- 26 Mayıs 2009
- 665
- 0
- 96
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
bebeğim bir hürrem masalını oku sen,çok güzel
hürrem ölürken süoya seni hiç sevmedm, hep nefret ettm demiş. sülonunda içine dert olmuş kimseyi almamış hayatına
tam 35 yıl tek kadın sevmiş
Ya allahaşkına kıyaslıyorsunuz ya hürremle,,,şu mahidevran bi sahnede sözde dekolte giymiş,bakakaldım,sanki bir kalasa elbise geçirmişler,bildiğin kuru tahta,hürrem gibi lokum dururken tahtakurusu mahiyi kim ne yapsın,sıskalığından yüzüne bakınca bir koca burun bir de yalak gibi geniş bir ağız görüyorsun,gözler zaten bir kuyu gibi çukurda.ya bu kız aşkımemnuda böyle çirkin değildi.ne olmuş böyle
yaa kızlar bana biraz saçma geldi haremdekilerin bir olup hürrem sultanın üstüne yürümeleri öldürmeye teşebbüs etmeleri gerçekte böyle bişey olucanı sanmıyorum saçma yapmışlar orasını onun dışında çok güzel ve heyecanlı bi bölümdü...kızlar gecende tv gördüm gerçekte süleymanın damadı değilmiş pargalı sözde ekipte kabul etmiş ama senaryoyu değiştiremeyiz artık demişler doğrumu bu haber kızlar gerçekte ibrahim değilmişmi damatları:26:
evet canım normalde hatice sultanın yaşlı bir adamla evlenmesi gerekiyor ve o adam hatice sultana işkence yaptığı için öldürülüyor
Bu arada Aybige FOS çıktı :))) Asi kız fena madara oldu![]()
hürremin amacı zaten osmanlıyı bitirmekmiş. bu uğurda çocuklarını bile harcamayı göze almış
1 kişiye 10 kişi saldırırsa çok normal değil mi?
niyetim size birşeyler söylemek değil asla tartışma ortamı yaratmakta değil ama bir çok kişi Hürremle ilgili bunları söylüyor bense böyle düşünmüyorum Birkere Kanuni çok akıllı ve çok adaletli biriymiş bununla nam salmış düşmanları bile onu bu şekilde anarmış Hürrem böyle biri olsa mutlaka sezerdi diye düşünüyorum ...ikincisi o dönemlerde hareme dışardan hiçkimse girememiş olan olaylar yazılan yazışmalar dışında ne olabilir kulaktan dolma birine iftira atmak çokmu zor zaten cihan padişahının karısı olarak çok fazla kin duyulmuş kadına sonra çok fazla hayır yapmayı seven biriymiş
Aksarayda bugün Haseki denilen semtte kubbeli bir cami ile şadırvan, yanında imaret, medrese, darüşşifa ve mektep yaptırdı. Medrese, 1539da yapıldı. Şimdi belediyenin polikliniği olarak kullanılan darüşşifa da 1550de inşa edildi. Bundan başka Mekke ve Medine-i münevverede birer imaret yaptırdı. Edirneye su getirtti ve bunları muhtelif çeşmelerden akıttı.ALINTIDIR...
tabiki her dönemde de olduğu gibi Hürrem de padişahın gözdesi eşi olmayı, kendi oğullarının tahta çıkmasını ister bunun için de uğraşmışta olabilir
ölmüş gitmiş aradan kaç yüz sene geçmiş nerden bilebiliriz saray içinde yapılan konuşmaları hangi tarihçi bilebilir
gerçekten osmanlıdan nefret edip etmeğini?
Ama o ki bin kaplan gücündeki Malkoçoğlu'na bile kafa tutuyordu ya :)
evet canım normalde hatice sultanın yaşlı bir adamla evlenmesi gerekiyor ve o adam hatice sultana işkence yaptığı için öldürülüyor
Kanuni, Hürrem Sultan'ı öyle bir aşk ile sevmiş ki, Hürrem yaşadığı sürede nerede ise başka bir kadına bakmamış. Padişah, Hürrem sultanın 1558 yılında ölümü ile içine kapanmış, bu durumu fark eden saray görevlileri her gün yanına bir cariye göndermiş ise de hiçbirini kabul etmemiş, ta ki Gülfem Hatun’a kadar.
Gülfem Hatun da birçok cariyenin olduğu gibi, Ukrayna taraflarından küçük yaşta saray haremine getirilip, burada saray adabını ve İslâm’ı öğrenir. İlk zamanlar, geceleri rüyasında hayal meyal hatırladığı köyünü görerek uyanır ve haremin katı düzenine uymakta zorlanır; ama zamanla ortama alışır.Güzelliği,zarifliği ve yeni dinine bağlılığı ile haremdeki tüm kadınların göz bebeği olur. Kalfa denen yaşlı cariyelerden birini de anne olarak beller. Kanuni kendisine sunulan Gülfem Hatun’u, belki güzelliği, belki zekâsı, belki de Hürrem Sultan’a benzetmesinden çok beğenir. Sunulan başka cariyeleri ret ederek çoğu zamanını Gülfem Hatun’la geçirmeye başlar. Cariyelerin haremde belli harçlıkları olsa da, Kanuni, Gülfem Hatun’a her gelişinde çok değerli hediyeler sunar. Dinine çok bağlı olan Gülfem de maddi yönden kuvvetlenmeye başlayınca, Üsküdar’da bir cami yaptırmaya karar verir. Cami önce hızlı bir şekilde yapılmaya devam ederken, bir süre sonra parası bittiği için inşaat durur. Bu duruma çare bulmaya çalışan Gülfem’e saraydaki ve onu kıskanan başka bir cariyeden bir teklif gelir. Sırasını kendisine satması karşılığı maddi yardımda bulunacağını söyler. Çaresizlik içinde bunu kabul eden Gülfem, Padişah tarafından çağrıldığında, hasta olduğunu bahane ederek gitmez ve yerine bu cariye gider. Bu durum bir iki defa daha tekrarlanınca şüphelenen Kanuni, gelen cariyeye bu durumu sorar. Cariye de, Gülfem’i iyice gözden düşürebilmek için, sırasını para karşılığı kendisine sattığını söyler, ama cami için olduğunu söylemez. Bu duruma çok hiddetlenen Kanuni, Cariyenin ve Gülfem Hatun’un boğdurulması emrini verir(1566). Kızı bellediği Gülfem’in öldürülmesi ile perişan olan kalfa, bir şekilde bu durumu padişaha ulaştırır. Hürrem Sultan’dan sonra belki de ilk defa birini seven Kanuni, olayı duyunca çok üzülür ve derhal caminin bitirilmesi fermanını verir.
Ölümünün ilk günlerinde, mezarından geceleri nur yükseliyor söylentileri İstanbul’u saran Gülfem Hatun’un Şehide-i Saide (Kutlu Şehit) yazan mezarı, Üsküdar’ın Gülfem Hatun mahallesindeki Gülfem Hatun camisinde bulunmaktadır.