• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Küçük Düşün Büyük Olsun!

bir de sade yaşam işine tüm ev halkı katılırsa başarı sağlanıyor. tecribe ile sabit.
sağlıklı yaşam işi de öyle.
bu yüzden sağlıklı yaşama uygun beslenemiyoruz.
bizim sitede fitness salonu var. bay ve bayan olarak ayrı
yakında oraya gideyim diyorum.
ücretsiz olunca da gidilir mi bilmiyorum. ama bir asansörle iniyorsun. hiç yorulmayacagım sadece kararlı olmaya bağlı.
bu konuda kendime telkinde bulunacağım bir süre sonra başlarım belki
ama spor hocası olmadan da çalışılır mı? yanlış kasları çalıştırıp kendime eziyet etmeyim.

ben sıkılaşmak istiyorum. ne gibi aletler çalışsam öneri verebilecek olan var mı*
çocuklarla ilgilen, parka çıkar, yemek yedir, ev topla temizle, onların uyuması gece 1-2 oluyor. fırsat bulmam lazım. alışkanlık haline gelse, zaman da ayrılır
 
Çok teşekkür ederim. Bu sene hedefim her anlamda hafiflemek. Az ve öz eşyalı bir evde yaşamak, daha az şeye (kıyafet, kozmetik vs) ihtiyaç duymak, daha az parayla yaşamak, doğru besinlerle beslenip istediğim kiloya inmek gibi. Umarım başarabilirim.
aynen!
 
kitabı okumama rağmen bütün bunları son 4-5 senedir sürekli yapıyorum.
belirli aralıklarla garanti belgeleri vs ayırıyoum. garanti belgesine artık ihtiyaç duyulmuyor. fatura saklıyorum. bunun için sunum dosyam var.ona düzenli şekilde yerleştirdim. bu sunum dosyası ve hastane evraklarını vs de laptop çantası vardı evde fazla ona koydum
ilaçları ara sıra son kullanma tarihine göre ayırıyorum. 1-2 yılda bir.
kıyafet almıyorum ancak annemler vs çocuklara çok alıyor. etiketini koparmadan kaldırıyorum bazılarını. bunları da bir bahane bulup bir yere hediye götürüyorum. çocuklara ihtiyacından fazla kıyafet de evi içinde fazlalık yapıyor.
mutfak eşyalarımın tamamını kullanıyorum.
kettle vs mutfak tezgahımda hiç bir şey yok.
evde çocukların oyuncaklarının kumandaları, şarj kabloları bir kutu içerinde. akşama foto atarım.
evde ıvır zıvırları düzenli olarak atarım.

ancakkkkkkk ben attıkça eşim her gün sürekli kıyafet alır kendine.
cep telefonu aldıysa çeşit çeşit şarj aletleri alırdı. evde samsung için olan standart şarj aletlerinden bir sürü vardı dagıttım.
20 tane kadar (abartmıyorum) flash bellek var. yok bunun rengi güzel, bu cepte kolay taşınıyor, bu arabalı vs aldıkça alıyor
telefon alır bir sürü kılıf alır.
dün adam gitti iphone 7 aldı. ödemesini yaptı, telefon 10 gün sonra gelecekmiş vatana. 10 gün uyuyamaz.
evde 2 tane bozuk laptop var. ara ara açar tamir eder. birinin bozulma nedeni içini açması
bir tane iş yeri vermişti, inceliğini çok beğenip bir tane de kendi aldı. neyse evde sağlam bir tane kaldı. diğer yeniyi kardeşime gönderdim.
tatilden, otelden nefret eder, çocuk havuz istese dahi gitmez ama teknolojiye nefsi çok yenik düşer.
kendisini de hemen savunur, görsen sütten çıkmış ak kaşık. ama ben sigara içmiyorum. başkasının sigaraya verdiği parayı harcıyorum. içkim, sigaram yok der.

ben takıntı haline getirdim evden illaki bir şey atacağım. bir çorap, bir toka olur. bir şey gidecek.
insanlar bugün Allah için ne yaptın diye sorarlar kendine
ben bugün evden ne attın diye soruyorum kendime
bir süpürge, bir kilim evde oturmak istiyorum :)

dün akşam bir arkadaş geldi. ne kadar ferah sade bir evin var dedi. o arkadaş kendi süslü, evi sade birisi. çok hoşuma gitti deyip durdu.
ayırdıgım her şeyi de uydun bir şekilde dağıytıyorum. ama annem bir geliyor torbalar dolusu kıyafet, oyuncak vs.
artık almayın diye tartışma çıkıyor evde.

