İkinci çocuk? :/

Hayatım daha yoğun ama daha atraksiyonlu. Küçğk adam henüz 5.5 aylık, bana bağımlı, ek gıda dönemi ve sanırım diş huysuzluğu derken biraz sıkıntılıyız ama yine de ciddi manada değişim yaşadım. Geziyoruz tozuyoruz, büyüyoruz beraber :)
çok sevindim vallahi saglikla sihhatle büyüsün küçük adam :KK36: Daha atraksiyon yeni başlıyor emeklemesi yurumesi anne demesi derken büyüyecek inşallah hayirli evlat olsun mutlu mesut olun anali ogullu bir ara sıkıntıliydin eşinden yana o nasil oldu peki düzelebildiniz mi ya merakli gibi soruyorum böyle ama seni görünce yazmak istedim iyi olmana cidden sevindim
 
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.

Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.

Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.

Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...

Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Vb.

İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.

Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.

Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi... :olamaz:

Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...

Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.

Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.

Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:

Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.


Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.

Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?

İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
tamamını okuyamadım ama 2. çocuğun tam zamanı,
kızımla oğlum arasında 3,5 yaş var iyiki olmuş diyorum,çok güzel oynuyorlar, birbirlerinin arkadaşı oldular,
 
Allah annelere sabır versin. İstemeden, hazır olmadan yaşamak çok daha zor olmalı.
Tabi zor hem de çok zor şu var cok şükür eşim çok yardimci yoksa delirirdim kesinlikle kizim cok cok hareketliydi hani disari cikmaktan nefret ederdim parka giderdik cocuklari iterdi vururdu yemek yemege çıkardık masalarin tepesinde gezer millet bize bakardi cok eve gelip ağladım eşim sakinleştirdi.Oglumu hiç sorma canimi okuyor inan kızımı geçti desem abartmis olmam disari cikiyoruz avazi ciktigi kadar bagiriyor asla durmuyor gece olsun diye bekliyorum bazen neyse ki eşim gelince banyolarini yaptirir uyutur bi cay sigara keyfi yapariz ancak oyle kendime geliyorum.
Bilmiyorum belki de bende cok annelik duygusu yok kendi alanim olmasını cok özlüyorum bazen yalniz kalmayi sorumluluk olmadan bir yere gitmeyi eşimle baş başa kalmayi evet evlat cidden harika bir duygu ama anne olmayi o büyük zorlu sorumluluğu sevemedim zorluyor beni
 
Bebeklerim arasında 13.5 ay var.
İlk bebeğim çok kolaydı.
2. Bebeğim korunurken oldu.
Beni çok ama çok zorladı.
Şuan 2 yaşında ve 1 yaşındalar.
İyiki olmuş diyorum.
Yoksa 2. Çocuk fikri hiç benlik bişey değildi.

Kreşe gidiyorsa evet daha kolay oluyor.
Ama istemek lazım.
Ne bileyim Anne adayı buna hazır olmalı.

Şöyle de bişey var,
2.3. Çocuğu yapanlar hiç duymadım pişmanım keşke yapmasaydım v.s
Ama yapmamış olanlar hep bi,
Keşke yapsaydım diyor. :)
olan çocuğa bakıp pişmanım demek için taş kalpli olmak lazım zaten. çünkü artık olmuş :)
 
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.

Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.

Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.

Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...

Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Vb.

İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.

Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.

Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi... :olamaz:

Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...

Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.

Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.

Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:

Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.


Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.

Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?

İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...

