Psikolojik Savaş

Denizkopugu

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
20 Ekim 2022
84
245
Buraya yazdıklarım sadece benim hissettiklerim, benim gözümden yaşadıklarımı yansıtmakta, belki yazarsam daha iyi hissedeceğim.

Güzel çocukluk, güzel okullarda ve güzel bir evlilik, iyi bir kariyerim vardı. Evliliğimin ilk yıllarında eşimin işleri iyi değildi, evin sorumluluğunun bende olduğu dönemlerde sanırım en güzel zamanlarımızdı. Eşim işlerinin düzelmesiyle, 1. çocuğumuz oldu, onun için 2 yıl kadar kariyerime ara verdim ve geri işe döndüm. 2. çocuktan sonra maddi anlamda iyi olmamızın ve eşimin de ısrarı ile işimden ayrıldım. Eşimin bebeklerle arasının iyi olmaması nedeniyle çocukların okulu, kursu, ev içinde ilgilenilmesi gibi konularla tek başıma ilgilendim. Eşimin işlerinin yoğunlu akşam yorgun gelmesi gibi nedenlerle ev ve çocuklarla ilgili asla ondan destek istemedim, bir şeyler yapmayı da seviyorum.

2. çocukda okula başlayınca bir boşlukta kaldım, üzerine annemi kaybettim, üzülmeye bile fırsatım olmadan babamın da sorumluluğunu aldım tüm zamanımı arkadaşlarım ve babamla geçirmeye başladım. Babam ve bir kişi dışında hiç kimse sen nasılsın demedi, geceleri tek başıma ağlarken bir bardak su veren, sırtıma elini koyan olmadı. Kendime baktığım zaman hayatımın içine etmiş, kendimi hiç bir işe yaramayan birisi gibi hissetmeye başladım. Bir evin içine kapanmış, sabah çocukları okula götür akşam al yemek yap evi topla arkadaşlarını dinle babanla ilgilen... Yaptıklarımın bir görev hizmet zorumluluk gibi görünmesi çok zoruma gitti

Tüm arkadaşlarıma bir kadının çalışması gerektiği, asla eşine muhtaç olmaması gerektiği gibi nasihatlar verirken ben kendi dediklerimi yapmadım. Yıllar sonra, daha önce yaptıklarımla alakası bile olmayan bir işte çalışmaya başladım. Arkadaşlarım yüksek lisans yaptın, müdürlük yaptın şimdi asistanlık olarak çalışmak doğru mu diyorlar ama bulabildiğim bu oldu.

Eşime boşanmak istiyorum dedim, depresyonda olduğumu söyleyerek dinlemedi, kale bile almadı beni. Arkadaşlarıma boşanacağım dedim şımarık olmakla suçlandım, asistan maaşıyla nasıl yaşayacaksın dediler. İkinci konuşmamızda eşim para ile tehdit etti beni, sonra ortak arkadaşlarımıza beni şikayet edip zor duruma düşürmeye çalıştı, şimdi çocuklar benim kötü bir eş, anne olduğumu öğreterek onları üzerime gönderiyor.

Dün akşam büyük oğlumla tartıştım. Pes etmeme ramak kaldı gerçekten depresyona düşmek üzereyim
 
Asistan dediginiz üniversitede asistanında hiç de öyle düşük değil maaşı. Eşiniz çocuklarınız için nafaka verir. Babanız da tek yasiyormus o da maasindan destek olue, pekala yaşar gidersiniz. Sizi korkutmasina izin vermeyin, adım atin.
 
Çok üzüldüm yaşadıklarınıza…
Eğer mutlu olacağınıza inanıyorsanız hiç kimsenin lafına bakmayın.
Boşanın.
 
