Kafam Çok Karışık. Tek bildiğim şey ders vermek istediğim

Mermaid26 .!.:

Durun hemen yanlış anlamayın
Bu bir intikam konusu değildir
Ne demek istediğimi şöyle anlatayım...
Ben İngilizce öğretmenliği okuyorum. Küçükken ilerde ne olacaksın niye sorduklarında, öğretmen hariç her şey olabilir derdim gelin görün ki şimdi bir an önce öğretmen olsam diye bakıyorum. O kadar seviyorum. Fakat şöyle bir sorun var. Tabii herkes öğrenciyken idealist bir öğretmen olmak ister ama gerçeklerle yüzleşince bunlar değişir. Hepsinin farkındayım. Ailemin ve hocalarımın teşviki, MEB de öğretmen olmanın zorlukları ve not ortalamamın çok yüksek olması beni üniversite de kalma düşüncesine ısındırdı. Araştırmalar yaptım ama bir türlü kafam da netleşmiyor hiç bir şey. Yüksek lisans yapacağım evet, fakat sonrası nasıl olmalı? ÖYP gerekli midir avantajlı mıdır? Tam net oturtamıyorum kafamda. Üniversitede kalmak istiyorum fakat araştırma görevlisi olarak sadece araştırma yapmak istemiyorum. Bu tarz işler kesinlikle bana göre değil. Boğulup kaybolurum. Beni sınıfa koyacaksınız ben ders anlatacağım. Benim hayalim bu. Nasıl bir yol izlemeliyim. Hangi aşamalardan geçeceğim hiç bilmiyorum. O kadar çok bilgi kirliliği var ki kavram kargaşası yaşıyorum. Lütfen bilenler bir yardımcı olablirse çoook sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
NOT: yeni öğretim yılı başladığında danışmanımla zaten konuşacağım bu konuyu, fakat şimdiden bir şeyleri oturtmak istiyorum.

Genişletmek için tıkla...

Merhaba konunuz hakkindaki teknik bilgileri inanin ben de bilmiyorum sadece bizim okulda arastirma gorevlileri ders veriyor gayet ogretmenlik yapiyorlar yani ve bence universitede ogretmen olmak arastirma yapmak derslere katilip ufkunuzu genisletmek o etkinlikler okulda tanisacaginiz hocalar.. Daha zevkli :)

Ben de Üniversitede çalışmak istiyorum ama 30 yaşıma girdim geç mi kaldım acaba deyip duruyorum. Takipteyim konunu

konunun sonuna gelene kadar kime ders verecek diye okudum

Araştırma görevlileri de derslere giriyor, birinci ve ikinci sınıfların derslerine falan rahat girersin eğer tek sorun buysa.

OYP tam senin icin arastir derim.. hakkinda hayirlisi.

,

Lookinside .!.:

Merhaba konunuz hakkindaki teknik bilgileri inanin ben de bilmiyorum sadece bizim okulda arastirma gorevlileri ders veriyor gayet ogretmenlik yapiyorlar yani ve bence universitede ogretmen olmak arastirma yapmak derslere katilip ufkunuzu genisletmek o etkinlikler okulda tanisacaginiz hocalar.. Daha zevkli :)

Genişletmek için tıkla...

Evet verebiliyorlar ama asıl işleri ders vermek değil diye biliyorum ben.

inci_ser .!.:

Ben de Üniversitede çalışmak istiyorum ama 30 yaşıma girdim geç mi kaldım acaba deyip duruyorum. Takipteyim konunu

Genişletmek için tıkla...

Yasal bir sınır var mı bilmiyorum ama bence kesinlikle geç değil. Mutlaka düşünün derim :)

Saksi_Degilim_Ben .!.:

konunun sonuna gelene kadar kime ders verecek diye okudum

Genişletmek için tıkla...

alıştık tabii burda öyle konulara.

bogurtlenkusu .!.:

Araştırma görevlileri de derslere giriyor, birinci ve ikinci sınıfların derslerine falan rahat girersin eğer tek sorun buysa.

Genişletmek için tıkla...