eşyalarım da genelde parama göre kaliteli olduğunu düşündüğüm, sade mobilyalardan. kelebek, tepe gibi markalar
benim asla tarzım değil avangard mobilyalar, tozuyla pisliğiyle ugraşamam
masalar ve konsollarımın üstü bomboş, çocuklar zaten masa tepesinde, komidin üstlerinde olduğunda daa bu yaşam kafamın rahat olmasını sağlıyor.
ortada bir bardak kaldıysa mutlaka çocuk kırar, dökülür. mutlaka bir temizlik işi çıkar. o yuzden ortada bir şey bırakmam.
bu da ev içinde sürekli koşturmaca halinde olmama neden oluyor.

çantamın içini sürekli düzeltirim, ayıklarım. çanta ben de çok severim. ancak hep aynı çanta değiştirmek çok zor geliyor.

insanlar ev hediyesi olarak genelde nevresim takımı gibi ihtiyaç alırım. bana gelen süs eşyalarını kullanmam, evimin duvarını delemem, mobilyama tarzıma uymaz. eğer bir eve akşam yemeğe, çaya davetliysek 30 tl ye pasta, tatlı alacagıma o fiyata dediğim gib inevresim alırım. ya da çocuguna bir sweet falan götürürüm ki aile zaten tüm ikramlıkları hazırlamış olur. geçen biri aradı çaya gelin dedi. esse de tek kişilik pike takımı alıp kenara koymuştum. 35 tl. onu götürdüm. tatlı alsan belki daha fazla ama işe yarar. bana gelen tablo türünden hediyelere hele gıcık oluyorum. ben ne kirada otururken, ne de kendi evimde duvar delmem

sade yaşam deyince çok hoşuma gidiyor. hemen uzun uzun yazıyorum. çevreme de anlatıyorum. örnek olsun ki bu kapitalizm tuzagına düşmeyelim :) bakıcım senin ev ne güzel gereksiz şey yok diyordu. bir gün geldi evdeki gümüşlüğü attım. oh ne güzel ferahladı. eşime de sertssesiz hanımın evi hep böyle dedim diyor.

eşyanın kölesi olmaktan çıkalım ki para biriktirelim. birbirimize hava atacağız diye hayatı kendimize zorlaştırmayalım.

artık....... susuyorum. 3 aylık konutum. öğleden sonra iş yerimin dışında olacagım. biraz yorulacagım bakalım.

Yazdıklarını okuyunca bir an annem üye olmuşta o yazmış sanırım dedim. Seninle tamamen aynı kafadan. Onun kızı olduğum için doğal olarak bende böyleyim.
Hiç kalabalık edecek biblo aksesuar tarzı şeylerimiz yoktur. Bize geliyorsa oda direk hediye eder evden çıkarır.
Bende bir arkadaşıma giderken hiç kek, pasta falan almam.
Oturmaya gidiyorsam bu tarz şeylere ihtiyacı olmadığını bildiklerimede sıvı yağ,şeker, çay tarzı şeyler alırım. Onlarında bir yükü hafiflemiş olur.
Bebekli birine bebek görmeye yada oturmaya gidiyorsam bez, ıslak mendil alırım.
 
Biri fazla esyadan kurtulmakmi dedi:deli:
Annem tam istifcidir.mesela evlenirken aldigi 35 yillik koltuklarini tikistirdi bir odaya asla atmamiza izin vermiyir bir ara evden gitse ilk isim onlari atmak olacak:bicak:
Cok fazla gereksiz esya var evde esyalara hizmet ediyoruz resmen.
Babamda kiyafet alisveris delisi.yatak odasinin tum dolaplari tikis tikis dolu.hepsi kaliteli atmaya kiyamiyorum birine versem herkes kabul etmez giyilmis kiyafeti.
Buyuk esyayi evden yok etmekte zor ben bu koltuklari cope atsam olmaz birine versem kim.ne yapsin 35 yillik koltugu.:bicak:
Evimiz herzman temiz ama esya fazlaligindan daginik gorunuyor.
 
