• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Hayırlısı buymuş lafına gerçekten inanıor musunuz?

Aslında demek istediğim o değildi. Yani benim için hayırlı olmayn eş nasıl başka biri için dünyanın en iyi kocası oluyor. Veya arkadaşım için neden sürekli o aldatılan oluyor. Yani bu tip olaylara hayırlısı buymuş demek biraz avuntu gibi geliyor. Herkes hayatını yaşarken ben kendi kendimi avutuyorum gibi hissediyorum.

Senin için hayırlı değil demek sen iyisin karsindaki hayırsız tu kaka demek değil ki. Demek ki o insan senin için uygun değilmiş. Hayirlisi kavramını çok yanlış yerden anlamışsınız. Aldatılan birine de hayırlısı buymuş denmez zaten. Karşısındaki insanin karaktersizligi o.
 
Aslında demek istediğim o değildi. Yani benim için hayırlı olmayn eş nasıl başka biri için dünyanın en iyi kocası oluyor. Veya arkadaşım için neden sürekli o aldatılan oluyor. Yani bu tip olaylara hayırlısı buymuş demek biraz avuntu gibi geliyor. Herkes hayatını yaşarken ben kendi kendimi avutuyorum gibi hissediyorum.
Biraz avuntu gerçekten de.
Ben şöyle düşünüyorum. Ne yaşarsak bizim eserimiz.

Elbette doğacağımız yeri, ailemizi, genlerimizi falan seçemiyoruz. Bunu tartışmaya bile gerek yok.

Ama onun dışında ne yaşıyorsak biz inşa ediyoruz. İnsan kıymetini kendisi belirler. Aldatılma meselesi de şöyle: bir insan sürekli aldatılıyotsa ya hep aldatan adamları seçiyordur, ya da ilişkide o kadar kötüdür ve yanlış mesajlar veriyordur ki bu noktaya geliniyordur.

Hayatınızın sorumluluğu sizin. Mesleğiniz, okuduğunuz okullar, arkadaşlar vs, hepsi sizin çapınız ve kişiliğiniz, kaliteniz tarafından belirleniyor
 
Aslında demek istediğim o değildi. Yani benim için hayırlı olmayn eş nasıl başka biri için dünyanın en iyi kocası oluyor. Veya arkadaşım için neden sürekli o aldatılan oluyor. Yani bu tip olaylara hayırlısı buymuş demek biraz avuntu gibi geliyor. Herkes hayatını yaşarken ben kendi kendimi avutuyorum gibi hissediyorum.
Avuntu değil ki bu ... ya da ilk zamanlar sana avuntu gibi gelebilir ..
Belki de bu yaşanılanlar bir sonraki yaşayacakların için şükür sebebi olacaklardır ama sen şuan üzüldüğün için bunu düşünemiyorsun ...

Yani diyorum ki hayırlısı buymuş ilerde senin için “ iyi ki öyle olmuşa” “ çok şükür bitmiş” laflarına dönecektir
 
Aslında demek istediğim o değildi. Yani benim için hayırlı olmayn eş nasıl başka biri için dünyanın en iyi kocası oluyor. Veya arkadaşım için neden sürekli o aldatılan oluyor. Yani bu tip olaylara hayırlısı buymuş demek biraz avuntu gibi geliyor. Herkes hayatını yaşarken ben kendi kendimi avutuyorum gibi hissediyorum.
Iyi de o zaman her kadin her erkekle anlasmali size gore oyle mi?
Siz evlenseniz belki dr cok mutsuz olacaktiniz , anlasamayacaktiniz , dunyayi gezmek yerine hergun evde kavga edecektiniz , hayirlisi degil demek tam da bu demek iste , sizin icin hayirli degil ama bu baskasi icin hayirli olmadigi anlamina gelmez
 
Herşeye hayırlısı demek artık ben de moral bozuklugu yapıyor. Olmadı evlenemedim uygun olmadı bırakıp gitti herseye hayırlısı pofffss. Yaşımda 35 i geçti bu arada.
Ben de 31 yaşındayım. Bu yaştan sonra bana gelen illa bişeyi vardı diye düşünüyorum. Yaşıtlarım da hep gençlerle görüşüyor. Ne yapalım kısmet buymuş. Eski konumdan da bilirsiniz yıllardır süren sorunlarım var. İlk başlarda bunu yaşaman gerekiyormuş, bunu görmen gerekiyormuş derdim hep. Ama şimdi geçen yıllara ve elimde kalana bakıyorum. Yaşlı, sağlığı ve psikolıjisi bozuk bir ben. Nesi hayır getirmiş yaşadıklarımın çözemiyorum.
 
