Motivasyon -> Hareket şeklinde değil, Hareket -> Motivasyon şeklinde bir yolumuz var. Yani harekete geçtikten sonra gaza geliyoruz, tam tersi durumundaysa gaza geldikten sonraki harekete geçişlerimiz ise bir süre sonra sönüyor.
Benim yazdıklarımı okumak size dıştan bir ateşleme sağlıyor, bu ateşleme ile bir süre ilerliyorsunuz ama kendi ateşinizi yakmadıkça uzun süreli ilerlemeniz mümkün değil. Kendi iç motivasyonunuzaulaşmanız gerek.
Yani spor yaptıkça, spor yapma motivasyonunu elinizde tutarsınız.
Peki bunu nasıl sağlarsınız?
Öncelikle bunu gerçekten istiyor olmanız lazım.
Sporu bırakınca, eski beslenme düzeninize dönünce hayatınızda bir değişim ya da amaç görmüyorsanız, bu yeni düzeni sürdürememeniz normaldir.
Önce amaç seçin. Önünüze bir hedef koyun ve kendinize inanın. Bunu gerçekten, kalpten isteyin.
Kendimden örnek vereyim;
Ben bir amaç seçtim, 1 Haziran diye zaman limiti koydum ve o güne dek elimden geleni yapmayı seçiyorum.
Dedim ki, 1 Haziran geldiğinde yazın kumsalda vücudumu havlu ile saklamayacağım.
Dedim ki, bu yaz kısa üstler giyip karın kaslarımı göstereceğim.
Dedim ki, sevdiğim yiyeceğin bana verdiği keyif 1 dakika ama sevdiğim fiziksel görüntünün bana verdiği keyif bir ömür sürüyor.
Görüntü kısmı bir yana, bu yüzeysel istek zamanla terk etti beni. Artık sağlıklı yaşama aşık oldum.
Artık sadece görüntü olarak değil, dışı kadar içi de sağlıklı bir beden arzusundayım.
Sonra yaşlı ve fit insanları gözlemledim.
Dedim ki, ben 60 yaşına geldiğimde yataktan kalkamayan biri olmayacağım.
En fazla 40 yaşında görünen, sağlıklı, enerjik yaşlılardan olacağım.
Hayatından sporu çıkarmayan insanların yaşlılıkları ile sporsuz bir hayat süren, mezara girmeden yürüyen ölü gibi gezinen insanların yaşlılıklarını karşılaştırdım.
Her gün yemek yemeye nasıl vakit ayırıyorsak, her gün uyumaya nasıl vakit ayırıyorsak;
şişman ve tembel olmaya vakit ayırabildiğimiz gibi, güçlü ve fit olmaya da vakit ayıracak imkanımız var.
Dedim ki, sadece 1 kez geliyoruz bu hayata ve ben de bana sunulanın en iyisini yaşamak istiyorum.
Sırt ağrıları ile acı çeken, zorla merdiven çıkan, nefes nefese hantal bir vücut istemiyorum.
Bana motivasyon veren bu düşüncedir.
Sizin de bir amacınız olmalı. Birini kıskandırmak da olur, iyi giyinmek de olur, iyi hissetmek de, ya da sadece mutlu sağlıklı bir yaşam sürme amacı da... Yeter ki bu rüyanızı gerçekleştirmek için adım atın.
Görüntümüz bizim elimizde. Nasıl görünüyorsak, bu bizim sayemizde olur.
Değişmek de elimizde.
Nasıl bir fizik istiyorsak, ona ulaşabiliriz.Bedenimiz bizim her emrimizi yerine getirmeye hazır, yeter ki ona vakit ayıralım.
O fit insanların hiçbiri kötü beslenerek ve tüm gün kanepede tembellik ederek o sağlıklı vücuda ulaşmadı.
Onlar başarabildiyse, biz de başarabiliriz.
Tarlasını ekip biçen, sulayıp çapalayan, yabani otlarını yolan, ter döken bir çiftçinin emeğinin karşılığını tarlası ürün verince alması gibi; bizim de bedenimize vakit ayırmamız, kendimizi sevmemiz, emek vermemiz gerekiyor.
Emek verip karşılığını %100 alacağınız tek şey spor ve sağlıklı yaşamdır.
Eğer devam edemiyorsanız, büyük ihtimalle depresyondasınız. "Ne değişecek ki?" diye düşünüp sizi pes etmeye zorlayan, sıkıntılı ve stresli bir ses var beyninizin içinde.
Eğer bunu kırabilecek kadar güçlüyseniz, zaten depresyonunuzdan çıkar ve bu hayatı sürdürebilirsiniz.
Eğer kıramıyorsanız, bu dönemi bir an önce atlatmak için bir şeyler yapmalısınız.
Enerjik müzikler dinlemeye zorlayın kendinizi.
Sizi içeri hapseden, sizi hantallaştıran sesi susturmaya çalışıp spor ayakkabılarınızı giyerek dışarı çıkın.
Temiz hava, içinizdeki sıkıntıyı dağıtacaktır.
Ne yaparsam kâr diye düşünün, 5 tane mekik bile çekseniz iyi hissedin kendinizi.
Detoks denen sıvı içeceklerden tüketin, "bugün de savaştım ve alnımın akıyla çıktım" diye düşünün.
Gülümseyin, sahte bile olsa şimdi zorlayarak kahkaha atın. Kahkaha beyne "Ben mutluyum" sinyali yolluyor. Beyniniz gerçekten enerjik olduğuna inanıyor. Bunu mutlaka deneyin. İyi hissedeceksiniz.
Gözlerinizi kapatın, dik oturun ve 10 kez nefes alıp verin, hiçbir şey düşünmeden nefesinizi saymaya odaklanın sadece.
Bu dediklerimi her gün yapın, kendinizi iyi hissettikçe o vazgeçişler azalacak.
Bugün spor yapamadıysanız, olsun. Vicdan azabı yaşamayın. Ama 5 burpee ya da 5 mekik yapın en azından. Ne yaparsanız kâr. Yarın kaldığınız yerden geri tutunun spora. Spor size trip atmaz, küsmez.
Kendinizi sevin.
Her gün spor yapacak ve iyi beslenecek kadar saygı duyun bedeninize.
Gerisini o halledecek. İyi günler gelecek.
Başaracaksınız.