E
EU1
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU1
- #1
BU YAZI ALINTIDIR.
SİTE ADRESİ:
Link Silinmiştir.
HAYATIMDA TANIDIĞIM FEMİNİSTLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ
· Mutsuzlar, diğer kadınların da mutsuz olduğunu sanıyorlar.
· Erkeklerle duygusal ve romantik bir ilişki yaşamaları imkansız kişiler.
· Erkekleri, hayatı paylaşmak, yükü hafifletmek için kendilerini tamamlayan bir parça olarak değil, kendilerini ezmek, yok etmek amacı güden çatışmacı, uzlaşma bilmez bir kitle olarak görüyorlar.
· Genel anlamda hayatla barışık değiller, bir şeyleri kaybetmiş, istediğini bulamamış, tutunamamış kişiler.
· Kariyer yapmış, bu sırada gençliği elinden gitmiş, ne yuva ne çocuk sahibi olamayıp erkeklere, kendilerine sunmadıkları mutlu aile ortamı için, öfke dolu.
· Erkeklerle sürekli mücadele içinde oldukları için, erkekleşmiş, kadınsı nezaket ve zarafetten farkında olmadan fersah fersah uzaklaşmışlar.
· Hayatı bir savaş, güçler dengesi için mücadele zemini, ezilenlerin intikam alması için bir meydan olarak görüyorlar.
· Eşlerine itaat etmemek gerektiğini düşünerek eşine itaat ettiği halde mutlu olan kadınlara öfkeliler, buna bir anlam veremiyorlar.
· Her taşın altında erkeklerin üstün olduğunu ima eden bir ipucu bir derin anlam bulma peşindeler ve bulamadıklarında da çıkarılamayacak kadar uzak anlamlar çıkarıp rahatlama eğilimi sergiliyorlar.
· Erkekleri kadınlara olan cinsel düşkünlüklerinden dolayı kınıyor, hor görüyor, basit varlıklar olduğunu her fırsatta dile getiriyorlar. Bunu yaparken de hemcinslerinin “tahrik unsurlarını” mümkün olduğu kadar ört bas etmeye çalışıyorlar.
· Erkek doğasını anlamak için bir çaba sarf etmeyip, tahmin ve önyargılarla yetiniyorlar ve at gözlüklerinden kurtulamıyorlar.
· Çabuk sinirlenme eğilimindeler, tartışmalarda fikirlerden çok hakaret ve suçlamalara yer veriyorlar.
· Çocuklarına karşı isteseler de kınadıkları o feminist olmayan anneler kadar merhametli bağışlayıcı olamıyorlar. Sert ve sıkı kurallar koyup, kaliteli bir insan olması için çocuklarını bunlara uymaya zorluyor, cezaya da sık sık başvuruyorlar.
· Erkeklerinin gücünü elinden alıp, istediklerinin bu olduğunu sanıp, onları güçsüz gördüklerinde de tiksinip, gizliden gizliye otoriter erkeklere hayranlık duyuyorlar, bunu hiçbir zaman dile getiremeseler de.
· Çocuk için harcanan zamanı yaşamlarından çalınmış zaman dilimi olarak görüyor bu yüzden kendileri verebilecekken, çocuklarının ihtiyaç duyduğu ilgi ve sevgiyi parayla tuttukları insandan vermesini istiyorlar.
Bunlar dışında belki en az bir bu kadar daha yaptığım gözlemleri ekleyebilirim buraya. Ama bunun bir şeyi değiştireceğine inanmadığım için ve de iletmek istediğim mesajı ana hatlarıyla özetlediği için bu kadarıyla yetiniyorum.
Şiddet kullanan erkekleri ne ben ne de tanıdığım yakın çevremdeki hiçbir erkeğin tasvip ettiğine şahit olmadım. Kendinden fiziksel olarak daha zayıf ve savunmasız insana karşı şiddet kullananları kınıyor ve lanetliyorum. Çocuklar için de aynı durum söz konusu.
Eğer talep olursa, feminist bir kadınla birlikte olan erkeklerin psikolojisi ve bunun yaşamlarına yansıyan bazı sonuçlarından da örnekler verebilirim. Ya da, elde etmek istediğini elde eden feministin karşılaştığı manzaraya değinebilirim.
Birilerini kızdıracağından eminim bu yazının. Ama şunu ifade etmek isterim ki, kendileriyle mücadele etmekten gurur duyacağım kitlelerden biridir “feministler”. Çünkü yaşamın en tatlı yanı olan “aşk”ı öldürüyorlar, bir bütünü parçalayıp kutuplara taşıyorlar. Geleceğe mutsuz anneler, hırçın savaşçılar yetiştirip “kadın estetiği”ni baltalıyorlar.
Muhabbetle dostlar...
