nişanlımın abisi

FearEatsTheSoul

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
13 Temmuz 2020
423
1.309
merhabalar. öncelikle yazacaklarım çok uzun olacak okuyan herkese çok teşekkürler.

ben yeni nişanlandım ve ne yazık ki içime dert olan şey nişanlımın abisi ile ilgili. nişanlımın babası erken yaşta vefat etmiş, kendisi şuan annesi ve abisi ile ikamet ediyor. yaşı 29. abisinin yaşı 40 ve hafif zihinsel engelli ve obsesif kompulsif bozukluğa sahip. yani kaba tabirle hem zeka açısından çocuk gibi hem de çok yoğun takıntıları var (böyle ifade etmek hiç hoş değil ancak herkes kafasında canlandırabilsin isterim). iki rahatsızlığından biri ile belki zor olsa da baş edilir ancak ikisi birlikte çok zor ne yazık ki. çünkü kendisi takıntılarının hatalı olduğunu anlayamıyor kendisini bilemiyor. örnek vermek gerekirse asla birisi ile fiziksel temasa geçmez, değil sarılmak tokalaşmaz bile. yemek yediğinde öğünleri ortalama 1-1,5 saat kadar sürer çünkü mesela önce çatal bıçağının o görürken yıkanması/silinmesi gerekir. yemekleri değil tabakları dahi birbirine değdiğinde o yemeği yiyemez. bunun dışında sürekli kendi kendisine anlamsızca şeyler konuşur, yemek sırasında da. o yüzden çok ağır yer. her gün el ayak yıkar ancak bunlar birisi kendisini uyarıp "yeter artık çıkmalısın" demezse saatlerce sürer. yani banyoda eğer birisi onu çıkarmazsa saatlerce kalıp el ayak yıkayabilir. banyosunu annesi yaptırır çünkü tek başına zorlanır. tuvalete girdiğinde de asla musluk ve sifona dokunamaz onları da annesi yapar (o konuya da geleceğim annesi 65 yaşında) her şeyi sayarak ve belli sayıda yıkar. olmazsa baştan başlar. erkek arkadaşıma çok sık giderim o da bana gelir. evlerinde çok kaldım yani. bir gün "masumlar apartmanı" dizisini izlerken "bunlar abimin yanında çok hafif" dedi. ne yazık ki benim gözlemlerim de öyle. bunlar dışında konuşmayı çok sever, birisini buldu mu hele de karşılık aldı mı saatlerce sohbet eder. ancak ne yazık ki zaman zaman anlamsız/mantıksız konuşur, çocuksu bir havası vardır ve genelde hep aynı şeyleri tekrar eder. yani bir saat konuşur ama söyledikleri temelde hep aynıdır. aynı cümleyi çevirip çevirip söylemek gibi.

bunlar dışında kendisi ile çok çok iyi anlaşırız. benimle sohbet etmeye bayılır. ortamda ben varsam herkes dururken benimle konuşur:) örneğin annesi kardeşi ben o hep beraber kahve içeriz o gelip bana afiyet olsun der. bana hayrandır. açıkçası ben de ona hayranım. bana sürekli Fear'ım diye hitap eder. bügun çok güzelsin, bugün ışıldıyorsun, evimizin güzel gelini vs der. ben de onunla sohbetten keyif alırım.

ancak kendisi ile ilgili derdim olan kısım GELECEK. ben nişanlanmadan hatta erkek arkadaşımla tanışmadan dahi önce onlar annesi ile arasında bu durumu konuşmuşlar. annesi nişanlıma "gün gelir abine bakamayacak duruma düşersem veya bana bir şey olursa, abini bir bakım merkezine yerleştir, düzenli ziyaret et, senden tek beklentim bu, gözüm arkada kalmaz, en iyi ve sağlıklısı bu olur" demiş. ki zaten abinin kimsenin dokunmadığı ve asla dokunmayacağı devletin engeli nedeniyle bağladığı bir maaşı da mevcut. yeterse yeter yetmezse üzeri tamamlanır. biz daha önce bir iki kez konuşmuştuk ancak ailem nişanlanırken bu konuyu asla açmadı, çünkü bir insana "sana bir şey olursa engelli çocuğuna ne olacak kim bakacak" demek istemediler. ancak kayınvalidem onlara durumu kendiliğinden açtı.

