“Kardeşlik Kulübü” : Metrodan, Metrobüsten, AVM’den, Sokaklardan, Hayatın İçinden Hikayeler
“Kardeşlik Kulübü”, onlara televizyonda, gazetelerde, dergilerde, radyolarda, açık hava reklam alanlarında, çoğalttıkça daha başarılı ve tükettikçe daha mutlu olunacağı öğütlenen insanların, zamandan ve mekandan bağımsız mutlak doğruları arayarak, hayatlarını daha iyiye ve güzele götürme çabalarını anlatıyor.
Büyük şehrin gürültü, karmaşa ve koşturmacası içinde sürüklenirken, etiketler altında gruplaşan diğerlerinin giderek şiddetlendirdiği kavga ve şiddet ortamı içinde hayatlarına çözüm arayan bu insanların, metrodan, metrobüsten, AVM’den, sokaklardan, aslında bir parçası hepimize ait olan hikayelerini karşımıza getiriyor.
“Başka türlüsünün” olabileceğini söylüyor.
Kitaptan bazı alıntılar:
---
Ailen, sana, senin için en iyi olacağını düşündükleri şeyi söyler, arkadaşların, sana, senin en çok duymak isteyeceğin şeyi söyler, iş arkadaşların, sana, o an söyleneceklerin en uygunu ne ise onu söyler, ben sana gerçeği söylüyorum: “Başka türlüsü olabilir.”
---
Sen onların olmanı istedikleri kişiyi olmaya çalışıyor ve onların almanı istediği etiketleri kazanmaya çalışarak günlerini geçiriyorsun.
Oysa, etiketler mutsuz eder.
---
Aynı saatte kalk, aynı saatte kahvaltı yap, aynı saatte evden çık, aynı saatte ulaşım taşıtına bin, aynı saatte işe gel, aynı işleri yap, aynı saatte işten çık, eve gel, yemek ye, tv izle, yat, kalk ve aynısını yeniden yap.
Sonsuza kadar gidemez.
---
Biz bazen şaşırıyor ve merak ediyoruz.
Biz gerçekte kimiz?
Aynada görünen bu kişi miyiz, yoksa bundan fazlası da var mı?
---
Bugünlerde herkes doktor, herkes teknik direktör, herkes film yapımcısı, herkes modacı, herkes guru, herkes gurme, herkes her konuda uzman, kimsenin bilmediği bir şey yok.
---
Bir, iki olduğunda, çoğalıp üç ve dört olduğunda, her şey daha kolay, daha görünür, daha keyifli olabilir ama kendi başına olduğunda da bir, sıfır değildir, değeri vardır.
---
Kumral, dalgalı saçları, vücudunu saran kıyafetlerin ortaya çıkardığı vücut hatları ve yürürken etrafa yaydığı parfümünün kokusu ile geride kalan her şeyin bulanıklaştığı dünyanın merkezine o yerleşirken,bana bakıp
gülümsediğinde ben onun dünyadaki en güzel kız olduğunu düşünmüştüm. Bir an için mahallemde sevdiğim kızı bile unutmuş, sonra onu unuttuğum için kendime kızmış, sonra diğerlerine açık vermemek için ifadelerimi kontrol altında tutmaya çalışarak ben de ona “Merhaba” demiştim ve amirlerimi, görevlerimi, her şeyi geride bırakarak hayatımı onunla geçirmeyi bile düşünmüştüm ve o yaz gününde gölgede otursam bile terleyerek, kısacık bir ana ne kadar çok düşüncenin sığdığını düşünerek şaşırmıştım.
---
Benim kadar duygularını kontrol edebilen bir adamın nasıl olup da bunu kontrol edemediğini düşündüm ve şarkıların insanın kalbine daha bir dokunduğu, yıldızların sanki yeryüzüne indiği o gece ben aklımı tek bir düşünceye teslim ettim.
Onu yeniden görmek istiyordum.
“Kardeşlik Kulübü”, onlara televizyonda, gazetelerde, dergilerde, radyolarda, açık hava reklam alanlarında, çoğalttıkça daha başarılı ve tükettikçe daha mutlu olunacağı öğütlenen insanların, zamandan ve mekandan bağımsız mutlak doğruları arayarak, hayatlarını daha iyiye ve güzele götürme çabalarını anlatıyor.
Büyük şehrin gürültü, karmaşa ve koşturmacası içinde sürüklenirken, etiketler altında gruplaşan diğerlerinin giderek şiddetlendirdiği kavga ve şiddet ortamı içinde hayatlarına çözüm arayan bu insanların, metrodan, metrobüsten, AVM’den, sokaklardan, aslında bir parçası hepimize ait olan hikayelerini karşımıza getiriyor.
“Başka türlüsünün” olabileceğini söylüyor.
Kitaptan bazı alıntılar:
---
Ailen, sana, senin için en iyi olacağını düşündükleri şeyi söyler, arkadaşların, sana, senin en çok duymak isteyeceğin şeyi söyler, iş arkadaşların, sana, o an söyleneceklerin en uygunu ne ise onu söyler, ben sana gerçeği söylüyorum: “Başka türlüsü olabilir.”
---
Sen onların olmanı istedikleri kişiyi olmaya çalışıyor ve onların almanı istediği etiketleri kazanmaya çalışarak günlerini geçiriyorsun.
Oysa, etiketler mutsuz eder.
---
Aynı saatte kalk, aynı saatte kahvaltı yap, aynı saatte evden çık, aynı saatte ulaşım taşıtına bin, aynı saatte işe gel, aynı işleri yap, aynı saatte işten çık, eve gel, yemek ye, tv izle, yat, kalk ve aynısını yeniden yap.
Sonsuza kadar gidemez.
---
Biz bazen şaşırıyor ve merak ediyoruz.
Biz gerçekte kimiz?
Aynada görünen bu kişi miyiz, yoksa bundan fazlası da var mı?
---
Bugünlerde herkes doktor, herkes teknik direktör, herkes film yapımcısı, herkes modacı, herkes guru, herkes gurme, herkes her konuda uzman, kimsenin bilmediği bir şey yok.
---
Bir, iki olduğunda, çoğalıp üç ve dört olduğunda, her şey daha kolay, daha görünür, daha keyifli olabilir ama kendi başına olduğunda da bir, sıfır değildir, değeri vardır.
---
Kumral, dalgalı saçları, vücudunu saran kıyafetlerin ortaya çıkardığı vücut hatları ve yürürken etrafa yaydığı parfümünün kokusu ile geride kalan her şeyin bulanıklaştığı dünyanın merkezine o yerleşirken,bana bakıp
gülümsediğinde ben onun dünyadaki en güzel kız olduğunu düşünmüştüm. Bir an için mahallemde sevdiğim kızı bile unutmuş, sonra onu unuttuğum için kendime kızmış, sonra diğerlerine açık vermemek için ifadelerimi kontrol altında tutmaya çalışarak ben de ona “Merhaba” demiştim ve amirlerimi, görevlerimi, her şeyi geride bırakarak hayatımı onunla geçirmeyi bile düşünmüştüm ve o yaz gününde gölgede otursam bile terleyerek, kısacık bir ana ne kadar çok düşüncenin sığdığını düşünerek şaşırmıştım.
---
Benim kadar duygularını kontrol edebilen bir adamın nasıl olup da bunu kontrol edemediğini düşündüm ve şarkıların insanın kalbine daha bir dokunduğu, yıldızların sanki yeryüzüne indiği o gece ben aklımı tek bir düşünceye teslim ettim.
Onu yeniden görmek istiyordum.