Evet girebiliyorlar bazen. Bizim bölümde tek tük girenler var. Ama onların asıl görevleri araştırma yapmak. Ders vermek ikinci planda kalıyor. Benim için tam tersi olmalı. Artık adı öğretim görevlisi mi üyesi mi hangisi bilmiyorum.

Bilgece .!.:

OYP tam senin icin arastir derim.. hakkinda hayirlisi.

Genişletmek için tıkla...

Çok teşekkür ederim araştırmaya devam edeceğim :)

Takipteyim bende

Ben universitede calisiyorum. Bu konularda istediğiniz her soruyu yanitlayabilirim. Sizin icin en dogru yol okutman olmak bence. Hem universitede calisirsiniz hemde isiniz ders vermek olur

Bu arada arastirma görevlisi olmak icin 35 yas sarti var. Araştırma görevlisi dersin sorunlusu olamaz, sadece hoca rica ederse belki bi kac konu anlatabilir. Dersinize doktorasini bitirmemis biri gelirse lutfen bimere ve yoke sikayette bulunun

Merhaba,

ben meslekten birisi olarak (yani akademisyen) size alanlarimiz ayni olmasada bu konuda nelerle karsilasabileceginize dair birtakim bilgiler verebilirim. Oncelikle akademisyen olmak isterseniz, yani bu yolu secerseniz hayatiniz bir ingilizce ogretmenininkinden cok farkli olacaktir. Ogretmen olursaniz meslek hayatiniz aynen dediginiz gibi ``sinifa gir dersini ver ``seklinde ozetlenebilir. Tabiki gunumuzde MEB de calisipta aktif olabilme, avrupa birligi projelerine katilip ozellikle ``yabanci dil alaninda`` mevcut olan kulturel degisim veya dil ogretimi anlamindaki programlara katilma sansiniz var. Bunlar tamamen sizin isteginize ve motivasyonunuza cabaniza kalmis, isterseniz gayet sade dersine girip maasini ay sonu alan bir ogretmende olabilirsiniz.

