzlede oynariz, topta oynariz, pepe'yede bakariz, disarda dolasiriz da,.. Bunlar için enerjim yetiyor çünkü.

Ben bu yasimda bile zorlaniyorum. Yani ben her gün her gün cidden ilerde torunuma bakamam. Ha tabiki yeri gelir kizima yardim ederim, hasta olunca, torun hasta olunca,.. Hafta sonlari benim yanimda kalmalar felan,.. Ancak sürekli her gün bakmam, bakamam. Bunu dile getiren anneanne yada babaanne buralarda taslaniyor ama.


Benim annem daha bekarken bana derdi ki kızım genç kayınvalide bul ben bakamam torun. İnsanlar çok eleştirirdi ama beni hiç rahatsız etmedi annemi biliyorum çünkü. 50lerindeydi aslında yaşlı değildi ama çocuk bakacak enerjisi yok, sabrı yok. Ben 2 buçuk yaşında kreşe başladım annem çalışıyordu. Dediğiniz gibi her anne çok iyi çocuk bakmak zorunda değil. Kötü bir anne miydi hayır. Otoriterdi ama bana bir fiske vurduğunu bilmem. Bu anneanne-babaannenin çilesi hiç bitmiyor. Çocuklarını büyütüp evlendiriyorlar, tam rahata ereceklerken haydi torun bak deniyor. Bu noktada zorlamak dediğiniz gibi hiç doğru değil
 
Kesinlikle öyle. Süper dadı diye bir program vardı. Hiç unutmuyorum bir bölümde dadı babaya bir şey sordu; adamın cevabı; biz böyle alıştık oldu. Yani çocuk bakmak annenin sorumluluğunda. Kadın çalışmasa dahi; çocuğun babaya da ihtiyacı var.

Evet hatırlıyorum o programı. Burda biz yeni nesili yetiştiren annelere çok iş düşüyor aslında. Bir önceki kuşağın hatalarını tekrar etmemek lazım
 
Evet hatırlıyorum o programı. Burda biz yeni nesili yetiştiren annelere çok iş düşüyor aslında. Bir önceki kuşağın hatalarını tekrar etmemek lazım
Evet. Benim eşim de geleneksel bir aile de yetişmiş ama ben kızı atıyorum kucağına gidip geziyorum. Gayette güzel bakabiliyor, bakmak zorunda. Çocuğu ikimiz de istedik ve o yüzden ortaklaşa bakmak zorundayız. O kadar.
 
Siz 30 aşkın yaşınız olabilir o henüz 4 yaşında ve iletişimi bu şekilde kurulacağını sanıyor
Asla ana asla dikkati falan çekilmez her çocuk farklıdır
Şuan maşallah deyip öyle güzel iletişim kuruyorki çok güzel kendini ifade ediyor çünkü konuşmayı iletişimi kendini anlatmayı öğrendi
 
İnanın aynısını yapıyorum.Asla yalan söylemiyorum.Aci suruba iç bak çok tatlı demiyorum.Aşı olacaksa acımayacak demiyorum,güzel bir şekilde anlatıyorum.Hani desem hastane travması yaşadı,öyle bir durumda yok.Doktorlar sağolsun hep anlayışlı davrandı.Gecen sene aşı oldular.Cogu çocuk tek başına girdi aşı odasına aşılarını oldular, bizimki iki kez kaçtı 😃mecbur yakaladım arkadaşlar tuttu hep beraber,öyle oldu aşıyı.Tabi hemşireye nasıl bağırıyor,tekme atmaya çalışıyor.Sonrasinda konuştum güzelce..Ama iste o anlarda yine bildiğini okuyor.Benim tek tesellim büyüdükçe düzelir inşaallah düşüncesi 🙄
İnanın aynısını yapıyorum.Asla yalan söylemiyorum.Aci suruba iç bak çok tatlı demiyorum.Aşı olacaksa acımayacak demiyorum,güzel bir şekilde anlatıyorum.Hani desem hastane travması yaşadı,öyle bir durumda yok.Doktorlar sağolsun hep anlayışlı davrandı.Gecen sene aşı oldular.Cogu çocuk tek başına girdi aşı odasına aşılarını oldular, bizimki iki kez kaçtı 😃mecbur yakaladım arkadaşlar tuttu hep beraber,öyle oldu aşıyı.Tabi hemşireye nasıl bağırıyor,tekme atmaya çalışıyor.Sonrasinda konuştum güzelce..Ama iste o anlarda yine bildiğini okuyor.Benim tek tesellim büyüdükçe düzelir inşaallah düşüncesi 🙄
Sıkıntı yok ki çocukla. Kayginizi anlıyorum. biraz Simarttik mi acaba? Biraz her dediğini yapıyoruz biraz herkes bize bakıyor stresi. Belki de sizin travmalarinizi tetikliyor. Ama duygularını anlayıp kabul ediyorsaniz oğlunuzun, korkmayın.
 
Sıkıntı yok ki çocukla. Kayginizi anlıyorum. biraz Simarttik mi acaba? Biraz her dediğini yapıyoruz biraz herkes bize bakıyor stresi. Belki de sizin travmalarinizi tetikliyor. Ama duygularını anlayıp kabul ediyorsaniz oğlunuzun, korkmayın.
Evet kabul ediyorum,sanırım sorunum çevremde böyle yapan görmeyince kıyas yapıyorum..
 
Gerçekten kötü benim için. Hemde çok. Sert davranın, size yapışmasına izin vermeyin. Bırakın ses tellerini patlatana kadar ağlasın, aç kalsın. Yemek yemesin, altı bezle gezsin, pişik olsun acısını çeksin. Başka öneri bulamadım. Ben çocuklara sempati duymam, anneler ne yazdıysa onları dinleyin siz yine de.
 
Gerçekten kötü benim için. Hemde çok. Sert davranın, size yapışmasına izin vermeyin. Bırakın ses tellerini patlatana kadar ağlasın, aç kalsın. Yemek yemesin, altı bezle gezsin, pişik olsun acısını çeksin. Başka öneri bulamadım. Ben çocuklara sempati duymam, anneler ne yazdıysa onları dinleyin siz yine de.
Ben de duymam ama anne olunca farklı bakıyorsunuz. Bütün dünyası siz olan ve sizin vizyonunuzla hayatının gidişatı belirlenecek olan bir canlıya karşı acımasız olamıyorsunuz.
 
X