Asistan dediginiz üniversitede asistanında hiç de öyle düşük değil maaşı. Eşiniz çocuklarınız için nafaka verir. Babanız da tek yasiyormus o da maasindan destek olue, pekala yaşar gidersiniz. Sizi korkutmasina izin vermeyin, adım atin.
Yönetici asistanlığı, diğer adı sekreterlik :)
 
Bence siz kendinize fazla yüklenip iyice kendinizi dibe cekmissiniz. Cünkü görevlerinizi yerine getirirken kendinize hic yasam alani birakmamissiniz..Calismasaniz bile muhakkak ara sira kendinize zaman ayarmaniz lazim. Esiniz su anda bosanma korkusundan agir sacmaliyor..heleki cocuklari katmasi kabul edilemez. Önce onu kesmeniz lazim. Psikolojik destek alin karar vermeden önce. Bence siz kendi hayatinizin icinde yok olmussunuz, ama bunun cözümü bosanmak mi, orasinda emin degilim.
 
Boşanmak için illa büyük bir sebep olması gerekmez bence eşimi artık sevmiyorum demeniz bile yeterli ancak sizin konunuzda ortada iki çocuk da var ve şu an hissettiklerinizin sebebi pek eşiniz değil gibi. Kendi verdiğiniz kararlar, annenizin kaybı, çalışma hayatına ara vermeniz falan bunların sorumlusu eşiniz değil ki. Niye faturayı eşinize ve çocuklarınıza kesiyorsunuz?

Kendinizi boşlukta ve işe yaramaz hissediyorsunuz muhtemelen. Çalışmak istiyorsanız çalışın ya da maddi sıkıntınız yoksa kendinizi hayır işlerine adayın bir meşgaleniz olsun. Bir de böyle deneseniz olmaz mı?
 
eşinizin arası çocuklarla nasıl iyi değil ve siz bunu nasıl kabullendiniz orasını hiç anlayamadım. bireysel olarak çok yanlış seçimler yapıp, kendinizi sınırlamışsınız. neden seçimlerinizi değiştirmek yerine boşanmayı istiyorsunuz? burada problem eşinizden çok kendi seçimlerinizde gibi geldi bana.
 
Yazacaklarım benim bakış açımdır. Sonuçta bu hayatı yaşayan sizsiniz. Yazdıklarınızdan yola çıkarak yorumluyorum.

Maddi sıkıntınız yok, eşiniz sizi aldatmamış, evde ekonomik, fiziksel ve sözlü şiddet yok, iki güzel evladınız var. Toplumun geneline baktığımızda normal görünen bir evlilik içerisindesiniz.

Boşanma fikriniz için şımarıklık demeyeceğim ama, suçu başkasına yükleme çabasında olduğunuzu düşünüyorum. Neden mi, kendinizi geri plana itmişsiniz, ev işleri, çocuklar, anne kaybı, sonrasında babanızın sorumluluğu derken yükünüz artmış. İşinizi de beğenmediğiniz kanısındayım. Sıkışıp kaldığınız cenderenin sorumlusu sizken, eşinizi sorumlu tutuyorsunuz ve boşanınca bu sarmaldan çıkacağınızı düşünüyorsunuz.

Burada o kadar çok konuya denk geldim ki, sizin evliliğinizi öpüp başına koyacak insanlar var. Dışarıdan bir göz olarak söylüyorum bunları. Önce bir uzmandan destek alın, bu süreçte yükünüzü biraz paylaşın, çocukları eşinizle, babanızı, varsa kardeşinizle gibi. Sonrasında oturun sağlıklı kafayla düşünün, eşinizle aranızda sevgi tükendiyse yine boşanırsınz.
 
Sunu soramadan gecmek istemiyorum: Neden bütün sorumlulugu kendi üzerine cekiyorsunuz ve herseyi tek basiniza gögüslüyorsunuz? Yazdiklarinizi disardan bir okusaniz:

- Bebeklerle ve cocuklarla tek basiniza ilgilendiniz, cünkü babalarin (!) Bebeklerle arasi iyi degil?! O da ilgilenmeliydi.

-Evde bütün isleri siz cekip cevirmeye calisiyorsunuz, yine esinizden yardim talep etmiyorsunuz. Esiniz bu konuda da fazla rahat. Haftasonlari en azindan yardim edebilirdi. Siz izin vermiyorsaniz o ayri.