Merhabalar.. Kızım, ömrüm Deniz’im 2.5 yaşında ve 35 günlükte bir oğlum var.. yani tam da bu konunun muhatabıyım. Kızım tedaviyle dünyaya geldi, bu sebeple zaten olmuyor, olursa da güzel olur dedik ve korunmadık ve o kadar beklemiyordum ki, 7 haftalıktı ikinci bebeğime hamileliğimi öğrendiğimde.
Konuya geleyim... hamileliğimin ilk ayları gerçekten zor geçti, lanet hormonlar sebebiyle.. sonra minik rahatsızlıklar yaşadım,kolay değildi ama atlattık. Şimdi kızım, ilkgöZağrım incinmesin, İnan ayırdığım zaman azalmasın diye çabalıyorum, destek aldık, tüm imkanları zorluyoruz. Yardımcı ablamız var, ikisinin de tüm bakımlarıyla ben ilgileniyorum, tüm zamanımı çocuklarıma ayırdım, eşim oğlumu neredeyse hiç almıyor ki kızımı incitmeyelim. Ama yavaş yavaş alışıyor, biz artık hep beraberiz fikrine, kardeşiyle ilgili planlar yapıyor, ben İnan öğretirim, parkta sallarım diyor, bazen en üstüne oturmak, parmağını gözüne sokmak istiyor. :)
Ama onlar herşeye rağmen iki güzel ve tatlı kardeş :KK66:
Hayat zaten zor, biraz basitleştirerek üstesinden geliyor insan, hem tecrübe gerçekten mühim, ikincide gerçekten önemi olmayan şeyleri önemsemiyorsunuz, yani varsın bi kerede saf su ile silinmesin poposu, varsın üstü biraz kirli kalsın, varsın odasında yatmakta istemiyorsa yatmasın da kokuş kokuş ikisinin arasında büyük yatakta yatalım. Temel kurallar baki kaldığı sürece hiçbirşey olmuyor, zor ama çok güzel..
Şöyle bir motivasyon buldum kendime, örneğin oğlum çok ve uzun emiyor ve çok yoruyor bu beni.. çünkü kızım da o esnada muhakkak bişeyler yapmak istiyor, beni istiyor yani. Üçümüz bebek meme emerken neyi ne kadar yapabilirsek yapıyoruz ama yorucu tabi. Diyorum ki, bir daha belki de hiç hamilelik yaşamayacağım o bitti, belki de hiç emzirmeyeceğim bir bebeği her geçen gün bir gün daha azalıyor sütümü emeceği.. ki anneliğin en eşsiz hissi bana kalırsa, çok şükür iki yavrum da emdi.
Diyeceğim o ki, doğurun ikinci çocuğu, doğuştan anne olan kadınlardan olmayan bir kadın olarak net olarak doğurun diyorum, çoook yorulursunuz ama değer... hayat zaten yorucu, biz üstesinden gelemezsek kim gelecek..
 
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.

Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.

Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.

Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...

Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Vb.

İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.

Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.

Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi... :olamaz:

Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...

Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.

Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.

Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:

Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.


Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.

Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?

İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
Merhaba, öncelikle sıkıntınızı çok güzel anlatmışsınız. Neden istemediğinizi de, neden istemediğinize kızdığınızı da çok iyi anlıyorum. Ben de evlenmeden önce arka arkaya iki çocuk düşünen aralarında en fazla iki yaş fark isteyen biriydim. Evlendikten sonra 4 yıl kadar çocuk istemedik. Genç evlenmiştik zaten iki çocuğu arka arkaya doğuracaktım biraz bekleyebilirdik. Ama kızım dünyaya geldikten sonra en az beş yıl çocuk yapmayacağımın kararını verdim. Ve bu beş yıl oldu 9 yıl. Şimdi ikinci çocuğuma hamileyim. Doğru zaman kesinlikle siz isteyince gelir. Ve bunu geldiğinde hissedersiniz. Ben kızım beş yaşlarındayken hem kendi yaşım geçiyor olduğundan hem de artık kızım da yaş olarak çok yorucu bir dönemde olmadığından düşünmeliyim dedim. Ama birden fazla etken bana doğru zaman olmadığını hissettiriyordu. Bu kiminde ailevi sorunlar, kiminde maddiyat, kiminde iş, kiminde eşiyle ilgili sorunlar olarak ortaya çıkar. Kimi iki senede kendini hazır hisseder kimi on senede. Emin olun zamanı geldiğinde hissedeceksiniz.
 
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.

Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.

Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.

Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...

Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Vb.

İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.

Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.

Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi... :olamaz:

Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...

Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.

Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.

Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:

Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.


Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.

Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?

İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
Bence siz ikinci çocuğa da harika bi anne olursunuz.Hayatımıza bakalım ney kolayki.Hem gercekten kardeş dunyanın en guzel şeyi.Evet çok zor ama ne yapalım.2 si beraber buyur guzelce.
 
