Sınırlar..

Cokokuyanbilir

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
16 Mart 2020
1.235
2.188
30
Herkese merhaba
Hayatımı tamamen etkileyen bi konu hakkında size danışmak için buradayım.
Henüz 2 seans olan psikolog deneyimim sonrası bana problemler yaşatan şeyin " sınırlarımın olmaması " olduğunu farkettik. Ve bu benim hayatımı tümüyle negatif olarak etkiliyor. Ve bu dönem sosyal medyada sürekli sınırlar ile ilgili video, paylaşım vs. görüyorum. Algıda seçicilik mi bilmiyorum ama son dönemde bu durumun aslında pek çok kişiyi etkilediğini düşündüm.
Ben sevdiğim insanlarla arama sınır koyamayan, sürekli iyi niyeti istismar edilen ve edilmeyen durumlarda da kendimi istismar ettiren biriyim. Fazla iyi niyetli, fedakar ve merhametli biriyim. Burada ne sorun var diyebilirsiniz çünkü ben de bunların sorun olduğunu "fazla" olduğunu farkettiğimde anladım. Ve yıllar geçtikçe daha hassas, daha anaç ve daha daha.. oldum.
Hayatımın merkezine kendimden öte sevgilimi koyduğumu, ailem konusunda elimi taşın altına fazla koyduğumu farkettim.Psikoloğum sen kendine insanlara birşeyler vermeden onaylanmayacağını kodlamışsın dedi. Surekli hediyelerle jest yapan, sevgilime özür dilemek istediğimde evine cikolata tatlı vs göndererek sürekli vermeye odaklanmışım. Ama bana özür dilerim mahiyetinde hiç birşey gelmemiş çünkü ben hep çok affedici olmuşum. Şimdi bunları değiştirmek, kendime yönelmek istiyorum. Kendimi çok ihmal ettiğimi farkettim. Saçlarımı boyardım, fazladan 5 kilom var kilo vermeye çalışıyorum. Hayatımın merkezini yine kendim yapmaya çalışıyorum.
Biraz dağınık oldu kusura bakmayın. Sizler sınırlarınızı nasıl koruyorsunuz ? Ilişkilerde hep taşın altına elinizi koymamak için nasıl bir yol izliyorsunuz ? Ya da sizin de sınır probleminiz var mı ?
 
Ben bunu bencillikle yapıyorum önce hep kendimi düşünüyorum. Ayriyeten soğuk tavırlı olmak gerekiyor bence. Çünkü günümüz insanları o kadar alışmış ki iyi niyeti suistimal etmeye bir noktadan sonra hiç ciddiye bile alinmaz hale geliyorsunuz. Bu sevgiliniz de olsa eşiniz de olsa aileden biri de olsa fark etmiyor. O yüzden önceliğiniz hep kendiniz olmalı, hayatınızda kendinizi ön plana almalısınız.
 
Yorumlara yönelik bu cevabım.
Soğuk ol denilmiş, yani yine başkası eksenli adımlar.
Böyle bi reaksiyonla değişime kalkışmak sürdürülebilir değil.
Kim için ne için soğuk olayım?
Ben soğuk halimi seviyor muyum ya da?
Kendi sevdiğiniz haliniz olun, ben soğukluğu pozitif bir disiplin olarak görmüyorum.
İnsanlarla mesafe koyayıma odaklanmak yerine, kendi önceliklerini belirlemek lazım.
Kendini ağırdan satmak yerine, ağırlığını arttıracak meşgalelere yönelmek...
Yani amaçta yine birilerine yönelik bir adımdan uzak, kendine yatırım yapmak.
Takdir için değil, içsel tatmin için yapmak...
 
Son düzenleme:
"Kendimi hayatımın merkezine koyayım" biraz bencillik barındırıyor. kendimizi sevmeliyiz evet ama insanlara mesafe koyarsan belki çok şey kaçırabilirsin. Merhametli olmak, fedakar olmak bunlar sorun degil ki, sorun olarak bakma bence. Her insanin kisilik yapisi farklidir. Senden bir sey kaybettirmez. Sinir koy tabi ki ama bununda yollari var.
 