Guy
eşinin bunlardan haberi var mı? paranı neden bankada tutmuyorsun. maşaallah bu arada Allah daha çok versin
A haberi yok ama tahmin ediyo .. geçenler de 2500 tl çıkardım verdim adam şok :deli: sen ne kirli cikiymissin diyo daha vardır senin demeye başladı :KK70: dogum iznine ayrıl cam cnm 2 ay sonra ve 3 bilezik parası biriktirmeye calisiyorum o zamana kadar .. memlekete gidince burma alcam şöyle tam koluma göre taki cam :-)
 
birine misafirliğe gitmekten bahsetmişsiniz.. ben her zaman eşimle ilk defa biyere gidiyorsam, yada bişey hayırlamaya, yada özel birgün ise mutlaka güzel bir pasta- tatlı yaptırır götürürüz. bence bu karşı tarafa verdiğin kıymeti gösterir. ama bir baktım karşı taraf ya eli boş geliyor (bunu yapanda yeni evlenmişim evime ilk defa gelen kaynım ve eşi) yada uyduruk hediyelerle ( üzerinde etileti kalmıştı 8 liralık havlu) geliyorlar tepemin tası attı. her gelen havlu getirdi ya bari onu kaliteli alın. nerdeyse havlu dükkanı açacaktım. ya bana değer vermiyorsan gelme yada geliyorsan paranı bi kıy ya. yanlış anlaşılmasın pahalı bişeylerden bahsetmiyorum ama en azından düşünülmüş, özenilmiş bişeyler olabilir.
bundan sonra ben de öyle olmaya karar verdim. millet gözünü açmış öyle gelmeye utanmıyorsa ben de utanmicam artık.
 
birine misafirliğe gitmekten bahsetmişsiniz.. ben her zaman eşimle ilk defa biyere gidiyorsam, yada bişey hayırlamaya, yada özel birgün ise mutlaka güzel bir pasta- tatlı yaptırır götürürüz. bence bu karşı tarafa verdiğin kıymeti gösterir. ama bir baktım karşı taraf ya eli boş geliyor (bunu yapanda yeni evlenmişim evime ilk defa gelen kaynım ve eşi) yada uyduruk hediyelerle ( üzerinde etileti kalmıştı 8 liralık havlu) geliyorlar tepemin tası attı. her gelen havlu getirdi ya bari onu kaliteli alın. nerdeyse havlu dükkanı açacaktım. ya bana değer vermiyorsan gelme yada geliyorsan paranı bi kıy ya. yanlış anlaşılmasın pahalı bişeylerden bahsetmiyorum ama en azından düşünülmüş, özenilmiş bişeyler olabilir.
bundan sonra ben de öyle olmaya karar verdim. millet gözünü açmış öyle gelmeye utanmıyorsa ben de utanmicam artık.
Bizimde bahsettiğimiz bu canım. Sırf eli boş gitmemek için gerekli gereksiz şeyler almıyoruz. KArşı tarafında işine yarayabilecek şeyler götürüyoruz. Bu kimi için bir nevresim, kimi için tatlı, kimi için bir bez duruma göre değişiyor
 
birine misafirliğe gitmekten bahsetmişsiniz.. ben her zaman eşimle ilk defa biyere gidiyorsam, yada bişey hayırlamaya, yada özel birgün ise mutlaka güzel bir pasta- tatlı yaptırır götürürüz. bence bu karşı tarafa verdiğin kıymeti gösterir. ama bir baktım karşı taraf ya eli boş geliyor (bunu yapanda yeni evlenmişim evime ilk defa gelen kaynım ve eşi) yada uyduruk hediyelerle ( üzerinde etileti kalmıştı 8 liralık havlu) geliyorlar tepemin tası attı. her gelen havlu getirdi ya bari onu kaliteli alın. nerdeyse havlu dükkanı açacaktım. ya bana değer vermiyorsan gelme yada geliyorsan paranı bi kıy ya. yanlış anlaşılmasın pahalı bişeylerden bahsetmiyorum ama en azından düşünülmüş, özenilmiş bişeyler olabilir.
bundan sonra ben de öyle olmaya karar verdim. millet gözünü açmış öyle gelmeye utanmıyorsa ben de utanmicam artık.

bence onlar gibi olup seviyelerine inme, senden öğrensinler nerde nasıl davranılıp, nereye ne götüreleceğini.... :KK25:
ben kendi kardeşim olsun, komşum olsun hiç farketmez, hiç bir yere boş gitmem ve dediğin gibi, özenirim...
ha sevip değer vermediğim insanın evine zaten gitmem...:KK22:
 
günaydın arkadaşlar...