Benim pıtırcığım 3 yaşına girmek üzere... doğumdan sonra ağır lohusa depresyonu geçirdim... anneliği ilk bir yıl benimseyedim. Ama o büyüdükçe bende rahatladım ve tam hersey süper derken 2. Çocuk meselesi kafamı karıştırdı. Çok düsündük çok vazgeçtik ve tek çocuk olan arkadaşlarla röportajlar yapıp, yapıverdik gitti 😂 Şuan hamileyim ve başıma az buçuk ne gelicek biliyorum ama Allah'ın izniyle gelirim üstesinden diyip avutuyorum kendimi ❤️ Yani demek istediğim çokta şeeeey yapmamak lazım🙈😊
 
Benim pıtırcığım 3 yaşına girmek üzere... doğumdan sonra ağır lohusa depresyonu geçirdim... anneliği ilk bir yıl benimseyedim. Ama o büyüdükçe bende rahatladım ve tam hersey süper derken 2. Çocuk meselesi kafamı karıştırdı. Çok düsündük çok vazgeçtik ve tek çocuk olan arkadaşlarla röportajlar yapıp, yapıverdik gitti 😂 Şuan hamileyim ve başıma az buçuk ne gelicek biliyorum ama Allah'ın izniyle gelirim üstesinden diyip avutuyorum kendimi ❤ Yani demek istediğim çokta şeeeey yapmamak lazım🙈😊
Calisiyor musunuz peki? P
Tei basiniza mi bakacaksiniz?
Aralari kac yas olacak cok sordum ama o_O
 
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.

Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.

Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.

Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...

Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Vb.

İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.

Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.

Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi... :olamaz:

Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...

Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.

Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.

Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:

Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.


Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.

Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?

İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...

Ben tek çocuğun. Ama mecburiyetten. Kardeşim 3 aylık vefat etti sonra da annem 3 defa düşük yaptı ve kısmet olmadı. İçimde uhdedir bir kardeş. Arkadaşlarımın kardeşleri olduğunda “benim niye yok, benim niye olmuyor” diye çok ağladım. Annemi de üzdüm tabi, onlar da çok istediler. Şu kadar ki; 26 yaşındayım, 1 yaşında kızım var, şimdi kardeşim olsa yine havalara uçarım; ama imkansız.

Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.

Ben paylaşmayı çok geç öğrendiğimi düşünüyorum sırf bu yüzden. Çirkef bir çocuk değildim, ama evde yemeğimi, kalemimi, defterimi paylaşacağım biri yoktu; her şey benimdi. Ailem beni asla şımarık büyütmedi, ama bu farklı bir şey. Bu bir örnek.

Bence imkanı olan anne baba tek çocukla kalmamalı. Evet, çocuk büyütmek başlı başına zor bir süreç, hissettiklerinizi ben de hissediyorum; “nasıl yaparım bir daha bunları?” Diyorum, ama hem kendim ve özellikle de kızım için her şeyi yeni baştan yaparım...
 
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.

Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.

Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.

Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...

Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Vb.

İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.

Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.

Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi... :olamaz:

Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...

Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.

Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.

Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:

Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.


Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.

Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?

İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...
Merhaba, Ekim ayında doğum yapacağım, ilk doğumum olacak ve ikinci çocuğu biz de düşünmüyoruz. Umarım eşinizi ikna edersiniz, ben de tek çocuğum ve kendimi eksik de hissetmiyorum. Gayet normal, herkes gibi bir eğitim ve iş hayatım oldu, aile içinde de eşimle de uyumlu ve sıkıntısız bir hayatımız var. İnşallah bebekli hayata geçince de böyle devam eder, ama dediğim gibi kararımız tek çocuk ve hiç değiştirmeyi düşünmüyorum bir aksilik olmazsa.
 
bi çocuğum var şuan 2. hamileyim, hayatım boyunca hep kardeş olmalı diyordum insanın hayatında o yüzden benim için zor bi karar olmadı eşim ve ben her ikimizinde ailesi kalabalık bu etken olabilir, insanın bi abisi ablası olması bence çok güzel bir duygu aynı şekilde yeğenleri olması da çok güzel ben bu duyguları çocuğumdan mahrum bırakmak istemedim
 
Merhaba hanımlar, nasılsınız? İyisiniz umarım.

Böylesine özel bir konuyu, net ortamında tanımadığım insanlara açmak-sormak, sanırım yapacağım son şeylerdendi ama çeşitli hikayeler, karar süreçleri, bakış ve fikirler dinlemek istiyorum.

Konu uzun olacak, baştan söyleyeyim.