Bünyamin AKSOY
* * *
SİTE ADRESİ:
Link Silinmiştir.
HAYATIMDA TANIDIĞIM FEMİNİSTLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ
· Mutsuzlar, diğer kadınların da mutsuz olduğunu sanıyorlar.
· Erkeklerle duygusal ve romantik bir ilişki yaşamaları imkansız kişiler.
· Erkekleri, hayatı paylaşmak, yükü hafifletmek için kendilerini tamamlayan bir parça olarak değil, kendilerini ezmek, yok etmek amacı güden çatışmacı, uzlaşma bilmez bir kitle olarak görüyorlar.
· Genel anlamda hayatla barışık değiller, bir şeyleri kaybetmiş, istediğini bulamamış, tutunamamış kişiler.
· Kariyer yapmış, bu sırada gençliği elinden gitmiş, ne yuva ne çocuk sahibi olamayıp erkeklere, kendilerine sunmadıkları mutlu aile ortamı için, öfke dolu.
· Erkeklerle sürekli mücadele içinde oldukları için, erkekleşmiş, kadınsı nezaket ve zarafetten farkında olmadan fersah fersah uzaklaşmışlar.
· Hayatı bir savaş, güçler dengesi için mücadele zemini, ezilenlerin intikam alması için bir meydan olarak görüyorlar.
· Eşlerine itaat etmemek gerektiğini düşünerek eşine itaat ettiği halde mutlu olan kadınlara öfkeliler, buna bir anlam veremiyorlar.
· Her taşın altında erkeklerin üstün olduğunu ima eden bir ipucu bir derin anlam bulma peşindeler ve bulamadıklarında da çıkarılamayacak kadar uzak anlamlar çıkarıp rahatlama eğilimi sergiliyorlar.
· Erkekleri kadınlara olan cinsel düşkünlüklerinden dolayı kınıyor, hor görüyor, basit varlıklar olduğunu her fırsatta dile getiriyorlar. Bunu yaparken de hemcinslerinin “tahrik unsurlarını” mümkün olduğu kadar ört bas etmeye çalışıyorlar.
· Erkek doğasını anlamak için bir çaba sarf etmeyip, tahmin ve önyargılarla yetiniyorlar ve at gözlüklerinden kurtulamıyorlar.
· Çabuk sinirlenme eğilimindeler, tartışmalarda fikirlerden çok hakaret ve suçlamalara yer veriyorlar.
· Çocuklarına karşı isteseler de kınadıkları o feminist olmayan anneler kadar merhametli bağışlayıcı olamıyorlar. Sert ve sıkı kurallar koyup, kaliteli bir insan olması için çocuklarını bunlara uymaya zorluyor, cezaya da sık sık başvuruyorlar.
· Erkeklerinin gücünü elinden alıp, istediklerinin bu olduğunu sanıp, onları güçsüz gördüklerinde de tiksinip, gizliden gizliye otoriter erkeklere hayranlık duyuyorlar, bunu hiçbir zaman dile getiremeseler de.
· Çocuk için harcanan zamanı yaşamlarından çalınmış zaman dilimi olarak görüyor bu yüzden kendileri verebilecekken, çocuklarının ihtiyaç duyduğu ilgi ve sevgiyi parayla tuttukları insandan vermesini istiyorlar.
Bunlar dışında belki en az bir bu kadar daha yaptığım gözlemleri ekleyebilirim buraya. Ama bunun bir şeyi değiştireceğine inanmadığım için ve de iletmek istediğim mesajı ana hatlarıyla özetlediği için bu kadarıyla yetiniyorum.
Şiddet kullanan erkekleri ne ben ne de tanıdığım yakın çevremdeki hiçbir erkeğin tasvip ettiğine şahit olmadım. Kendinden fiziksel olarak daha zayıf ve savunmasız insana karşı şiddet kullananları kınıyor ve lanetliyorum. Çocuklar için de aynı durum söz konusu.
Eğer talep olursa, feminist bir kadınla birlikte olan erkeklerin psikolojisi ve bunun yaşamlarına yansıyan bazı sonuçlarından da örnekler verebilirim. Ya da, elde etmek istediğini elde eden feministin karşılaştığı manzaraya değinebilirim.
Birilerini kızdıracağından eminim bu yazının. Ama şunu ifade etmek isterim ki, kendileriyle mücadele etmekten gurur duyacağım kitlelerden biridir “feministler”. Çünkü yaşamın en tatlı yanı olan “aşk”ı öldürüyorlar, bir bütünü parçalayıp kutuplara taşıyorlar. Geleceğe mutsuz anneler, hırçın savaşçılar yetiştirip “kadın estetiği”ni baltalıyorlar.
Muhabbetle dostlar...
Bünyamin AKSOY
* * *