- 19 Ağustos 2015
- 7
- 1
- 44
- Konu Sahibi notlikethis
- #1
Selam Hanımlar;
Yaşadıklarımla ilgili sağduyulu önerilerinize ihtiyacım var. Tanıdığım bir kısım arkadaşlarım bu siteye üye olduklarından bazı konularda en azından şimdi detay veremiyorum ama ilerleyen sayfalarda siz sordukça detaylandırırım.
Eşimle sorunlarımız var. Temel sorun çalışmamı kesinlikle istememesi ama ben işimi seviyorum. Bir diğer sorun ise ailesiyle yaşadığım tartışmalar. Bu arada eşiminde benim ailemle sorunları var. Her ne kadar eşimin haklı olduğunu düşünsem de yeterince yapıcı olmadığı kanaatindeyim.
Kronik bir mutsuzluk ve umutsuzluk halinde. Evlendiğimiz günden beri böyle maalesef. Beni sürekli işim ve evliliğimiz arasında bir tercih yapmak zorunda bırakıyor. Bu nedenle evliliğimize bir türlü odaklanamıyorum. Sanki her şey her an yıkılacak gibi. Eşimi seviyorum ama bu hali beni yıpratıyor. Şu anda ikimizinde ailelerinden uzak bir şehirdeyiz.
Eşim ailesinin yaşadığı ilçeye gitmemizi dolayısıyla buradaki işimden vazgeçip çok daha atıl bir kurumda ve çok daha atıl bir pozisyonda çalışmamı istiyor. Bu konuda ciddi baskıları var. Bir dönem onun ve dolayısıyla bizim mutluluğumuz için bu fedakarlığı kabul etmiş ve hatta gitmeden evimizi alalım demiştim ama sonradan annesinin arsasına ev yapma ve ailesiyle birlikte yaşama düşüncesi olduğunu öğrendim. Bu nedenle ev alma düşüncemize de karşı çıktı.
2 yaşında bir kızım var. Ben sadece özel günlerde ailesiyle görüşüyorum, eşim ise hiçbir şekilde benim ailemle görüşmüyor. Annemin ameliyatından sonra bir geçmiş olsun demek için bile aramadı. Benim eşimin ailesine antipati duymamın en büyük nedeni sürekli onlarla birlikte yaşama konusunda eşimden baskı görüyor olmam. Hal böyle olunca insanlardan ister istemez uzaklaşıyorum. Üzerimde hiçbir emeği olmayan insanların benim hayatımı ve geleceğimi yönlendirme hakkına sahip olmaları sinirlerimi bozuyor, kinleniyorum.
Doğumumda eşim annemin gelmesine şiddetle karşı çıkmıştı. Ben ise kanama , tuvalet ihtiyacı vs... gibi birçok özel ihtiyacımı annesiyle gideremeyeceğimi söyledim. Eşim istememesine rağmen annem geldi ve eşim annem gidene kadar annemin yüzüne bile bakmadı. Halbuki biraz ılımlı davransaydı belki aralarındaki sorun çözülecekti. Annem ağlayarak gidince evimden bende kayınvalideme yakın davranamadım. Mümkün değildi. Oda yeterince anlayışlı olmadığı için lüzumsuz bir tartışmanın ardından evimizden gitti.
Doğru olmadığını biliyorum ama ben annemle çok dertleşirim. Eşim ve evliliğimle ilgili sorunlarımı da anlatıyorum. Eşimin evde olmadığını düşündüğüm bir gün annemle şiddetli bir şekilde dertleşiyordum. Çok ağır sözlerde söyledim eşim ve ailesi hakkında. Hepsini duymuş maalesef. O günden sonra bir türlü toparlanamadık. Memleketine gitme konusunda çok ısrarlı. Sürekli oturup konuşalım diyorum ama uzlaşı kanallarını tamamen kapatmış durumda.