Bir kısmınızın bildiği üzere, 3 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var.
İlk bir buçuk senesini kabus gibi yaşadığımız bebeklik sürecinin ardından (Kolikti ve ben de mini bir lohusa depresyonundaydım), sakin-uyumlu-sorunsuz bir çocuk haline geldi, (dilimi ısırayım) laftan anlayan, açıklayınca itiraz ettiğine tamam-peki diyebilen, öğrettiklerimi çabuk kavrayan güleç ve sevecen bir çocuk...

Lütfen bunu "Çocuk istemiyordum-bakmak külfet, pişmanım" olarak almayın, bilakis isteyerek ve kendimi hazır hissederek bu yola girdim, canımdan öte sevdim ancak evladımla birlikte, kendimi anne olarak tanıdığım süreçte, anneliğin pek de bana göre bir şey olmadığını fark ettim.
Şöyle, hislerimi-süreci anlatan birkaç çocuklu konu bırakıyorum buraya:
Vb.

İşte bu noktada, canımdan öte sevdiğim bir varlık için "En iyisini, hep iyisini, en güvenlisini, en doğrusunu" düşünmekten-yapmaya çalışmaktan, aşındım ki daha yolun başındayım, farkındayım. Bunun daha insan içine karışacağımız okul maceraları, ergenliği, vırtı zırtı işte doğru bir insan yetiştirmenin ağırlığı-sorumluluğu... Hepsi var. Özetle bu annelik işi zor. Bilirsiniz. Hakkını vermek lazım elimizden geldiğince.

Birine cesaret ettim, doğurdum, büyütürken de anlamaya başladım. Tahmin ettiğimden de zor bir zanaat, annelik.
Belki kendimi gereğinden fazla yorduğumu da, haddinden fazla düşünceli-endişeli olduğumu da itiraf edebilirim.

Gelelim "Dert" konumuza:
Eşimin ikinci çocuk istemi... :olamaz:

Adam, ciddi ciddi ikinci çocuğu istiyor ve artık bunu dilinde bir tekerleme haline getirdi, sanırım son iki aydır aynı mevzuyu espri(!) şeklinde dinleyip duruyorum özel anlarımızda. Çok girmeyeyim, anladınız sanıyorum, "Korunmasak mı?" ile başlayan espriler...

Şu an, kesinlikle ikinci çocuğu düşünmüyorum.
Bunu biliyor çünkü esprilerine gayet net ve espri olmayan cevaplar verdim, açıkladım. İkinci bir çocuk fikrine çok uzağım, oğlumun henüz küçük olması bir yana, ikinci bir çocuğu büyütme sorumluluğunu kaldıramayacağımı, psikolojik olarak hazır hissetmediğimi ve ilerleyen zamanlarda da büyük ihtimalle hazır olamayacağımı, tek çocukla kalmak istediğimi söyledim.

Bu akşam tekrar konusunu açtı.
Eşim tek çocuk ve oğlumuzun bir kardeşi olmasını neden istediğini kendince açıkladı... Kendi -kardeşsizlik- hissiyle.
Ben de 9 sene boyunca tek çocuktum ve evet, dokuz yaş farkla bir kardeşim oldu, benim için dünyadaki en değerli kişilerden biridir, iyi ki var.

Buraya bir "Tek çocuk" konusuna yorumumu da ekleyeyim çünkü şu an aynen bu haldeyim:

Kardeşim olmasaydı, eksik olurdum diyerek konuya gireyim.
Bu konuyu ben de çok düşünüyorum; kalabalık aileleri çok severim, imrenirim. Oğlum doğmadan önce, "En az 3 çocuk yaparım, hep beraber kudururuz, evde kızlar-oğlanlar çetesi kurarız ahahaha" derdim. Nitekim 9 yaşına kadar tek çocuk olarak büyüdüm, annemler ikinciyi düşünmüyorlarmış. Ama kardeş konusunu takıntı gibi "Niye kardeşim yok?" diye ısrarla sorup "Benim de kardeşim olsun." diye mızıldadıkça, annemler ikinci çocuk fikrini sorgulamışlar. Ve kardeşim oldu 9 yaş farkla, iyi ki de oldu. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Oğlumun teyzesi var, benim kız kardeşim, annemin sağ kolu, kızlar çetesi...
İlave edeyim: Eşim tek çocuk.
Lafı nereye getireceğim toparlamaya çalışıyorum kafamda, düzgün anlatmak için;
Oğlum olduktan sonra çok zor bir alışma süreci yaşadım, hatta çoğu kez şunu söylemişimdir "Annelik bana göre değilmiş" ve benim kalabalık aile hayallerim kendiliğinden çöktü. Yani değil 3. çocuk, 2.yi bile düşünemiyorum şu an. Gerçi oğlan henüz küçük, yeni 1 yaşını doldurdu ama hamilelik artı bu bir sene, benden sanki 10 seneyi aldı götürdü. Çocuk, emek isteyen bir şey biliyorsunuz; herkes doğurur, herkes büyütür de nasıl büyütür, burada başlıyor işte mesele. Kimi çocuğu çocuğa emanet eder, karnı ne kadar tok, üşür mü terler mi sallamaz, gece bebek açlıktan ağlar soğuk mamayı dayar geçer, bilmem kaç haftada bir yıkar, çişli bezle gün bitirir, sevgi-ilgi yetersiz, tv 7-24 açık çocuk önünde, okula gönderir öğretmeni çocuğun anasını babasını yılda bir kez anca görür, Allah'a emanet öyle saldım çayıra mevlam kayıra büyütür gider. Öyleleri patır patır doğuruyor işte bir de üzerine "Aaa bi daha yap kız ne zorluğu var?" diyor.
Benim için zor... Sürekli takipte kalmak, sigarayı anıra anıra bıraktığım koca 2 sene, ilgilenmek, uykusu-yemesi düzenli olsun diye kendini paralamak, bir gün kakasını yapamasa onla beraber kabız olmak, bir şey yemek istemediği gün senin de bir şey yemek istememen vs vs... Psikolojik olarak acayip bir süreç. Hele doğum ve sonrası vücudumun o sancılı ve berbat dönemleri ile birleşince... Uykusuzluk, yıkanmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar, kahve içmek için bir an oturduğunda tekrar başlayan ağlama sesi... Bir kez daha yapabilir miyim?? Kim için?? Oğlum için, o yalnız kalmasın diye...
Bencillik olarak yorumlamıyorum bunu, aslında bu ikinci çocuğu düşünmeyen vicdanlı ve ilgili bir anne için büyük fedakarlık, cesaret ve psikolojik kumar. İkinci çocuk için doğru ailede bir hayat-varlık şansı, ilk çocuk için ömürlük yoldaş, gelecek nesil için dayı,teyze,amca, hala... Aile demek...
Oğlumun bizden ve ömürde yarıyı geçmiş dede ve ninelerinden başka, sadece bir tane teyzesi var şu hayatta.
Dayısı yok, ikinci bir teyzesi yok, amcası yok, halası yok...
Ailem tek çocukta ısrar etseydi, teyzesi de olmayacaktı.
Onu tek çocuk bırakmalı mıyım şimdi?
Ben kardeşimsiz eksik olurmuşum derken hem de?
Ancak ben bu psikolojik kumardan layığıyla çıkabilir miyim ikinci kez, işte bu kısmı netleştirmek mesele.


Bu noktada tıkandım...
Ben istemiyorum, ama... Aması var.
Eşim deli gibi istiyor, onun bir evladı daha olmasını istemesi de hakkı...
Öyle kaldım.

Kendimi hazır hissetmeden asla zaten bunun üzerine tekrar basayım, ama hazır hissetmeyeceğim de hiç sanki, kendimi tanıyorum ya.
Sizce hanımlar?

İkinci çocuk kararını nasıl aldınız?
Tek çocuk kararında nasıl durdunuz?
Kendinizi ikinci çocuk fikrine nasıl ısındırdınız? Vb...
Anlatsanıza biraz...