Bunun yani sira eger akademisyenligi secerseniz, oncelikle master ve doktora yaparken eger arastirma gorevliligi kadrosu alamazsaniz maasiniz olmayacak bu cok onemli bir detay. Hala ailenizden maddi destek almak zorunda kalabilirsiniz, veya (not ortalamam yuksek dediniz) tubitak burslarina basvurup master ve doktorada burs alabilme sansinizda var. Bu burslar genelde not ortalamasi ve ales puanina gore veriliyor yanlis bilmiyorsam.
Diyelimli burs veya ars gor kadrosu alarak maddi sikintilarinizi hallettini. Bu surecte en az 2 yil master ve Turkiye standartlarinda 3-6 sene de doktora yaparsiniz. Doktora sureniz, hocanizla iliskinizden, kendi ozel hayatinizdaki gelismelere gore, veya enstitu kadrosundayaniz doktora bittiginde kadroda son bulacagi icin, veya doktora bitiminde yrd doc kadrosu bulamazsaniz yada istediginiz sehirde istediginiz yerde kadro olmazsa butun bu sebeplerden dolayi 6 seneye kadar cikabilir. Yani okul bitti, 2 yil master yaptiniz, ortalama 4 yilda da doktora yaptiniz, o arada tabiki ozel hayatinizda degisimler olabilir (evlilik gibi veya cocuk gibi). Ozel hayattaki dalgalanmalar direk bu surece yansiyacaktir. Akademisyenlik (gercek anlamda hakki verilerek yapilirsa) cok farkli bir is koludur bence, duz memurluktan veya ogretmenlikten farklidir. Yaptiginiz teziniz veya o anki elinizdeki projeniz sizin hayatinizin tamamini isgal eder, oyle herhangi bir memuriyettiki gibi aksam 17:00 oldu kapiyi cekip cikarim olmaz. Zaten cogu zaman fark edersiniz ki is disindaki gecirdiginiz zamanin %50 sinide isle ilgili konularla ugrasarak gecirirsiniz. Bu ilskoliklik falan degildir sadece bu meslegin ozelligi budur. Cunku siz tezinize zaman ayirmazsaniz veya siz arastirmanizi ilerletmezseniz sizden baska kimse bunu yapmayacaktir. Onun disinda doktora bitiminde yrd doc kadrosu alabilmek icin bu surecte bilimsel anlamda baya uretken olmaniz gerekir, yayinlar yapmaniz, konferanslara katilmaniz, seminerler vermeniz gerekecektir. Hatta daha cok bu isi dunya duzeyinde yapayim daha sonra iyi bir universitede hoca olurum diye hedefleriniz varsa, doktoranizi yurt disinda yapmanizi veya turkiyede yaptiginiz doktora suresi icinde yurt disinda bir hocayla iletisime gecip bir kac sene yanina gidip kendisiyle calisma yapmanizida tavsiye ederim. Yurt disi deneyimi yaptiginiz isin ulkemizin disinda nasil yapildigini gormek, arastirma alaninizda dunyadaki insanlar neler yapiyor bunlari bilmek farkinda olmak icin cok onemlidir.
Sizin sevdiginiz kisma deginecek olursak, dil bolumleri nasildir bilmem ama genelde ars gor ler ders verme yukumlulugu pek olmaz, sadece ogretim uyesinin verdigi ana derslerin uygulamasina girersin, ogrenci projelerini yonetirsin, sinavlari yaparsin, sinav kagidi degerlendirirsin v.b. Ama bu dedigim bolumden bolume degisen birsey. Sizin ders verme anlaminda tatmin edermi bilmiyorum.
Sonuc ve ozet olarak akademisyenlik o ise gonul vermekle yapilacak bir istir cunku cok mesakkatli sureclerden gecersiniz. Lisans biter , yuksek lisans biter, doktora biter, en kisa yoldan gitseniz bu sureci 30 yasiniza yakin bitirirsiniz (Turkiye sartlarindan bahsediyorum) ve yrd doc olana kadar hala evlinizde kalici bir devlet kadrosu yoktur. Onun disinda bir bolume yrd doc olarak girdiniz 3-4 sene gectikten sonra hemen ``hocam doc luga ne zaman basvuracaksiniz`` sorulariyla mahalle baskisina maruz kalirsiniz. Bu profluga kadar giden bir surec bir non-stop maratondur. Her daim ogrenci, her daim ogrenen ve her daim ogreten olursunuz akademisyenlikte.
Belki biraz karamsar tanittim tabloyu ama illaki bilmeniz gerekir bu yonlerinide. Ama onun disinda size cok farkli ufuklar acar, dunyanin baska koselerinde insanlarla ortak calismalar yapmanizi saglar. Imkanlar dahilinde yurt disinda konferanslara gidersiniz (hem is hem gezi) farkli ulkelerde farkli milletlerden insanlarlar karsilasir, tanisir, arkadas olabilirsiniz. Farkli kulturlerle etkilesim insani anlamda da cok buyuk katkilari olan birseydir. Akademisyenlik sizin yuzunuzu bile gormemis ama sirf yaptiginiz basarili yayinlardan dolayi dunyanin oteki tarafindaki insanlarin bile sizin isminizi bilmesidir mesela. Tamda ing. ogretmenliginde bir arkadasim olmustu ben Tr de master yaparken, o bayan arkadas doktoradayken, ikinci dil olarak fransizca ogretmenligi bolumunde fransizca ogrenmisti, yetmedi doktora sonrasi arastirmaci olarak Isvecte yasadi bir kac yil. Ordan sonra avusturalyada yine dil ogretimiyle alakli bir projede calisti (ingilizce, turkce ) bir kac yil. Uzun yillar yurt disinda o ulkeden bu ulkeye farkli kisiler ve projelerde calistiktan sonra turkiye ye dondu gectigimiz yillarda bir universitede kadro aldi daha sakin bir hayat yasiyor artik.
basarilar dilerim, umarim mutlu olacaginiz tercihi yaparsiniz.

