hergün tvde görüp duyuyoruz... Bebeğini parklara sokaklara bırakan 6 çocuk yapıp bakamayıp yetiştirme yurtlarına verenn. Allahım diyorum onlara veriyorsun sokaklara atıyorlar, nolur bizlerede ver yemin ederimki gözümden sakınıcam yemeyip yediricem içmeyip içiricem........
Bugün çok duygusalım... Sizler öyle yakınım oldunuz ki içimi size dökmek, beni yaralayan şeyi paylaşmak istiyorum.... Sonrasında da sizlere bir soru soracağım.. .
Benim bi abim var, ailemizin mucizesi, pamuk kalplisi... Mucize diyorum çünkü onun yaşaması gerçekten mucize. 3 yaşında ufacık bi bebecikken kanser yapıştı yakasına, zavallı anneciğim ve babacığım sahip oldukları ilk bebeklerinin (annem ilk geceden hamile kalmış) bu hastalığa yakalanmasına yıkılsalarda dimdik durmuşlar. Inanmışlar yaşayacağına önce allahın izni sonrada onların çabalarıyla. Istanbula gitmişler.... Umutların şehri. Orda bir düzine testten sonra doktorların verdiği yanıt lösemi en fazla 3 ay yaşar, onu kaybetmeden önce gözleri kararıcak, sonra görmez olucaklar, o zaman anlarsınız denmiş. Bu nasıl bir acıdır... Annem ışıkları hiç kapamamış o günden sonra, nasıl bi acıdır heran bununla yaşamak. Bu fikri reddetmişler, kaderlerine mahkum olmamışlar ve tutmuşlar amerika yollarını... En büyük umutların şehri... Ordaki doktorlar 1 ay kadar daha fazla bir süre vermişler, bu sırada abimin hastalığı daha da ilerlemiş ve artık sadece burnundan besleniyormuş. Sonra o gün gelmiş abim 'anne ışıkları neden söndürdün demiş'... Babamla gözgöze gelmiş annem, o anı düşünmek öyle acı verici ki.... Hemen yoğun bakıma, ufacık kalbi durmuş, geri çalışmış... Gözyaşları içinde yazıyorum sabah sabah içinizi kararttım biliyorum ama daha fazla uzatmadan sona geliyorum. Bir düzine ameliyattan vsden sonra abim hızla gelişme göstermiş hastalığı yenmek üzereymiş fakat doktorlar buna imkan vermiyorlarmış... Sonra amerikadaki tüm yerel televizyonlara 'mucize çocuk' olarak çıkmış ve diğer lösemililere ümit olmuş....
şuan abim 33 yaşında çok sağlıklı çok yakışıklı benim herşeyimmm.
6 sene önce evlendi. Fakat 3 yaşında aldığı çok fazla miktardaki kemoterapi onun kısırlığına sebep oldu. Doktorlar o zamanlar bunu söylemişler annemlere ama o an kimin umrunda, o yaşasın yeter...
Abim evlenmeden önce gelinimize bunu söyledik, bebekleri olamayacağını... O herşeye rağmen kabul etti. Kimbilir belki bende hastalanırım yarın birgün hayat bu dedi... Onun bize allahın lütfu olduğunu düşünmüştük. Genede bir umut abimde sperm arandı, yok tek bir canlı spermi bile yoktu. Ve 3 ay önce eşi onu terketti. Tek gerekçesi bebekleri olmamasıydı.
şuan eşime çok aşık olduğum için ve deli gibi bebek istediğim için bunu anlamaya çalışıyorum. Annelik özlemi bambaşka belki o zamanlar anlayamadı kabul etti. Ama sevse yapar mıydı???
Demekki sevmedi...
Bebekleri olmayan eşlerin birbirine çok daha fazla bağlı olduklarını görüyorum çevremde.
Gerçek aşk bebek sahibi olmayı deli gibi istesende sevdiğin adamı terketmeye izin verir miydi?