Esınız sizin veliniz degil vasiniz degil hayırdır da o karar veriyor ya da. Onun etkisinde klaabiliyorsunuz
Tam da eşi velisi olmadığı için, evlilik içinde iki taraf da güçleri oranında katılmak zorunda. Bir kere bu burda dursun.
Diğer yandan, elbette ki yoğun şekilde mobbing görülen, psikolojik ve bedensel sağlığa olumsuz etkisi olan bir işte kimse çalışmak istemez ve mümkünse çalışmamalı da cinsiyet farketmeksizin.
Örneğin bir arkadaşımın kocası depresyon tedavisi görüyor ve çalışmıyor birkaç aydır. Böyle durumlarda cinsiyetten bağımsız eşler birbirine destek olmalı.
Ama, malesef ülkemizdeki çoğu senaryoda kadın evlenince çok yoruldum biraz dinleneyim der, işi bırakır, çocuk veya çocuklar yapar ve işe dönmez.
Erkek tarafı bunu kabul ediyorsa, maddiyat yeterliyse diyecek bir şey yok zaten. Ama erkekler de artık yoğun şekilde baskı altında çalışıyor, ekonomik olarak tek maaşla geçinmek gittikçe zorlaşıyor.
Bir diğer husus da şu: Arkadaşlar kadınlar çalışmama özgürlüğüne sahip diyorsunuz iyi güzel de bu kadınlar bekar olsa ne olacaktı. 25-30 yaşını geçmiş yetiskin insanlar yaşlı anne babaları çalışıp da bu hanımlar evde mi oturacaktı. Anne babalarının kuş kadar emekli maaşlarına mi talim edecekti?
Yani söylemek istediğim şey yetişkin insanlar kadın olsun erkek olsun, evli olsun bekar olsun kendi geçimini düşünmek zorunda. Çalışmama özgürlüğü diye bişey yok yani.
Küçük çocuğu olanlar, sağlık sorunu olanlar, aileden zengin olanlar vs farklı farklı durumlar tabi ki olabilir. Herkes kendi yaşam şartlarına göre şekil alıyor.
He tabi kadınlar çalışsın dedik diye hem işte hem evde köle gibi koştursun demiyoruz elbette. Hayatın yükünü her alanda paylaşacak kişilerle sağlıklı ve güzel bir evlilik olur. Öteki türlü bencil, tembel adamlarla evlendikten sonra dışarda çalışsanız paraniza çökmeye çalışır, dışarda çalışmasanız üç kuruşluk ihtiyaçlarınız için bile yalvarmak zorunda kalırsınız.