Ben yaşlıdan korkarım, gerçekten korkarım.
Konu içinde ayakkabı olduğu için anlatacağım
Çalıştığım dönem, iş yerim bir binanın 1. Katında.
Bir gün kapı çaldı, ben açtım yaşlı bir teyze elinde baston.
Sen kimsin minvalinde sorular soruyor, ben gerizekalı tabii güzellikle cevap veriyorum ve içimden de ‘ne sevimli tonton bir teyze, girerken gördü herhalde merak etti kim olduğumu’ diyorum.
Çalışan herkes de o an odasına kapandı.
Teyze bana baston sallayarak ‘çıkar o ayağındakileri, bunu kafana indiririm’ dedi.
Birkaç saniye baktım, anlamadım.
‘Ben senin tepende onlarla yürüsem iyi mi, bir daha giy de gör bak neler oluyor, çıkar çabuk’ diye nasıl bağırıyor, ben kalakaldım.
Hayatımın ayarını yedim, içeriden kahkaha sesleri geliyor.
‘Tamam teyze kusura bakma’ diyebildim sadece.
Ayağımda kısa topuklu bir bot vardı ve alt katın daire olduğunu bilmiyordum.
Kapıyı kapatmamla herkes başıma üşüşüp bir güzel azarıma güldüler ve teyzenin bayağı takık olduğunu izah ettiler.
Çıkaraydım kapıda ayakkabımı, bunlar başıma gelmezdi