Konuşarak tecavüzü cesaretlendirdi diye beraat kararı çıktı

Chess

Nirvana
Kayıtlı Üye
14 Ağustos 2009
53.296
42.837
Bir ‘tecavüz’ davasında beraat veren mahkeme kararını da ilginç gerekçelere dayandırdı. Karar gerekçesinde “Müştekinin gece evine gelen sanığı kabul etmesi, saatlerce sohbet etmesi, sanığa cinsel ilişkiye girme konusunda cesaret veren davranış” denildi
Sitene Ekle
mor-sayfa-konusarak-tecavuzu-cesaretlendirdi-5409464.Jpeg

Esra Alus

Evine gelen adamın tecavüzüne uğradığı iddiasıyla yargıya başvuran kadın, adeta cinsel saldırının sorumlusu ilan edildi.
İstanbul’da yaşayan S.B., 23 Nisan 2011’de gece evine gelen E.K.’nın tecavüzüne uğradığı iddiasıyla yargıya başvurdu. S.B., 1 yıl önce tanıştığı E.K.’nın gece 02.00’de sarhoş kapısına dayandığını ve komşularından çekinmesi nedeniyle eve almak zorunda kaldığını anlattı. Bir süre sohbet ettikleri K.’nın evlenme ve cinsel ilişkiye girmek istediğini kabul etmediğini kaydeden S.B., sanığın kendisine tecavüz ettiğini ifade etti. Sanık K. ise, “S.B. benden para istedi. Parayı alamayınca da iftira attı” şeklinde ifade verdi. Savcılık evli, iki çocuğu olan 40 yaşında S.B.’nin sanığı “etraftan duyulmaması ve şerefi itibariyle zor durumda kalmaması için evine almak mecburiyetinde kaldığını” belirtti ve sanık E.K.’nın “cinsel saldırı” ve “konut dokunulmazlığını ihlal” suçlarından cezalandırılmasını istedi.
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme, darp ve cebir izi bulunmadığı yönünde raporu olan S.B.’ye, “Tecavüz sırasında direnç gösterdin mi?” diye sordu. S.B. ise, “Sanığın yüzünü gözünü tırmaladım. Ama üzerime abandı ve tecavüz etti. Ayrıca sanık bana 8 bin TL önererek, ‘Parayı al, şikâyetten vazgeç’ dedi. Avukatı da telefonla ricada bulundu” yanıtını verdi.

7 ayda beraat etti
Mahkeme, 3 Aralık 2011’de verdiği beraat kararında, “Müştekinin gece ilerlemiş saattinde evine gelen sanığı bilerek ve isteyerek kabul etmesi onunla saatlerce sohbet etmesi, sanığı cinsel ilişkiye girme konusunda cesaret veren davranış kabul edilmiş olup, müştekinin bağırıp çağırmaması ve sanığa tepki göstermemesi halinde konu komşunun bu durumu görmesinden çekindiğini söylemiş olması, tecavüze uğradığına ilişkin iddiaları doğrulamamaktadır” gerekçesini sundu. Yargıtay kararı onadı ancak sanığa “konut dokunulmazlığını ihlal” yönünden hüküm kurulmadığı için dosyayı iade etti.
Yerel mahkemeye tekrar gelen dosyayla ilgili 10 Mart 2015’teki davada S.B.’nin avukatı Nazlı Ateş, “Tecavüzün müvekkilimin ruh halinin bozulduğu doktor raporu ile sabittir. Hem tecavüz hem de konut dokunulmazlığı yönünden ceza verilmesi gerekir” talebinde bulundu. S.B. de, “Evliliğimi zor sürdürüyorum. Ruhum zedelendi ceza almasını istiyorum” dedi.

Savcı mütalaa değiştirdi
Sanığa ceza verilmesi yönünde görüş bildiren savcı Yavuz Pehlivan, ilk mütalaasında “evli oluşu” ifadesini kullanarak sanığın “konut dokunulmazlığını ihlal”den cezalandırılmasını istedi. S.B. ise, olay günü imam nikahlı olduğu kişiyle daha sonra evlendiğini belirtti. Bunun üzerine savcı bu kez, “Suç günü resmi evli olmadığı” ifadesini kullanarak, sanığın beraatini istedi. Mahkeme de sanık hakkında beraat kararı verdi.
Kararı eleştiren S.B.’nin avukatı Nazlı Ateş, “Müvekkilim geçen süre içinde evlendi. Yaşananları unutulmak isterken kanser oldu ve iki memesi alındı. sağlık sorunlarıyla uğraşırken bir de beraat kararıyla yıkıldı” dedi.



