- 26 Ekim 2006
- 594
- 2
Guzel giden iliskilerin yaninda,
bazi iliskiler vardir ki hicbir anlam veremezsiniz neden hala beraberler diye.
Hep bir surunceme vardir, ortalarda bir yerlerde surunur. Belki sizin de icinde bulundugunuz iliskinin tarifidir bu.
Coktan bitmesi gerektigini siz de cok iyi bilirsiniz ama ayrilik acisi cekmekten korkarsiniz.
Su an cektiginiz aciyi hic hesaba katmazsiniz.
Sanki hersey mukemmelmis gibi kandirirsiniz kendinizi, cevrenizi. Gercekle yuzlesmekten korkarsiniz ve gerceklerden kacarsiniz.
Bagliliginiz bagimliliga, sevginiz de tutkuya donustugu zaman,
bir labirent icinde kaybolmus hissedersiniz kendinizi.
Bu ic ice gecen duygular size cikis kapisini asla gostermez.
Yasadiginiz celiskilere bir cozum bulmakta zorlanirsiniz. Baglilik guzel bir duygudur.
Iliskinin yapi taslarindandir,
olgunlugunu ve kimligini tamamlamis insanlarda olur.
Birbirini seven iki olgun insan arasinda dogal olarak gelisir. Bagimlilik ise tutkunun kardesidir.
Olgunlasmamis, zayif kisilik yapilarinin yasadigi bir duygudur.
Iliskiyi kemiren,
iki tarafi da farkettirmeden yipratan bir virus gibidir bagimlilik. Bagimliliga donusen iliskilerin temelinde sevgi yoktur,
kalmamistir ya da coktan aliskanliga donusmustur.
Bu tip iliskilerin temelinde "onsuz ben ne yaparim, onsuz olamam" hissi vardir.
Halbuki onunla beraberken de olmadigini gormezden geliriz.
Cunku o bizim butun zayifliklarimizi orten, gecmiste aldigimiz yaralari kapatan,
butun eksIkliklerimizi tamamlayan sag kolumuzdur. Iliskinin ne kadar yiprandigini,
sagliginin ne kadar bozuldugunu anlayamayacak kadar baglaniriz.
Duygusal ve olgunluk yonunden eksIk oldugumuz icin iliskimizi saglikli yurutemeyiz,
eksIklikler hep artar.
Hep kendi dedigimiz olsun isteriz,
dedigimizi yapan insana da bagimli hale geliriz. Ozellikle kadinlarin davranislari,
iliskileri bagliliktan bagimliliga tasiyor.
Kadinlar yaptiklari asiri fedakarlik,
verdikleri tavizler sonucunda iliskilerini cikmaza tasiyorlar.
Uyumlu olmayi tavizkar olmakla karistiriyorlar. Kadinlar bu iki kavrami birbirinden ayristiramadiklari icin
erkekler butun yuku kadinlarin ustune birakiyorlar dogal olarak.
Dunyanin kendi etraflarinda dondugunu zannederek
bir kosede oturup kadinlardan surekli istediklerini yapmalarini istiyorlar. Uyumlu olmak amaciyla kadinlarin verdigi tavizler zamanla vazife haline geliyor.
Zorunlu hale gelen bu davranisin dozu artinca da bir yerden patlak veriyor.
Iki taraf arasinda gecimsizlikler,
uzaklasmalar oluyor;
ayrilmaya karar veriyorlar cogu zaman.
Fakat bu ayrilma gerceklesmiyor,
gerceklesse bile kisa bir sure sonra tekrar birlesiyorlar. Tutkuya donusen bu kisir dongu uzun bir sure devam ediyor.
Inis cikislara bir son verebilmek icin
iki taraf da kendinde guc bulamiyor hicbir zaman.
bazi iliskiler vardir ki hicbir anlam veremezsiniz neden hala beraberler diye.
Hep bir surunceme vardir, ortalarda bir yerlerde surunur. Belki sizin de icinde bulundugunuz iliskinin tarifidir bu.
Coktan bitmesi gerektigini siz de cok iyi bilirsiniz ama ayrilik acisi cekmekten korkarsiniz.
Su an cektiginiz aciyi hic hesaba katmazsiniz.
Sanki hersey mukemmelmis gibi kandirirsiniz kendinizi, cevrenizi. Gercekle yuzlesmekten korkarsiniz ve gerceklerden kacarsiniz.
Bagliliginiz bagimliliga, sevginiz de tutkuya donustugu zaman,
bir labirent icinde kaybolmus hissedersiniz kendinizi.
Bu ic ice gecen duygular size cikis kapisini asla gostermez.
Yasadiginiz celiskilere bir cozum bulmakta zorlanirsiniz. Baglilik guzel bir duygudur.
Iliskinin yapi taslarindandir,
olgunlugunu ve kimligini tamamlamis insanlarda olur.
Birbirini seven iki olgun insan arasinda dogal olarak gelisir. Bagimlilik ise tutkunun kardesidir.
Olgunlasmamis, zayif kisilik yapilarinin yasadigi bir duygudur.
Iliskiyi kemiren,
iki tarafi da farkettirmeden yipratan bir virus gibidir bagimlilik. Bagimliliga donusen iliskilerin temelinde sevgi yoktur,
kalmamistir ya da coktan aliskanliga donusmustur.
Bu tip iliskilerin temelinde "onsuz ben ne yaparim, onsuz olamam" hissi vardir.
Halbuki onunla beraberken de olmadigini gormezden geliriz.
Cunku o bizim butun zayifliklarimizi orten, gecmiste aldigimiz yaralari kapatan,
butun eksIkliklerimizi tamamlayan sag kolumuzdur. Iliskinin ne kadar yiprandigini,
sagliginin ne kadar bozuldugunu anlayamayacak kadar baglaniriz.
Duygusal ve olgunluk yonunden eksIk oldugumuz icin iliskimizi saglikli yurutemeyiz,
eksIklikler hep artar.
Hep kendi dedigimiz olsun isteriz,
dedigimizi yapan insana da bagimli hale geliriz. Ozellikle kadinlarin davranislari,
iliskileri bagliliktan bagimliliga tasiyor.
Kadinlar yaptiklari asiri fedakarlik,
verdikleri tavizler sonucunda iliskilerini cikmaza tasiyorlar.
Uyumlu olmayi tavizkar olmakla karistiriyorlar. Kadinlar bu iki kavrami birbirinden ayristiramadiklari icin
erkekler butun yuku kadinlarin ustune birakiyorlar dogal olarak.
Dunyanin kendi etraflarinda dondugunu zannederek
bir kosede oturup kadinlardan surekli istediklerini yapmalarini istiyorlar. Uyumlu olmak amaciyla kadinlarin verdigi tavizler zamanla vazife haline geliyor.
Zorunlu hale gelen bu davranisin dozu artinca da bir yerden patlak veriyor.
Iki taraf arasinda gecimsizlikler,
uzaklasmalar oluyor;
ayrilmaya karar veriyorlar cogu zaman.
Fakat bu ayrilma gerceklesmiyor,
gerceklesse bile kisa bir sure sonra tekrar birlesiyorlar. Tutkuya donusen bu kisir dongu uzun bir sure devam ediyor.
Inis cikislara bir son verebilmek icin
iki taraf da kendinde guc bulamiyor hicbir zaman.