- Babanizim sorumlulugunu aldiniz. Baska kardes yok mu? Bakima mi muhtac su anda?

- Arkadaslardan bahsediyorsunuz, ama hicbirinim size aslinda faydasi yok. Dert dinliyorsunuz, ama sizi dinleyen yok. Arkadaslik bu degil.

Hem herseyi üstlenip, kendinize zaman ayirmiyorsunuz, hem tüm bunlarin altinda yalniz eziliyorsunuz, ama cikis kapisi bosanmak mi? Realist baksak siz bosansaniz yükünüz iki üc kez daha artacak. Buna hazirmisiniz?
 
ben boşanmak isteme sebebinizi anlamadım. birde önceden ne iş yapıyordunuz. neden işi bırakmayaı kabul ettiniz. iyi bir eğitim ve kariyeriniz varmış devam etseydiniz keşkeç bende annemi kaybettim sizi çok iyi anlıyorum. insan meşgalesi olmazsa atlatamıyor.
 
Sizde mükemmeliyetçilik ve performans kaygısı olduğunu düşünüyorum. Eşiniz çocukların işleriyle iyi ilgilenemiyor diye tüm bakımı üstünüze alarak işten ayrılmışsınız. Babanızla görüşmeniz normal ama ağır bir hastalığı yoksa onun bakımını da üstlenmeniz yanlış.
Bulduğunuz işi beğenmiyorsunuz çünkü potansiyelinizin altında kaldığını düşünüyorsunuz ki bu doğru olabilir ama çok tehlikeli de bir düşünce. Çünkü sizin gelişme isteğinizi törpüler zaten iyi olduğunuzu düşündürür.
Eşinizle neden ayrılmak istediğinizi açıkçası anlayamadım, o da anlayamamış ki sizi kale almamış olabilir.
Büyük oğlunuz ergense ya da onlar için işi bıraktığınızı ve mutsuzluğunuzu hissettirdiyseniz tartışmanız çok normal. Ergenlere göre ya ebeveynleri ya da kendileri ölmeli zaten 😅

Tavsiye olarak da size dil kursu öneriyorum hem işiniz için gelişim olur hem de kafanız dağılır farklı insanlar tanımış olursunuz. Şu anki arkadaşlarınızla da aranıza biraz mesafe koyun çünkü onlardan çok etkileniyorsunuz onlara özeniyorsunuz. Kendinize geldiğinizde özlediğiniz benliğinize kavuştuğunuzda tekrar görüşürsünüz.
 
Yazacaklarım benim bakış açımdır. Sonuçta bu hayatı yaşayan sizsiniz. Yazdıklarınızdan yola çıkarak yorumluyorum.

Maddi sıkıntınız yok, eşiniz sizi aldatmamış, evde ekonomik, fiziksel ve sözlü şiddet yok, iki güzel evladınız var. Toplumun geneline baktığımızda normal görünen bir evlilik içerisindesiniz.

Boşanma fikriniz için şımarıklık demeyeceğim ama, suçu başkasına yükleme çabasında olduğunuzu düşünüyorum. Neden mi, kendinizi geri plana itmişsiniz, ev işleri, çocuklar, anne kaybı, sonrasında babanızın sorumluluğu derken yükünüz artmış. İşinizi de beğenmediğiniz kanısındayım. Sıkışıp kaldığınız cenderenin sorumlusu sizken, eşinizi sorumlu tutuyorsunuz ve boşanınca bu sarmaldan çıkacağınızı düşünüyorsunuz.

