hedefeksielli

Bu aralar pek yazamıyorum ama hem iş olarak çok yoğundum hem de birkaç şey araştırmakla ve spor salonuna yazılmakla meşguldüm ve mücadele tam gaz devam etti! :) Öncelikle özellikle insülin direnci olanlar için aralıklı oruç metodu (if) diye bir metodu araştırdım. Ortalama 16 saat açlık, 8 saat beslenme şeklinde. İştah üzerinde büyük faydaları olduğu ve obezlerde çok olumlu sonuçlar alındığı belirtilmiş yabancı kaynaklarda... Karbonhidrat alımının sınırlandığı böylesi bir diyette sonuçlar nasıl olur merak etmekteyim. Önümüzdeki günlerde biraz daha radikal ve saldırgan bir tarz deneyeceğim beslenme ve spor konusunda. Bakalım sonuçlar ne olacak :) Her şeyi yazacağım buraya. Sonuçları birlikte takip ederiz :)
 
Bir süredir beslenme ve spor ile ilgili araştırma yapıyorum. İki gündür denediğim ve inanılmaz memnun kaldığım bir sistemi takip ediyorum. Bu sistem kesinlikle tavsiye değildir ve doktora danışmadan uygulanması önerilmez!

Lakin beş günde bir kilo verdim ve kendimi çok enerjik hissediyorum. :) Kilo verme hızımın böyle devam etmeyeceği kesin ama bu şekilde kilo vermek daha keyifli ve metot daha uygulanabilir benim için zaten... Ömrüm boyunca belki birinci sınıf bir tıp öğrencisi kadar araştırma yaptım sağlığım konusunda. Bugüne dek pubmed dahil pek çok kaynaktan makale vs. okudum. Otuz beş yaşına kadar da yenemedim hastalıklarımı. Sistem kurup her yönden problemi kuşatana kadar başarılı olamadım. Sanırım denemediğim metot kalmadı. Yaklaşık üç aydır zayıflıyorum! Bunu spora, düzenli beslenmeye ve düzenli uyumaya borçluyum.

Ancak nasıl hızlanabilir ve kendimi nasıl en iyi biçimde iyileştirebilirim diye araştırma yaparken obezlerde oldukça işe yarayan bir beslenme stili ile karşılaştım ve onu uygulamaya devam ediyorum. Öncelikle cep telefonuma bir uygulama kurdum yediklerimi takip edebilmek için. Hem kalori hem karbonhidrat/yağ/protein oranını takip ediyor uygulama. Bu şekilde pek çok uygulama var herhangi biri kullanılabilir zaten hepsi ücretsiz... Takip ettiğim sistem özellikle obezler ve insülin direnci olanlar için önerilen, hatta kanser hastaları için de önerilen bir sistem. Ben birkaç uygulamayı birleştirdim tabi :)

Temel kural karbonhidrat alımını 50 gramın altında tutmak ve protein oranını 100 grama çıkarmak. Bu normalde kolay gibi görünüyor ancak uygulamayı kullanınca şok girdim zira her şeyde -mandalina, süt, ceviz vs.- karbonhidrat var belirli oranlarda. Mesela ilk gün ezogelin çorba içtim huzurla sisteme veri girince iki kasede günlük sınırı doldurduğumu gördüm... Bir de mesela et yiyince direkt tamamı protein zannediyorsun ancak değil...

İkinci kuralım öğlen on ikiden akşam yediye kadar hiçbir şey yemememek ve sabah da mümkün olduğunca az şey yemek. Bu normalde bizim alıştığımız gece yememe kuralına uymuyor ama en çok gece acıkan biri olarak kuralı hem rahatlıkla uyguladım hem de tartıda sonuç aldım. Bunda tüm akşam yemeğini gece 7-10 arası yemem de etkili olabilir zira o saatten sonra yemek yiyince gece kabus görüyorum zaten. Öğlenleri filtre kahve ve çay serbest hatta bir parça bitter bile yenebiliyor :)

Bu beslenme şekilleri "ketojenik diyet" olarak geçiyor. Amaç vücudu ketozise sokup enerjiyi yağlardan karşılamasını sağlamak. Uzun süre yemek yememek ise "aralıklı oruç metodu" olarak biliniyor.

