Son Mektup fena çok fena bir film olmuş.

Atatürk ' ün olmadığı, adının ise sadece sonlarda öylesine bir kere geçtiği Çanakkale Zaferi mi olur. Film gerçekten berbattı. Hiç bir milli duygu uyandırmayan, bir dakikasında bile duygulandırmayan, filmlerde en çok ağlanılan duygulandıran kavuşma sahnesinde milletin kahkahalar attığı kahramanlık filmimi olur. Birçok bayan gibi bende romantik filmleri, aşk filmlerini severek izlediğim halde Salih Ekrem ve Gül Nihal in aşkı baydı. Mektuplaşmaları romantiklikten uzak sinir bozucuydu. Sanki Çanakkale Zaferi değilde bir aşk filminin içinde geçen öylesine bir savaş hikayesiydi. Bu seferde Çanakkale filmini değişik bir yönden ele alalım demişler. Almaz olalarmış. Kesinlikle önermiyorum . Dün akşam Zaferin kendi gününde izlemiş olmak için gittiğimiz filmden full çeken salondan hepbirlikte aynı duygularla çıktık. Neydi bu yaaa nasıl filmdi diye diye geldik evimize...

filmi izlemedim, şehitliğe çok kez gittim profesyonel rehber eşliğinde. filmde bildiğim kadarıyla çanakkale "deniz savaşı" anlatılıyor. tarih kitaplarına bakarsanız Atatürk ün deniz savaşında değil kara savaşlarında çok büyük rolü olduğunu görürsünüz. yani deniz savaşında Atatürkten bahsedilseydi zorlama , eğreti olurdu.

filmi izlemediğim için diğer eleştirilenize birşey diyemeyeceğim.

Bir filmi beğenip beğenmeme özgürlüğü sizin elinizde elbette.
Fakat 'böyle film mi olur' deme hakkına sahip değilsiniz.
Filmi izlemedim lakin konusuna hakimim.
Çanakkale Savaşı sırasında geçen bir aşk hikayesi doruk noktası olan bir film seyrettiniz.
Yani filmin konusu 'Çanakkale Zaferi' ya da milliyetçi duygular değildir.
Ayrıca izlediğiniz şeyin gerçeklerden yola çıkan kurgusal bir yapım, bir kişinin 'hayal ürünü' nü sanatsal bir çalışmayla belirlediği kitlesine aktarması olduğunu kabul etmeniz gerekir.
Bir filmin ne kadar büyük emeklerle çekildiğini bilseniz, 'bana hitap etmedi' der geçersiniz...
Emeğe saygı en azından....