Burada o kadar çok konuya denk geldim ki, sizin evliliğinizi öpüp başına koyacak insanlar var. Dışarıdan bir göz olarak söylüyorum bunları. Önce bir uzmandan destek alın, bu süreçte yükünüzü biraz paylaşın, çocukları eşinizle, babanızı, varsa kardeşinizle gibi. Sonrasında oturun sağlıklı kafayla düşünün, eşinizle aranızda sevgi tükendiyse yine boşanırsınz.
Peki şöyle ifade edeyim,
Eşimi suçlayabileceğim tek nokta ev, ben ve çocuklarla ilgisizdir. Parasını ben vereyim sen ilgilen, sen al, sen yap uğraştırma beni, ben gürültü sevmiyorum, yorgunum der ve çekilir, gider uyur. 1. oğlum büyüdü ve şimdi onunla arası artık iyi. Zor zamanlar geçirdim kendimi çok yalnız kimsesiz hissettiğim zamanlarda biraz bana soru sorulmasın bana yüklenmiş sorumluluklar görevler başkaları tarafından yapılsın istedim en azından çocukları okula bırakmak veya akşam biraz yürümek, biraz sohbet etmek gibi basit şeylerden bahsediyorum. Ben salonda ağlarken hiç bir şey yokmuş gibi yarın etli yemek yap da yemek yiyelim, bana alışveriş yaptın mı, tv servisi çağırdın mı denmesin.

Bunlar zorunda hissettiğim alanlar:
Çocuklar bir sorun yaşadığı zaman veya bir hata yaptıkları zaman bağırmaya başlayıp sinir krizleri geçirirse eğer inan bir anne olarak sen karışma ben ilgilenirim demek zorunda kalıyorsunuz.

Babanız yalnız kalınca onunla ilgilenmek, onun dışarıda yapması gereken işlerin peşinden sizin koşmanız gerekiyor.

Hatalarım
Gelinen noktada kimse eve zorla kapatmadı, kendim düşünerek bu kararları aldım ve şimdi pişmanım. Düzeltebiliyor muyum maalesef. Kendimi yalnız, kimsesiz, hayatının içine etmiş, beceriksiz bir kadın gibi hissediyorum.

Çocuklarımı düşünmesem şimdi evi terk eder çekişmelide olsa boşanma davası açarım, 2-3 yıl uğraşırım.
 
Peki şöyle ifade edeyim,
Eşimi suçlayabileceğim tek nokta ev, ben ve çocuklarla ilgisizdir. Parasını ben vereyim sen ilgilen, sen al, sen yap uğraştırma beni, ben gürültü sevmiyorum, yorgunum der ve çekilir, gider uyur. 1. oğlum büyüdü ve şimdi onunla arası artık iyi. Zor zamanlar geçirdim kendimi çok yalnız kimsesiz hissettiğim zamanlarda biraz bana soru sorulmasın bana yüklenmiş sorumluluklar görevler başkaları tarafından yapılsın istedim en azından çocukları okula bırakmak veya akşam biraz yürümek, biraz sohbet etmek gibi basit şeylerden bahsediyorum. Ben salonda ağlarken hiç bir şey yokmuş gibi yarın etli yemek yap da yemek yiyelim, bana alışveriş yaptın mı, tv servisi çağırdın mı denmesin.

Bunlar zorunda hissettiğim alanlar:
Çocuklar bir sorun yaşadığı zaman veya bir hata yaptıkları zaman bağırmaya başlayıp sinir krizleri geçirirse eğer inan bir anne olarak sen karışma ben ilgilenirim demek zorunda kalıyorsunuz.

Babanız yalnız kalınca onunla ilgilenmek, onun dışarıda yapması gereken işlerin peşinden sizin koşmanız gerekiyor.

Hatalarım
Gelinen noktada kimse eve zorla kapatmadı, kendim düşünerek bu kararları aldım ve şimdi pişmanım. Düzeltebiliyor muyum maalesef. Kendimi yalnız, kimsesiz, hayatının içine etmiş, beceriksiz bir kadın gibi hissediyorum.