A AtomicGirl Çok teşekkür ederim o kadar açıklayıcı anlatmışsınız ki benim akademisyenlik hakkındaki görüşlerime farklılık kattınız Cidden yoğun ver zor bir süreç. Hayatını işine adaman gerekiyor. Bunu yapabilir miyim diye düşünüyorum. Evet yapabilirim. Kendime güveniyorum anneme kalsa hemen evlenmeme bakıyo da babamın bu konuda sonuna kadar bana destek olacağından şüphem yok :) Yurt dışında doğup büyüdüğüm için ingilizce dışında 2 yabancı dilim daha var bunları avantaja geçirmek istiyorum. MEB de öğretmenlik seçeneği şu an için kafamda yok. Akademisyenlikle okutmanlığı araştırmaya devam edeceğim. Tekrar çok teşekkür ederim. Sizin alanınız nedir merak ettim :)

Bir ÖYP'li olarak sana tek diyeceğim şey "ÖYP'den uzak dur" demek olur. Bu programa bir giren pişman bir de girmeyen... Okutmanlık düşün, arş gör olmak için hocalarla bağlantı kur... Ama ÖYP'ye bulaşma.

nadiminkiymetlisi .!.:

Bir ÖYP'li olarak sana tek diyeceğim şey "ÖYP'den uzak dur" demek olur. Bu programa bir giren pişman bir de girmeyen... Okutmanlık düşün, arş gör olmak için hocalarla bağlantı kur... Ama ÖYP'ye bulaşma.

Genişletmek için tıkla...

Bir hocam da ÖYP yi tavsiye etmişti
Neden pişman oldun ?

Biraz araştırma yapınca öğretim görevliliği sıcak geldi bana. Doktora yapma zorunluluğu yok fakat yapma imkanı var tabii ki. biraz daha şartlarına bakmalıyım ama.

Okutmanlıkta yükselme imkanı yokmuş ve sadece ortak dersleri verebiliyorlarmış. Çok bana göre olmadığına kanaat getirdim. Benimle beraber bu konuyu takip eden arkadaşlarım için yazıyorum bunu ya öğretim görevlisi olup derslere gireceksiniz. İsterseniz doktora yapıp yükselebilir siniz ya da araştırma görevlisi olup derslere girmeden farklı görevlerle doktoranızı tamamlayabilirsiniz. Doktora tamamlandıktan sonra derslere girebiliyorsunuz.

Mermaid26 .!.:

A AtomicGirl Çok teşekkür ederim o kadar açıklayıcı anlatmışsınız ki benim akademisyenlik hakkındaki görüşlerime farklılık kattınız Cidden yoğun ver zor bir süreç. Hayatını işine adaman gerekiyor. Bunu yapabilir miyim diye düşünüyorum. Evet yapabilirim. Kendime güveniyorum anneme kalsa hemen evlenmeme bakıyo da babamın bu konuda sonuna kadar bana destek olacağından şüphem yok :) Yurt dışında doğup büyüdüğüm için ingilizce dışında 2 yabancı dilim daha var bunları avantaja geçirmek istiyorum. MEB de öğretmenlik seçeneği şu an için kafamda yok. Akademisyenlikle okutmanlığı araştırmaya devam oedeceğim. Tekrar çok teşekkür ederim. Sizin alanınız nedir merak ettim :)

Genişletmek için tıkla...

Merhaba,

Ben fizikciyim . Isin acikcasi aileniz destek veriyorsa sizinde istediginiz varsa, ben bu kadar donanimla ogretmenlikte kendinize yazik edersiniz diye dusunuyorum. Okutmanlik size tavsiye etmem okutmanlik yerine MEB de ogretmen olmaniz daha iyi olur. Tabiki kadro derecesi ve ileride emeklilik acisinda hangisi daha avantajli o konuda bilgim yok. Akademik anlamda kariyer dusunuyorsaniz ve henuz mezun olmadiysaniz bolumunuzdeki hocalarinizdan bu konuda destek almanizi ve bu konuda hevesli oldugunuzu acikca konusmanizi tavsiye ederim. Kadro almak icin tabiki akademik ortamala , dil puani ve ales puani onemli fakat ne yazikki kisisel iliskileriniz ve baglantilarinizinda cok etkisi oluyor. Hayat sizin ve geleceginiz tamamen tercihlerinizle sekilleniyor bunu unutmayin. Mezun olup kadroya atanip 1 yil sonra evleneceginiz kisiyle tanisip mutlu bir yuva kurup mutevazi ama huzurlu sade bir hayatinizda olabilir. Evliligi ve ozel hayat projelerini biraz geri plana atip akademik kariyerinize odaklanip yurt icinde veya yurt disinda da birseyler yapabilirsiniz. Belki master dan sonra tamamen yurt disinda bir kariyere baslarsiniz. Bunun kararini ancak siz verebilirsiniz onemli olan sizin yaslarinizda insanin onundeki seceneklerin ne oldugunu iyi bir sekilde gormesi ve anlamasidir.
Ha birde akademisyen kesimini 2 sinifa ayirabiliriz turkiyede, 1. si gencken bir sekilde birseyler yamis ve biryerden kadro almis sonra amann yeter ugrastigim omur boyu calis cabala nereye kadar deyip pes etmis yada ettirilmis, sadece lise ogretmeni gibi derslere girip cikan dunyada haberi olmayan akademik literaturu 1980 li yillarda kalmis hoca kisiler. Gayet bu sinifa girip boy boy cocuklar yapip onlara zaman ayiradabilirsiniz