Ben anneme karşı guardımı almaya karar verdim. Geçen sene babamı kaybettik. O günden beri annem kelimenin tam anlamıyla bir baş belası oldu. İlk başta dedim yaşlı kadın, onun da acısı büyük, 45 senelik kocasını kaybetti ama o kadar bezdirdi ki beni. Herşeyden evvela kocama düşman. Kocam bizim aile yapımızdan Farklı yetişmiş. Parçalanmış bir ailede büyümüş. Bir baba baskısı olmamış, rahat büyümüş. Çok olmamak kaydıyla alkol kullanıyor. Haftada bir 3 şişe bira mesela. Annem kocamı sürekli küçük görüyor, aşağılıyor. Babamdan bizi küçük bir işletme kaldı. İster istemez annem ve kocam zaman zaman karşılaşıyorlar. Örneğin kocamın geçenlerde Bodrum’dan arkadaşı geldi. Bana balık aldı. Siyah poşette getirmiş. Annem girişte görüyor. Kocamın arkadaşının yanında“ içki aldın sen diyor” 40 yaşındaki adama ne hakla karışıyor di mi? Bunun gibi pek çok şey yaptı. Heralde boşanayım, yalnız kalayım istiyor. Belki onunla daha çok vakit geçiririm diye. Neyse baktım benim zar zor yaptığım evliliğimde huzursuzluk oluyor anneme karşı sınır çizmeye karar verdim.
 
Herkese merhaba
Hayatımı tamamen etkileyen bi konu hakkında size danışmak için buradayım.
Henüz 2 seans olan psikolog deneyimim sonrası bana problemler yaşatan şeyin " sınırlarımın olmaması " olduğunu farkettik. Ve bu benim hayatımı tümüyle negatif olarak etkiliyor. Ve bu dönem sosyal medyada sürekli sınırlar ile ilgili video, paylaşım vs. görüyorum. Algıda seçicilik mi bilmiyorum ama son dönemde bu durumun aslında pek çok kişiyi etkilediğini düşündüm.
Ben sevdiğim insanlarla arama sınır koyamayan, sürekli iyi niyeti istismar edilen ve edilmeyen durumlarda da kendimi istismar ettiren biriyim. Fazla iyi niyetli, fedakar ve merhametli biriyim. Burada ne sorun var diyebilirsiniz çünkü ben de bunların sorun olduğunu "fazla" olduğunu farkettiğimde anladım. Ve yıllar geçtikçe daha hassas, daha anaç ve daha daha.. oldum.
Hayatımın merkezine kendimden öte sevgilimi koyduğumu, ailem konusunda elimi taşın altına fazla koyduğumu farkettim.Psikoloğum sen kendine insanlara birşeyler vermeden onaylanmayacağını kodlamışsın dedi. Surekli hediyelerle jest yapan, sevgilime özür dilemek istediğimde evine cikolata tatlı vs göndererek sürekli vermeye odaklanmışım. Ama bana özür dilerim mahiyetinde hiç birşey gelmemiş çünkü ben hep çok affedici olmuşum. Şimdi bunları değiştirmek, kendime yönelmek istiyorum. Kendimi çok ihmal ettiğimi farkettim. Saçlarımı boyardım, fazladan 5 kilom var kilo vermeye çalışıyorum. Hayatımın merkezini yine kendim yapmaya çalışıyorum.
Biraz dağınık oldu kusura bakmayın. Sizler sınırlarınızı nasıl koruyorsunuz ? Ilişkilerde hep taşın altına elinizi koymamak için nasıl bir yol izliyorsunuz ? Ya da sizin de sınır probleminiz var mı ?
Bence önce kendini düşün. Kendini mutlu etmeyen şeyi yapma. Ben başkası mutlu olacak diye hiçbirşey yapmıyorum. Dün bi arkadaşım diyor ki. Eşinin ailesinde yatılı kalsan eşin çok mutlu olur diyor. Bende ee ben mutsuz olunca napacagım dedim. O benim ailemde kalır mı kalmaz tabiki. Ne eşim için ne kardeşim için degil önce kendim için yapıyorum herşeyi
 