Çocuklarımı düşünmesem şimdi evi terk eder çekişmelide olsa boşanma davası açarım, 2-3 yıl uğraşırım.
Peki iyi bir işiniz kariyeriniz varken ve kendi arkadaşlarınıza da çalışmayı eşine muhtaç olmamayı tavsiye ederken size ilinizi bıraktıran karar ne oldu ne düşünerek yaptınız bunu
 
Peki iyi bir işiniz kariyeriniz varken ve kendi arkadaşlarınıza da çalışmayı eşine muhtaç olmamayı tavsiye ederken size ilinizi bıraktıran karar ne oldu ne düşünerek yaptınız bunu
Hiç bir mantıklı açıklaması olmayan bir karar. O dönem yorulduğumu düşünüyordum, çocuklarla daha çok ilgilenme isteği de diyebilirim
 
Buraya yazdıklarım sadece benim hissettiklerim, benim gözümden yaşadıklarımı yansıtmakta, belki yazarsam daha iyi hissedeceğim.

Güzel çocukluk, güzel okullarda ve güzel bir evlilik, iyi bir kariyerim vardı. Evliliğimin ilk yıllarında eşimin işleri iyi değildi, evin sorumluluğunun bende olduğu dönemlerde sanırım en güzel zamanlarımızdı. Eşim işlerinin düzelmesiyle, 1. çocuğumuz oldu, onun için 2 yıl kadar kariyerime ara verdim ve geri işe döndüm. 2. çocuktan sonra maddi anlamda iyi olmamızın ve eşimin de ısrarı ile işimden ayrıldım. Eşimin bebeklerle arasının iyi olmaması nedeniyle çocukların okulu, kursu, ev içinde ilgilenilmesi gibi konularla tek başıma ilgilendim. Eşimin işlerinin yoğunlu akşam yorgun gelmesi gibi nedenlerle ev ve çocuklarla ilgili asla ondan destek istemedim, bir şeyler yapmayı da seviyorum.

2. çocukda okula başlayınca bir boşlukta kaldım, üzerine annemi kaybettim, üzülmeye bile fırsatım olmadan babamın da sorumluluğunu aldım tüm zamanımı arkadaşlarım ve babamla geçirmeye başladım. Babam ve bir kişi dışında hiç kimse sen nasılsın demedi, geceleri tek başıma ağlarken bir bardak su veren, sırtıma elini koyan olmadı. Kendime baktığım zaman hayatımın içine etmiş, kendimi hiç bir işe yaramayan birisi gibi hissetmeye başladım. Bir evin içine kapanmış, sabah çocukları okula götür akşam al yemek yap evi topla arkadaşlarını dinle babanla ilgilen... Yaptıklarımın bir görev hizmet zorumluluk gibi görünmesi çok zoruma gitti

Tüm arkadaşlarıma bir kadının çalışması gerektiği, asla eşine muhtaç olmaması gerektiği gibi nasihatlar verirken ben kendi dediklerimi yapmadım. Yıllar sonra, daha önce yaptıklarımla alakası bile olmayan bir işte çalışmaya başladım. Arkadaşlarım yüksek lisans yaptın, müdürlük yaptın şimdi asistanlık olarak çalışmak doğru mu diyorlar ama bulabildiğim bu oldu.

Eşime boşanmak istiyorum dedim, depresyonda olduğumu söyleyerek dinlemedi, kale bile almadı beni. Arkadaşlarıma boşanacağım dedim şımarık olmakla suçlandım, asistan maaşıyla nasıl yaşayacaksın dediler. İkinci konuşmamızda eşim para ile tehdit etti beni, sonra ortak arkadaşlarımıza beni şikayet edip zor duruma düşürmeye çalıştı, şimdi çocuklar benim kötü bir eş, anne olduğumu öğreterek onları üzerime gönderiyor.