2. kategorideki insanlar ise yine kendi icinde 2 ye ayriliyor:
2.1 turkiye sartlarinda da olsa canla basla isine dort elle sarilan yoktan adeta var eden cok degerli akademisyen arkadaslarimiz kiymetli hocalarimiz. ogrencilerine imkan saglayan gerektiginde onlerini acan zamani geldiginde bizim burda sana verecek birseyimiz kalmadi sen artik ``ilm i cinde aramalisin`` git yavrum diyebilen hakikatli hocalar.
2.2 bu is burda bu insanlarla yapilmaz, hersey herkes dejenere olmus bilim degil filim yapiyorsunuz diye isyan eden. Birbirinizin kuyusunu kazma ayagini kaydirmak icin harcadiginiz enerjiyi azicik isinize harcasaniz bu noktada olmazsiniz. Gencliginin en hevesli verimli yillarini kiymet bilmez hocalarin elinde heba edecekken can havliyle cabalayip kendini kurtarmis. Allah sizi islah etsin diyerekten ulkeyi terki diyar eden kategorideki kesim var. Bence bu kesim en madur olanidir cunku, yurt disinda hep ulke ulke dolasip kadro arar bu is kolay degildir. Tr ye donmek istese, sozum ona kendi alaninda prof olmus ama cv nizi okurken bile anlamayacak duzeydeki 3 kisinin toplanip doc yaptigi cakma hocalarin sozum ona secme kriterlerine maruz kalir. Cekememezlik, kompleks ne derseniz deyin, soyle bir laf vardir, bizim ulkemizde ``meyve veren agac taslanir``.
Valla ben bu ise baslarken beni kimse haberdar etmemisti bak boyle bir yola giriyorsun diye, bakin size ben (bana gore) cok degerli bilgiler verdim. 29 yasindayim ve 1 aylik evliyim, ancak sira geldi yani bunuda ek bilgi olarak belirteyim dedim. Benle mezun olan lisans sinif arkadaslarimin boy boy cocuklari oldu, benle ayni donemde kariyere baslayip farkli bir kategoriye secen baska bir arkadasim ise 5 yillik evli ve 2 yasinda oglu var. Hani karsilastirma acisindan soyledim. Tabi evlilik yasiniz ustteki kategorilerden hangisine gireceginize bagli olarak degisebilir.
kolay gelsin, hersey gonlunuzce olsun.

AtomicGirl .!.:

Merhaba,

Ben fizikciyim . Isin acikcasi aileniz destek veriyorsa sizinde istediginiz varsa, ben bu kadar donanimla ogretmenlikte kendinize yazik edersiniz diye dusunuyorum. Okutmanlik size tavsiye etmem okutmanlik yerine MEB de ogretmen olmaniz daha iyi olur. Tabiki kadro derecesi ve ileride emeklilik acisinda hangisi daha avantajli o konuda bilgim yok. Akademik anlamda kariyer dusunuyorsaniz ve henuz mezun olmadiysaniz bolumunuzdeki hocalarinizdan bu konuda destek almanizi ve bu konuda hevesli oldugunuzu acikca konusmanizi tavsiye ederim. Kadro almak icin tabiki akademik ortamala , dil puani ve ales puani onemli fakat ne yazikki kisisel iliskileriniz ve baglantilarinizinda cok etkisi oluyor. Hayat sizin ve geleceginiz tamamen tercihlerinizle sekilleniyor bunu unutmayin. Mezun olup kadroya atanip 1 yil sonra evleneceginiz kisiyle tanisip mutlu bir yuva kurup mutevazi ama huzurlu sade bir hayatinizda olabilir. Evliligi ve ozel hayat projelerini biraz geri plana atip akademik kariyerinize odaklanip yurt icinde veya yurt disinda da birseyler yapabilirsiniz. Belki master dan sonra tamamen yurt disinda bir kariyere baslarsiniz. Bunun kararini ancak siz verebilirsiniz onemli olan sizin yaslarinizda insanin onundeki seceneklerin ne oldugunu iyi bir sekilde gormesi ve anlamasidir.
Ha birde akademisyen kesimini 2 sinifa ayirabiliriz turkiyede, 1. si gencken bir sekilde birseyler yamis ve biryerden kadro almis sonra amann yeter ugrastigim omur boyu calis cabala nereye kadar deyip pes etmis yada ettirilmis, sadece lise ogretmeni gibi derslere girip cikan dunyada haberi olmayan akademik literaturu 1980 li yillarda kalmis hoca kisiler. Gayet bu sinifa girip boy boy cocuklar yapip onlara zaman ayiradabilirsiniz

2. kategorideki insanlar ise yine kendi icinde 2 ye ayriliyor:
2.1 turkiye sartlarinda da olsa canla basla isine dort elle sarilan yoktan adeta var eden cok degerli akademisyen arkadaslarimiz kiymetli hocalarimiz. ogrencilerine imkan saglayan gerektiginde onlerini acan zamani geldiginde bizim burda sana verecek birseyimiz kalmadi sen artik ``ilm i cinde aramalisin`` git yavrum diyebilen hakikatli hocalar.
2.2 bu is burda bu insanlarla yapilmaz, hersey herkes dejenere olmus bilim degil filim yapiyorsunuz diye isyan eden. Birbirinizin kuyusunu kazma ayagini kaydirmak icin harcadiginiz enerjiyi azicik isinize harcasaniz bu noktada olmazsiniz. Gencliginin en hevesli verimli yillarini kiymet bilmez hocalarin elinde heba edecekken can havliyle cabalayip kendini kurtarmis. Allah sizi islah etsin diyerekten ulkeyi terki diyar eden kategorideki kesim var. Bence bu kesim en madur olanidir cunku, yurt disinda hep ulke ulke dolasip kadro arar bu is kolay degildir. Tr ye donmek istese, sozum ona kendi alaninda prof olmus ama cv nizi okurken bile anlamayacak duzeydeki 3 kisinin toplanip doc yaptigi cakma hocalarin sozum ona secme kriterlerine maruz kalir. Cekememezlik, kompleks ne derseniz deyin, soyle bir laf vardir, bizim ulkemizde ``meyve veren agac taslanir``.
Valla ben bu ise baslarken beni kimse haberdar etmemisti bak boyle bir yola giriyorsun diye, bakin size ben (bana gore) cok degerli bilgiler verdim. 29 yasindayim ve 1 aylik evliyim, ancak sira geldi yani bunuda ek bilgi olarak belirteyim dedim. Benle mezun olan lisans sinif arkadaslarimin boy boy cocuklari oldu, benle ayni donemde kariyere baslayip farkli bir kategoriye secen baska bir arkadasim ise 5 yillik evli ve 2 yasinda oglu var. Hani karsilastirma acisindan soyledim. Tabi evlilik yasiniz ustteki kategorilerden hangisine gireceginize bagli olarak degisebilir.
kolay gelsin, hersey gonlunuzce olsun.

Genişletmek için tıkla...

Şu yazınız bile makale gibi :) Çok teşekkür ederim gerçekten çok çok değerli bilgiler tabii ki bunlar. İnanın kafamda bir şeylerin şekillenmesine o kadar yardımcı oldunuz ki anlatamam... Her şeyin hayırlısı olsun hepimiz için :)