Akdeniz, Karadeniz muhabbeti olduğunu görünce, işi gücü bırakıp klavyenin tuşlarında buldum parmaklarımı... :))
eşi Mersin li kendi Trabzon lu olan birinden de bu beklenirdi sanırım... :)

herkese kolay gelsin... hayırlı,bereketli,helalinden bol kazançlı bir gün olsun inşallah hepimiz için...

ha bu arada unutmadan, güne kahveyle de, kahvesiz de başlasa gergin olanlara da selam olsun...Rabbim kolaylıklar versin...:KK66:
Sen var ya sennn...:)
cansın can...sana da selamlar olsun buradan...kahvemi içtim, gergin miyim? yok değilim vallahi :)
 
Bizimde bahsettiğimiz bu canım. Sırf eli boş gitmemek için gerekli gereksiz şeyler almıyoruz. KArşı tarafında işine yarayabilecek şeyler götürüyoruz. Bu kimi için bir nevresim, kimi için tatlı, kimi için bir bez duruma göre değişiyor
herkes öyle düşünse keşke..
 
kızlar etiketlemeyi bilmiyorum o nedenle sade yaşam adına neler yapıyorum direkt yazayım kusura bakmayın.
eskiden yaz kış kıyafetlerimi ayırır verirdim zaten.ama öyle bir durum içine düşmüşüm ki çalıştığım için bu yıl giydiğimi elden çıkarırdım sonra başka alırdım vs.ev kıyafet bakımından çok kalabalık olmasa da alırdım sürekli.bu yaz şunu anladım ki büyük oğlum 4 yaşında ve geçen sene sezon sonu olarak indirimde diye o kadar çok şort almışım ki,aynı renkten 2 tane mi dersiniz,sırf indirimde gözüm döndüğü için kız kot pantolonu mu dersiniz :)) hayır giydirdim pantolonu bir tuhaflık var belli ama ne diyorum..bi kaç sefer evde giydirip çıkartınca bunun kız pantolonu olduğunu anladım :)) neyse yaz boyu sürekli yıka,ütüle,giydir.küçük oğlum da hızla büyüdüğü için bu ay olan öbür ay olmuyordu.kıyafetlerin taksiti bitmezken küçük geliyordu.yaptıklarıma gelince;
-çocukların dolabında bir poşet var ve çocukların küçülen kıyafetlerini,eskiyenleri hemen içine atıyorum ve aylık kontrol ediyorum.büyükten küçüğe kalanları saklıyorum.diğerlerini hemen veriyorum. bu ay bir de çocukların oyuncak dolabına el atacağım.küçük oğlumun işine yaramayanları elden çıkartıcam.
-bu arada doğum günlerinde ya da farklı zamanlarda kıyafet ve oyuncak kabul etmiyorum.bunu aileler bilir.çocukların banka da hesapları var.doğum günlerinde,bayramlarda hediye olarak harçlık verilir ve o paralar doğru bankaya.herkes bunu bilir :)
-salonda ıvır zıvırım olmaz.önemli evraklar tek bir çekmece de toplanır.
-önümüzde ki hafta elden çıkarmak istediklerimi gözüme kestirdim onlar için vakit ayırmalıyım.çöpe atmaya kıyamıyorum çünkü vazo,süs çiçek vs gibi güzel şeyler var ama artık bana fazla gelen şeyler:)
-evde hiç bir şeyi biriktirmemeye çalışıyorum.zaten koyacak yerim de yok.depolama işleri için bile annemin evinin bodrumunu kullanıyorum.
- bir de kitaplığa el atmam lazım en kısa zamanda ama onları nasıl elden çıkarırım bilmiyorum.hepsini bin bir inceleme ve emek,para harcayarak aldım,okudum ama kitaplık çok doldu.
-geçen ay eve yeni bir ayakkabılık yaptırdık kullanmadıklarımı da o zman ayırmıştım.
bu arada ALMADIM diye bir blog var.benimde öncelikli hedefim ocak ayına kadar ihtiyaç dışı bir ürün almamak ve dolayısıyla para harcamamak
 
bence onlar gibi olup seviyelerine inme, senden öğrensinler nerde nasıl davranılıp, nereye ne götüreleceğini.... :KK25:
ben kendi kardeşim olsun, komşum olsun hiç farketmez, hiç bir yere boş gitmem ve dediğin gibi, özenirim...
ha sevip değer vermediğim insanın evine zaten gitmem...:KK22:
kesinlikle.. annem de öyle söylüyor sen doğrusunu yap diyor ama yapınca da kendimi enayi gibi hissediyorum.
 
biz küçükken annem doğumgünlerin de arkadaşlarıma hediye olarak çamaşır takımı çorap falan alırdı ben çok utanırdım biblo ya da çerçeve falan almak isterdim. ama şimdi anlıyorum ki aslında ne faydalı eşyaymış
sanırım toplum olarak tüketime ve kullanışsız ama gösterişli eşyalara yönlendirildik. şimdi ise yine yeniden eskiye ve bilinçli harcamalara dönüyoruz
 
Vay arkadaş ne bitmek bilemeyn bir gün
 
Bende yoğunum bu aralar..İnşallah akşam atladığım sayfaları okuyabilecegim..vakitle yarışıyorum sanki..
 