Dün akşam büyük oğlumla tartıştım. Pes etmeme ramak kaldı gerçekten depresyona düşmek üzereyim
Bence de depresyondasiniz. esiniz de okuz yani mutsuzlugunuzu farketip bir el atsaydı. Farketmis gerci ama yardim etmemiş. esiniz haksizlik etmis sixe ama siz de kendinize haksizlik etmissiniz . Ne demek esimin bebeklerle arasi iyi degil cocuklar babasız buyumüş r3smen her ise siz koşunca. Bisanmayin derdim normalde gerci esiniz cocukları bile kullanacak kadar zavalli biri. Malesef 3maekleriniz bosa gitmis ina üzüluyorsunuz. İşe başlamaniz iyi olmuş. Ek olarak da terapi alın dogru yol gostereniniz olur. Aniden karar vermeyin bosanmaya önce emin olun bunalıp hızlı karar vermissiniz bodoslama gidiyorsunuz zaten bosanmak isteseniz cidden direkt mahkemeye giderdiniz. Muhtemelen esiniz tarafindan ilgi ve ikna edilmek istediniz ama esiniz oküz oldugu için igrenç igrenc davrandı. Genclere de ders olsun aşkinızdan olseniz de işi bırakmayın. Cociğa en az sizin kadar kocaniz da bakacak ha bakmıyirsa dogurmayın en azından o evlilige dogurmayın. kendi kiymetinizi bilin. Konu sahibi sacını süpü4ge etmiş sonuc sıfır
 
Peki şöyle ifade edeyim,
Eşimi suçlayabileceğim tek nokta ev, ben ve çocuklarla ilgisizdir. Parasını ben vereyim sen ilgilen, sen al, sen yap uğraştırma beni, ben gürültü sevmiyorum, yorgunum der ve çekilir, gider uyur. 1. oğlum büyüdü ve şimdi onunla arası artık iyi. Zor zamanlar geçirdim kendimi çok yalnız kimsesiz hissettiğim zamanlarda biraz bana soru sorulmasın bana yüklenmiş sorumluluklar görevler başkaları tarafından yapılsın istedim en azından çocukları okula bırakmak veya akşam biraz yürümek, biraz sohbet etmek gibi basit şeylerden bahsediyorum. Ben salonda ağlarken hiç bir şey yokmuş gibi yarın etli yemek yap da yemek yiyelim, bana alışveriş yaptın mı, tv servisi çağırdın mı denmesin.

Bunlar zorunda hissettiğim alanlar:
Çocuklar bir sorun yaşadığı zaman veya bir hata yaptıkları zaman bağırmaya başlayıp sinir krizleri geçirirse eğer inan bir anne olarak sen karışma ben ilgilenirim demek zorunda kalıyorsunuz.

Babanız yalnız kalınca onunla ilgilenmek, onun dışarıda yapması gereken işlerin peşinden sizin koşmanız gerekiyor.

Hatalarım
Gelinen noktada kimse eve zorla kapatmadı, kendim düşünerek bu kararları aldım ve şimdi pişmanım. Düzeltebiliyor muyum maalesef. Kendimi yalnız, kimsesiz, hayatının içine etmiş, beceriksiz bir kadın gibi hissediyorum.

Çocuklarımı düşünmesem şimdi evi terk eder çekişmelide olsa boşanma davası açarım, 2-3 yıl uğraşırım.
Siz ne yazdıysanız biz ona göre yorumluyoruz. Kavga eder gibi ters türs cevap vermeniz doğru değil. Belki siz kavgacı bir üslupla yazmamış olabilirsiniz ama cevabınız bana öyle geçmedi maalesef. Belki de ben alınganlık yapiyorum. Biz burada üçüncü bir göz olarak, bize verdiğiniz bilgiler sonucunda, sizin göremediğiniz açıları yorumluyoruz. Görmek istemiyorsanız ne desek boş. Kararınızı da vermişsiniz zaten o halde bize sormanızın gereği ne.
 
bence de depresyondasınız. evliliğiniz muhteşem demiyorum ama annemle babama bakıyorum, sizin anlattıklarınızla hemen hemen aynı durumdalar ama annem tam tersine 40ından sonra çalışma hayatına başladı ve zinde hissetti kendini. şimdi araları daha iyi. çocuklar da büyüdüyse eşinizle tatile çıkın çirft terapisi alın.
 
X