HUKUKÇU ERAY KARINCA:
İspat yükü erkekte olmalı

Mahkemenin tartışma yaratacak “gerekçeli kararı”nı ve savcının görüş değişikliğini uzun yıllar Aile mahkemelerinde hakimlik yapan avukat Eray Karınca şöyle değerlendirdi:
“Kanunun (madde 116/3’de) koruduğu değer, kocanın manevi kişiliğidir. Kadının evli olmadığının anlaşılması nedeniyle Cumhuriyet savcısı, yukarıdaki kurala uygun olarak görüşünü değiştirip sanık hakkında beraat istemiştir. Burada rahatsız edici olan, yargının tutumu. Mahkeme, kadının rızasının nereye kadar olduğuna ilişkin olarak bir tahminde bulunuyor ve adeta ‘Gecenin bir vakti evine almışsan, tecavüz dahil sonuçlarına katlanacaksın’ diyor. Bu son derece ataerkil bir bakış açısı olup maalesef oldukça yaygın. Mahkemelerin varsayımda bulunma hakkı olmamalı. Bir kadın, ‘Rızam sadece eve alıp sohbet etmekti’ diyorsa, bu beyan esas alınmalı. Hatta cinsel ilişki için dahi başlangıçta var olan bir rızadan kadının veya erkeğin her an vazgeçmesinin olanaklı olduğu kabul edilmeli.

‘Rıza yoksa suç oluşur’
Esasen mutlaka fiziki bir direnmenin emarelerinin aranması da tecavüze gösterilen bir toleranstır. İspat yükü erkekte olmalı ve kendisine iftira atıldığını ya da şu özel nedenle bunun için suçlandığını kanıtlamalıdır. Aynı şekilde konut dokunulmazlığı suçu da başlangıçta kişi eve rızayla alınmış olsa bile rıza ortadan kalktığı andan itibaren suç oluşmuştur. Somut olayda, kadının rızasının kalktığı andan itibaren suçun oluştuğu kabul edilmelidir. Yani erkekler, bir kadın ‘Hayır, istemiyorum’ dediği andan itibaren buna saygı göstermeyi öğrenmeliler. Ve hukukçular da bakış açılarını buna göre değiştirmeliler. Yoksa, ‘Kadın nazlanıyor, canım o da kuyruk sallamış’ türünden yaklaşımlar geleneksel ve cinsiyetçi olup son tahlilde kadına tecavüze, cinayetlere tolerans göstermek demektir.”
PROF. DR. Sevil Atasoy
Erkek egemenliğini kaybetme korkusuyla şiddet uyguluyor

Üsküdar Üniversitesi, kadına yönelik şiddeti “Medya, Kadın ve Şiddet” konulu panelde ele aldı. Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Kadına Şiddetin Suç haberciliği Açısından Analizi” hakkında bir sunum yaptı. Atasoy, İngiliz The Sun gazetesinin 3. sayfa güzeli haberleri gibi Türkiye’de de şiddet içerikli haberlerin, dizi, film ve şiddet içerikli şarkı kliplerinin kadına şiddeti artırdığını, abartılı şiddet haberlerinin ise bir süre sonra herkesi duyarsızlaştırıp şiddeti olağan hale getirdiğini söyledi. Sevil Atasoy, “Kadına şiddet, aslında kadının değil, onlara şiddet uygulayan erkeklerin sorunu. Erkekler egemenliklerini kaybetme korkusuyla şiddet uyguluyor. Kadının giderek özgürleşmesi, ayağa kalkması nedeniyle erkek korkuyor. Medyada haber ve görsellerin kontrollerini de erkek yöneticiler yapıyor. Kadına yönelik nefreti birtakım kafalardan silemezsek, şiddeti ne yaparsak yapalım önleyemeyiz” diye konuştu.
http://www.milliyet.com.tr/mor-sayfa-konusarak-tecavuzu-gundem-2028329/
 
bence de kesinlikle medyadaki şiddet çok etkili, minecraftla uğraşacağına, nerdeyse herkesin evinde sürekli açık olan tv de ki kadına şiddete müdehale etsin hükümet
 
gerçekten hiç bir ülke ile kıyaslanmayız.. daha doğrusu "yarıştığımız" ülkelerle kıyaslanamayız..
 
pekii, sirf merakimdan soruyorum. Varsayalim kadin yalan soyluyor, adami itiraz etmeden iceriye aldi ve rizasiyla adamla birlikte oldu. ve sonra sirf gicik oldugundan adami dava etti bunlari uydurdu.
Apartmanda ses gurultu olmazsa, tecavuze ugradigina dair hic bir kanit olmazsa, verilen karar yerinde degil mi?

yani magdur ariyorsak adam da magdur olabilir. Niye illede kadinin magduriyetine odaklaniyoruz?
 
ulkemizde tecavuz davalarinda rezalet kararlar veriliyor, bu ayri konu.
ama burada bana kadin hic de magdur gibi gelmedi. Adami itirazsiz iceri aliyor, saatlerce sohbet ediyor, ama sonra bana tecavuz etti diye dava ediyor. bence baska biseyler donmus.
 