Ba
birine misafirliğe gitmekten bahsetmişsiniz.. ben her zaman eşimle ilk defa biyere gidiyorsam, yada bişey hayırlamaya, yada özel birgün ise mutlaka güzel bir pasta- tatlı yaptırır götürürüz. bence bu karşı tarafa verdiğin kıymeti gösterir. ama bir baktım karşı taraf ya eli boş geliyor (bunu yapanda yeni evlenmişim evime ilk defa gelen kaynım ve eşi) yada uyduruk hediyelerle ( üzerinde etileti kalmıştı 8 liralık havlu) geliyorlar tepemin tası attı. her gelen havlu getirdi ya bari onu kaliteli alın. nerdeyse havlu dükkanı açacaktım. ya bana değer vermiyorsan gelme yada geliyorsan paranı bi kıy ya. yanlış anlaşılmasın pahalı bişeylerden bahsetmiyorum ama en azından düşünülmüş, özenilmiş bişeyler olabilir.
bundan sonra ben de öyle olmaya karar verdim. millet gözünü açmış öyle gelmeye utanmıyorsa ben de utanmicam artık.
Ben de yeni evlendiğimde her gelen ya dantelli havlu ya kahve fincanı ya da borcam getirdi. Bi ara saydım evde tam 15 adet 6 kişilik kahve fincanı takımı vardı. Hepsini başkalarına hediye götürdüm. Ben genelde ziyarete giderken saksı çiçek alıyorum ya da yapay çiçekler var, gerçek gibi gözüken. Onlardan alıyorum.
 
Kızlar sade yasamdan bahsetmıssınız hıc haberım yok yahu bu olaydan okuyunca az cok anladım ne oldugunu.
Bızımde gıysılerın ıyıce gozden gecırılmesı gerekıyor ve bazanın altında kendısı durmayan ama aparatları duran supurge makıne ucları var mesela. fılan falan ama evımızde fazla esya yok cocuk odası harıc. orası toplu bıle olsa dagınık gozukuyor aslında el atasım var ama bır tane daha bebegım olursa ınsallah onlara soyle havalı altı dolap ustu yatak olan ikiz ranza yaptırmak ıstıyorum o yuzden orasına el atarsam basım derde gırer maddıyatla suanda :D

Ama okuyacagım belkı dıkkatımı cekmeyen bıseylerde vardır evde bakmak lazım
Buarada bugun cok ama cok uykum var gece sadece 5.5 saat uyudum bu aksam en gec 11 gıbı uyumam lazım
 
kitabı okumama rağmen bütün bunları son 4-5 senedir sürekli yapıyorum.
belirli aralıklarla garanti belgeleri vs ayırıyoum. garanti belgesine artık ihtiyaç duyulmuyor. fatura saklıyorum. bunun için sunum dosyam var.ona düzenli şekilde yerleştirdim. bu sunum dosyası ve hastane evraklarını vs de laptop çantası vardı evde fazla ona koydum
ilaçları ara sıra son kullanma tarihine göre ayırıyorum. 1-2 yılda bir.
kıyafet almıyorum ancak annemler vs çocuklara çok alıyor. etiketini koparmadan kaldırıyorum bazılarını. bunları da bir bahane bulup bir yere hediye götürüyorum. çocuklara ihtiyacından fazla kıyafet de evi içinde fazlalık yapıyor.
mutfak eşyalarımın tamamını kullanıyorum.
kettle vs mutfak tezgahımda hiç bir şey yok.
evde çocukların oyuncaklarının kumandaları, şarj kabloları bir kutu içerinde. akşama foto atarım.
evde ıvır zıvırları düzenli olarak atarım.