Bilinçli düşünceli bir kadınsın, senin gibi kadınlar çok çocuk sahibi olmalı diye geçiyor içimden lakiiiinnn , bu konuda kardeşimin hayatı verebileceğim en güzel örnektir, 33 yaşında en küçük kardeşim, şu an 8 yaşında ve 2,5 yaşında iki oğlu var, ilki yalnız kalmasın, bir kardeşi olsun diye bu yola girdi, eşinin de etkisi var tabi, enişte çok istedi ve ikinci doğdu. Sorumluluk ikiye katlandı, biri biraz büyüdü diye dert bitmiyor, yeğenim kardeşimin gebeliği süresince annesinin karnını seve seve bekledi kardeşini, doğunca deli gibi mutlu oldu ancak kardeşi ayaklanıp dolaşmaya başlayınca evde bir kaos başladı, kıskançlık, bölünen ilgi büyük kardeşi delirtti.
Kardeşim şu an bitmeyen ev işleri büyüğün sorunları, küçüğün bakımı derken perişan durumda, geçenlerde konuştuk biraz kocasına sarmış durumda, ikinciden sonra iletişimimiz bitti çünkü benim kolumu kaldırmaya halim yok diyor, eşinin sabah 11 gibi başlayıp gece 3 te kapattığı bir işyeri var, haliyle kardeşime desteği az, maddi durumları çok çok iyi ama bu mutluluk getirmiyor. Evdeki yoğunluktan bazen telefonla bile konuşamıyoruz , düşünüyorum evet geçecek bu günler ama yıllarda geçiyor, kardeşimin en güzel yılları çocuk büyütmekle geçip gidiyor, kendisi de bunu hissediyor çocuklarını ölümüne seviyor ama aynada gördüğüm kadından memnun değilim diyor. Stres zorluyor, kocasıyla arası gitgide bozuluyor ve buna çare bulamıyorlar. O yüzden şimdi sana kardeş güzeldir doğur, çarçabuk büyüyorlar zaten diyemiyorum.
Evet çocuk mutlaka güzel bir şey, güzel olmasa bunca insan doğurup büyütmez ama anne de insan o da biraz yaşamalı, tamamen çocuklara endeksli bir hayat bana doğru gelmiyor şu aralar, ömür geçip gidiyor ve bunun 8-10 senesi küçük bakımıyla geçirilmeyecek kadar kıymetli bence.
 
Konu hortlamış aşağı inerken sonunda hamilelik takvimi görür müyüm acaba dedim olmadı :) Yokuspokus Yokuspokus

Evet hortlamış; yok yok görmeyin aman. :)

Madem hortlamış konu, yorumlayanlara tekrar teşekkür edeyim; kendi güncel ruh halimi de yazayım çocuk konusunda.
Eşimi susturdum "Bu konuya uzun süre hayır diyorum, üzerime gelip durma, daha da açma" vb. deyip, bilmiyorum belki ona da haksızlık etmiş oldum ama kendimi hazır hissetmiyorum, hissedecek gibi de görünmüyorum. İki-üç çocuklu olup çocuklarıyla güzel ve doğru ilgilenebilen ailelere hala imreniyorum, hala oğlumun bir kardeşi olmasını istiyorum ama, biri için bu kadar uğraşırken, ikinciyle birlikte kendimi tamamen bitiririm, kendimle başa çıkamam bu kez diyorum.

Oğlum yemesi, içmesi, uyuması, mçması zor bir çocuktu; öğün yesin, düzenli uyusun diye kendimi paraladım, pek çok annenin yaptığı gibi. Hala daha o dönemlerin bana hissettirdiği ağırlığı, sıkıntıyı üzerimden atabilmiş değilim. Belki bir senedir işte uyumlu, düzenli, laftan anlar bir çocuk haline geldi. Döneminin gereği sürekli her şeyi bitmek bilmeyen merakıyla defalarca sorması ve benim defalarca başımdan savmadan cevaplamaya çalışıyor olmam dışında ekstradan yorucu hiçbir şeyi kalmadı, işte bi düşecek uçacak diye kapı pencereleri tik halinde kilitleyip kontrol edip durma hallerim filan vb bu tarz şeylerim de sürmekte; ama işte ya ikincinin de bebekliği böyle olur, kolik sorunu yaşarsak, ya her şeyi deneyip susturamadığım o berbat, çaresiz dönemleri tekrar yaşarsam... Ya ilk çocuğumda gösterdiğim özeni, ikinciye gösterecek güçte bulamazsam kendimi, çünkü ilgi bekleyen bir çocuğum daha olacak, birinden birini ihmal edersem, hak geçirirsem... Ya sevdiğim işi yapma planlarım yine 2-3 sene yavaşlar ertelenirse, bu beni ikinci çocukla beraber bunalım şeklinde zorlamaya başlarsa ve "Hayatımı kaçırıyorum" hissim ağır basarsa ve bununla baş edemezsem, mutsuz bir anne olursam... Bunları, ikinci çocuk söz konusu olunca sorgular haldeysem, ikinci çocuk fikrine hazır değilim, hazır olmadan da kesinlikle olmaz dedim özetle.

Hayırlısı diyelim.
 
X