Ben ayrı bir düzen, ayrı bir hayat istiyorum. Çok mu fazla sizce?
Yaşadıklarımla ilgili sağduyulu önerilerinize ihtiyacım var. Tanıdığım bir kısım arkadaşlarım bu siteye üye olduklarından bazı konularda en azından şimdi detay veremiyorum ama ilerleyen sayfalarda siz sordukça detaylandırırım.
Eşimle sorunlarımız var. Temel sorun çalışmamı kesinlikle istememesi ama ben işimi seviyorum. Bir diğer sorun ise ailesiyle yaşadığım tartışmalar. Bu arada eşiminde benim ailemle sorunları var. Her ne kadar eşimin haklı olduğunu düşünsem de yeterince yapıcı olmadığı kanaatindeyim.
Kronik bir mutsuzluk ve umutsuzluk halinde. Evlendiğimiz günden beri böyle maalesef. Beni sürekli işim ve evliliğimiz arasında bir tercih yapmak zorunda bırakıyor. Bu nedenle evliliğimize bir türlü odaklanamıyorum. Sanki her şey her an yıkılacak gibi. Eşimi seviyorum ama bu hali beni yıpratıyor. Şu anda ikimizinde ailelerinden uzak bir şehirdeyiz.
Eşim ailesinin yaşadığı ilçeye gitmemizi dolayısıyla buradaki işimden vazgeçip çok daha atıl bir kurumda ve çok daha atıl bir pozisyonda çalışmamı istiyor. Bu konuda ciddi baskıları var. Bir dönem onun ve dolayısıyla bizim mutluluğumuz için bu fedakarlığı kabul etmiş ve hatta gitmeden evimizi alalım demiştim ama sonradan annesinin arsasına ev yapma ve ailesiyle birlikte yaşama düşüncesi olduğunu öğrendim. Bu nedenle ev alma düşüncemize de karşı çıktı.
2 yaşında bir kızım var. Ben sadece özel günlerde ailesiyle görüşüyorum, eşim ise hiçbir şekilde benim ailemle görüşmüyor. Annemin ameliyatından sonra bir geçmiş olsun demek için bile aramadı. Benim eşimin ailesine antipati duymamın en büyük nedeni sürekli onlarla birlikte yaşama konusunda eşimden baskı görüyor olmam. Hal böyle olunca insanlardan ister istemez uzaklaşıyorum. Üzerimde hiçbir emeği olmayan insanların benim hayatımı ve geleceğimi yönlendirme hakkına sahip olmaları sinirlerimi bozuyor, kinleniyorum.
Doğumumda eşim annemin gelmesine şiddetle karşı çıkmıştı. Ben ise kanama , tuvalet ihtiyacı vs... gibi birçok özel ihtiyacımı annesiyle gideremeyeceğimi söyledim. Eşim istememesine rağmen annem geldi ve eşim annem gidene kadar annemin yüzüne bile bakmadı. Halbuki biraz ılımlı davransaydı belki aralarındaki sorun çözülecekti. Annem ağlayarak gidince evimden bende kayınvalideme yakın davranamadım. Mümkün değildi. Oda yeterince anlayışlı olmadığı için lüzumsuz bir tartışmanın ardından evimizden gitti.
Doğru olmadığını biliyorum ama ben annemle çok dertleşirim. Eşim ve evliliğimle ilgili sorunlarımı da anlatıyorum. Eşimin evde olmadığını düşündüğüm bir gün annemle şiddetli bir şekilde dertleşiyordum. Çok ağır sözlerde söyledim eşim ve ailesi hakkında. Hepsini duymuş maalesef. O günden sonra bir türlü toparlanamadık. Memleketine gitme konusunda çok ısrarlı. Sürekli oturup konuşalım diyorum ama uzlaşı kanallarını tamamen kapatmış durumda.
Ben ayrı bir düzen, ayrı bir hayat istiyorum. Çok mu fazla sizce?