yine de benim içim içimi yiyor. bir yandan acaba evlendikten sonra bizde kalsa biz baksak nasıl olur diyorum. çünkü onu çok seviyorum, o benim adeta büyük bebeğim. bir yandan korkuyor ve çekiniyorum. çünkü normalde annesi hep yanında ancak biz karı koca 9-17 çalışıyor olacağız. o saatlerde ne yapacak? bunun dışında banyosunu annesi yaptırıyor, ben yapabilir miyim? bazen üzülüp kafasına bir şeyler taktığında inat edip büyük tuvaletine çıkmayıp (bilerek yapmayıp tutuyor) kabız oluyor ve annesi lavman yapıyor, nasıl olacak? musluk sifon tuvalet kapısı vs asla dokunmuyor biz yokken ne yapar? benim en çok aklımda kalan ve unutamadığım olay şu. erkek arkadaşım (artık nişanlım:)) bana bir keresinde şöyle iç döktü. "o bana abilik yapamadı, suçu değil elinden gelmedi, abim değil hiç büyümeyen küçük kardeşim gibi oldu, yeri geldi ben ona arka çıktım, hatta babamızı kaybettiğimizde ben ona baba oldum, ona durumu bildiğim halde bazen ister istemez çok kızgınım, arkamda olan beni kollayan bir abi isterdim, ama ben onsuz bir hayatı bilmiyorum, onsuz bir evde yaşamadım, o benim kanım". onun bu lafları çok içime dokundu, o ve ailesi bakım merkezinde daha iyi olacağına inanıyor, açıkçası ben de buna inanıyorum ama bir yandan da kıyamıyorum. sizce evlendikten sonra bakabilir miyiz? veya bir süre bakmayı denesek ancak sonra altından kalkamayıp bir merkeze yerleştirsek daha çok üzülür değil mi? onu asla bırakmam her hafta her özel günde görmeye gideriz buna eminim. ben şimdiden böyle özlemliyken müstakbel eşim benden daha hevesli tabiki. ama bir yanım hep buruk.
 
bakimevinden baska bir yerde tam tamina iyi bir bakim alamaz bu insan, cünkü ne kadar severseniz sevin ne siz ne nisanliniz ona kayinvalideniz gibi bakamazsiniz. Kayinvalideniz calismiyor sanirim ki bu bakimi verebiliyor, üstelik o onun cocugu yani severek bakiyordur, zorlanmiyor, bir gün bile of demiyordur bir anne olarak. Sizin icin bu böyle olmayacaktir, özellikle birgün kendi cocugunuz oldugunda artik öncelikleriniz iyice degisecektir.
 
Şimdi yapabilirim diyorsunuz ama iş başa düşünce altından kalkamayabilirsiniz. Çok zor. Kendi çocuklarınız olunca zaten yükünüz çok olacal esktra bir bakım daha da zor olur.
Ayrıca neden bakımevi, huzurevi bizde bu kadar öcü görünüyor anlamıyorum. Her gün gidip tadıyla kahveni içip sohbet edip dönmek varken neden iki yaraf da zorlansın. Terk etmeyeceksiniz ki, sadece bakım veren kurum olacak siz gidip göreceksiniz.
 
Gel demek kolay git demek zordur, nasıl bi sorumluluk altına girmek istediğinizin farkında mısınız 😐
aslında ne yalan söyleyeyim böyle bir sorumlulıuğu çooook zor buluyorum ve istemiyorum. ki benden bunu bekleyen de yok. ama yüzüne baktıkça, o bana Fear'ım (burada tabiki aslında ismim var) dedikçe onu bırakma düşüncesi öyle zor geliyor ki...
 
Bizim es ailede benzer bir durum var. Sizinki kadar takintili degilse bile, tek basina herseyi halledecek kapasitesinde degil. Onun icin size tavsiyem: Yapabilmeyeceklerinizi iyi bilmeniz lazim. Siz adami bence yikayamazsiniz. O konuda bakim icin yardim alin. Türkiyede böyle bakim sirketleri vardir muhakkak. Terapi olsun, yardim olsun almaya asla cekinmeyin. Yardim edecek kurumlar varsa muhakkak basvuruda bulunun. Ailemizde biri hastalansa nasil atamazsak, rahatsiz olanlari da atamayiz. Ama yapabilmeyeceklerimizi lütfen iyi bilelim.
 