Iyi de o zaman her kadin her erkekle anlasmali size gore oyle mi?
Siz evlenseniz belki dr cok mutsuz olacaktiniz , anlasamayacaktiniz , dunyayi gezmek yerine hergun evde kavga edecektiniz , hayirlisi degil demek tam da bu demek iste , sizin icin hayirli degil ama bu baskasi icin hayirli olmadigi anlamina gelmez
Yani aslında sadece kadın erkek ilişkileri için sormadım bu soruyu. Öyle örnek verince öyle anlaşılmış. Mesela geçirdiğim hastalık psikolıjimi bozdu, ruhumu yıprattı. Hala da tam iyileşebilmiş değilim. Sonunda beni kaprisli takıntılı birine çevirdi. Bunda nasıl bir hayır olabilir anlamıyorum.
 
Çok eski zamanlarda yaşayan bi padişah varmış...

Bu padişahın çok sevdiği bi veziri varmış. Padişahın başına ne gelirse gelsin bu vezir 'padişahım demekki hakkınızdan hayırlısı böyle' dermiş. Padişah vezirinin ne demek istediğini anlamazmış ama onu çok sevdiği için ses çıkarmazmış. Birgün padişahın kaza sonucu parmağının biri kopmuş veziri yine padişahım üzülmeyin padişahım demekki hakkınızdan hayırlısı böyleymiş demiş. Padişah çok sinirlenmiş 'benim parmağım koptu sen hayırlısı böyleymiş' diyorsun diyerek çok öfkelenmiş ve vezirini zindana attırmış. Bikaç gün geçmiş vezir hala zindandaymış... Padişah arkadaşlarıyla bi ormana gezmeye gitmiş ve kaybolmuşlar.Bi anda yamyamlar sarmış etraflarını hepsini yakalamışlar.(tabi biliyosunuz yamyamlar insan yiyolar) Yamyamların büyük bi kuralı varmış eğer bi insanın bi yerinde kusur varsa yani eksik o insanı yemezlermiş haram sayarlarmış. Padişahın parmağının biri olmadığı için onu yememişler diğer bütün arkadaşlarını yemişler. Padişah hemen sarayına gelmiş adamlarına çabuk vezirimi getirin bana demiş. Vezir gelmiş vezire teşşekkür etmiş özürdilerim keşke seni zindana attrmasaydım demiş. sen o sözlei söylerken ben sana kızmıştım demiş. Vezir padişaha dönerek padiahım demekki benim hakkından haıylısı da böyleymiş demiş. Padişah niye öyle dedin demiş. Vezir: padişahım beni zindana attırmasaydınız bende sizinle ormana gelicektim yamyamlar benide yiyecekti demiş...

Bu hikaye hayirlisi degilmisi tam olarak anlatamiyor gibi geliyor.

Hikayede insanlar olumden donuyor olmemek hayir mi oluyor?Bana oyle gelmiyor tabi herkesin fikri farkli olabilir.

Bence hayir insani kotu yapicak veya baskalarina zarar vericek seylerin olmamasidir.

Musa peygamberin yolculugunda yanindaki Allahin gorev verdigi zat (Hizir diyorlar tam bilmiyorum) bir cocugun olumune sebep oluyor Musa peygamber sordugunda verilen cevap ileride kotu bir cocuk olucakti ailesini uzucekti seklinde oluyor.
 
Hayrın ne olduğunu anlamak lazım önce. Kötü bir durumdan da hayr çıkabilir.
Tek taraflı düşünmemek lazım "yani bana hayrsız olan ayşe'ye neden hayrlı oluyor" gibi.
Belki de bunu söyleyen kişi hayrsız olacak diğer kişi hakkında.
Çok alengirli bir konu bu. Sanırım çok takılmamak lazım.
Olmuyorsa zorlamamak gerek.
 