Yorumlara yönelik bu cevabım.
Soğuk ol denilmiş, yani yine başkası eksenli adımlar.
Böyle bi reaksiyonla değişime kalkışmak sürdürülebilir değil.
Kim için ne için soğuk olayım?
Ben soğuk halimi seviyor muyum ya da?
Kendi sevdiğiniz haliniz olun, ben soğukluğu pozitif bir disiplin olarak görmüyorum.
İnsanlarla mesafe koyayıma odaklanmak yerine, kendi önceliklerini belirlemek lazım.
Kendini ağırdan satmak yerine, ağırlığını arttıracak meşgalelere yönelmek...
Yani amaçta yine birilerine yönelik bir adımdan uzak, kendine yatırım yapmak.
Takdir için değil, içsel tatmin için yapmak...
Soğuk yorumunu ben yapmıştım aslında yanlış anlatmisim. Soğuk ol derken insanlara karşı değil, kendi içinizde. Anlatamadım 😂 Mesela ben eskiden olsa işyerinde öğlen tek başıma yemeğe gitmezdim şimdi kimseyi takmıyorum, canım nerde istiyorsa orada yiyorum, isteyen bana eşlik ediyor. Gene anlatamadım. 😂😂😂
 
Soğuk yorumunu ben yapmıştım aslında yanlış anlatmisim. Soğuk ol derken insanlara karşı değil, kendi içinizde. Anlatamadım 😂 Mesela ben eskiden olsa işyerinde öğlen tek başıma yemeğe gitmezdim şimdi kimseyi takmıyorum, canım nerde istiyorsa orada yiyorum, isteyen bana eşlik ediyor. Gene anlatamadım. 😂😂😂

Anladım, kelimenin gazabı olmuş biraz😊
Soğuk değil de yalnızlığımızla barışık olmak sanki kastettiğiniz.
Yoksa ben soğuk olmaya çabalamanın da dış güdümlülük olduğunu düşünüyorum.
Sıcak ve kendiyle vakit geçirmekten hoşlanmak benim için ideali.
 
Ağırlığınızı arttıracak meşgale derken mesela ne olabilir ? Ilginç bir noktaya değindiniz merakimi celbetti:)
 
