biriyle sevgili olmak başka, evlenmek başka.
bak sana bir örnek vereyim. 24 yaşında bir arkadaşım var. yanılmıyosam 2,5 yıldır birisiyle beraberdi. kız öylesine ingilizcesini geliştirmeye karar verdi üniversiteden sonra. sonra hiç aklında yokken yüksek lisansını yurt dışında yapmaya karar verip bunun için çalıştı. oğlansa bunu istemiyordu, kendi ülkesinde kalmak istiyordu. sorunlar sorunlar. 2,5 senelik güzel bi ilişkinin sonunda "hayat planları ayrı" diye ayrılmak zorunda kaldılar. ki bu plan bir anda gerçekleşti, birkaç ay önce sorsan "çok mutluyuz, hayatımızı birlikte geçiririz biz. ayrılmak için bir sebebimiz yoktu ki" derlerdi.
evli olsaydı "hayır, ben başka ülkede yapacağım" diye bu kadar gür sesle söyleyemezdi.
ortak karar almak zorunda kalırlardı ve büyük ihtimalle bu ortak karar, kendi ülkesinde olmak olurdu.
bu yüzden hayatındaki en önemli noktaları tamamlayıp düzlüğe çıkıp "artık yolum bu!" diyebilene kadar evlenmemek gerek. benim görüşüm.
ha tabi evlenince de her şey değişebilir, hayat bu. başka ülkeye gitmeye karar verirsin vs. ama o başka, bu başka. gençken atılan eğitimle ilgili kariyer adımları çok temel ve geri dönüşü olmayan şeyler.
ki sevgiliyken bile bu tarz kısıtlamalar oluyor. burda kaç kişiden okudum "yüksek lisansı yurt dışında yapacaktım sevgilim istemedi gitmedim", "erasmusa gitmeme erkek arkadaşım engel oldu" diye. kendim de deneyimledim ayrıca.
yaş daha çok gençken zaman güzel ilişkiler yaşama, sevgiyi aşka tatma ama aynı zamanda kendine yatırım yapma ve işler uyuşmadığında kolaylıkla bir ilişkiyi bitirebilme zamanı.
hem birisiyle hayatın boyunca birlikte olacağını düşünmek seni korkutmuyor mu?