Ben de 31 yaşındayım. Bu yaştan sonra bana gelen illa bişeyi vardı diye düşünüyorum. Yaşıtlarım da hep gençlerle görüşüyor. Ne yapalım kısmet buymuş. Eski konumdan da bilirsiniz yıllardır süren sorunlarım var. İlk başlarda bunu yaşaman gerekiyormuş, bunu görmen gerekiyormuş derdim hep. Ama şimdi geçen yıllara ve elimde kalana bakıyorum. Yaşlı, sağlığı ve psikolıjisi bozuk bir ben. Nesi hayır getirmiş yaşadıklarımın çözemiyorum.

Ben de aynısı eski konularım var ne kalleşlikler gördüm evli mutlu ve çocuklular gayet. Ben ise kenarda öylece hayırlısı deyip duruyorum. Sağlık sorunumda çıktı ciddi kronik bi hastalık yani bundan sonra gelen de bilmiyorum. Çocuk sahibi olmak çok istiyorum vakit azaldıkça korkusu başladı. Ama bunun içinde yanlış biriyle olsun istemiyorum. Hani şımarıklık yapıp reddettiğim düşünülüyor ama sonra üç dört senedir zaten ciddi olarak teklif eden de yoktu ki. Tavırlarımda bi hatamda yok çevremde sevilen birisiyim. Ha bak hayatımda tek bu konu sorun diğer şeyler hep Rabbime şükür sebebimdir. Yurt içi yurt dışı gezilere gider bir çok kurslara katılırım ailemle arkadaşlarımla aram iyi finansal problemlerim iş sıkıntım yok hep şükrederim. Demek ki o kısım da öyle kalacak napalım söylemeyi artık hiç sevmesem de hayırlısı diyorum :(
 
Ben inanıyorum. Her zaman da inandım Elhamdülillah. Sizin verdiğiniz örnekten gidelim birini çok beğensem olmasa ve sonrasında bulduğu kişiyle çok mutlu olsa onun hakkında hayırlısı buymuş benim hakkımda da hayırlısı buymuş derim. Olmuyorsa olmuyordur. Başkaları sadece sizi ele alıp yorum yapar. Sürekli neden ben demeyi doğru bulmuyorum. Müdahalem yoksa ve olumlu/olumsuz bir olay gerçekleşiyorsa hep derim hayırlısı buymuş diye. Müdahalem varsa olaylar irademe bağlı olarak gerçekleşiyorsa zaten sebep sonuç ilişkisine bağlanır. Her şeyi kadere bağlamam fakat elimden geleni yaptıktan sonra karşılaştığım sonuca tevekkül ederim. Burada herkes birbirinin görüşünü çürütebilir. Bunun kişisel görüşler olduğunu düşünüyorum ayrıca. Yazdıklarım benim görüşüm. Herkesin görüşüne saygım vardır. Hakkımızda hayırlısı olsun :)
 
Yani aslında sadece kadın erkek ilişkileri için sormadım bu soruyu. Öyle örnek verince öyle anlaşılmış. Mesela geçirdiğim hastalık psikolıjimi bozdu, ruhumu yıprattı. Hala da tam iyileşebilmiş değilim. Sonunda beni kaprisli takıntılı birine çevirdi. Bunda nasıl bir hayır olabilir anlamıyorum.
Bu tamamen sizin inanciniz ( kastettigim dini inanc degil ) ve hayata bakis acinizla ilgili
Kendimden ornek veriyim , 2 sene once esimle hayallerimizin isini kurduk , ikimizinde cok istedigi bir isti ve tum paramizi yatirdik , 1 sene sonra da feci sekilde iflas ettik
Esim cidden cok olumsiz etkilendi ama ben ise hayirlisi boyleymis dedim :)
Buna gercektrn inaniyorum , cunku bu is ikimizin de emeklilik hayaliydi , emekliyken batsaydik o yasta toparlamamiz cok zor olucakti ve perisan olacaktik , simdi genciz calisiyoruz toparliyoruz yavas yavas , bana gore simdi iflas etmek hayirli oldu anlayacaginiz
Esime sorarsaniz durum boyle degil ama benim pozitif yaklasimim sayesinde o da toparladi baya kendini simdi gulup geciyor
Saglik konusunda da benzer dusuncelere sahibim
Bence biraz kisisel gelisim kitaplari okuyun , hayata bakis acinizk degistirin
 
Iyi de o zaman her kadin her erkekle anlasmali size gore oyle mi?
Siz evlenseniz belki dr cok mutsuz olacaktiniz , anlasamayacaktiniz , dunyayi gezmek yerine hergun evde kavga edecektiniz , hayirlisi degil demek tam da bu demek iste , sizin icin hayirli degil ama bu baskasi icin hayirli olmadigi anlamina gelmez
Milena böyle düşünebilsek keske.insan yalnız kaldigini mutsuz oldugunu hissettiğinde düşünemiyor sanki.Bugun duygusal olarak hassas günümde buna benzer bir soru geçiyordu aklımdan.
 