Herkese merhaba
Hayatımı tamamen etkileyen bi konu hakkında size danışmak için buradayım.
Henüz 2 seans olan psikolog deneyimim sonrası bana problemler yaşatan şeyin " sınırlarımın olmaması " olduğunu farkettik. Ve bu benim hayatımı tümüyle negatif olarak etkiliyor. Ve bu dönem sosyal medyada sürekli sınırlar ile ilgili video, paylaşım vs. görüyorum. Algıda seçicilik mi bilmiyorum ama son dönemde bu durumun aslında pek çok kişiyi etkilediğini düşündüm.
Ben sevdiğim insanlarla arama sınır koyamayan, sürekli iyi niyeti istismar edilen ve edilmeyen durumlarda da kendimi istismar ettiren biriyim. Fazla iyi niyetli, fedakar ve merhametli biriyim. Burada ne sorun var diyebilirsiniz çünkü ben de bunların sorun olduğunu "fazla" olduğunu farkettiğimde anladım. Ve yıllar geçtikçe daha hassas, daha anaç ve daha daha.. oldum.
Hayatımın merkezine kendimden öte sevgilimi koyduğumu, ailem konusunda elimi taşın altına fazla koyduğumu farkettim.Psikoloğum sen kendine insanlara birşeyler vermeden onaylanmayacağını kodlamışsın dedi. Surekli hediyelerle jest yapan, sevgilime özür dilemek istediğimde evine cikolata tatlı vs göndererek sürekli vermeye odaklanmışım. Ama bana özür dilerim mahiyetinde hiç birşey gelmemiş çünkü ben hep çok affedici olmuşum. Şimdi bunları değiştirmek, kendime yönelmek istiyorum. Kendimi çok ihmal ettiğimi farkettim. Saçlarımı boyardım, fazladan 5 kilom var kilo vermeye çalışıyorum. Hayatımın merkezini yine kendim yapmaya çalışıyorum.
Biraz dağınık oldu kusura bakmayın. Sizler sınırlarınızı nasıl koruyorsunuz ? Ilişkilerde hep taşın altına elinizi koymamak için nasıl bir yol izliyorsunuz ? Ya da sizin de sınır probleminiz var mı ?
Etrafınızdaki insanlar sizin iyi niyetinizi suistimal edecekseler çevrenizi değiştirin . Yani ailemiz ,dostlarımız ,arkadaşlarımız için bir sürü şey yapıyoruz zaten.Birbirimizin yaşam şekline karışmadığımiz sürece neden mesafe olsun .Buna çok inanmıyorum .Mesafeli olacağım insanla arkadaş olmam zaten .
Sizi rahatsız eden şeyleri de konuşabilirsiniz .Affedici olmak güzeldir ama karşınızdakinin gerçekten pişman olup ,bunu tekrarlamaması gerekir.
 
Bence sınır koymak için önce sınırını bilmeli insan. Ben neyi istiyorum, neyi istemiyorum? Neyi seviyorum, neyi sevmiyorum? Sınır koymak hayır demekle başlıyor, istemediğine/sevmediğine hayır demeye başlayınca sınırların da belirginleşiyor. O yüzden ilk adım kendine dönmek olmalı, kendini tanımak. Yaptığım bir şeyi bana iyi geldiği için, öyle istediğim için mi yapıyorum yoksa başkaları üzülmesin, elalem arkamdan konuşmasın, sevdiğim birini kaybetmeyeyim diye mi? Başlangıçta bunu bilinçli bir şekilde düşünerek adım atabilirsiniz. Her durumda, refleks olarak atılıp elinizi taşın altına koymak yerine, bir saniye geri çekilip düşünüp sonra ne yapacağınıza/istediğinize karar verebilirsiniz. Zamanla bu sizin yeni refleksinize dönüşür.
Ben şahsen, sınır koyma problemi yaşamıyorum. Ne istedigimi biliyorum, ama bu, toplumun bana empoze ettigi değil, kendi içimden gelen istekler. Insanlara genellikle hayır diyebiliyorum, dışlanma korkusu yaşamadan fikirlerimi açıklayabiliyorum, hayatımı elalem baskısı olmadan kendim odaklı yaşayabiliyorum. İlişkilerimde, bunu yaparsam beni terk ederler korkusu yaşamıyorum. Tabii ki sevdiğim insanlar için fedakarlık yaparım, jestler yaparım ama bütün bunlar benim kendimle ilişkimi bozmayacak düzeyde olur. Kesinlikle bencil bir insan değilim.
Beni böyle olduğum gibi sevenler hayatımda, diğerleri zaten umurumda değil. Yeterince arkadaş, dost ve aile üyesi de var hayatımda. Yani kendim olduğum için asla yalnız kalmadım. En büyük korkunuz buysa (yalnız kalmak, sevilmemek), yersiz bir korku olduğunu bilmelisiniz.
Ha bu demek değil ki bunun bir bedeli yok. Tabii ki var. O da sizi olduğunuz gibi kabul etmeyen insanların sizi dışlaması, sosyal hayatta herkes tarafından sevilmeme, fikirlerini her daim savunan biri olarak göze batma ve çoğunlukla birilerini(!) rahatsız etme. Peki bu beni üzüyor mu? Tabii ki hayır. O insanlara yaranmak için kendimden vazgeçecek değilim ya. Herkesle iyi geçinmek zorunda olmadığımı gayet iyi biliyorum. Benim bu hayattaki en önemli ilişkim kendimle olan ilişkim. Vicdan rahatlığı diyoruz ya o. Hayatım boyunca kendim olduğum için çok mücadele vermek zorunda kaldım, çok insan oldu karşımda ama hiçbir zaman kendimi kötü hissetmedim. Bütün bu mücadeleler zor da olsa içten içe bana büyük zevk verdi. Her seferinde kendimi biraz daha buldum. Kendime saygı duydum. Ve çok iyi biliyorum ki beni seven kadar olmasa da sevmeyen de var ve onlar bile için için bana saygı duyuyorlar.
Ben olduğum halimle kendimi seviyorum, önemli olan da o. Sevmediğin bir ruhla aynı bedende bir ömür geçer mi?
 