pekii, sirf merakimdan soruyorum. Varsayalim kadin yalan soyluyor, adami itiraz etmeden iceriye aldi ve rizasiyla adamla birlikte oldu. ve sonra sirf gicik oldugundan adami dava etti bunlari uydurdu.
Apartmanda ses gurultu olmazsa, tecavuze ugradigina dair hic bir kanit olmazsa, verilen karar yerinde degil mi?

yani magdur ariyorsak adam da magdur olabilir. Niye illede kadinin magduriyetine odaklaniyoruz?


valla canım emin değilim ama bildiğim kadarıyla hemen rapor alınırsa zorlama var mı yok mu belli oluyor ona göre rapor veriliyor
 
pekii, sirf merakimdan soruyorum. Varsayalim kadin yalan soyluyor, adami itiraz etmeden iceriye aldi ve rizasiyla adamla birlikte oldu. ve sonra sirf gicik oldugundan adami dava etti bunlari uydurdu.
Apartmanda ses gurultu olmazsa, tecavuze ugradigina dair hic bir kanit olmazsa, verilen karar yerinde degil mi?

yani magdur ariyorsak adam da magdur olabilir. Niye illede kadinin magduriyetine odaklaniyoruz?
Bir kadinin tecavuze ugradiktan sonra polise gidip sikayetci olmasinin ne kadar zor oldugunu hesaba koymak lazim. Hele ki bizimki gibi bir toplumda..Binlerce kadin bunu yapamadigi icin bu sirla yasiyor. Hatta o kadar ki kimi hala polise gidemediginden tecavuz kurbani olmaya devam ediyor.. Oyle sirf gicik oldu diye dava acmak bir kadin icin hic de zannettigin kadar kolay degil..
 
Kesinlikle komsular duymasin diye iceri almamaliydi adami. Aksine bagirmaliydi ki komsular da duysun ve adami uzaklastirsinlar.
Serefsiz adam. bi de evli ya saka gibi..
 
Dul kadinin on etegi arka etegine dusman.. Sarhos bir adam geceyarisi kapina dayansa ve bagirsan bile komsularin ne dusunecegi malum bir ulkede yasiyoruz. Hele ki ev sahibinin.. Empati yapiyorum sadece.. Adamin isi tecavuze kadar goturecegini dusunememis, yakistiramamis olabilir. Belki de sessizce bu belayi basindan def edebilecegini dusunmustur kimbilir? Rezillik cikmadan.. Ama evdeki hesap carsiya uymamis iste.. Susup basina geleni sessizce kabullenmeli miydi sizce? Cogu kadinin yaptigi gibi..
 
Bir kadinin tecavuze ugradiktan sonra polise gidip sikayetci olmasinin ne kadar zor oldugunu hesaba koymak lazim. Hele ki bizimki gibi bir toplumda..Binlerce kadin bunu yapamadigi icin bu sirla yasiyor. Hatta o kadar ki kimi hala polise gidemediginden tecavuz kurbani olmaya devam ediyor.. Oyle sirf gicik oldu diye dava acmak bir kadin icin hic de zannettigin kadar kolay degil..

Dul kadinin on etegi arka etegine dusman.. Sarhos bir adam geceyarisi kapina dayansa ve bagirsan bile komsularin ne dusunecegi malum bir ulkede yasiyoruz. Hele ki ev sahibinin.. Empati yapiyorum sadece.. Adamin isi tecavuze kadar goturecegini dusunememis, yakistiramamis olabilir. Belki de sessizce bu belayi basindan def edebilecegini dusunmustur kimbilir? Rezillik cikmadan.. Ama evdeki hesap carsiya uymamis iste.. Susup basina geleni sessizce kabullenmeli miydi sizce? Cogu kadinin yaptigi gibi..

yahu sussun kabullensin demiyorum ki ben :) susmamaliydi, sustugu icin bu davayi kaybetti zaten.. Susmamali, susmamaliyiz.
sunu diyorum, burada erkegin tecavuz etmis olabilecegine dair hic bir kanit ama hicbirsey yok. Dolayisiyla, verilen karar inanmak istemesek de yerinde. Yoksa, "haa smdi, bu bir erkekse, bu da bir kadinsa, kesin erkek kadina tecavuz etmistir" varsayimi uzerinden gidersek, kadinligi korurken insanligi zedelemis oluruz.
kadin gozuyle olaylara cok duygusal baktigimizdan gercekleri kacirabiliyoruz. Bu adam tecavuz belki etmistir belki etmemistir. ama dunyadaki butun erkekler de tecavuzcu degil.
sadece oyle baska bir acidan bakmaya calistim, olay bundan ibaret, sevgiler.
 
X