Milena böyle düşünebilsek keske.insan yalnız kaldigini mutsuz oldugunu hissettiğinde düşünemiyor sanki.Bugun duygusal olarak hassas günümde buna benzer bir soru geçiyordu aklımdan.
Kendimi bildim bileli hayatimda yuzde 99 bu sekilde dusunuyorum , bu sayede mutlu bir insanim
Aslinda kendini umitsizlige birakmak ve negatif dusunmek cok kolay ama insani mahveden birsey , o yuzden zor olani yapip hayat boyu mutlu olmak elimizde
Biraz cabalamak yeterli oluyor pozitife donmek icin
 
evet bende inananlardanım. şöyle söyleyeyim ilk eşimle beş yıl sevgililik hayatımız oldu ama böyle tartışmalar falan yaşıyor sonra sil baştan tekrar başlıyoruz. nihayet evlendik beli yani adamla sevgiliyken anlaşamıyorsun evlenince mi anlaşacaksın. ama cahiliz işte o şehir dışındaydı birbirimizi özlüyoruz o yüzden tartışıyoruz falan diye kılıflar buluyoruz yan yana gelince her şey güzel olacak güya, tabi ki hepsi rüya. neyse beş ay sonra boşanma kararı aldık çünkü bizden bir halt olmazdı olmamıştı da hayırlısı deyip yol vermeyip kadere kafa tutarsan kaderde sana gol atar. adam iki sene sonra evlendi şimdi iki tane çocuğu var ve çok mutlu. biz kötü insanlar olduğumuz için mi anlaşamıyorduk tabi ki hayır. sadece hayat felsefemiz farklıydı kendisiyle aynı pencereden bakan birisiyle şuan da çok mutlu. mesela o zamanlar birisi çıktı karşıma adam rütbeli asker gel sadece valinizi al gel ben başka bir şey istemem diyor ama hayatımızda biri var nereye geleyim. yani demem o ki bazen hayatta inat ediyoruz vazgeçmek istemiyoruz ama ayağımızın altında ezilenleri sırf hayırlısı diyemediğimiz için ezip geçiyoruz. yani eğer ben sevgiliyken ayrılıp hayırlısı deseydim mahkeme süresi de dahil yedi yılım boşa gitmemiş olacaktı ki bunun bir de toparlanma süreci var. çünkü sevgiliyken ayrılsaydım daha az yara alacaktım. yuva yıkmak hele ki 6 aylık bir yuvayı yıkmak inanın hem maddi hem manevi çok yıpratıyor insanı.
 
Bir şeyi isteyip elde edemeyince hayırlısı buymuş veya hayırsız mış gibi laflar duyuyoruz. Siz gerçekten buna inanıyor musunuz? Bir keresinde bir arkadaşım defalarca aldatılınca, onlar seni kaybetti sen onları değil demiştim. Neden ben sürekli kaybediliyorum anlamıyorum demişti. Ööyle kalmış, cevap verememiştim. Doğruydu, o an boş konuşuyordum. Aslında bu tarz sözler bana boş avuntu gibi geliyor. Öğrenilmiş çaresizlik gibi. Mesela zamanında çok sevdiğim biri vardı. İstemedi beni. Arkadaşlarım bana sen ona zaten çok fazlasın kendi aptallığı filan demişti. Kendimi öyle avutmuştum. Şimdi ise bakıyorum o evli, gayet mutlu görünüyor. Bebeği de olmuş. Ailece dünyayı dolaşıyorlar, fotoğraflar paylaşıyorlar sosyal medyalarında. Ben ise hala bir baltaya sap olamamış biriyim. Ben şimdi ona fazlamıydım gerçekten.
Düzeltme: Yani aslında sadece kadın erkek ilişkileri için sormadım bu soruyu. Öyle örnek verince öyle anlaşılmış. Mesela geçirdiğim hastalık psikolıjimi bozdu, ruhumu yıprattı. Hala da tam iyileşebilmiş değilim. Sonunda beni kaprisli takıntılı birine çevirdi. Bunda nasıl bir hayır olabilir anlamıyorum. Veya annemin ölümü. Herşeyde vardı bir hikmet veya imtihandır demek bana yeterli gelmiyor. Onu anlatmaya çalışıyorum.
Tam tersine inansak yapabileceğimiz bir şey yok ki.. böyle hiç değilse kendimizi avutuyoruz
 