Yorumlara yönelik bu cevabım.
Soğuk ol denilmiş, yani yine başkası eksenli adımlar.
Böyle bi reaksiyonla değişime kalkışmak sürdürülebilir değil.
Kim için ne için soğuk olayım?
Ben soğuk halimi seviyor muyum ya da?
Kendi sevdiğiniz haliniz olun, ben soğukluğu pozitif bir disiplin olarak görmüyorum.
İnsanlarla mesafe koyayıma odaklanmak yerine, kendi önceliklerini belirlemek lazım.
Kendini ağırdan satmak yerine, ağırlığını arttıracak meşgalelere yönelmek...
Yani amaçta yine birilerine yönelik bir adımdan uzak, kendine yatırım yapmak.
Takdir için değil, içsel tatmin için yapmak...
Evet. Duymak istediklerim tam olarak bunlardı. Bu ara bunlara yoğunlaşacağım.
 
Değerli konu sahibi, güzel yorumlar gelmiş diğer üyelerden. Ben değişik bir tavsiye olarak (Katılan ya da katılmayan elbette olur) kendinizi suçlamamanızı, kendinizi analiz etmenizi ama bunu asla suçlama noktasına vardırmamanızı önereceğim. Benim sınır koyma problemim yok, hayatın her alanında birçok noktada gayet kati prensipleri olan biriyim, ben de yaşadım/yaşıyorum bu istismarları. Prensiplerim olmasına rağmen bana bunu yaşatan kimler oldu peki? Dost olarak gördüğüm/görmek istediğim insanlar. Sonra analiz edince durumu şunu farkettim: Bende bariz bir yanlışlık da yok aslında (Hiç hatasızım, hatasız olmalıyım demiyorum bakın, olgun/olgunlaşmaya çalışan insanların da bu tehlikeli kelimeleri kullanmaması gerektiğini düşünüyorum ekseri), sadece benim için vefa, ilişkileri kesintisiz devam ettirebilme, vs başka kavramlar daha önemliyken karşımdakiler için değilmiş. Aynı hususlara başka anlamlar yüklenmiş belki de. Bu noktada sınır çizerim elbette, muhataplarımda sezdiğim gizli egolar benim için sınır oluşturmalı zaten. Ancak bunu kendime özsaygımdan dolayı yaparım, bencillikten dolayı, bencil olmak istediğim için vs değil. Bencil olmak falan da istemiyorum zaten, yine aynı olumsuz şeyleri yaşayacağımı bilsem yine kendimden beklenildiği gibi davranırdım, her insan tabiatına uygun olanı yapar deyip geçin lütfen. Tabi ki dikkatli olun ancak bunun sizde aşırı bir otokontrol mekanizması oluşturmasına da izin vermeyin bence, bu da başkalarına göre şekillendirmek olmaz mı kendini? Umarım her şey sizin için her gün daha güzel olur.
 
