Jose Mauro de Vasconcelos-eker Portakal

BenNazKsK

Çiçek&Böcük:)
Kayıtlı Üye
6 Mayıs 2007
3.943
9
Kitabın Adı:Şeker Portakalı
Yazarın adı:Jose Mauro de Vasconcelos

ROMANIN ÖZETİ:
Roman kahramanı Zeze çok çocuklu yoksul bir ailenin küçük çocuklarından biridir. Olaylar işsizlik yüzünden ruhsal bunalımlar geçiren bir baba, kardeşlerinin sorumluluğunu üstlenmiş bir ağabey ve ablalar etrafında gelişir. Küçük kardeşi Luis henüz yaşananları algılayamayacak kadar küçüktür. Anne karakteri ise siliktir. Çünkü anne, ailenin geçimini sağlamak için çalışmak zorundadır ve çocuklarına ayıracak hiç vakti yoktur. Kısacası aile fertleri Zeze’yi anlayabilmekten çok uzaktır.

Zeze’nin mahalledeki insanlara yaptığı, çoğu kez zarar verme boyutuna ulaşan, şakalar ve yaramazlıklar, aslında yaşadığı yalnızlık duygusundan kaynaklanır. Ama o çevresindeki insanların söylediği gibi kendini “şeytanın vaftiz oğlu” sanır. Kötü bir çocuk olduğuna inanır. Yüreğindeki sevgi açığını kapatmak için hayali arkadaşlar yaratır. Bunlardan biri bir yarasadır. Diğeriyse yeni evlerine taşındıklarında her çocuğun bahçedeki ağaçlardan birini seçmesiyle ortaya çıkar: Hiç kimsenin beğenmediği bir şeker portakalı fidanı… Zeze, bu hiç de adil olmayan paylaşımda payına düşeni kabullendiğinde artık bir dostu daha olmuştur. Onlara isim takar ve onlarla konuşur.

Aile fertleri dışında Zeze’yle ilgilenen birkaç kişi göze çarpar. Bunlardan biri Edmundo Dayı, diğeriyse Zeze’nin öğretmenidir. Edmundo Dayı ona aradığı sevgiyi değilse de en azından ara sıra para verir ve kendince yeni şeyler öğretir. Öğretmense söylenenlerin aksine Zeze’nin mükemmel bir çocuk olduğu görüşündedir.

Bir süre sonra bir sokak şarkıcısı ortaya çıkar. Zeze onunla birlikte sokak sokak dolaşıp şarkı söylemeye başlar. Bu Zeze’nin severek yaptığı tek şeydir. Adam açık saçık şarkılar söylediği için babası onunla arkadaşlık etmesini istemez. Zeze bunu anlayamaz. Çünkü söylediği şarkıların anlamını bilmez. Bir gün sırf babasını mutlu etmek için ona bu şarkılardan birini söyler. Ve hayatının en kötü dayağını yer. Bu olaya en çok Gloria üzülür; aile fertlerinin onu dövmelerini yasaklar.

Zeze, en büyük dostunu yine bir yaramazlık sonucu tanır. Bu daha çok tehlikeli bir oyundur. Hareket halindeki arabaların arkasına yapışıp rüzgarı ve hızı hissetmek, onun deyimi ile yarasa olmak… Portekizli Manuel Valadares ‘in arabası çok fiyakalıdır. Bu yüzden yarasa olma oyununu bu araba üzerinde denemek için büyük bir istek duyar ve iş başındayken yakalanır. Portekizli poposuna vurup onu çevredeki herkese karşı rezil etmiştir. Yüreği yoğun bir nefret duygusuyla dolar. Sonraları onu daha yakından tanıma şansına sahip olur. Ve bu adam yaşamdaki en çok sevdiği insan haline gelir.

Babasından yediği dayaktan sonra intihar etmeyi düşünür. Ama Portekizli’nin desteğiyle vazgeçer. Ondan kendisini evlat edinmesini ister. Ne yazık ki adamın ömrü buna yetmez. Bir süre sonra ölüm haberi gelir. Talihsiz bir trafik kazası geçirmiştir. Portekizli’nin ölümü Zeze’yi yaşamdan koparır. Daha sonra kendi içinde yaşadığı bir iç savaş başlar. Bu birkaç günlük süreç aynı zamanda Zeze’nin büyüme sürecidir. Hastalığı esnasında şeker portakalının çiçek açtığını öğrenir. Ama artık ne o, ne de yarasa önemlidir. Yaşadığı büyük acı Zeze’yi olgunlaştırmıştır.

ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:

Zeze: Baş kahraman, yoksul bir ailenin küçük çocuklarından biridir.

Totoca: Zeze’nin ağabeyidir. Bencilce ve tutarsız davranışlar sergiler.

Edmundo Dayı: Yaşlı bir akrabadır. Ona ailesinden çok daha iyi davranır.

Jandira: Zeze’nin ablasıdır. Zamanını roman okumak ve sevgililerini düşünmekle geçirir.