Bir şeyi isteyip elde edemeyince hayırlısı buymuş veya hayırsız mış gibi laflar duyuyoruz. Siz gerçekten buna inanıyor musunuz? Bir keresinde bir arkadaşım defalarca aldatılınca, onlar seni kaybetti sen onları değil demiştim. Neden ben sürekli kaybediliyorum anlamıyorum demişti. Ööyle kalmış, cevap verememiştim. Doğruydu, o an boş konuşuyordum. Aslında bu tarz sözler bana boş avuntu gibi geliyor. Öğrenilmiş çaresizlik gibi. Mesela zamanında çok sevdiğim biri vardı. İstemedi beni. Arkadaşlarım bana sen ona zaten çok fazlasın kendi aptallığı filan demişti. Kendimi öyle avutmuştum. Şimdi ise bakıyorum o evli, gayet mutlu görünüyor. Bebeği de olmuş. Ailece dünyayı dolaşıyorlar, fotoğraflar paylaşıyorlar sosyal medyalarında. Ben ise hala bir baltaya sap olamamış biriyim. Ben şimdi ona fazlamıydım gerçekten.
Düzeltme: Yani aslında sadece kadın erkek ilişkileri için sormadım bu soruyu. Öyle örnek verince öyle anlaşılmış. Mesela geçirdiğim hastalık psikolıjimi bozdu, ruhumu yıprattı. Hala da tam iyileşebilmiş değilim. Sonunda beni kaprisli takıntılı birine çevirdi. Bunda nasıl bir hayır olabilir anlamıyorum. Veya annemin ölümü. Herşeyde vardı bir hikmet veya imtihandır demek bana yeterli gelmiyor. Onu anlatmaya çalışıyorum.
bence var ya hayırlısı diye bir şey
mesela bi tane çocuk sevmiştim çocuk hiç bana göre değilmiş o an farkedemiyorsun gözün görmüyor
ne yaptım ne ettiysem o çocuk olmadı
ama şimdi iyiki olmamış diyorum
sonra okulu uzattım ben okulun uzamasında ne gibi bir hayır olabilir ki ama işe girme sürecimde zamanlama olarak çok mantıklıydı
sonra lisede ben çok başarılı olduğum halde ing anadolu kazanamamıştım tuvaletim gelmişti sınavda gidemedim
e bunun hayrı nerede diyeceksin almanca kazandım ve şu an iki dilim var
sonra ünv sınavında tıp istiyorduk ailecek olmadı ama sonra kardeşim tıp okudu ve gördümki asla ve asla benlik bir meslek değilmiş şu anki mesleğim mis gibi
böyle gider bakış açısı her şey aslında biraz da:)
Annenin ölümünde elbette hayır aramak mantıksız bu arada ama vakti dolmuştur olayların hepsinin arkasında hayır aranır mı yahu kendin için
bazen evren için öyle olması gerekir dünyayı kendi etrafında dönüyor olarak düşünme
 
Aslında demek istediğim o değildi. Yani benim için hayırlı olmayn eş nasıl başka biri için dünyanın en iyi kocası oluyor. Veya arkadaşım için neden sürekli o aldatılan oluyor. Yani bu tip olaylara hayırlısı buymuş demek biraz avuntu gibi geliyor. Herkes hayatını yaşarken ben kendi kendimi avutuyorum gibi hissediyorum.
belki doğru insanı seçemediği için ve onun tek zaafı aldatılmak olduğu için aldatıldığında sadece terk edebiliyorsa
belki onun kaderi bu şekilde işliyordur
doğru kişiye dek bunu yaşayacaktır bilemeyiz ki
 
Back
X