Son kurallarım günde en az altı-yedi saat uyumak, multivitamin kullanmak ve mutlaka iki litre su tüketmek. Beni en çok bu kurallar zorluyor şu anda çünkü hem bu kadar uyuyan hem de bu kadar su tüketen biri değilim ama iki gündür düzenli uyuyunca daha iyi konsantre olabildiğimi, daha enerjik hissettiğimi fark ettim. Bir de bu beslenme tarzından mıdır bilemiyorum daha rahat uykuya geçiyorum. Multivitamin olarak bu beslenme tarzında özellikle potasyum, magnezyum ve sodyum alımına (sodyumu tuzdan alıyorum) dikkat edilmesi gerektiğini okuduğumdan ve bende zaten b12 eksikliği olduğundan buna göre bir vitamin seçtim)

Spor konusunda ben hemen her obez gibi zaten yüksek olan bazal metabolizma hızıma güvenirdim. Yani vücudun hiçbir şey yapmasa da yaktığı enerji miktarına. Bu miktar yüksek olduğu için günlük kalori açığı fazla oluyor ve sürekli kilo vereceğini sanıyor insan. Bu nedenle bazal metabolizmayı hiç hesaba katmadan, o gün ne kadar kalori aldıysam onu yakmaya gayret ediyorum. Elbette asla tutturamadığım bir hedef bu. Günlük 1100-1200 kalori alıyorum zira. Ama böyle düşününce rehavete kapılmıyorum. Günlük 10000 adım kuralını uyguluyorum ve daha önce yaptığım sporlara devam ediyorum. Bir de spor salonuna yazıldım orada bana yazılan antrenmanları takip etmeye çalışıyorum...

Bu tarz bir sisteme dair benim kafamdaki sorulardan biri bu kadar et tüketiminin vücudu yorup yormayacağı meselesi idi öncelikle. Protein sadece ette değil, sütte, yumurtada, cevizde bile bulunuyor. Ayrıca örneğin oturup bir büyük pizza yediğimde ortaya çıkan devasa mikro besin karmaşasının vücuduma daha fazla zarar verdiğini düşünüyorum.

Uzun süre uygulanabilir bir metot mu bilmiyorum. Araştırdığım kadarıyla öyle ama zaman gösterecek... Bütün bunlara devam edip tarzımı radikalleştirdiğimden bu beslenme güncesini sadece her on kiloda bir fotoğraf atacak şekilde askıda tutmaya karar verdim. Muhtemelen yarın ilk fotoğrafı atarım zira 112 kiloyum şu anda! Tam on kilo verildi. Hedef eksi elli idi kırk kaldı :) :) :) Konuyu askıya alma sebebim ise genel olarak herkese örnek teşkil edebilecek bir beslenme tarzı değil ki bu konuyu açma sebebim örnek olabilmek, ümit verebilmekti. Ben şu anda küçük bir deftere her gün ne yediğimi, bunların makro dağılımlarını (telefondaki uygulamadan bakarak), o gün kaç saat uyuduğumu, kaç kere lavaboya çıktığımı bile not alıyorum. Önerilmeyen bir şekilde her gün tartılıyorum ve kaydediyorum. Hatta mezura ölçülerimi dahi... Spor salonunda oldukça yoğun bir antrenman yapıyorum. Bu nedenlerle benim için şahsi olarak gerçekleştirilebilirliği yüksek ve hastalıklarımın tamamı ile uyumlu bir metodu takip edeceğim ki daha önce kanser atlatmış biriyim zaten. Bunların tamamı tamamen benim kendime has rahatsızlıklarım nedeniyle benimsediğim ve takip ettiğim şeyler... Dediğim gibi önermiyorum, isimlerini verdim zaten araştırmak isteyen ve obez olan herkes araştırabilir. Zaten beş on kilo fazlası olup vücudu ketozise sokmak isteyen biri tamamen delirmiştir bana göre... Bir nevi artılar ve eksiler tartılıyor çünkü burada. Obez olup onca hastalığı kucaklamaktansa kısa süreli -6 ay, 1 yıl vs.- bir hızlı koşu bu bir nevi... Kalp, böbrek, karaciğer rahatsızlıkları olanlar için bu metot önerilmiyor zaten...

Burada bana destek olan herkese çok çok teşekkür etmek istiyorum. Umarım hayat bizlere daima güzellikler getirir...

Sevgiler herkese... :KK200::KK200::KK200:
 
Son düzenleme:
X