Gloria: Zeze’nin ablasıdır. Onu ailede en çok seven ve koruyan kişidir.

Bay Arivaldo: Bir sokak şarkıcısıdır. Zeze ile aralarında sessiz bir dostluk gelişmiştir.

Lala: Zeze’nin diğer ablasıdır. Son zamanlara kadar Zeze ile ilgilenmiş ama sonraları ya bıkmış, ya da sevgilisiyle olmayı tercih etmiştir.

Luis: Zeze’nin küçük kardeşi, kardeşlerden en küçüğüdür. Ailede herkes tarafından sevilir.

Luciano: Luciano adındaki yarasa, Zeze’nin isim takıp konuştuğu çok sevdiği arkadaşlarından biridir.

Minguinho (Xururuguinho): Bir şeker portakalı ağacıdır. Zeze, Luciano gibi onunla da konuşur. Hatta onların da konuştuklarını düşünür.

Bay Paulo (Baba): İş bulamadığı için psikolojik sorunlar yaşamaktadır. Bu yüzden çocuklarına karşı yeterince sevecen ve sabırlı olamaz.

Anne: Ailenin geçimini sağlamak için çalışmak zorundadır. Çocuklarıyla ilgilenemez. Bu yüzden romanda arka planda kalır.

Manuel Valadares (Portuga):
Zeze’ye sevgiyi, yaşamın sevilebilecek yanlarını öğreten insandır. Onun iyi ve mutlu bir çocuk olabilmesi elinden gelen her şeyi yapar.

Cecilia Paim (Öğretmen):
Yaptığı bütün haylazlıklara rağmen onun mükemmel bir çocuk olduğunu düşünen duygulu ve anlayışlı biridir.
 
Çok güzel bir kitaptı.Orta 1 de okumuştum hayal meyal hatırlıyorum ama çok hoşuma gitmişti.O yaş grubundaki çocukların muhakkak okuması gereken b.r kitap.
 
ortaokul zamanımda bende okumuştum. sonra üniversitedeyken tekrar okudum salya sümük. çok etkilendim. kitabı aldım çünkü ilerde mutlaka kızıma da okutacağım kitaplardan...sonrasında zeze'nin delikanlılık ve yetişkinlik zamanınıda anlatan güneşi uyandıralım ve delifişek var. onlarıda pekiştirmek adına okuyun derim...
 
Evet Lirik Katiliyorum Sana Gerçekten çok Güzel Bir Kitapti Okuduğumda çok Etilenmişti
 
Ben de zırıl zırıl ağladığımı hatırlıyorum =) Şimdi okusam yine ağlarım biliyorum. Okuduğum en güzel kitaplardan biriydi
 
evet canım bende çok ağlamıştım çok etkilenmiştim harika bir kitaptı
 
Küçük zezenin küçük yüreğiyle yaşadığı hayat hikayesi..
Ne çok ağlamıştım bu kitabı okurken..
Adını her duyduğumda beni gülümseten bir o kadarda hüzünlendiren küçücük bir kitabın hikayesi..
 
Neredeyse unutmak üzere olduğum bir kitap
özeti okuyuncu tekrar hatırladım
çoook teşekküederim
tavsiye ederim
 
Harika bir kitap.Bir çocuk için sevginin ne demek olduğunu anlatan kitap. Bir çoğumuza çocukluğumuzu hatırlatan, okunası kitap. vasconcelos'un 12 günde yazdığını söylediği kitap. Ama 20 yıl yüreğinde sakladığını söylediği kitap. Şimdi hepimizin yüreğinde bir Zeze var.
 
şeker portakalı, güneşi uyandıralım ve deli fişek zeze nin çocuklupundan gençliğine hayatını anlatıyor. mutlaka çocuklarınıza okutun tüm seriye bayılacaklar. yalnız ben güneşi uyandıralım ı okuduktan sonra annemden kurbağa istemiştim. ve bayaaa bi tepinmiştim sırnaşık şey aman dikkat diyorum
 
ayy çok severim orta bir gidi okumuştum..ne güzel günlerdi..oku ağla ağla ağlaaaa..o kadar beğenmiştim ki bir süre sonra birkez daha okumuştum..şimdi olusam gene o kadar ağlarmıyım acaba? kesinlikle çocuğum olursa okutacağım bir seri..
 
7. sınıfta yarı yıl tatilinde öğretmenimiz okutturmuştu bu kitabı. Ağlamamıştım ama gerçekten çok etkilenmiştim. Okumayanlara kesinlikle tavsiye ederim. İnsanı öyle içine alıyor ki hemencik bitiriyorsunuz.
 
ben bu kitabı sürekli okuyorum ve her okuduğumda salya sümük ağlıyorum
çok güzel bi kitap
 
Ben bu kitabı okumadım,ama kızıma geçen yaz tatilinde okuması için aldım.İlk başladığında okumak istemesede,daha sonra çok beğenerek bitirdi kitabı.opuyorumnanaktan
 
X