ancakkkkkkk ben attıkça eşim her gün sürekli kıyafet alır kendine.
cep telefonu aldıysa çeşit çeşit şarj aletleri alırdı. evde samsung için olan standart şarj aletlerinden bir sürü vardı dagıttım.
20 tane kadar (abartmıyorum) flash bellek var. yok bunun rengi güzel, bu cepte kolay taşınıyor, bu arabalı vs aldıkça alıyor
telefon alır bir sürü kılıf alır.
dün adam gitti iphone 7 aldı. ödemesini yaptı, telefon 10 gün sonra gelecekmiş vatana. 10 gün uyuyamaz.
evde 2 tane bozuk laptop var. ara ara açar tamir eder. birinin bozulma nedeni içini açması
bir tane iş yeri vermişti, inceliğini çok beğenip bir tane de kendi aldı. neyse evde sağlam bir tane kaldı. diğer yeniyi kardeşime gönderdim.
tatilden, otelden nefret eder, çocuk havuz istese dahi gitmez ama teknolojiye nefsi çok yenik düşer.
kendisini de hemen savunur, görsen sütten çıkmış ak kaşık. ama ben sigara içmiyorum. başkasının sigaraya verdiği parayı harcıyorum. içkim, sigaram yok der.

ben takıntı haline getirdim evden illaki bir şey atacağım. bir çorap, bir toka olur. bir şey gidecek.
insanlar bugün Allah için ne yaptın diye sorarlar kendine
ben bugün evden ne attın diye soruyorum kendime
bir süpürge, bir kilim evde oturmak istiyorum :)

dün akşam bir arkadaş geldi. ne kadar ferah sade bir evin var dedi. o arkadaş kendi süslü, evi sade birisi. çok hoşuma gitti deyip durdu.
ayırdıgım her şeyi de uydun bir şekilde dağıytıyorum. ama annem bir geliyor torbalar dolusu kıyafet, oyuncak vs.
artık almayın diye tartışma çıkıyor evde.

eşyalarım da genelde parama göre kaliteli olduğunu düşündüğüm, sade mobilyalardan. kelebek, tepe gibi markalar
benim asla tarzım değil avangard mobilyalar, tozuyla pisliğiyle ugraşamam
masalar ve konsollarımın üstü bomboş, çocuklar zaten masa tepesinde, komidin üstlerinde olduğunda daa bu yaşam kafamın rahat olmasını sağlıyor.
ortada bir bardak kaldıysa mutlaka çocuk kırar, dökülür. mutlaka bir temizlik işi çıkar. o yuzden ortada bir şey bırakmam.
bu da ev içinde sürekli koşturmaca halinde olmama neden oluyor.

çantamın içini sürekli düzeltirim, ayıklarım. çanta ben de çok severim. ancak hep aynı çanta değiştirmek çok zor geliyor.

insanlar ev hediyesi olarak genelde nevresim takımı gibi ihtiyaç alırım. bana gelen süs eşyalarını kullanmam, evimin duvarını delemem, mobilyama tarzıma uymaz. eğer bir eve akşam yemeğe, çaya davetliysek 30 tl ye pasta, tatlı alacagıma o fiyata dediğim gib inevresim alırım. ya da çocuguna bir sweet falan götürürüm ki aile zaten tüm ikramlıkları hazırlamış olur. geçen biri aradı çaya gelin dedi. esse de tek kişilik pike takımı alıp kenara koymuştum. 35 tl. onu götürdüm. tatlı alsan belki daha fazla ama işe yarar. bana gelen tablo türünden hediyelere hele gıcık oluyorum. ben ne kirada otururken, ne de kendi evimde duvar delmem

sade yaşam deyince çok hoşuma gidiyor. hemen uzun uzun yazıyorum. çevreme de anlatıyorum. örnek olsun ki bu kapitalizm tuzagına düşmeyelim :) bakıcım senin ev ne güzel gereksiz şey yok diyordu. bir gün geldi evdeki gümüşlüğü attım. oh ne güzel ferahladı. eşime de sertssesiz hanımın evi hep böyle dedim diyor.

eşyanın kölesi olmaktan çıkalım ki para biriktirelim. birbirimize hava atacağız diye hayatı kendimize zorlaştırmayalım.

artık....... susuyorum. 3 aylık konutum. öğleden sonra iş yerimin dışında olacagım. biraz yorulacagım bakalım.
Benim eşimin de tamir malzemesi takıntısı var. Evi yıkıp baştan inşaat edebilecek kadar malzeme var. Gördükçe deli oluyorum.
Çantalar için tchibo'dan çanta düzenleyici almıştım. Bütün gerekli eşyaları içine koydum.O gün hangi çantayı takacaksam, hop çantanın içerisine atıyorum. Çok rahat oluyor. Siyah, lacivert ve beyaz olmak üzere zaten hepi topu 3 çantam var.
 
Back
X