Öncelikle güzel yüreğinizden dolayı tebrik ederim sizi. Ancak söz konusu her iki rahatsızlık da çok zordur. 7/24 yanında bulunulması gereken zamanlar yaşanır. Çalışan ve yeni evli iki insan için hem çok zor hem de sağlıksız olur. İhtiyaç duyduğu profesyonel bakımı veremezsiniz. Hem o hem eşiniz hem de siz yorulursunuz, hırpalanırsınız ve bu evliliğinize de yansır ister istemez.

Naçizane fikrimdir..
 
Bakım evi deyince bize çol korkunç geliyor ama bazı durumlarda profesyonel bakım çok önemli. Çalışacağınızı söylüyorsunuz bu durumda siz zaten mükemmel bir bakım sunamazsınız
aslında ben asla bakım evlerininin hepsinin kötü olduğuna inanmıyorum ve onun için en güzelini bulacağımıza da eminim. kaldı ki sosyalleşmeyi arkadaş edinmeyi çok seven birisi, orada mutsuz da olmayacaktır. ancak onu başka bir yerde bırakarak ara sıra görerek onsuz bir evde yaşamak nedense vicdanımı yoruyor
 
aslında ben asla bakım evlerininin hepsinin kötü olduğuna inanmıyorum ve onun için en güzelini bulacağımıza da eminim. kaldı ki sosyalleşmeyi arkadaş edinmeyi çok seven birisi, orada mutsuz da olmayacaktır. ancak onu başka bir yerde bırakarak ara sıra görerek onsuz bir evde yaşamak nedense vicdanımı yoruyor
İlerde bakımı zorlaştığında daha çok vicdan yapacaksınız
 
aslında ne yalan söyleyeyim böyle bir sorumlulıuğu çooook zor buluyorum ve istemiyorum. ki benden bunu bekleyen de yok. ama yüzüne baktıkça, o bana Fear'ım (burada tabiki aslında ismim var) dedikçe onu bırakma düşüncesi öyle zor geliyor ki...
Nişanda her şey güzel görünüyor insana.
Bana kayınvalidem çiçek isimleriyle seslenirdi. Saçımı tarar okşardı. Kayınpederimle kayınbiraderlerimle kankaydık. Şu an kayınpederle küsüm, kayınvalidemle de mesafe koyduk. Kayınbiraderlerim de az değilmiş. Bugün iyisiniz ama aynı evde ne gibi sorunlar olacak göremezsiniz. Bugün fearım der uarın abisini yeğenini kıskanır sorun çıkar sizi düşman bilir. Yarından emin olunmaz, kendinizi sonunu bilmediğiniz yüklere mahkum etmeyin. Evliliğinizi de riske atarsınız
 
Şimdi yapabilirim diyorsunuz ama iş başa düşünce altından kalkamayabilirsiniz. Çok zor. Kendi çocuklarınız olunca zaten yükünüz çok olacal esktra bir bakım daha da zor olur.
Ayrıca neden bakımevi, huzurevi bizde bu kadar öcü görünüyor anlamıyorum. Her gün gidip tadıyla kahveni içip sohbet edip dönmek varken neden iki yaraf da zorlansın. Terk etmeyeceksiniz ki, sadece bakım veren kurum olacak siz gidip göreceksiniz.
ben bakım evlerini asla öcü olarak görmüyorum, güzel bir kurumda bizden kat kat iyi bakacaklardır ne yazık ki buna da eminim. kaldı ki biz şuan da çalışıyoruz yani şuan da bakmamız çok zor. en basit en temel ihtiyaçları için bizim eve gelmemizi mi bekleyecek:/ ancak sadece içimdeki sanki onu terketmişlik hissini atamıyorum:/
 
Vicdan yapmanızı takdir ettim. Ancak kendisi için bakımevi daha uygun olacak düşüncesindeyim. Önce Sizinle kalır da yapamayıp gönderdiğiniz taktirde hem siz hem eşiniz hem de daha önemlisi O çok çok üzülür.
 
Bakabileceginizi sanmam. Zaten gunun cogunda calişiyor olacaksiniz. Eve gelip birbirinizle mi vakit gecireceksiniz, evin işiyle mi ugrasacaksiniz abiyle mi ilgileneceksiniz. Cocuktan farksiz hatta daha zahmetli. Şimdi annesi ilgileniyor, arada gidip sohbet etmeyle ayni şey degil.
Hic mi tatile, gezmeye biryerlere gitmek istemeyeceksiniz? Hepsi eziyete döner.
Yarin oburgun cocuk oldugunda hem bebekle hem abiyle nasil ilgileneceksiniz?

Yaniniza alsanizda geri yollayacaginiz belli bence.
 
X