Herkese merhaba
Hayatımı tamamen etkileyen bi konu hakkında size danışmak için buradayım.
Henüz 2 seans olan psikolog deneyimim sonrası bana problemler yaşatan şeyin " sınırlarımın olmaması " olduğunu farkettik. Ve bu benim hayatımı tümüyle negatif olarak etkiliyor. Ve bu dönem sosyal medyada sürekli sınırlar ile ilgili video, paylaşım vs. görüyorum. Algıda seçicilik mi bilmiyorum ama son dönemde bu durumun aslında pek çok kişiyi etkilediğini düşündüm.
Ben sevdiğim insanlarla arama sınır koyamayan, sürekli iyi niyeti istismar edilen ve edilmeyen durumlarda da kendimi istismar ettiren biriyim. Fazla iyi niyetli, fedakar ve merhametli biriyim. Burada ne sorun var diyebilirsiniz çünkü ben de bunların sorun olduğunu "fazla" olduğunu farkettiğimde anladım. Ve yıllar geçtikçe daha hassas, daha anaç ve daha daha.. oldum.
Hayatımın merkezine kendimden öte sevgilimi koyduğumu, ailem konusunda elimi taşın altına fazla koyduğumu farkettim.Psikoloğum sen kendine insanlara birşeyler vermeden onaylanmayacağını kodlamışsın dedi. Surekli hediyelerle jest yapan, sevgilime özür dilemek istediğimde evine cikolata tatlı vs göndererek sürekli vermeye odaklanmışım. Ama bana özür dilerim mahiyetinde hiç birşey gelmemiş çünkü ben hep çok affedici olmuşum. Şimdi bunları değiştirmek, kendime yönelmek istiyorum. Kendimi çok ihmal ettiğimi farkettim. Saçlarımı boyardım, fazladan 5 kilom var kilo vermeye çalışıyorum. Hayatımın merkezini yine kendim yapmaya çalışıyorum.
Biraz dağınık oldu kusura bakmayın. Sizler sınırlarınızı nasıl koruyorsunuz ? Ilişkilerde hep taşın altına elinizi koymamak için nasıl bir yol izliyorsunuz ? Ya da sizin de sınır probleminiz var mı ?
Özgüven ile alakalı olduğunu düşünüyorum. Kimseye ihtiyacım yok diyebilmek yanımda olmayı hak eden zaten yanımda olur diyebilmek gerekiyor. Gereksiz fedakarlıkların sebebi yalnızlıktan korkmak onu yenmek lazm
 
Insan neden baskasini mutlu edeyim diye kendini uzer ya da asiri fedakarligin altina elini koyar? Beni sevsinler, birakmasinlar diye mi? Yalnizlik korkusundan mi? Bu sorunun cevabini bulursan sanirim sınırlarıni da cizebilirsin. Hayır demek insani daha karakterli gosteriyor aslinda. Herseye evet demek dogru degil. Prensipli olmak gerekiyor.
Sınır cizmek bir gunde yapilacak birsey degil. Bir psikiyatristin bir videosunu izlemistim. O her sınır cizemedigim olayi yazmaya basladim demisti. Yazdikca yavas yavas gereksiz fedakarligi birakmaya basladigimi fark ettim demisti. Belki sen de her sınır cizemedigin olayi yazabilirsin. Ayni seyi tekrar yasadiginda belki boyle boyle hayır demeyi ogrenirsin.
 
Ben insanlar bana nasıl davranıyorlarsa onlara da aynı davranıyorum tabi kendi terbiye sınırlarım içerisinde. Elinde olup bana yardım etmeyene etmiyorum. Bana kaba olana samimi davranmıyorum. Karşımdaki yanlış yapmışsa kesinlikle özür dilemiyorum ister silsin beni. Beni üzen birinin üzüntüsüne üzülemiyorum, acıyamıyorum o insana. Kinli biriyim
 
X